Ahmet Hakan: Konuşsanıza Hulusi Paşa! 'Hürriyet’teki haberin arkasında biz varız' desenize!
Hürriyet'in 'karargah rahatsız' başlıklı haberine gelen tepkilere yanıt veren Ahmet Hakan, haberin arkasında Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın olduğunu savunarak, "Hulusi Paşa! Neden susuyorsunuz? Desenize: Hürriyet’teki haberin arkasında biz varız" ifadelerini kullandı.
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Hürriyet'in çok konuşulan 'karargah rahatsız' başlıklı haberine ilişkin gelen tepkilere köşesinden yanıt verdi.
Haberin arkasında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın olduğunu söyleyen Hakan, "Hulusi Paşa! Neden susuyorsunuz? Konuşsanıza! Desenize: Hürriyet’teki haberin arkasında biz varız. O haberle biz, Genelkurmay’a yönelik haksız eleştirilere cevap verdik." ifadelerini kullandı.
"ABA ALTINDAN GÖSTERİLEN BİR SOPA YOK"
Haberden dolayı Hürriyet'e yönelik yandaş medyadan gelen 'darbecilik' suçlamasına da yanıt veren Hakan, "28 Şubat’ta... 'Adını açıklamayan üst düzey bir askeri yetkili'ye dayandırılan haberler yayınlanır ve o haberler aracılığıyla sivil hükümete çakılırdı. O haberlerin amacı, aba altından sopa göstermekti. 'Karargâh rahatsız' haberinin Karargâh’ın sivil hükümete çakmasıyla alakası yok. Aba yok, sopa yok, aba altından gösterilen bir sopa da yok. Peki ne var? Karargâh’ın kendini savunma gayreti var, o kadar." dedi.
HAKAN'DAN GENELKURMAY'A: SEN İŞİNE BAK!
Yazısında, söz konusu haberde başörtüsü düzenlemesine ilişkin 'karargah' tarafından dile getirilen 'Başörtüsü düzenlemesinde bizim dahlimiz yok' ifadesini hedef alan Hakan, "Genelkurmay açıklamasının en sorunlu kısmı işte burasıdır. Senin dahlin olsa ne olur, olmasa ne olur. Ayrıca tabii ki senin dahlin olmayacak. Söz de yetki de karar da... Seçilmişlerindir. Sen işine bak." ifadelerini kullandı.
"HULUSİ PAŞA NEDEN SUSUYORSUNUZ?"
Ahmet Hakan'ın Hürriyet'teki köşesinde yer alan 'Konuşsanıza Hulusi Paşa! Neden susuyorsunuz ki?' başlıklı yazısı şu şekilde:
"HULUSİ Paşa!
Neden susuyorsunuz?
Konuşsanıza!
Desenize:
- Hürriyet’teki haberin arkasında biz varız. O haberle biz, Genelkurmay’a yönelik haksız eleştirilere cevap verdik.
- Söylediklerimiz içinde tek bir harfle bile olsa Cumhurbaşkanı’na ya da hükümete yönelik bir sözümüz yok.
- Seçilmiş Cumhurbaşkanı’na ve hükümete laf etmek ne haddimize!
- Biz demokrasiye bağlıyız ve bunu kimseye sorgulatmayız!
- Biz ki FETÖ’cülerin darbe girişimini püskürtmüş, onların vaatlerini elimizin tersiyle itmiş askerleriz.
- Bizim rahatsızlığımız Cumhurbaşkanı’ndan, hükümetten değil, bizim rahatsızlığımız bize yönelik haksız eleştirilerden.
- Biz sadece Genelkurmay’a yönelik haksız eleştirilere cevap verdik.
- Bizim yaptığımız açıklamayı çarpıtmak kimseye bir şey kazandırmaz.
- Bizim üzerimizden Hürriyet’e yüklenmek, Hürriyet’e büyük haksızlıktır.
- Rahatsızlığımızın tek bir adresi var: Bize yönelik haksız eleştiriler yapanlar!
- Bize yapılacak en büyük hakaret bize potansiyel darbeci muamelesi yapmaktır.
[ih2]
Hulusi Paşa!
İşin doğrusunun bu olduğunu bildiğiniz halde...
Neden susuyorsunuz?
Konuşsanıza.
Nedir sizi hakkı söylemekten alıkoyan?
Nedir?
KARARGÂH VE BAŞÖRTÜSÜ
7 konu var Genelkurmay’ın değindiği...
Bu 7 konudan 6’sının...
Cumhurbaşkanı’yla, hükümetle, yönetimle falan ilgisi yok.
Geriye kalıyor bir tek...
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde başörtüsünün serbest bırakılması...
Genelkurmay Başkanlığı bu konuda herhangi bir rahatsızlık bildirmiyor.
Sadece diyor ki:
“Başörtüsü düzenlemesinde bizim dahlimiz yok.”
Genelkurmay açıklamasının en sorunlu kısmı işte burasıdır.
Lafı hiç uzatmadan söyleyeyim:
Bu sorunlu kısımla ilgili olarak...
[ih3]
Yapılacak tek şey var:
Şunları söyleyip konuyu kapatmak:
- Senin dahlin olsa ne olur, olmasa ne olur.
- Ayrıca tabii ki senin dahlin olmayacak.
- Söz de yetki de karar da... Seçilmişlerindir.
- Sen işine bak.
Mesele bu kadar basittir.
HÜRRİYET KEŞKE ŞÖYLE DESEYDİ GENELKURMAY’A
HÜRRİYET olarak keşke Hulusi Paşa ve karargâhına şöyle deseydik:
- Hey Paşalar!
- Eğer bazı kesimlerin sizi haksız yere eleştirdiklerini düşünüyorsanız...
- Bu eleştiriler karşısında rahatsızsanız...
- Bu eleştirilere bir cevap vermek istiyorsanız...
- Ya çıkın adınızla, sanınızla açıklama yapın, “Bu eleştiriler şu şu açılardan yanlıştır” deyin.
- Ya da biz bu işte yokuz.
GENELKURMAY İKTİDARA DEĞİL DE MUHALEFETE ÇAKABİLİR Mİ?
İKİSİNİ de yapamaz.
- İktidara da çakamaz.
- Muhalefete de çakamaz.
Hakkı yoktur.
Haddi de değildir.
Ama Genelkurmay Başkanlığı...
Hakkında çıkan yalan yanlış haberlere, gerçekdışı ithamlara, eleştiri adı altında yapılan karalamalara...
Tabii ki cevap verebilir.
Yaptığı budur. Bundan ibarettir.
‘KARARGÂH RAHATSIZ’ HABERİ 28 ŞUBAT TÜRÜ BİR HABER Mİ?
28 Şubat’ta...
“Adını açıklamayan üst düzey bir askeri yetkili”ye dayandırılan haberler yayınlanır ve o haberler aracılığıyla sivil hükümete çakılırdı.
O haberlerin amacı, aba altından sopa göstermekti.
“Karargâh rahatsız” haberinin ise...
Karargâh’ın sivil hükümete çakmasıyla alakası yok.
Aba yok, sopa yok, aba altından gösterilen bir sopa da yok.
Peki ne var?
Karargâh’ın kendini savunma gayreti var, o kadar.
Yapılan şey, tıpkı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kendisine yönelik eleştirilere cevap vermesi gibi bir şey...
Yapılan şey, tıpkı Tapu Kadastro Müdürlüğü’nün kendisine yönelik eleştirilere cevap vermesi gibi bir şey...
ALLAH’A ÇOK ŞÜKÜR Kİ GEÇTİ O DEVİRLER
- EN azılı muhaliflerin bile gözü Genelkurmay’da değil.
- En askerci kesimler bile askere yaslanarak hiçbir şey elde edilemeyeceğinin farkında.
- En “nasıl olsa ordu var” diyenler bile artık bu avuntularından tamamen vazgeçmiş durumda.
Siz bakmayın o devirler geçmemiş gibi davrananlara!
Allah’a çok şükür ki...
Çoktaaan geçti o devirler.
İŞİN EN KOMİK TARAFI
HÜKÜMET kalemşorları diyorlar ki:
“Hürriyet darbe çığırtkanlığı yaptı... Darbeci Hürriyet... Darbe... Hürriyet... Darbe... Hürriyet...” falan.
Muhalif kalemşorlar da diyorlar ki:
“Hürriyet hükümeti mağdur gibi göstermek için operasyon yaptı... Hükümetçi Hürriyet... Hürriyet... Hükümet...” falan."