Şırnak… Ölümden başka bir şeyle akla gelmeyen bir coğrafya. Halbuki gidenler anlatır, dünyanın en özgün coğrafyalarından birisi, ören yerleriyle, kaplıca ve içmeleriyle, Dirheleriyle (dev evler); Urartu’dan günümüze inanılmaz özgün bir tarih ve inanılmaz güzellikte bir coğrafya. Şırnak’ı coğrafyası, turizmi, kültürü, doğasıyla öne çıkaracağımız, anımsayacağımız bir ülkeyi düşlemek bile ne güzel değil mi?
Ama Şırnak bugün ölümlerle, özellikle de madenlerdeki ölümlerle, iş cinayetleriyle anılıyor. Üstelik ciddi ciddi “işleneceğini herkesin bildiği bir cinayet” olarak, gözümüzün önünde ve aynı zamanda uzağında.
Şırnak’ın ölüm madenleri üzerine yazmak; en son ölen 8 işçi kardeşimizi anmak, anımsamak, anımsatmak için bir elzem, yeterli olmasa da hafızamıza birazcık çentik atabiliyorsak bile… Biz 10 soru 10 yanıt diyelim, ama en sonuncu soruya biraz daha ağırlık verelim ve soru sormaya devam edelim…
1. Son maden katliamında kaç işçi kardeşimiz yaşamını yitirdi?
8! Şırnak'taki 1 nolu kömür ocağında 17 Ekim'de 7 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan göçükte yaralı olarak kurtulan Sıddık Kabak, Şırnak Devlet Hastanesi'ndeki 2 beyin ameliyatı yapılmasının ardından Gaziantep Sevgi Hastanesi'ne sevk edilmişti. Kabak, burada yapılan tüm müdahalelere kurtarılamayarak 22.10.2017 tarihinde sabah saatlerinde yaşamını yitirdi.
2. Bugüne kadar Şırnak madenlerinde ölüm sayısı nedir?
19! Bakanlık ve Valiliğinin bölgedeki kapatma kararlarına karşın Şırnak’taki ocaklarda son 4 yıl içerisinde meydana gelen göçük ve kazalarda, en son yaşamını yitiren 8 işçiyle birlikte 19 işçi kardeşimiz öldü, 11’i de yaralandı.
3. Ölüm madenlerinde çocuk işçilik var mı?
Evet var. En güncel kanıtı 8 işçinin yaşamını yitirdiği son olayda yaşamını yitiren Sıddık Kabak. İşe başladığı Haziran ayında 17 yaşındaydı. Üç yıl önce Milliyet gazetesinde Bünyamin Aygün Şırnak madenlerini ayrıntılı bir şekilde haberinde incelemiş, koşulları ortaya koymuştu.
“Şırnak’taki maden ocaklarında yerüstü ve yeraltında çocuk işçiler de dikkat çekiyor. Burada kaç çocuk işçi bulunduğu konusunda net bir bilgi bulunmuyor. Çocuk işçiler ailelerine katkı için tehlikeyi göze aldıklarını, yerüstünde çalışanlardan bazıları günlük 5, yeraltında çalışanlar da 30 TL kazanabildiklerini belirtiyor”
Haberin yapıldığı tarihte 16 yaşında olan bir çocuk işçi ise günde 30 TL kazandığını, 8. sınıfı bitirir bitirmez burada çalıştığını, ocaklarda çalışmaktan başka çaresi olmadığını belirtiyor.
4. Şırnak’taki son katliamın gerçekleştiği maden kaçak bir maden ocağı mıydı?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı göçük sonrası yaptığı açıklamada "Şırnak’ta meydana gelen kazanın olduğu maden sahası, işletme ve iş güvenliği riski barındırdığı için MİGEM tarafından 2013 yılında faaliyete durdurulmuş bir sahadır. Kazanın meydana geldiği saha için MİGEM tarafından verilmiş çalışma ruhsatı söz konusu değildir. Yapılan işlem kaçak işlemdir." ifadelerini kullanmıştı.
Halbuki Maden Mühendisleri Odası yaptığı açıklamada bunu yalanladı. Oda Başkanı Ayhan Yüksel şunları söylüyor:
"İşler yolundayken orada çalışanlara taşeron deniyor. Kaza olunca 'kaçak üretim yapıyor' deniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, kaza yaşanan bu ocağın 2013 yılında kapatıldığını açıkladı. Ancak 2017 yılında yine kamu kurumu tarafından ihale edilmiş.Şırnak’taki bu ocak yıllardır Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından özel sektöre ihale usulü veriliyor. 2017 yılının Mart'ında en son ihale yapıldı ve özel bir firma işi aldı.
Kömür işletmelerinin kantarından bu kömürler geçiyor. Bölgede çalışan işyerlerine satılıyor. Hatta yerelden bize gelen duyumlara göre, bu kömürler resmi kurumlara satılıyor. Üretilirken kaçak, satılırken nasıl yasal oluyor? Bu ocak 'kaçak' deyip yetkililerin sorumluluktan sıyrılmaya çalışması kabul edilemez. Bu ocak kaçak olsa resmi kurum ihale edemez"
Artı Gerçek’ten Bahar Kılıçgedik ise haberinde şunları yazıyor:
“Maden ocağının girişinde “Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün 31. 12. 2013 tarih ve 69461 sayılı yazısı gereğince 2505 ruhsat nolu sahada: Çevre mevzuatı iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı ile madencilik mevzuatına uymadığından dolayı saha uygun hale getirilene kadar üretime kapatılmıştır. Kaçak üretim halinde yasal mevzuat gereği cezai işlem uygulanacaktır. Şırnak İl Özel İdaresi” yazılı uyarı levhasıyla karşılaşıyoruz. Bize eşlik eden göçükte yaşamını yitiren Abdullah Kayaş’ın yakını bu uyarı levhasının bir ay önce asıldığını söylüyor. Uyarı levhasında 2013 yılından itibaren faaliyeti durdurulduğu belirtilen madende çalışma hiç bitmemiş aslında… Her gün operasyonların olduğu, güvenlik gerekçesiyle sürekli izlenen ve çok sayıda arama noktasının bulunduğu bölgede kömür çıkarma çalışmaları devam etmiş.”
Öte yandan göçüğün yaşandığı kömür madeninin, termik santral projesi için Global A.Ş'ye devredildiği, proje iptal olunca 22 Mart 2017’de Şırnak’taki madenlerin tamamının ihalesi TKİ Genel Müdürlüğü Satın Alma Daire Başkanlığı’nın 1108 No’lu odasında yapıldığı, ihale şartnamesinin bedeli 500 lira, teminat tutarı ise 1 milyon lira ve ihaleye giren tek firma Acar Madencilik olduğu, saha açılışı ihalesini 39 yıl süreyle tekrar aldığı ve taşeronlar vasıtasıyla madenleri çalıştırmaya başladığı çeşitli kaynaklarca belirtiliyor. Kısacası ortada gizli saklı, kaçak bir durum yok gibi görünüyor!
Maden Mühendisleri Odası 3213 sayılı Maden Kanunu‘nun 10 uncu maddesi gereğince ruhsatı olmadan veya başkasına ait ruhsat alanı içerisinde üretim yapıldığının tespiti halinde faaliyetlerin durdurulması, üretilen madene mülki idare tarafından el konulması ve idari para cezası öngörüldüğünü, yine aynı Kanunun 10 uncu maddesi gereğince faaliyeti durdurulan sahalarda üretim faaliyetinde bulunulması, haksız yere hak iktisabı olduğunu, bunların aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında da suç sayıldığını belirtiyor.
5. Olayın gerçekleştiği madende işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri ne durumdaydı?
Yine önce Maden Mühendisleri Odası Başkanı Yüksel’e kulak verelim:
“Kaza varsa bilim ve teknik açıdan ihmal vardır. Ocağın fotoğraflarına baktığınızda ocağın güvenli olmadığı çok açık. Bırakın üretimi ocağa hiç yaklaşılmaması gerekiyor. Bir tarafta su birikintileri, bir tarafta yüksek şevler, kontrolü yapılmayan çalışma alanları var. Oysa bu ocağın 1 kilometre yakınında bir kontrol noktası var.”
Katırlarla yapılan taşıma işleminin artık el arabasıyla yapıldığı, ocaklara mavi bidonlarla inildiği, bidonların basit halatlarla aşağıya indirildiği röportaj yapan gazetecilerin objektiflerine daha önce yansımıştı.
Geçmişe gidip bazı noktaları anımsamakta yarar var. Ciner Grubu’nun Şırnak’ta işlettiği maden sahasında işçilerin can güvenliğinin tehlikede olduğu bizzat Sayıştay’ın 2013 yılı Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Denetim Raporu’nda belirtilmişti. Buna göre Şırnak’taki maden sahasında ocağın derinleşmesi nedeniyle “şev kayması” yaşanabilir ifadeleri yer almıştı (ek anımsama: 2011 yılında Ciner Holding’in Elbistan’da işlettiği Çöllolar madeninde şev kaymaları nedeniyle 11 madenci toprak altında kalmıştı. Bu faciaya da üretim zorlamasının neden olduğu ortaya çıkmıştı.)
Şırnak'ın birçok arazisinden asfaltit kömür çıkıyor ve buralarda geleneksel olarak kazı yapılıyor, arazi sahibine belli bir kısmı veriliyor. “Kaçak”, “denetimsiz” ocaklarda kuyu şeklinde kazı yapılıyor, toprağın çökmemesi için kavak ağaçları dikiliyor, kömür damarına ulaşınca sağdan ve soldan sütun bırakılıp ortadan oyuluyor, sonra alt kısma paralel inen bir kuyu kazılıyor ve yine aynı şekilde sütunlar bırakılıyor ve kazma işlemi sürüyor. Ancak asfaltit kömür tek başına bir taşıyıcı sütun vazifesi göremez. Bundan dolayı üzerindeki düşey yük oluşturan toprak ve kömürün ağırlığı sonucu çökmeler oluyor, basit ahşap destekler de tamamen tekniğe aykırı bir şekilde ilkel yöntemlerle destek sağlıyor.
(Çalışma koşullarına ilişkin Dicle Özkan’ın kaynaklar kısmında verdiğim makalesi mutlaka okunmalı)
6. Sekiz işçinin öldüğü olay nasıl gerçekleşti?
Konuyla ilgili ayrıntılı bir veri olmasa da, 17.10.2017 tarihinde saat 14.30 civarında yaşanan kazanın işçilerin mola esnasında otururken üzerlerine yukarıdan bir kaya parçasının düşmesi sonucu olduğu, teknik gözlemlerde tamamen ilkel ve gelişi güzel kömür damarında cevheri almaya yönelik bir çalışma sürdürüldüğü, iş güvenliği ve işçi sağlığı ile ilgili her hangi bir önlemin alınmadığı işletmenin yapıldığı sahaya bakıldığında kazayı önlemek amaçlı palya, basamak ve şevlerin olmadığı, uyarı levhaları bulunmadığı, yanaşma bariyerlerinin konulmadığı belirtiliyor.
7. Şırnak madenlerinde kaç işçi çalışıyor?
Konuyla ilgili yapılan çalışmalar ve röportajlar resmi olmasa da çoğu kaçak olan kömür ocaklarında en az 3500 işçinin çalıştığını söylüyor. Madenler neredeyse tek gelir kaynağı olduğu için, madenlerin kapatılması değil, güvenli bir şekilde devlet eliyle açılması işçilerin genel talebi. Maden Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi ise Bölgede derinlikleri 150-200 m arasında değişen ilkel yöntemlerle açılan kuyularda 500 ve açık Ocaklarda 500 işçi olmak üzere toplam 1000 civarında ailenin geçimini bu ocaklarda sosyal güvencesiz ve düşük ücretlerle sağladığı açıklamasını yapıyor.
8. Şırnak kömür madenlerinden çıkan kömür ve toplam rezervi nedir?
Şırnak asfaltit kömür madenlerinin ilk ayrıntılı sondaj çalışması 1973 'te yapılmış, toplam 10 filonda 100-150 milyon ton rezerv saptanmış, maden ocağının ruhsatı 1978’deki devletleştirme politikasıyla Türkiye Kömür İşletmeleri’ne (TKİ) geçmiş, TKİ tarafından işletildikten sonra, 1998 yılında özelleştirme politikalarıyla özel sektöre devredilmiş. 27 milyon 494 bin asfaltit kömürü rezervi bulunan kömür havzası Şırnak İl Özel İdaresi tarafından rödovanslı olarak işletiliyor. Yani, ruhsat sahibi il özel idaresi maden işletme iznini bir firmaya devrederek kazançtan pay alıyor. Türkiye’nin asfaltit rezervinin 82 milyon ton olduğu ve büyük bir kısmının Şırnak ve Mardin civarında bulunduğu belirtiliyor. Asfaltit yüksek ısı değerine sahip, bölgede kurulan/kurulmak istenen termik santraller de bunun bir göstergesi.
9. Şırnak Kömür Ocakları’nın tarihçesi nasıldır?
Türkiye Kömür İşletmeleri Şırnak bölgesinde kendine ait kömür ruhsatlarını 2002 yılında %5 rödovans karşılığında Şırnak İl Özel İdareye devretmesi ile başlıyor. Daha sonra, Şırnak İl Özel İdare ise 2007 yılında %20 rödevans ve %3.5’lik ortaklık karşılığında Geliş Madenciliğe devrediyor, Geliş Madencilik de 2013 yılında bu ruhsatlar üzerindeki haklarını Global Enerji’ye. 2017 yıllında TKİ ocakları çalıştırması için söz konusu şirkete tekrar ihaleyle veriyor, bu ihalenin ardından maden STANDART TEKNOLOJİ A.Ş. / KAAN İŞ MAKİNALARI A.Ş. VE ACAR İNŞAAT A.Ş. ortak girişimcilere devrediliyor. Maden Mühendisleri Odası bunu basın açıklamasında ayrıntılı bir şekilde belirtiyor.
10. Çıkarılan Kömürlere Ne Yapılıyor?
"İşçiler resmi çıkarmadıkları kömürü satamıyorlar. Kontrol noktalarından geçiremiyorlar. Şirketler onların çıkardıkları kömürü ya çok düşük ücretten satın alıyor ya da 'fiş parası' adı altında şirkete ait bir fiş kesiliyor, o şirket kömürü çıkarmış gösteriliyor. Fiş parası vergileri de içeriyor ve her zaman kömürün satıldığı ücretten fazla oluyor. Örneğin iki ton kömür 150 liraya satılıyorsa fiş 200 liraya yakın oluyor."
Bir iddia da şu; kapatıldığı iddia edilen ocaklardan çıkarılan kömürün, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca bölgedeki 20 ilde bulunan yoksullara ücretsiz dağıtılıyor!
Burada şöyle bir durup, Şırnak asfaltit kömürünün ekonomi politiğine bir bakmak gerekiyor. Yüksek ısı değeri olan asfaltit, ucuz işgücü ile birleşince enerji sermayesinin iştahını kabartıyor. Alfaltit içinde bulunan kadmiyor, molibden, nikel ve vanadyum gibi elementler de bulunuyor. Evde gidip kömürü yakınca bunlar tabii ki kullanılamıyor. Ama ya bunlar termik santralde yakılırsa?
“Şırnak Silopi Termik Santrali Genel Müdürü Tayfun Açıl da Silopi’de 135 megavat (MW) gücünde 3 ünite olmak üzere toplamda 405 MW gücünde termik santral projesini hayata geçirdiklerini anımsatarak, santralin ilk ünitesinin hizmete açıldığını diğer iki ünitenin inşasının ise devam ettiğini belirtti.
Tüm proje için bölgeye 800 milyon dolar yatırım yapılmasının planlandığını ve toplam da 500 kişinin istihdam edildiğini bildiren Açıl, şu bilgileri verdi: ”Şırnak civarında damarlar halinde asfaltit yatakları bulunuyor. Bizim grup olarak bölgede başka asfaltit ruhsatlarımız da var. Santralin olduğu yerdeki rezerv bu şartlarda bize 30-35 yıl yetecek seviyede. Asfaltitin elektrik üretiminde çevreye duyarlı bir şekilde yakıt olarak kullanılması ülkemizde ilk niteliğinde. Zaten bunun dünyada da benzerini bulmak çok zor. Bu yatırım örnek niteliğinde.”
Ciner grubuna ait Silopi Termik Santrali’nin kurulu gücü 405 MW. Alfaltit ile çalıştırılması düşünülen ve yapım aşamasında olan bir diğer santral tam da bu tartışmanın merkezindeki Şırnak Asfaltit Santrali, Global Enerji’ye ait olacak santralin planlanan kurulu gücü 270 MW.
Sorulara yanıtlar verdikçe ve yanıtlar arasında ilişki kurdukça, Şırnak ölüm madenlerinin ayrıntılı bir panoraması yavaş yavaş ortaya çıkıyor…
KAYNAKLAR
ÖZCAN, D. (2016). Güvencesiz Çalışma Koşullarında Şırnak Kömür Ocakları Çalışanları. Calışma ve Toplum, 48(1).
http://www.mta.gov.tr/v3.0/sayfalar/bilgi-merkezi/maden_potansiyel_2010/Sirnak_Madenler.pdf
http://www.maden.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=9395&tipi=2&sube=6
http://bianet.org/bianet/insan-haklari/190758-sirnakli-madenciler-anlatiyor
http://www.milliyet.com.tr/ne-petrol-ne-de-komur-son-gozde-asfaltit-ekonomi-1681469/
https://www.evrensel.net/haber/86825/baretsiz-madenciler
http://sendika62.org/2014/07/sirnakta-maden-ocaklari-olum-kuyulari/
http://www.adilmedya.com/olum-kuyularinda-cocuk-somurusu/
https://www.artigercek.com/50-yilda-degisen-tek-sey-katirlar-oldu
http://odatv.com/cinerin-o-madeni-olum-saciyor-0401151200.html
http://www.milliyet.com.tr/iste-cudi-nin-olum-kuyulari--gundem-1907921