Çare Zeynep teyze...

Zeynep Teyze ile dün tanıştım.

Arka Mahalle’de… Koltuğuna oturmuş, gülümsemeye çalışmış ama tam becerememişti.  Kendisi ile röportaj yapan, derdine ortak olan, el veren mahallenin çocuğuna nasıl baksaydı başka?  Anlat Zeynep Teyze demişlerdi. O da başlamıştı…

“Allah o müteahhidin tırnaklarını uzatmasın yavrum!”

Zeynep Teyze’den biraz şikayetçiler. Muhtar, müteahhit, Vakıflar Genel Müdürlüğü… Anlamak bilmiyor bir türlü Zeynep Teyze. 44 yıldır yaşadığı evden çıkmıyor bir türlü… Üstüne dava açıyor. Yürütmeyi durdurma kararı alıyor. Tam bir çıban başı… Yaşına başına bakmadan arka mahallede bir şeyler çeviriyor, Koca Mevlanakapı Mahallesinde tutup gençlerle bir oluyor devlete karşı geliyor.

Zeynep Teyze, 1978 yılında senaryasonu Yavuz Turgul’un yazdığı Sultan filminin 40 yıl sonra ileri sarılmış halini anlatıyor bizlere.  Satın alınan mahalle arazisinden sürülen o emekçi ailelerinin tekrar yuvalarını kurdukları yere, rant sermayesi  geri dönüyor. “Hadi bakalım başka yere!” diyor. Evraklar hazırlanmış, planlar yapılmış,  Zeynep Teyze’ye tebligat yapılmış. 40 yıl sonradan sonra tek fark bir kağıt parçası işte…

O kadar da değil mi?

Doğru o kadar da değil !

Artık Zeynep Teyze yalnız değil.

Artık bu yaştan sonra gidecek yeri yok. Mücadele etmekten başka çaresi de yok.

Mahallelinin kuracağı dernek soruluyor kendisine. Elinden alınmaya çalışılan evi için bir insan ne yaparsa öyle bakıyor, derneğe. Zeynep Teyze işte bu, evinden ayırmıyor derneği. “Açılan dernek için her şeyi yapacağım. Temizliğinden boyasına kadar. Orası bizim evladım”

Sahip olmak ile sahip çıkmak arasındaki ince sınıra Zeynep Teyzem oturmuş kalkmıyor.

Standına sahip çıkan bir Haziran’cı gibi.

Kime rektör diyeceğini bilen bir üniversiteli gibi.

Üstünü aratmayan bir avukat gibi.

Kent meydanlarını direniş meydanlarına çeviren, hakkını arayan işçiler gibi.

Etek boyunu AKP’nin başına çorap yapan kadınlar gibi.

“Emekliyiz ama daha ölmedik” diyen emektarlar gibi.

“Sansürünü al da git” diyen sanatçılarımız gibi.

Katile katil hırsıza hırsız dediği için hakim karşısında “Ne diyim yalan mı söyleyim?” diyen boyun eğmeyenler gibi…

Zeynep  Teyze ile dün bir mahalle fanzininde tanıştım.

Meğer tanışıkmışız…

Madem Zeynep Teyze derneği evi bilmiş, onun evi de bizim ülkemizdir.

O ülkenin temizliğini ve boyasını yapacağız !