Antalya Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Antalya Kentpark Ormanı’nda bulunan hediyelik eşya standı sahibi engelli (MPS sendromlu) Ezgi Polen Çelik’e ait tezgahı kaldırttı. Kepez’de yaşayan 18 yaşındaki Çelik, tezgahının neden elinden alındığını bilmediğini ifade ediyor.
Evrensel’den Mahir Doğan’ın haberine göre, hayati fonksiyonlarının devam etmesi için her hafta hastaneye 1 gün yatıp ilaç alması gereken Çelik’in elinden alınan yerin kendisine verilmesini talep ediyor.
"GÖRÜNÜR OLMUŞ VE BİR DÜNYA KURMUŞTUM"
Kent Ormanı içerisinde bulunan tezgahında sessiz, sakin, mutlu, orman havası içerisinde çalıştığını dile getiren Ezgi yaşadıklarını şöyle aktarıyor:
“Orman havası, dünyanın bana bahşettiği en büyük hediyeydi. 3 yıldır ormanda, elektrikli arabamla bir dünya kurmuştum. Evimden dışarıya çıkabilmiş insanlarla bir araya gelmiş, beni görmelerini sağlamıştım. Kimi geceler ağrılarımla, kimi geceler güç şartlarda ama mutlu olarak, gece ikilere kadar oradaydım. İnsanların içerisindeydim. Ben de üretiyor, paylaşıyor, insanlarla sohbet ediyordum. Ormanda çok ama çok mutluydum. Oraya gelen engelli kardeşlerimizle dertleşerek, paylaşarak sosyal bir ortam kurmuştum”.
"BENİ EVİMDEN NİYE ATTINIZ?"
Ezgi Çelik, dedesinin öldüğü, acısının olduğu gün, ağlamalarına, yalvarmalarına aldırmadan, bir gün dahi kalmasına müsaade edilmeden Kent Orman Yöneticisi Hasan Emeksiz’in güvenlik eşliğinde kendisini kapı önüne attığını söylüyor.
Para vererek aldığı tezgahının çürümeye terk edildiğini dile getiren Ezgi, “Kovulmam için tek bir sebep istediğimde Hasan Emeksiz ‘Sebep yok, karar böyle gideceksin’ dedi. Bana daha önceleri Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, ‘Burada istediğin kadar kal, burası artık senin evin’ diyordu. Ben de şimdi soruyorum ‘Beni evimden neden attınız? Beni toplumdan uzağa neden hapsettiniz?’ Orada tek engelli tezgah sahibi bendim. Siyasal çevresi olmayan tek kişi de bendim” diyor.
"AKP'YE ÜYE OL GERİ VERELİM"
Ezgi’nin annesi Nuray Çelik’in kızının başına gelenlere yönelik iddiası ise şöyle:
“Biz alevi bir aileyiz, tek sebep bu olmalı. 19 Kasım 2015 günü bize tebligat yollamışlar. Babam vefat ettiği için Sivas’a defnetmeye gittik ve tebligatı alamadık. 26 kasım 2016 günü bizi yaka paça dışarı attılar. Yağmura rağmen bizi dışarıya attılar. Kızım tek başına hayatını sürdüremez hasta. Orada kendisine hayat buluyor, yaşama katılıyordu. Bana ‘AKP’ye üye ol yerinizi vereyim’ diyorlar. Ben ne yer isterim ne de oraya üye olurum. Kızım her hafta tedavi için hastaneye yatıyor. Şimdilerde morali bozuk, hastalığı sorunlu, kalbi durursa iki elim Hakan Tütüncü’nün yakasında olacak.”