Zeytin üreticilerini don vurdu
Şubat ayında yaşanan yoğun kar ve don sebebiyle Bursa'daki zeytin üreticileri zor durumda kaldı. Köylüler zararını karşılayamayıp arazilerini satmaya başladı.
12-03-2021 23:53

Evrensel Gazetesinden Uğur Ökdemir’in haberine göre Bursa'nın Mudanya ilçesindeki köylerde zeytin üreticilerinin şubat ayında yaşanan don olaylarından etkilenen mahsülleriyle birlikte yaşanan zarar günden güne büyüyor.
Tarımda girdi maliyetlerinin artmasından şikayetçi olan üreticilerin bir kısmı zor şartlarda üretim yapmayı sürdürürken bir kısmı da arazilerini satarak şehre göç etmek durumda kalıyor. Her geçen gün üretim yapmanın zorluğundan yakınan üreticileri bu sefer de don ve kar yoğunluğu vurdu.
Ağaçları büyük zarar gören Yaşar Kılıç, En az üç dört yıl mahsul alamayacaklarını belirterek şunları söyledi:
“Büyük ihtimalle üreticiler Tarım Sigortalarından (TARSİM) para alamayacak. Şu anki afet fonundan da bir yardım alamayacaklar büyük ihtimalle. Bu ağaçlar soğuktan etkilendiği için gövde de etkilenecek. Bir zeytin ağacının ekonomik ömrü 50 ile 150 yıl arasında değişiyor. Fakat zeytin ağacı ölümsüz olduğu için üreticilerde sökme alışkanlığı yok. Biz yaşlı ağaçlarla üretim yapmaya, ekonomik değerini kaybetmiş ağaçlarla üretim yapmaya uğraşıyoruz. Devletin bunu özendirmesi, ağaçların gençleştirilmesi gerekiyor. Bu ağaçlar soğukta zarar gördüğü için gövdelerde de mutlaka kurumalar olacak. Bu ağaç 3-4 sene sonra tekrar mahsüle yatsa da gövdedeki kurumalar ağaca her sene zarar verecek, ekonomik değerini düşürecek. Sökülen bir zeytin ağacı yerine on ağaç dikiliyor deniliyor fakat dikilen zeytin ağaçları maalesef her on senede bir soğuktan etkileniyor. Bu da ülkeye büyük ekonomik zarar getiriyor. Zeytin ekilen arazide başka türlü tarım yapma şansı da yok" dedi.
'BURADAKİ AĞAÇLAR ÖKSÜRDÜĞÜNDE TEPENİN ARDINDAKİ AĞAÇLAR ÖLÜR'
Bursa yolu üzerinde yer alan zeytinlikleri en son 1985 yılında yaşanan soğuğun etkilediğini hatırlatan Kılıç, “Bizim sürekli söylediğimiz bir şey var, bu bölgedeki ağaçlar öksürdüğünde tepenin arkasındaki ağaçlar ölür. Burası ranta kurban gidecek en yakın bölge durumunda. Üreticiler para kazanamayınca arazilerini satıyor. Ben bunu, bir köylünün altın yumurtlayan tavuğunu kesmesine benzetiyorum. Bu bölge ranta verilirse, betonlaşırsa altın yumurtlayan tavuğunuz olmayacak, gelecek nesillere bırakacağınız bir tavuğunuz olmayacak. O yüzden sahile yakın zeytinlikler gelecek nesiller için çok değerli” dedi.
İLGİLİ HABERLER
Hakim, savcı ve milletvekilleriyle ilgili yolsuzluğun önlenmesi tavsiyelerine en az Türkiye uydu
GRECO'nun tüm tavsiyelerine uyan tek ülke Norveç olurken, tavsiyelere uyma konusunda ülkeler arasında son sırada ise Türkiye yer aldı.
17-04-2021 09:34

Avrupa Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu'nun (GRECO) "Milletvekilleri, hakim ve savcılarla ilgili yolsuzluğun önlenmesi" başlıklı raporuna göre Türkiye, Avrupa Konseyi'nin yolsuzlukla mücadele tavsiyelerine en az uyan ülke oldu.
Türkiye'nin de dahil olduğu 46 ülkeyi kapsayan rapora göre, Türkiye 2019 yılında, GRECO tarafından verilen 31 tavsiyenin yüzde 74,2'sini yerine getirmedi, 19,4'ünü kısmen yerine getirdi, yüzde 6,5'ini ise tamamen uyguladı. Tavsiyelerin en çok dikkate alındığı grup 12 tavsiyenin yüzde 8,3'üne uyulan savcılar ve hakimler grupları olurken, milletvekilleri ile ilgili 7 tavsiyenin hiçbirine uyulmadı.
TÜM TAVSİYELERE UYAN TEK ÜLKE NORVEÇ
Rapora göre, 2019 yılında GRECO'nun tüm tavsiyelerine uyan tek ülke Norveç oldu. Tavsiyelere uyma konusunda ülkeler arasında son sırada Türkiye yer alırken, tavsiyelerin yüzde 70'ine uymayan Avusturya da Türkiye’yi izleyen sondan ikinci ülke oldu.
GRECO, Türkiye'nin değerlendirildiği "Uyum ve Ara Uyum" başlıklı daha önceki raporlarında Türkiye’deki yapısal düzenlemelerin yargıç ve hakimlerin bağımsızlığına zarar verdiğine dikkati çekmiş ve bu düzenlemelerin "Yargıç ve hakimleri iktidar ile siyasete karşı bağımsız olma konumunda eskiye oranla daha sıkıntılı bir duruma soktuğu" uyarısında bulunmuştu.
DW Türkçe'de yer alan habere göre, Türkiye’de milletvekilleri ile yargı mensupları arasında yolsuzluğun önlenmesi için hükümetin somut önlemler almadığı eleştirisi yapılmış ve "Genel anlamda durumun tatmin edici olmadığı" belirtilmişti.
Üyelerinin yolsuzlukla mücadele standartlarına uyumlarını izleyerek yolsuzlukla mücadele kapasitelerini geliştirmeyi amaçlayan bir Avrupa Konseyi organı olan GRECO, devletlerin ulusal yolsuzlukla mücadele politikalarındaki eksiklikleri tespit etmelerine yardımcı olmak üzere yasal, kurumsal ve pratik reformları teşvik ediyor.
Muhalefetin oylarıyla reddedilip tekrar oylanan 'fişleme yasası' Resmi Gazete'de
TBMM Genel Kurulu'nda tekrar oylanmasının ardından AKP-MHP oylarıyla kabul edilen "Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kanunu", Resmi Gazetede yayımlandı.
17-04-2021 08:58

Kamuya personel alımında uygulanan ve Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) iptal etmesine rağmen TBMM Genel Kuruluna tekrar teklif olarak sunulan, oylamada kabul edilmemesine rağmen hukuksuzca yeniden görüşülerek AKP-MHP oylarıyla Meclis'ten geçirilen "Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kanunu", Resmi Gazetede yayımlandı.
Resmi Gazete'de yayımlanan 16 maddelik ''fişleme'' yasasında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının kimlere uygulanacağı ile soruşturmayı hangi birimlerin yapacağı şöyle ifade edildi:
GÜVENLİK SORUŞTURMASI VE ARŞİV ARAŞTIRMASI YAPILACAKLAR
MADDE 3 – (1) Arşiv araştırması, statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın ilk defa veya yeniden memuriyete yahut kamu görevine atanacaklar hakkında yapılır.
(2) Kurum ve kuruluşlarda, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları hâlinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli birimler ile Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, jandarma, emniyet, sahil güvenlik ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli ile ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışacak öğretmenler, üst kademe kamu yöneticileri, özel kanunları uyarınca güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına tabi tutulan kişiler ile milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis, hizmetlerde statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın istihdam edilenler hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması birlikte yapılır.
ARŞİV ARAŞTIRMASI
MADDE 4 – (1) Arşiv araştırması;
a) Kişinin adli sicil kaydının,
b) Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından hâlen aranıp aranmadığının,
c) Kişi hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının,
ç) Kişi hakkında kesinleşmiş mahkeme kararları ve 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesinin beşinci ve 231 inci maddesinin onüçüncü fıkraları kapsamında alınan kararlar ile kişi hakkında devam eden veya sonuçlanmış olan soruşturma ya da kovuşturmalar kapsamındaki olguların,
d) Hakkında kamu görevinden çıkarılma ya da kesinleşmiş memurluktan çıkarma cezası olup olmadığının, mevcut kayıtlardan tespit edilmesidir.
GÜVENLİK SORUŞTURMASI
MADDE 5 – (1) Güvenlik soruşturması, arşiv araştırmasındaki hususlara ilave olarak kişinin;
a) Görevin gerektirdiği niteliklerle ilgili kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerindeki olgusal verilerinin,
b) Yabancı devlet kurumları ve yabancılarla ilişiğinin,
c) Terör örgütleri veya suç işlemek amacıyla kurulan örgütlerle eylem birliği, irtibat ve iltisak içinde olup olmadığının, mevcut kayıtlardan ve kişinin görevine yansıyacak hususların denetime elverişli olacak yöntemlerle yerinden araştırılmak suretiyle tespit edilmesidir.
SORUŞTURMA VE ARAŞTIRMAYI YAPACAK BİRİMLER
MADDE 6 – (1) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve mahalli mülki idare amirlikleri tarafından yapılır.
(2) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler, kendilerine iletilen taleple sınırlı olarak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları arşivlerinden ve elektronik bilgi işlem merkezlerinden gerekli bilgi ve belgeler ile bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamındaki karar ve kayıtları almaya yetkilidir.
(3) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimlerde yetkilendirilmiş personel, hukuka aykırı olarak elektronik ortamda veya bilgisayar loglarında kişisel verilerle ilgili sorgulama yapamaz, log kayıtlarını değiştiremez veya silemez, bu şekilde elde edilen bilgileri paylaşamaz veya yayın yoluyla duyuramaz. Görevi gereği öğrendiği veya edindiği kişisel bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilerle paylaşamaz ya da basın ve yayın kuruluşlarına veya diğer iletişim kanallarına veremez. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler tarafından bu hususlara ilişkin gerekli tedbirler alınır.
DEĞERLENDİRME KOMİSYONU
MADDE 7 – (1) Yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda elde edilen verilerin değerlendirilmesi amacıyla Değerlendirme Komisyonu kurulur. Değerlendirme Komisyonu; Cumhurbaşkanlığında İdari İşler Başkanının görevlendireceği bir üst kademe yöneticisinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında genel sekreter yardımcısının, bakanlıklarda bakan yardımcısının, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında en üst yöneticinin görevlendireceği bir üst kademe yöneticisinin, üniversitelerde rektör yardımcısının, valiliklerde vali yardımcısının başkanlığında, teftiş/denetim, personel ve hukuk birimleri ile uygun görülecek diğer birimlerden birer üyenin katılımıyla başkan dahil en az beş kişiden ve tek sayıda olacak şekilde oluşturulur. Milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis ve hizmetlerde istihdam edilecekler hakkındaki değerlendirme, ilgili bakanlık ya da kamu kurumları bünyesindeki Değerlendirme Komisyonunca yapılır.
(2) Memuriyet veya kamu görevlerine uygunluğunun değerlendirilmesini sağlayacak yorum içermeyen olgusal veriler, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimlerce ilgili kurum ve kuruluş bünyesinde kurulan Değerlendirme Komisyonuna iletilir.
(3) Değerlendirme Komisyonu kendisine iletilen verilere ilişkin nesnel ve gerekçeli değerlendirmelerini yazılı olarak atamaya yetkili amire sunar. Mahkemeler tarafından istenildiğinde bu bilgiler sunulur.
Ankara'da polisten video çeken yurttaşa: Beni çekmen terör suçu
Ankara Kızılay'da bir otobüs şoförüne ceza yazmak isteyen polis ile yurttaş arasında gerginlik yaşandı.
16-04-2021 21:41

Ankara'da bir otobüs şoförüne ceza yazmak isteyen ve bu sırada görüntüye alınan trafik polisleri, videoyu kaydeden yurttaşın üzerine "Şu anda beni çekmen terör suçu" diyerek yürüdü. Görüntüyü kaydeden vatandaşın "Önce siz saldırdınız" ifadelerine karşı polis, görüntüleri silmesini istedi.
'Terör suçları'na yenisi eklendi...
— İleri Haber (@ilerihaber) April 16, 2021
Otobüs şoförüne ceza yazarken kayda alınan trafik polisi: "Beni çekmen terör suçu, onu hemen siliyorsun"
AKP'den 'insan kaçakçılığı' savunması: Bir dostun hatırına böyle bir şey yaptık
Yurt dışı gezisi diyerek Bremen’e gönderdiği 48 kişiden çoğu dönmeyen AKP’li Akçakiraz Belediyesi’nin başkanı Sabahattin Kaya, “Bir dostun hatırına böyle bir şey yaptık” dedi.
16-04-2021 20:19

Malatya'da AKP'li Yeşilyurt Belediyesi'nin organizasyonunda Almanya'ya gidip geri dönmeyen 43 kişi öne çıkarken, benzer vakalar diğer belediyelerde de yaşanıyor.
Yurt dışı gezisi diyerek Bremen’e gönderdiği 48 kişiden çoğu dönmeyen AKP’li Akçakiraz Belediyesi’nin başkanı Sabahattin Kaya, Gazeteci İsmail Saymaz'a yaptığı açıklamada, “Bir dostun hatırına böyle bir şey yaptık” dedi.
'YÜK OLACAK İNSANLAR GİDİYOR'
Bilinen 48 kişiden yarısında pürüz çıktığını, bu sebeple '20 kişi civarı'nda insanın gidebildiğini belirten Kaya, "Vatandaş işsiz güçsüz… Dedik buradan giderler, iş güç sahibi olurlar. Bana makul geldi. Burada Türkiye Cumhuriyeti'ne yük olacak insanlar gidiyor” ifadesini kullandı.
'VATANDAŞ İŞSİZ GÜÇSÜZ'
Sözcü yazarı İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlayan Sabahattin Kaya, şunları kaydetti:
– Projeyi kim getirdi?
Almanya'da yaşayan Elazığlı bir hemşehrimiz. Buralar dar bir alan, kapalı bir alan. 2-3 üniversitemiz, organize sanayimiz yok. Vatandaş işsiz güçsüz… Dedik buradan giderler, iş güç sahibi olurlar. Bana makul geldi. Burada Türkiye Cumhuriyeti'ne yük olacak insanlar gidiyor. Euro, altın ve dolar gönderiyor. Annesini babasını rahatlatıyor. Bir şeyin kârı zararından fazlaysa doğrudur, helaldir, hoştur. O mantıkla baktım.
– Gidenleri tanıyor musunuz?
Üçünü tanıyorum.
– Hepsi Akçakirazlı mı?
Elazığlı. İlçemizden iki kişi var.
– Yani siz çalışmaları için izin verdiniz.
Evet. Bu insanlar gidecek, gezecek, imkanı olursa çalışacak. Sonradan duyduk ki bu iş bir sektör ve meslek grubu haline gelmiş. Üç dört defa daha böyle teklif geldi. Gündemimize almadık.
– Dönmeyeceklerini biliyor muydunuz?
Bunlar bize dedi ki: “Gideceğiz, alanı göreceğiz, Güzel bir alan çalışmasından sonra gidebilirsek gideceğiz.” Yani gelecekler, anne babalarından izin alacaklar. Benim yardımcım ve meclis üyem de gitti. Onlar da belki gelmeyebilirdi.
– Nasıl gittiler?
Uçakla. Aynı otelde kalmışlar. Vahşi depolamayı ve çöp arıtma tesisini gezdirmişler.
– Bu dernek nerede?
Bilmiyorum.
– Ama protokol yapmışsınız.
Yaptık ama kimdir, nedir, necidir; çok içinde değilim.
– Elazığ'da mı?
Yok, Almanya'da.
– Hemşehrinizle sonradan konuşabildiniz mi?
Konuştum. “Otelden kaçtılar” dedi. Ben daha üzerine düşmedim.
– İki görevliniz anlamamış mı?
Anlamamışlar. Bizimkiler birkaç gün uzattılar. Eş dost akrabaları gezeceğiz demişler. Son iki üç gün onlardan ayrılmışlar.
– Sizi aradılar mı?
Yok. “Pasaportların hepsi geri gelecek” dediler, gelmedi.
– Listeyi kim yapmıştı?
Ben hiç karışmadım.
– Listeyi kim yaptı? Almanya'daki hemşehriniz mi?
Evet.
– Bu kişiye çok güvenmediniz mi?
Diyorum ya işte, öyle bir süreçti, bir anda böyle geldi, bir haftalık bir görüşmeydi, yoğunluktan geldi geçti.
– Belediye kasasına bir şey girdi mi?
Evet, bir araç aldılar.
– Ne aldılar?
Bir kamyon.
– Fiyatı ne kadar?
100 bin TL.
– Yeni mi?
İkinci el, canım.
– Siz aslında kamyon karşılığında izin verdiniz.
Bana da cazip geldi. Nasıl olsa benim personelim de gidecek. Fakat sektör haline gelmiş.
Kanal İstanbul toplantısında İBB temsilcisine hakaret edildi, telefonuna el konuldu!
Mahir Polat, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Kurul Müdürü Ersoy Köse'nin, toplantıyı yetkililere aktardığı sırada İBB temsilcinin telefonuna hakaret ederek ve saldırgan tavırlarla el koyduğunu duyurdu.
16-04-2021 17:04

İleri Haber
1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu toplantısında, yetkililere haber veren İBB temsilcisinin telefonuna el koyulduğu öğrenildi. Kurul toplantısında Kanal İstanbul gündeme alınmıştı.
AKP'nin 'mega rant' projesi Kanal İstanbul güzergahında bulunan Küçükçekmece ve Avcılar arasındaki sulak alanın birinci derece olan sit korumasının, üçe düşürülmesi teklifi 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun gündemine alındı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Kurul Müdürü Ersoy Köse'nin, toplantıyı yetkililere aktardığı sırada İBB temsilcinin telefonuna hakaret ederek ve saldırgan tavırlarla el koyduğunu duyurdu.
Polat, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün 1 Nolu Koruma Kurulu Kanal İstanbul projeleri görüşüyor. İBB temsilcimiz toplantıyı bize aktarıyorken kurul müdürü hakaret ve saldırgan tavırlara temsilcimizin telefonuna el koymuştur. İBB'ye yönelen bu saldırıya karşı suç duyurusunda bulunuyoruz. Hakikati savunacağız!”
Bugün 1 Nolu Koruma Kurulu Kanal İstanbul projeleri görüşüyor.
— Mahir Polat (@mhrpolat) April 16, 2021
İBB temsilcimiz toplantıyı bize aktarıyorken kurul müdürü hakaret ve saldırgan tavırlara temsilcimizin telefonuna el koymuştur. İBB’ye yönelen bu saldırıya karşı suç duyurusunda bulunuyoruz. Hakikati savunacağız!
AKP'li yöneticilerden emekli amirallere art arda silahlı tehditler!
AKP'li Gençlik Kolları Başkan Yardımcısının emekli amirallere yönelik silah görselli tehditlerinin ardından bir yönetici daha amiralleri tehdit etti.
16-04-2021 14:40

104 emekli amirale AKP Diyarbakır Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı tarafından yöneltilen tehdidin ardından, AKP Diyarbakır İl Yönetim Kurulu Üyesi Turgut Özzeren de sosyal medya hesabından silahlı fotoğrafını paylaşarak amiralleri tehdit etti.
Montrö Sözleşmesi ve Tuğamiral Mehmet Sarı'nın “sarık ve cübbe” giydiği fotoğraflar üzerine açıklama yapan 104 emekli amiral iktidar tarafından hedefe konuşmuş ve 14'ü hakkında ‘Suç işlemek için anlaşma'dan soruşturma başlatılmıştı. 10'u 6 gün Emniyet'te tutulduktan sonra ifadeleri alınan 14 emekli amiral adli kontrolle bırakılmıştı.
Konu gündemdeyken AKP Diyarbakır Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Vedat Demirtaş'tan skandal bir paylaşım geldi. AKP'li Demirtaş, Twitter hesabından birçok silahın yer aldığı fotoğrafı paylaşarak emekli amiralleri tehdit etti.
Demirtaş paylaşımında, “Emekli amiraller bekliyoruz. Hodri meydan. Destanlar bizim işimiz” diye yazdı.
Demirtaş tepkilerin ardından paylaşımını sildi ve Twitter hesabını kapattı.
BİR TEHDİT DAHA
Demirtaş’ın ardından bir skandal paylaşım da AKP Diyarbakır İl Yönetim Kurulu Üyesi Turgut Özzeren’den geldi.
Özzeren, Twitter hesabından “103 tane dengesiz sanki bir mesaj vermiş. Sıkıysa bir daha deneyin. Yatacak mezarınız olursa namerdim, denemesi bedava” dediği ve hücum yeleği giydiği kalaşnikoflu fotoğrafını paylaştı. Özzeren, gelen tepkilerin ardından hesabını korumaya aldı.