Yüksek İstişare Kurulu’nda ‘seçim’ telaşı
Fahrettin Altun, YİK toplantısının ardından yazılı bir açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında düzenlenen Yüksek İstişare Kurulu (YİK) toplantısının ardından, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun bir açıklama yayınlayarak toplantıya ilişkin aktarımlarda bulundu. Altun’un açıklamasında, “seçim dönemine girilmesiyle birlikte yaşanabilecek provokasyonlara karşı tedbirli olunması gerektiği” vurgusu dikkat çekti.
YİK toplantısına eski TBMM Başkanları İsmail Kahraman, Köksal Toptan ve Mehmet Ali Şahin ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İdari ve Mali İşler Başkanı Metin Kıratlı ile Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan katıldı.
‘SEÇİM SÜRECİNE YÖNELİK TEDBİRLER’ VURGUSU
Fahrettin Altun’un yayınladığı yazılı açıklamada, yaklaşan seçim dönemine ilişkin kurul değerlendirmesi dikkat çekti. Açıklamada, konuyla ilgili şu sözlere yer verildi:
“Kurul üyeleri, Türkiye seçim sathı mailine girdikçe sosyal medya kaynaklı dezenformasyonların ve milli birliğimizi zedelemeye dönük provokasyonların artabileceğini ifade ederek, ülkemiz ve milletimizle ilgili sadece sınırlarımız içinde değil yurt dışında da yoğunluk kazanacağı anlaşılan iftira kampanyalarına karşı alınacak tedbirler üzerine fikir teatisinde bulunmuşlardır.”
‘YABANCI VAKIFLARIN FAALİYETLERİ DEĞERLENDİRİLDİ’
Altun’un açıklamasında, toplantıda “yurt dışında ve özellikle de Avrupa’da Türkiye aleyhinde yürütülen propagandalar ile bunlara karşı alınacak tedbirlere” ilişkin istişarelerde bulunulduğu ifade edildi. Açıklamada, söz konusu propagandalara karşı Türkiye’deki yabancı vakıfların ve benzeri kuruluşların faaliyetlerinin değerlendirildiği de belirtildi.
AVRUPA’NIN HUSUMETİ…
Fahrettin Altun’un açıklamasında, Avrupa’nın Türkiye’ye yönelik tutumunun eleştirildiği de aktarıldı. Açıklamada, “Türkiye demokrasi ve kalkınma yolunda mesafe kat ettikçe, bağımsız adımlar attıkça, Avrupa’nın ülkemize olan husumet düzeyinin de yükseldiğine dikkati çeken Kurul üyeleri, Avrupa Birliği üyelik sürecinden terörle mücadele ve sığınmacı konularına, Avrupa’nın Türkiye’ye karşı sergilediği tutarsız, haksız, adaletsiz ve riyakâr tutuma işaret etmişlerdir” ifadelerine yer verildi.