"- Ne kadar cesursunuz, Amerikan Yerlisi olduğunuzdan kaynaklanıyor herhalde, hiç korkmuyor musunuz o kadar yüksek binalarda, çoğu kez hiçbir güvenlik önlemi almadan çalışmaya?
- Yanılıyorsunuz, çok ama çok korkuyoruz, ama çalışmak zorundayız bu kadar basit!"
Bu hafta Başbakan Davutoğlu'nun "iş sağlığı ve güvenliği paketi" hakkında birşeyler yazmayı düşünüyordum. Ama gerek ilerihaber.org sitesinde tam da doğru bir noktadan yakalanıp haberleştirilmesi (İş Güvenliği Paketinden Patronlara Teşvik Çıktı, http://ilerihaber.org/is-guvenligi-paketinden-patronlara-tesvik-cikti/5078/); gerek Birgün gazetesinin manşetine taşıyarak ayrıntılı değerlendirmelerde bulunması, gerekse de meslek odalarının açıklamaları zaten yeterli. İşin özü, patronlar için teşvik, geçmişte zaten var olan bazı uygulamaların yeniden gerçekleştireceğinin söylenmesi, zaten varolan düzenlemeler konusunda "yapacağız" denmesi... Kısacası yeni bir şey yok!
O bakımdan bugün, bir pazar yazısı özelliğinde, biraz ilginç daha az teknik daha popüler bir yazı yazmak, en azından işçi sağlığı ve iş güvenliği konusuna ilgi duymayanların da ilgisini çekmek istedim. Bu hafta ABD'deyiz, konumuz Mohawk Ulusu (kabilesi) ve onların ABD'nin pek çok inşaatına adlarını kazıyan özellikleri... Biraz tarih, biraz teknik, biraz mücadele birikimi diyelim ve New York başta olmak üzere ABD'nin kuzeydoğusundaki pek çok kentte bulunan çelik yapılarda çalışan, çalışkan Mohawk halkından yola çıkarak işçi sağlığı ve iş güvenliği üzerine bir hikaye anlatalım...
Mohawk halkı kimdir?
Mohawk halkı, İrokualar ya da İrokua Konfederasyonu, İrokua Birliği (kendilerince Haudenosaunee; İngilizce Iroquois); Kanada'da güney Quebec ile güney Ontario'da, ABD'de New York, Wisconsin, Oklahomave Kuzey Karolina) eyaletlerinde İrokua dillerini konuşan 6 kabilenin (Mohawklar, Oneydalar, Onondagalar, Kayugalar, Senekalar, Tuskaroralar) 16. yüzyılda ya da daha önce oluşturduğu Kızılderili birliği'nin bir parçasıdır. İlk önce 5 kabileden oluştuğu için Beş Millet/Ulus (Five Nations) olarak da bilinen birliğe en son olarak 1722 yılında katılan Tuskaroralardan dolayı adı daha sonra Altı Millet/Ulus (Six Nations) olarak da adlandırıldı. Nüfuslar 125.000 kişidir. Peki Mohawklara ilişkin başka ne söylenebilir? Eskiden milyonlarca dönümlük arazide yaşarlarken, şu anda çok kısıtlı bir alana hapsedilmiş bu halk, tüm dünya tarafından 1990 yılında tanınmıştı. Kanada Hükümeti'nin Oka kasabası yakınlarında golf sahası yapmalarına karşı ayaklanan Mohawk'lar 1990'da 78 günlük bir direniş yapmışlar ve atalarının yaşadığı, kendi kutsal yerlerinin bulunduğu arazilerin golf sahası olmasına izin vermemişlerdi.
Mohawk Ulusunun Bayrağı
Mohawk Ulusu, 6 Ulustan Oluşan Irokua Federasyonunun bir parçasıdır, bu sembol Oneida, Onondaga, Cayuga, Seneca, Mohawk, and Tuscarora sembollerini içeren federasyonun semboludür.
Mohawk halkı: Dev inşaatlar ve yüksekte çalışma
Empire State Building, Sears Kuleleri, 11 Eylül saldırılarında yıkılan Dünya Ticaret Merkezi, San Francisco Körfezi köprüsü, Rockefeller Center, Waldorf-Astoria, Henry Hudson Parkway, George Washington, Triborough ve Verrazano-Narrows Köprüleri, AOL Time Warner kuleleri ve daha pek çok yüksek çelik yapıda, Mohawk kabilesinin üyelerinin rollerini görmekteyiz. Kısacası Mohawklar için New York kentini inşa edenler denirse abartı olmayacaktır. Şu anda Mohawk kökenli Amerika Yerlileri, New York kentinde eski ismiyle Kuzey Gowanus, yeni adıyla Boerum Hill'de (Brooklyn) metro hattı boyunca yaşamaktadırlar. Ayrıca Montreal (Kanada) yakınlarında, rezervasyon bölgesi denen ve Amerikan yerlilerine ayrılan sahalarda da yaşarlar.
Yüksek katlı yapılar dedik, evet Mohawklar yaklaşık 6 kuşaktır özellikle gökdelen inşaatlarında çalışmaktadırlar. Hemen Türkiye'deki inşaat sektörünü düşünelim; örneğin Bayburt, Samsun, Ordu’dan kalıpçı ustaları çıkmakta, duvar ustalarının büyük bir kısmı Vanlı olmakta, şapçı ve sıvacılarda ise Kürt illerinden emekçilerin ağırlığı görülmektedir. Coğrafi köken, belli iş kalemlerinde uzmanlaşmayı beraberinde getirebilmektedir. Örneğin Ardahan’da bir köy 3-4 kuşaktır demircilik yapmaktadır. Türkiye'yi tartışmıştık, tamam, peki neden Mohawk halkı için bu böyledir? Amerikan Yerlileri veya bizim deyimimizle Kızılderililer çok cesur olduğu için mi? Özel doğuştan gelen yetenekleri bulunduğu için mi? Yoksa başka etkenler mi var? Bu ve benzeri soruları sorarken, antropolojiye, bazı insanların bazı konularda daha yetenekli olduğuna, bazı kişilerin kazalara daha yatkın veya uzak olduğuna inanan görüşleri bir tarafa atmadan yol almamız mümkün değil. Dolayısıyla herhangi bir konuyu incelerken onun maddi temelleri ve bu maddi temeller üzerinden yükselen tarihini bilmek ve incelemek zorundayız. ("İş Kazaları"nda bazı kişilerin kazaya eğilimli olduklarına ilişkin hipotezler maalesef yıllar boyunca bu alanda hakim olabilmiştir. Bugün en azından pek fazla gündeme gelmemektedir...).
Evet, hava koşullarının etkisi sonucu, farklı bölgelerde çatı eğitimin değiştiğini inşaat mühendisleri olarak biliriz. Çoğu kuzeyde yaşayan kızılderili kabilesinin de çadırlarının ve sonrasında evlerinin (ahşap dikmeler ve sazlardan oluşan oldukça uzun, içinde kiler, odalar vb. olan görece dik eğimli ve yüksek inşa edilen yapılar) oldukça dik eğimli olması ve oldukça yüksek inşa edilmeleri zaten inşaatlarda deneyimli bir halk olduklarını, yüksekte çalışma deneyimlerinin de olduğunu gösteriyor. Geleneksel Mohawk yapılarının, diğer Kızılderili kabilelerine göre daha büyük olmasında, iklim şartları, yiyeceklerin hava koşullarından ve yabani hayvanlardan korunması gibi pek çok etken var. Tüm bu etkenler Mohawk ve civar kabileleri hep büyük yapılar inşa etmeye itiyor ve bu deneyim kuşaktan kuşağa öğretiliyor, aktarılıyor.
Öte yandan ABD'nin inşası sürecinde, toprakları ellerinden alınan ve kısıtlı coğrafyalarda yaşamaya itilen Mohawklar'ın çalışacakları, kendilerine istihdam sağlayacakları tek iş bu olarak ortaya çıkıyor. Yatkınlıkları dolayısıyla da, geçmişte Fransızlar (Kanada'nın belli bölgelerinde); sonrasında da İngilizler ve ABD ulusunun inşası sırasında hep nitelikli inşaat işçileri olarak kullanılıyorlar. İlk işçi olarak onları Montreal yakınlarındaki Kahnawake rezervasyon alanından 1886 yılında Canada Pasifik Demiryolları'nın St.Lawrence Nehri köprüsü (ankastre bir köprüdür) inşaatında görürüz. Bu köprü Mohawk topraklarından geçmektedir ve bunun karşılığında yüklenici inşaat firması Dominion Bridge Şirketi inşaat boyunca Mohawkları işe alacağını taahhüt etmiştir. Ama getir götür işleri gibi basit işlere konan Mohawk halkı, klasik işçi tipolojisine uymamaktadır. Özgür kırların ve ormanların insanlarını, şantiye ortamında basit ve tekdüze işlerde çalıştırmak çok zordur. Öte yandan o dönem çok az insanın istediği ve en tehlikeli işler arasında yer alan, ayrıca en fazla ücret verilen çelik yapılarda yüksekte perçinleme işlerine çalışacak adam bulunamamaktadır. Mohawkların aileden gelen yatkınlıkları, yüksekte çalışabilmeleri ve kimi zaman gözüpek olmaları sonucu kendilerine verilen kısa eğitimlerle bu işleri almaya başlamışlardır. Pek çok inşaatta çalışmaya başlayan ve ünleri artan Mohawklar, çelik yapılarda ve yüksekte çalışmalarda aranan kişiler olmuşlardır. Her perçinleme işi, ekip halinde yapılmakta, her iş Mohawklar için bir eğitim ve deneyim anlamına gelmektedir. 1907 yılında bölgede 70 civarında deneyimli Mohawk işçisi bulunmaktadır ve ücretleri diğer işçilere nazaran doyurucudur. (Yıllarca ekip olarak çalışan sözgelimi Karslı, Ardahanlı inşaat işçilerini hatırlayalım).
Ama bir trajedi bu sürece damgasını vurur. ABD'li yapı mühendisi (structural engineer) Theodore Cooper, Quebec Köprüsünü tasarlamıştır ve bu köprü Quebec kentinin üzerinden St.Lawrence nehrinden uzanan 3220 feet (981,5 metre) uzunluğunda ankastre kirişlerden müteşekkil bir köprüdür.
Quebeck Köprü Şirketi nakde sıkışmıştır ve benzer büyüklükte diğer köprülere nazaran, daha az çelik kullanılacak bu tasarımı kabul etmek konusunda çok isteklidir ve kabul etmiştir. Daha kendi ağırlığını dahi taşımakta zorlanan bu yanlış tasarımlı köprüde sorumluluğu kabul etmeye kimse yanaşmaz. 29 Ağustos 1907 tarihinde köprü çöker ve 33'ü Mohawk olmak üzere, 75 işçi yaşamını yitirir. Bu Mohawklar için büyük bir yıkımdır, zira tüm bölgede adı ve şanı büyümekte olan 70 kişilik ekibin neredeyse yarısı yaşamını yitirmiştir. Buna karşın Mohawkların yüksek katlı çelik yapılarda çalışmaları devam eder, ancak toplu olarak çalışmak yerine küçük küçük ekiplere bölünüp, başta New York olmak üzere pek çok inşaatta çalışmaya başlarlar. Yine böyle "kaza"lar olacağından eminlerdir, en azından kendi kabilelerinden bir anda bu kadar çok insanın yitip gitme travması onları küçük ekipler halinde çalışmaya iten nedenlerden biri olmuştur.
Mohawklar New York'ta...
Özellikle 1920'lerden sonra Mohawk halkının iş bulma umuduyla New York'a göçü hızlanır. Yazımızın girişinde de belirtilen pek çok inşaata imza atarlar ve giderek ünlenirler. 20'lerin hızlı ekonomik büyümesi sırasında yapılan binalarda 3 farklı ekip olarak görürüz onları: çelik kiriş ve kolonları kaldıran (yerleştiren); monte eden ve perçinleyen iş ekipleri (raising gangs, fitting-up gangs, and riveting gangs). Çelik kolon, kiriş ve pütreller uygun ebatlarda şantiyeye getirilmekte, perçinler için uygun delikler açılmakta, projede nereye yerleştirileceği üzerinde belirtilmektedir. Kaldırma-yerleştirme ekipleri, vinçler yardımıyla taşıyıcı elemanları yerlerine yerleştirir ve üzerlerine geçici civataları gevşek şekilde takar, montaj ekipleri daha fazla civatayı, biraz daha sıkı şekilde taktıktan sonra 4 kişiden oluşan perçinleme ekipleri, yükseklere çıkarak en sıkı haline getirir. En tehlikeli kısım burasıdır ve Mohawklar ekiplerinde yabancı birisi olsun istemezler, uyumlu, birbirini tanıyan ve anlayan kişilerden oluşan 4 kişilik ekiplerde genellikle aynı kabileden akrabalarıyla birlikte çalışırlar, bu da onların daha mükemmel olmasına ve çalışma kalitesinin giderek artmasına neden olmaktadır. Bir başka açıdan bakıldığında ise, işverenler gerekli iş eğitimlerini, işçi sağlığı ve iş güvenliği ve eğitimlerini hiç vermeden, deneyimli Mohawkları kullanarak oldukça büyük kârlar elde etmektedir...
İnşaat demir ve çelik teknolojisinde pek çok ilerleme olmasına karşın, yıllar boyunca her yıl en az 35-50 çelik yapı işçisi yaşamını yitirmeye devam etmiştir ve bu ölümlerin yaklaşık %75'i yüksekten düşme olarak kayıtlara geçmiştir. Kuşkusuz bu iş cinayetlerinde ölenlerin büyük bir kısmı Mohawk kabilesinden inşaat işçileridir.
11 Eylül saldırısı sonrasında yıkılan Dünya Ticaret Merkezi'nin New York'ta yarattığı travma, betonarme inşaatları (ısıya dayanıklı olduğu için, hatırlarsak Dünya Ticaret Merkezi'nin yıkılmasında aşırı ısınan çelik konstrüksiyonun büyük etkisi olmuştu) daha fazla öne çıkarmaktadır. Dünya Ticaret Merkezi'nin yıkılmasının ardından yapılan Tek Dünya Ticaret Merkezi (batı yarıkürenin en yüksek binasıdır) inşaatında çalışan 2000 çelik konstrüksiyon işçisinin 200'ü yine Mohawk halkındandır.
Yıllar boyunca pek çok Mohawk ailesi, özellikle New York'a yerleşmeye devam etmiş olup, hâlâ pek çok aile New York'ta yaşar. Hemen hemen her tatilde 12 saatlik mesafedeki rezervasyon sahalarına gitmektedir. Kendileriyle ilgili pek çok belgesel, sözlü ve yazılı tarih çalışması yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. ABD'nin başkenti Washington D.C'de bulunan Kızılderili Ulusal Müzesi olarak çevirebileceğimiz (National Museum of the American Indians) içinde bir bölüm, Mohawk kabilesinin inşaat sektöründeki yerine ayrılmıştır. İlk kez orada karşılaştığım ve sizlerle de paylaşmak istediğim Mohawkların kısa öyküsü budur.
Mohawkların yüksekten korkmadığı söylenir, kendileri de bunu bir gurur meselesi kabul eder ve gururlanırlar, ama gerçek biraz farklıdır Mohawklarla birlikte zil zurna sarhoş olan birisi onları konuşturduğunda, Mohawk ulusundan bir inşaat işçisi "aslında çok korkuyoruz, ama yiğitliğe ..k sürdürmek istemiyoruz" diyecektir(!)
Yıllarca çelik inşaatlarında çalışmış olan Kyle Karonhiaktatie Beauvais, 2002 yılında yapılan sözlü tarih çalışmasında ise şunu söyleyecektir:
"Pek çok insan Mohawkların yüksekten korkmadığını düşünür, bu doğru değildir. Bizde de herhangi bir kişi kadar korku var. Fark ise bizim yüksekle daha iyi başetmemiz. Eski zamanlardan kalanların deneyimlerini takip eder ve yeni arkadaşları yönlendirme ve onlara liderlik etme sorumluluğunu yerine getiririz. 'Yürüyen Demir'de bir gurur vardır (çeliklerin üzerinde bir ayağını diğerinin önüne koyarak, cambaz gibi yürüme)." (Mohawk, Kahnawake) March 2002
Yıllar boyunca "gurur" ve "cesaret" söylemiyle Mohawkların gururlarını pohpohlamak binlerce inşaatta, emniyet kemeri, korkuluk, emniyet halat ve ağı kullanımını ve riskli işlerde işçi sağlığı ve iş güvenliği eğitimini "gereksiz" kılmış, milyonlarca dolar "tasarruf" edilmiştir, çünkü Mohawklar cesurdur! Mohawklar ise yaşamak için birbirlerine deneyim aktarmışlar ve bunu köklerine dönüp, kültürel söylemlerle ifade etmişlerdir. Sonuçta sermaye sineğin yağını her zaman çıkarmaktadır...
Yararlanılan Kaynaklar
Mutlaka bu arşive girmenizi tavsiye ederim
http://nmai.si.edu/exhibitions/booming_out/indexfla.htm
http://en.wikipedia.org/wiki/Oka_Crisis
http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0rokualar
http://en.wikipedia.org/wiki/Mohawk_people
http://www.indians.org/articles/the-mohawk-tribe.html
Wright, R., 2009, Çalıntı Kıtalar - Amerika'da Fetih ve Direniş, Versus Kitap Yayınları, 544 sayfa
http://www.ameriquefrancaise.org/en/article-381/Quebec_City%E2%80%99s_Cantilever_Bridge.html
http://www.voanews.com/content/a-13-a-2003-10-27-10-celebrating-67586327/288976.html
Yazının başındaki fotoğraf: Pek çoğumuzun bildiği bu ünlü fotoğraf 1928 yılında fotoğrafçı Lewis Hine sırasında, çelik inşaat işçilerinin Rockefeller Merkezi inşaatında bir molaları sırasında çekilmiştir. Bu fotoğrafta soldan üçüncü sırada Peter Skaronhiati Stacey, soldan dördüncü sırada Joseph Jocks, soldan altıncı sırada Peter Sakaronhiotane Rice, Mohawk ulusundan işçilerdir.