Yaşam hakkı savunucularının yıllardır Hayvan Hakları Kanunu'nun hayvanlar lehine değişmesi için verdiği mücadele iktidar tarafından görmezden geliniyor. Dün İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Eskişehir, Bursa ve Urfa'da eş zamanlı basın açıklaması düzenleyen yaşam savunucuları, Hayvan Hakları Yasası ile ilgili taleplerini bir kez daha yineledi. Yaklaşık 70 kitle örgütü ve inisiyatifin imzacı olduğu açıklamada “Yaşam için yasa istiyoruz” denildi.

“Yasa koyucular hayvanların yanında olduklarını söylerken verdikleri kararlarla hayvan sömürüsünden kazanç elde edenleri korumaya devam ediyor" ifadelerinin yer aldığı açıklama şöyle devam etti:

“Yasa koyuculardan gelen her bilgi, hazırlanan yasanın hayvanlar için zulüm ve ölüm demek olduğunu gösteriyor. Sadece seçim zamanı ya da infial yaratan ihlallerden sonra akla gelen hayvanlar politika malzemesi olamaz. İktidar ve tüm siyasiler bu gerçeği artık anlamalı ve ellerini hayvanların üzerinden çekerek yalnızca onların haklarını gözeten bir yasayı çıkarmak için, kalem tutmak için kullanmalı.”

'CEZALARIN ALTI SINIRI 3 YIL OLARAK BELİRLENMELİ'

Yaşam savunucuları, yasadan taleplerini şöyle sıraladı:

- Hayvanlara karşı işlenen suçlarda bu cezanın ertelenmemesi, adli para cezasına çevrilmesinin mümkün olmaması için ceza alt sınırı 3 yıl olarak belirlenmeli.

- Evde bakılan hayvanlar için sayı sınırlaması olmamalı. ‘Kısırlaştırma seferberliği’, ‘popülasyon kontrolü’ derken geçmişte olduğu gibi hayvan katliamına dönüşmemesi gerekmekte. 

- Komisyon raporu hayvan terk eden kişiye 10 bin TL para cezası önerirken, son düzenlemelerde bu miktarın 3 bin TL’ye düşürülmesi caydırıcılığı ortadan kaldıracağı için kabul edilemez.

- Hayvan satışı petshoplarda da, ırk derneklerinde de yasaklanmalı. 

- Hayvanlı sirk kurmak yasaklanmalı.

- Mevcut 10 yunus parkı 1 yıl içinde kapatılmalı, yeni tesislerin ve su sirklerinin açılmasına izin verilmemeli. Tutsak edilen tüm deniz memelilerinin korunacağı deniz içi rehabilitasyon ve bakım alanı oluşturulmalı.

- Avcılık ve av turizmi tamamen yasaklanmalı.

- Hayvanat bahçeleri yasaklanmalı, yenilerinin açılmasına izin verilmemeli. 

- Kürk ve deri çiftlikleri kapatılmalı, kürk ithalatı yasaklanmalı, hatta veteriner fakültelerinde kürke dair müfredat kaldırılmalı. 

- Hayvan deneyleri yasaklanıp tüm dünyada kullanılmaya başlanan hayvansız bilimsel yöntemlere geçilmeli.