(İleri - Bilim) Mikro veya nano boyutlardaki robotların tasarımı, günümüz robot bilimcileri tarafından çok basit bir teori ile açıklanmaktadır “ne kadar basit olursa o kadar etkili olur”. Genel olarak bu robotik sistemlerin tasarımındaki motivasyon ise, insan vücüdunda otonom olarak hastalıklara karşı savaşabilen bir sistem tasarımıdır.

Bugüne kadar mikro veya nano ölçekteki robotlar konsept olarak bilim dünyasında belirli bir aşamaya gelmişti; fakat ölçeklerindeki küçüklük bu robotların üretilmesini çok zor ve maliyetli bir hale getiriyordu. Kasım ayının başında “Nature Communications” isimli bilimsel dergide çıkan bir çalışma mikro-nano robotik biliminde çok önemli bir yer edindi. Robot bilimcileri arasında yankı uyandıran çalışma Almanya’daki Max-Plank Akıllı Sistemler Enstitüsü’ndeki araştırmacılar tarafından geliştirilen bir mikro robot hakkında.

Bu mikro robot  insan vücüdunda dolaşarak hasarlı hücreleri onarmak ve belirlenmiş yerlere ilaç götürmek için enstitü robot bilimcileri tarafından tasarlandı. Tasarımcılar bu mikro robotun hareket mekanizması için deniztarağı canlısının hareket sisteminden esinlendiklerini ve bu sayede tasarımlarının konsept olmaktan çıkıp üretilebilir ve test edilebilir hale geldiğini belirttiler. Tasarlanan mikro robot Newton yasasına uymayan akışkan içerisinde (kan, göz sıvısı) en iyi şekilde hareket edebilmek için ileri ve geri hareketleri gerçekleştirebiliyor. Mikro deniztarağı robotunun en önemli ikinci özelliği ise çok fazla bir enerjiye ihtiyaç duymaması ve bunu dışarıdan sağlanan bir manyetik alanla karşılıyor olması.

Araştırmacılara göre bu mikro deniztarağı robotunun geliştirilip ürün haline getirilmesinden daha da önemli olan bu alanda uğraşan diğer araştırmacılara ve şirketlere ön çalışma sunmuş olmak. Gelecekte bu robotun öncü mekanizması sayesinde konsept fazından kalmış aynı amaca hizmet eden mikro robotların önünün açılması bekleniyor.

Kaynak: doi:10.1038/ncomms6119