Zeytin üreticilerini don vurdu  

Zeytin üreticilerini don vurdu  

Şubat ayında yaşanan yoğun kar ve don sebebiyle Bursa'daki zeytin üreticileri zor durumda kaldı. Köylüler zararını karşılayamayıp arazilerini satmaya başladı.

Evrensel Gazetesinden Uğur Ökdemir’in haberine göre Bursa'nın Mudanya ilçesindeki köylerde zeytin üreticilerinin şubat ayında yaşanan don olaylarından etkilenen mahsülleriyle birlikte yaşanan zarar günden güne büyüyor. 

Tarımda girdi maliyetlerinin artmasından şikayetçi olan üreticilerin bir kısmı zor şartlarda üretim yapmayı sürdürürken bir kısmı da arazilerini satarak şehre göç etmek durumda kalıyor. Her geçen gün üretim yapmanın zorluğundan yakınan üreticileri bu sefer de don ve kar yoğunluğu vurdu. 

Ağaçları büyük zarar gören Yaşar Kılıç, En az üç dört yıl mahsul alamayacaklarını belirterek şunları söyledi:

“Büyük ihtimalle üreticiler Tarım Sigortalarından (TARSİM) para alamayacak. Şu anki afet fonundan da bir yardım alamayacaklar büyük ihtimalle. Bu ağaçlar soğuktan etkilendiği için gövde de etkilenecek. Bir zeytin ağacının ekonomik ömrü 50 ile 150 yıl arasında değişiyor. Fakat zeytin ağacı ölümsüz olduğu için üreticilerde sökme alışkanlığı yok. Biz yaşlı ağaçlarla üretim yapmaya, ekonomik değerini kaybetmiş ağaçlarla üretim yapmaya uğraşıyoruz. Devletin bunu özendirmesi, ağaçların gençleştirilmesi gerekiyor. Bu ağaçlar soğukta zarar gördüğü için gövdelerde de mutlaka kurumalar olacak. Bu ağaç 3-4 sene sonra tekrar mahsüle yatsa da gövdedeki kurumalar ağaca her sene zarar verecek, ekonomik değerini düşürecek. Sökülen bir zeytin ağacı yerine on ağaç dikiliyor deniliyor fakat dikilen zeytin ağaçları maalesef her on senede bir soğuktan etkileniyor. Bu da ülkeye büyük ekonomik zarar getiriyor. Zeytin ekilen arazide başka türlü tarım yapma şansı da yok" dedi. 

'BURADAKİ AĞAÇLAR ÖKSÜRDÜĞÜNDE TEPENİN ARDINDAKİ AĞAÇLAR ÖLÜR'

Bursa yolu üzerinde yer alan zeytinlikleri en son 1985 yılında yaşanan soğuğun etkilediğini hatırlatan Kılıç, “Bizim sürekli söylediğimiz bir şey var, bu bölgedeki ağaçlar öksürdüğünde tepenin arkasındaki ağaçlar ölür. Burası ranta kurban gidecek en yakın bölge durumunda. Üreticiler para kazanamayınca arazilerini satıyor. Ben bunu, bir köylünün altın yumurtlayan tavuğunu kesmesine benzetiyorum. Bu bölge ranta verilirse, betonlaşırsa altın yumurtlayan tavuğunuz olmayacak, gelecek nesillere bırakacağınız bir tavuğunuz olmayacak. O yüzden sahile yakın zeytinlikler gelecek nesiller için çok değerli” dedi.