'Yükü emekçilerin sırtına yıkan soyguna son verilmeli!'

'Yükü emekçilerin sırtına yıkan soyguna son verilmeli!'

KESK Tekirdağ Şubesi ek zam, vergide adalet ve insanca yaşayacak ücret talebiyle bordro yakma eylemi ve basın açıklaması gerçekleştirdi.

Ufuk Eren Gümüş - Tekirdağ

Kamu Emekçileri Sendika Konfederasyonu (KESK) 15 Ocak'ta, vergide adalet ve insanca yaşayacak ücret talepleriyle ülke çapında eylemler yaptı. KESK'in işçi ve emekçilerin günden güne daha da yoksullaştığını vurgulamak üzere düzenlediği eylemlerden biri bugün Tekirdağ Hasan Ali Yücel Meydanı'nda yapıldı. KESK, basın açıklaması ve ardından da bordro yakma eylemi gerçekleştirdi.

Eylem öncesi yapılan basın açıklamasında, Tekirdağ KESK adına açıklama yapan Eğitim-Sen Şube Başkanı Özdemir Kavak şöyle konuştu:

“Seçim, yeni rejim, ekonomik kriz derken bir yılı daha geride bıraktık. Bilindiği üzere dünyanın neresinde olursa olsun çarşıda, pazarda fiyatlar sürekli artarken, resmi enflasyon rakamlarının sürekli düşmesi mümkün değildir.”

“Asıl sorumlularının ülkede yaşanan krizin faturasını emekçilere yıkmak için politika üretenler olduğu da açıktır. Ne yazık ki, yaşanan süreç ücretli kesimler, dar gelirliler başta olmak üzere toplumun %99’unu sorumlu olmadıkları ekonomik krizin faturasını ödememek için omuz omuza vermeye çağıran, bu doğrultuda 31 Ekim’de ‘Yoksullaşmaya, İşsizliğe, Güvencesizliğe Karşı Birlikte Mücadele’ programını açıklayıp 17 Kasım ile 22 Aralık tarihleri arasında İzmir, Samsun, Adana, Diyarbakır, İstanbul Bölge Mitingleri ile yurdun dört bir yanındaki emekçilerle, halkla buluşan konfederasyonumuz KESK’i haklı çıkarmıştır. 
Evet, bizler en başından beri ülkeyi yönetenlerin asıl hedefinin enflasyonu düşürmek değil, enflasyonu düşük göstererek çalışanların maaşlarını, ücretlerini baskılamak olduğunu ifade ettik. 5 milyon kamu emekçisine ve emeklisine verilmesi gereken enflasyon farkını düşük tutmak için her yolun deneneceğini söyledik. Üzülerek ifade ediyoruz. 
Bugün ‘hedefleri tutturduk, hatta YEP ile hedeflenen enflasyonun altına indik’ söylemlerinin inandırıcı hiçbir yönü yoktur. Çünkü ortada olan şey hedef tutturma değil, yıllardır oynanan Ali Cengiz Oyunlarına yenileri eklenerek bulunan rakamları enflasyon diye yutturma çabasından ibarettir. Ancak işçiler, emekçiler yıllardır oynanan bu oyunları bugün çok daha net görmektedir. 

'EMEKÇİLERE KAŞIKLA VERİLEN ENFLASYON VE MAAŞ FARKI, DAHA CEBİMİZE GİRMEDEN VERGİYE GİDECEKTİR'

Bugün kamu emekçileri olarak elimize geçen maaşlarımızı gösteren bordrolarımız da bu oyunları açığa çıkarmakta, artan yoksulluğumuzu belgelemektedir. Buna rağmen, yıla yüzde 7 enflasyon hedefiyle başlayıp, yılsonunda gerçekleşen yüzde 20.30 oranlı enflasyona sevinmek, yılın başında 1 dolar 3,76 TL iken yılın sonunda1 doların yüzde 41 artışla 5,30 TL’ye çıkmasını ‘döviz frenledik’ diye yorumlamak, yine yılın başında % 1,2 olan ihtiyaç kredisi faiz oranı yılın sonunda neredeyse iki katına çıkmasına rağmen “hedefleri tutturduk” nutukları atmak halkın aklıyla dalga geçmektir. 

Öte yandan 31 Aralık 2018 tarihinde açıklanan Gelir Vergisi tarifesi çalışanların dilim dilim soyulmasına devam edileceğini ispatlamaktadır. Yeniden Değerleme Oranı %23.73 olmasına rağmen geçtiğimiz yıl 14.800 TL olan birinci vergi dilimi %21 oranında arttırılarak 18.000 TL, 34.000 TL olan ikinci vergi dilimi ise sadece %17 arttırılarak 40.000 TL olarak belirlenmiştir. Buna göre başta 399 sayılı KHK’ye tabi olarak çalışan sözleşmeli personel olmak üzere kamu emekçilerinin çok büyük bir bölümü yılın dördüncü, beşinci ayından itibaren %20’lik ikinci vergi dilimine girecektir. Önemli bir bölümü de yedinci, sekizinci aydan itibaren yüzde 27’lik üçüncü vergi dilimine girecektir. Kısacası emekçilere kaşıkla verilen enflasyon farkı ve maaş zammı daha cebimize girmeden vergiye gidecektir.

'TÜM YÜKÜ EMEKÇİLERİN SIRTINA YIKAN SOYGUNA SON VERİLMELİDİR'

Yaşanan kayıpların telafisini istemek yerine “Kamu Görevlilerinin 2019 Yılı Ocak Ayı İtibariyle Maaşları % 10.70 arttı” gibi suya sabuna dokunmayan garabet açıklamalara imza atmayı tercih etmektedir. Bizler, KESK’e bağlı sendikaların üyeleri olarak insanca yaşama yetecek bir ücret, güvenceli çalışma, güvenli bir gelecek mücadelemizi sürdüreceğiz. 
Elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt, ekmek, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar tamamen geri alınmalı, temel tüketim ürünlerine hiçbir şekilde zam yapılmamalıdır. Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine ve vergi dilimi soygununa son verilmelidir. 
Toplumsal yararı, vergide ve gelir dağılımında adaleti sağlayan, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı, emekten yana, katılımcı –şeffaf- hesap verebilir demokratik bir bütçe hayata geçirilmelidir. 

'BU TALEPLER TÜM KAMU EMEKÇİLERİNİN TALEPLERİDİR'

OHAL KHK’leri ile herhangi bir hukuki delil ve mahkeme kararı olmadan işinden ekmeğinden edilen tüm kamu emekçileri işine iade edilmelidir. 
Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam tipine ve esnek çalışma, performans gibi güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmelidir. Kariyer ve liyakati yok edip torpilin kapısını sonuna kadar açan mülakat, sözlü sınav ve güvenlik araştırması-arşiv kaydına son verilmeli, herkese güvenceli iş ve güvenli gelecek sağlanmalıdır. 
Tüm kamu emekçilerini kapsayan, adil bir ek gösterge sistemi hayata geçirilmelidir. 
Sıraladığımız bu talepler sadece bizim değil, tüm kamu emekçilerinin talepleridir. Sendikalı olsun ya da olmasın tüm kamu emekçilerini kendi temel talepleri için birlikte mücadele etmeye, KESK’e bağlı sendikalarda örgütlenmeye çağırıyoruz.”

KESK’liler açıklamanın ardından bordro yakma eylemini gerçekleştirdi.