YÖK'ten suç duyurusu: 'Parayla tez hazırlayan ve hazırlatanlara dava açılsın'
YÖK avukatları tarafından Ankara Adliyesi'ne verilen dilekçe ile para karşılığı tez ya da ödev yapılarak nitelikli dolandırıcılık ve suça yardım suçlarını işleyen internet siteleri ve buralardan yardım alarak üniversiteleri dolandırmaya teşebbüs edenler hakkında kamu davası açılması talep edildi.
13-01-2021 14:34

İleri Haber
YÖK, para karşılığı tez ve ödev hazırlayan ve hazırlatan şüpheliler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) avukatları tarafından Ankara Adliyesi'ne verilen dilekçe ile para karşılığı tez ya da ödev yapılarak nitelikli dolandırıcılık ve suça yardım suçlarını işleyen internet siteleri ve buralardan yardım alarak üniversiteleri dolandırmaya teşebbüs edenler hakkında kamu davası açılması talep edildi.
Suç duyurusu dilekçesinde, başkaları için para karşılığı tez ya da ödev yapıldığı ve online sınavlarda yardımcı olunduğu belirtilen internet sitelerinin ve sosyal medya hesaplarının açık adreslerine yer verildi.
Danışmanlık/tez yazım ofisleri yetkilileri ile bu yerlerden yardım alarak tez, bitirme projesi, ödev gibi bilimsel çalışma üreterek kamu kurumlarını aldatanlar ve savcılıkça yapılacak soruşturma sonucunda tespit edilecek faillerin “dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık ve suça yardım etme” suçlarından cezalandırılmaları istendi.
‘BAŞKALARINA HAZIRLATILAN TEZLERİN KULLANILMASI MUHTEMEL’
Dilekçede, danışmanlık ofisleri adı altında faaliyet gösteren tez yazım ofisleri gibi yerlere hazırlatılan veya bu yerlerden yardım alınarak hazırlanan lisansüstü tezlerin, bitirme projelerinin ya da ödevlerin mezuniyet ve öğretim elemanı kadrolarına atanmak için kullanılmasının muhtemel olduğu vurgulandı.
Türk Ceza Kanunu'nun nitelikli dolandırıcılık, dolandırıcılık ve suça yardım etme hükümlerinin bulunduğuna işaret edilen dilekçede, bu çerçevede suçun asıl failinin tez, bitirme projesi, ödev gibi çalışmayı yapanlar olduğu, şikâyet başvurusuna konu olan ve benzeri danışmanlık/tez yazım ofislerinin ise yardım eden sıfatıyla suça ortak olacakları kaydedildi. Bu kapsamda faaliyet gösteren danışmanlık/tez yazım ofislerinin yetkilileri ile bu yerlerden yardım alarak tez, bitirme projesi, ödev gibi bilimsel çalışma üreterek kamu kurumlarını aldatanlar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 39, 157 ve 158'inci maddeleri uyarınca kamu davası açılması istendi.
MEVZUAT NE DİYOR?
Mevzuata göre, tezini, ödevini ya da bitirme projesini başkasına hazırlattığı tespit edilen öğrencinin bu çalışması iptal olabiliyor. Türk Ceza Kanunu'nda, bu kapsamda dolandırıcılık suçu işleyenlere 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve adli para cezası, nitelikli dolandırıcılık suçu işleyenlere 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve adli para cezası, suçun işlenmesine yardım eden kişiye suçu işleyene verilen cezanın yarısı kadar hapis cezası öngörülüyor.
‘DAMADIN’ TEZİ…
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı, eski bakan Berat Albayrak’ın doktora tezini kendi yapmadığı ortaya çıkmıştı.
Wikileaks belgelerinde yer alan yazışmalar şöyleydi:
Sevgili Berat, yarınki tez izleme ile ilgili, 12 slayttan oluşan bir sunumu sana gönderiyorum. Tezi jüri üyelerinin sayısı kadar çoğaltırsan iyi olur. Şimdi ben model taraması da yapıyorum. Tezle ilgili eksiklikleri de tamamlamaya devam edeceğim. Kolay gelsin, iyi çalışmalar, yarın görüşmek üzere.
Erişah
Sevgili Berat Bey, Ekteki dosyada da göreceğiniz gibi, geçen hafta size verdiğimiz “yapılacaklar listemiz”deki görevlerin büyük kısmını tamamladık. Sadece Türkiye’deki yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili kısa bir yer kaldı. Onun dışında biz an itibariyle ekonometrik modele başlıyoruz. O konuda da gelecek hafta verileri toplayarak Doç. bir arkadaşımızla o kısmı da tamamlayacağız. Sizden de şunları rica ediyoruz: * Proje finansmanı ile ilgili olan ve başında 292 bulunan İngilizce metnin dip notlu çevirisi. * Geçen haftadan kalan görevlerinizi tamamlama. * Dip notlarda çok fazla tekrar edenleri saptayıp yerine yeni kaynakları yerleştirme. * Genel olarak tezi gözden geçirerek, eksik bulduğunuz yerleri bize söylemeniz. Mevcut durumlar itibariyle, bayram sonrası sizinle görüşeceğiz. Biz bu arada kendi kısımlarımızı bitiriyoruz. Size de çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Prof. Erişah ve asistanları.
TEZİ YAZAN AKADEMİSYEN ‘YÜKSELMİŞ’
Berat Albayrak’ın maillerine göre tezi hazırlayan isim Marmara Üniversitesinden Prof. Dr. Erişah Arıcan. 2015 ağustos ayında Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Müdürlüğü görevine atanan Arıcan, 1 Nisan 2016 tarihinde ise Borsa İstanbul yönetim kurulu üyeliğine seçildi.
İLGİLİ HABERLER
Kayyum emretti, polis el koydu: Boğaziçi Üniversitesi'nde sanata da kelepçe!
Okulda 1 Ocak gecesi yapılan hukuksuz ve demokrasi karşıtı atamadan beri eylemlerle, performanslarla kültürlerini büyütmeye devam ettiklerini vurguladı.
26-01-2021 16:32

İleri Haber
Boğaziçi’nde kayyum rektöre karşı protestolar sürerken, öğrenciler tarafından üretilen sanat eserlerine kayyum emriyle polis tarafından el konulduğu öğrenildi. Yapılan açıklamada, “Hiçbir hukuksuz el koyma bizi yıldıramaz. Müziğimizle, dansımızla, resmimizle; sanatımızla özgürlüğe kucak açıyoruz. Herhangi bir zorbanın kontrolüne ihtiyacımız yok” denildi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Prof. Dr. Melih Bulu’yu Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atamasına karşı tepkiler ve eylemler sürerken, öğrencilere yönelik baskılar da devam ediyor. Buna rağmen öğrenciler de üretmeyi sürdürüyor.
Boğaziçi Üniversitesi Sanatçıları’nın, ürettikleri eserler için okul içinde açtıkları sergiye kayyum emriyle polis tarafından el konulduğu öğrenildi. Boğaziçi Sanatçıları tarafından yapılan açıklamada,” Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olarak bir buçuk asrı aşkın süredir burada var olan özgür ortamı ve demokrasi kültürünü devam ettiriyoruz. Fakat, güncel siyasi ortamda da görülebildiği üzere siyasi iktidar zorbalaştıkça çok sesliliğin sağlanabildiği özgürlük ortamlarını atamalarıyla, hukuksuz uygulamalarıyla, kolluk kuvvetleriyle, polis ablukalarıyla baskılamaya ve kısıtlamaya çalışıyor, bunlar yetmezmiş gibi, kampüsümüzde kendimizi ifade edebilmek, kampüsümüzü güzelleştirmek için kampüste sergilediğimiz sanat eserlerine el konuluyor. Baskıya, zulme ve zorbalığa rağmen özgürlüklerimizden ödün vermeyeceğiz” denildi.
‘ÖZGÜRLÜK İÇİN ÜRETMEYE, BİRLEŞMEYE DEVAM EDİYORUZ’
Okulda 1 Ocak gecesi yapılan hukuksuz ve demokrasi karşıtı atamadan beri eylemlerle, performanslarla kültürlerini büyütmeye devam ettiklerini vurgulayan Boğaziçi Üniversitesi Sanatçıları’nın açıklamasında şunlar kaydedildi:
22 Ocak Cuma günü Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenledikleri Bounsergi’de yaptığımız gibi özgürlüğümüz ve irademiz ile çevremizi şekillendirmeye, güzelleştirmeye devam ediyoruz. Sanatımızla birilerine dokunmuş olmalıyız ki hukuksuz bir şekilde kampüsümüzde sergilediğimiz eserlerimize el koyuldu. Hiçbir hukuksuz el koyma bizi yıldıramaz. Müziğimizle, dansımızla, resmimizle; sanatımızla özgürlüğe kucak açıyoruz. Herhangi bir zorbanın kontrolüne ihtiyacımız yok. Biliyoruz ki sanat her yerde filizlenmeye, dallarını göğe uzatmaya ve baskılandığı yerde de sesini daha gür çıkarmaya devam edecek. Nasıl ki Leningrad faşist Almanya tarafından işgal edilirken, Dmitri Shostakovich’in yedinci senfonisinin ilk icrası gerçekleşmiş; sanat direnişle faşizmi nasıl yenmişse, biz de mücadelemizde zorbalığa ve zulme sanatımızla karşı çıkıyor ve özgürlük için üretmeye, birleşmeye devam ediyoruz.
İstiyoruz ki, her yerde özgürlük büyüsün, serpilsin ve herkes kendini baskı altında kalmadan ifade edebilsin. Bunun için tüm sanatçıları birleşmeye davet ediyoruz. Birlikte, baskılara inat, onlara aldırmadan ruhumuzu beslemeye ve çevremizi dönüştürmeye devam edelim. Sanatımız engellenemez, kısıtlanamaz, baskılara boyun eğmez. Tüm sanatçıları üretmeye, çevrelerini dönüştürmeye ve birleşmeye davet ediyoruz. Dünya hepimizin emeğiyle güzelleşecek. Hepimizin boynuna vurulan zincirden, kelepçeden kurtulmak için birleşmekten başka şansımız yok.
ESERLERDEN BAZILARI
YÖK öğrenci değişim programlarını iptal etti
YÖK Farabi ve Mevlana değişim programlarının koronavirüs salgını nedeniyle 2021-2022 eğitim ve öğretim yılında yapılmayacağını duyurdu.
26-01-2021 14:21

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) 2020-2021 eğitim öğretim yılında Farabi ve Mevlana değişim programlarının yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle 2021-2022 eğitim ve öğretim yılında da yapılmayacağını duyurdu.
Farabi Değişim programı üniversite öğrencilerinin yurt içindeki üniversiteler arasındaki hareketliliğini, Mevlana Değişim Programı ise yurt dışındaki üniversitelerle yapılan ikili anlaşmalar kapsamında proje ve eğitim dönemi bazlı öğrenci değişimlerini kapsıyor.
YÖK'ten Farabi Değişim Programı ile ilgili yapılan açıklama şöyle:
"Koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı alınacak tedbirler ile ilgili olarak 2020-2021 eğitim öğretim yılında Farabi Değişim Programı kapsamında gerçekleştirilmesi planlanan hareketliliğin iptal edilmesi Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 01.04.2020 tarihli toplantısında uygun bulunmuştu.
Mevcut riskler gözönüne alınarak, Farabi Değişim Programı kapsamında 2021-2022 eğitim öğretim yılında da değişim yapılmaması Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 20.01.2021 tarihli toplantısında uygun bulunmuştur."
Mevlana Değişim Programı ile ilgili duyuru ise şöyle:
"Koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı alınacak tedbirler ile ilgili olarak Mevlana Değişim Programı, Proje Tabanlı Uluslararası Değişim Programı ve Türkiye-Pakistan Çağrılı Uluslararası Değişim Programı kapsamında 2021-2022 eğitim öğretim yılında da değişim yapılmamasına karar verilmiştir."
Öğrenci Sendikası, öğrencilerine hakaret eden Enver Bozkurt hakkında suç duyurusunda bulundu
Öğrenci Sendikası, öğrencilerine hakaret ettiği ortaya çıkan Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Enver Bozkurt hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.
22-01-2021 14:51

İleri Haber
Öğrenci Sendikası (Öğrenci-Sen) sınavlarda kamera açma zorunluluğuna itiraz ettiği için öğrencilerine yayın esnasında “terörist bozuntusu, adi, şerefsiz, insan değiller, öğrencim olamazlar” şeklinde hakaretler eden Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Enver Bozkurt hakkında suç duyurusunda bulundu.
Aralık ayının son günlerinde sosyal medyada yayınlanan görüntülerde ders esnasında öğrencilerin isimlerini tek tek sayarak hakaret eden Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Enver Bozkurt sosyal medyada birçok tepki toplamış, Öğrenci-Sen ise Bozkurt hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıklamıştı.
Bugün Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunan Öğrenci-Sen, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
''Geçen haftalarda öğrencilerini hedef gösterip "gerizekalı, terörist bozuntusu, şerefsiz" diyerek hakaretler savuran Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Enver Bozkurt hakkında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Takipçisi olacağız.''
📣 Geçen haftalarda öğrencilerini hedef gösterip "gerizekalı, terörist bozuntusu, şerefsiz" diyerek hakaretler savuran Hasan Kalyoncu Üniversitesi (@hkunv) H.F. Dekan Vekili Enver Bozkurt hakkında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk.
— Öğrenci Sendikası (@OgrenciSen_) January 22, 2021
Takipçisi olacağız. pic.twitter.com/fWsOlMhE9b
ODTÜ’de ‘kayyum rektör’ eylemi: 'Verşan Kök ODTÜ'ye rektör olamaz'
ODTÜ’lü öğrenciler, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin sürdürdüğü ‘Kayyum rektör istemiyoruz’ eylemlerine destek verdi. Öğrenciler, ODTÜ Rektörü Verşan Kök’e karşı, “Verşan Kök ODTÜ’ye rektör olamaz” sloganları attı
21-01-2021 17:57

İleri Haber
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencileri, bugün üniversite kampüsünde düzenledikleri eylemle, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, Melih Bulu’ya karşı düzenledikleri eylemlere destek verdi.
Üniversite rektörlüğü önünde yapılan eylemde öğrenciler, “Ne iktidar, ne rektör, üniversiteler bizimdir” ve “Verşan Kök ODTÜ’ye rektör olamaz” sloganları attılar. Rektörlük önünde düzenlenen basın açıklamasında öğrenciler şunları dile getirdi:
ODTÜ’de de üniversitenin yapısına yapılan saldırılar devam ediyor. Atanmış rektör aracılığıyla kampüse polisin girmesi, akademisyenlerin ve öğrencilerin polis şiddetiyle karşı karşıya kalması, toplulukların etkinliklerinin yasaklanması ve kapatılma tehlikesi, şenliğimizin elimizden alınmaya çalışılması geçtiğimiz yıllarda gördüklerimizden. Bunların en son örneği ise okulda gerçekleştirilen
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek eylemine katılan öğrenci asistanlarının uyarılması ve sonrasında da bütçe kesintisi bahane gösterilerek işten atılması oldu.
Üniversitelerin gerçek sahipleri öğrencisi, akademisyeni ve emekçisiyle tüm bileşenlerken, üniversiteye dair kararları iktidarın uzantısı olarak hareket eden atanmış rektörler alıyor. Ortak taleplerimiz için çeşitli biçimlerde bir araya gelmeyi ve mücadele etmeyi sürdürecek, bu gidişata seyirci kalmayacağız.
• Tüm üniversitelerdeki atanmış rektörler istifa etsin.
• Rektörlük seçimleri akademisyenler, öğrenciler ve emekçiler tarafından gerçekleştirilsin.
• Resmen yetkisiz kılınan ÖTK yönetmeliği en demokratik şekliyle, öğrencilerle birlikte yeniden düzenlensin. Öğrenciler demokratik ÖTK'ler üzerinden üniversite yönetimine dahil edilsin.
• Antidemokratik bir uygulama olan KHK’lerle ihraç edilen akademisyenler, Barış Akademisyenleri de dahil olmak üzere görevlerine iade edilsin.
• Öğrencilere ve emekçilere yönelik siyasi nedenli baskıya, mobbinge ve işten atmalara son verilsin. Bu sebepten işten atılan arkadaşlarımız derhal geri alınsın.
Üniversiteliler bir kez daha Kadıköy’den sesleniyor: ‘Boğaziçi’nde kayyum rektör istemiyoruz’
Boğaziçi Üniversitesi’ne AKP’li Melih Bulu’nun kayyum rektör olarak atanmasına karşı Kadıköy’de bir araya gelen üniversiteliler “Kayyum rektör değil, seçilmiş rektör” çağrısında bulundu.
21-01-2021 17:06

İzel Sezer - @izelsezer
AKP Milletvekili Aday Adayı Prof. Melih Bulu'nun, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne (BOÜN) kayyum rektör olarak atanmasına karşı eylemler sürüyor.
Bugün Boğaziçi Dayanışması’nın çağrısıyla İstanbul’un Kadıköy ilçesindeki Rıhtım Meydanı’nda toplanan yüzlerce üniversiteli “Atanmış değil, seçilmiş rektör istiyoruz” demek için bir araya geldi. Eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekilleri Musa Piroğlu ve Züleyha Gülüm de destek verdi.
Eylem öncesi Boğaziçi Üniversitesi'nde Onur Yürüyüşü yapıldı. Kampüste toplanan öğrenciler, buradaki yürüyüşün ardından Kadıköy'deki eyleme geçti.
Koç, Marmara, İTÜ ve Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri de Boğaziçililere destek olmak için alandaydı. Eylemde "Marmara'da külliye istemiyoruz" sloganı atıldı.
Eylemde ayrıca sık sık “Ne Melih ne Mahmut rektörümüz değildir”, “Melih Bulu kapı kulu!”, “Kayyum rektör istemiyoruz” sloganları atıldı.
'ATANMALARI KONUSUNDA TEK KRİTER İKTİDARA BAĞLILIKLARI'
Boğaziçi Üniversitesi yaptıkları basın açıklamasıyla taleplerini dile getirdi. Açıklamayı okuyan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi İdil Berivan Kaya, şunları dile getirdi:
1 Ocak gecesi Boğaziçi Üniversitesi dahil olmak üzere 5 farklı üniversiteye kayyum rektörler atandı. Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan kayyum karşıtı protestolar büyük bir hızla ülkenin dört bir yanındaki üniversitelere yayıldı. Öğrenciler, akademisyenler ve üniversite emekçileri başta olmak üzere toplumun tüm kesimleri siyasal iktidarın kayyumcu zihniyetine tepki gösterdi.
Boğaziçi’nde, Ankara’da kayyum rektör istemiyoruz diyen arkadaşlarımız gözaltına alındı, polis tarafından darp edildi. Kadın katillerinin kapısında çilingir bekleyen polis, arkadaşlarımızın evinde kapı duvar bırakmadı. Boğaziçi ile dayanışan ODTÜ’lü asistanlar, türlü bahanelerle işten atıldı. Arkadaşlarımız derhal işlerine iade edilmelidir.
Siyasal iktidar tarafından “terörist” ilan edildik, “başları ezilmeli” denilerek hedef gösterildik. Fakat bunların hiçbiri işe yaramadı, bugün yine sözümüzü söylemek üzere buradayız!
Üniversitelerimizi Melih Bulu, Verşan Kök, Mahmut Ak ve daha nice kayyuma teslim edecek miyiz?
Buna cevabımızı günlerdir Ankara’da, İzmir’de, İstanbul’da ve daha birçok şehirde; öğrenciler olarak yaptığımız eylemlerle, kurduğumuz dayanışmalarla verdik.
Atanmaları konusundaki tek kriter iktidara bağlılıkları olan kayyumların, rektörlük vasfını taşıyacak liyakat göstermediği, saray vizyonuyla donatıldıkları açıktır. Boğaziçi kayyumu, emek hırsızı Melih Bulu’nun ilk icraatı, üniversitenin kapısına kelepçe vurdurmak olmuştur. Hala Boğaziçi’nin kapısı önünde onlarca polis beklemekte. Üniversitelere siyasi iktidarın baskı ortamını yaratma aracı olarak yerleştirilen polis teşkilatı kampüslerden derhal çekilmelidir!
Üniversite bileşenlerinin karar alma mekanizmalarına dahil edilmediği, sesi çıkan öğrencilerin disiplin soruşturmalarıyla cezalandırıldığı, bilimsellikten uzak kararlarını akademiye dayatan darbe mahsulü YÖK tarafından domine edilen mevcut üniversite yapısını kabul etmiyoruz! Kayyumların, yarattıkları baskı ortamının sonunu getirmek için; demokratik, özgür üniversitenin inşası için YÖK kapatılmalıdır!
BİMEKS İŞÇİLERİ ÖĞRENCİLERLE BİRLİKTE
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek vermek ve yaşadıkları hak gasplarını duyurmak için Bimeks işçileri de alandaydı. Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan Vedat Akgiray'ın yıllardır tazminatları ödemediğini dile getiren işçiler, "Buraya Türkiye'nin en büyük perakende dolandırıcılığını duyurmaya geldik" dedi.
Bimeks işçileri Boğaziçili öğrencilerle birlikte:
— İleri Haber (@ilerihaber) January 21, 2021
"Buraya Türkiye'nin en büyük dolandırıcılığını duyurmaya geldik"
'NEFES BORULARIMIZA KELEPÇE TAKMAK İSTİYORLAR'
Öğrencilerle dayanışmak için Kadıköy'de olan HDP Milletvekili Musa Piroğlu, 12 Eylül Darbesi ile ülkeyi asker postallarıyla yönetmek isteyenlerin üniversiteleri de YÖK ile yönetmek istediğini belirterek, "Bir eğitim psikoloğu diyor ki 'Ülkelerin yönetim şekliyle eğitimin veriliş şekli arasında doğrusal bir ilişki vardır' Ülkeye bir cehennem karanlığı dayatan iktidar, üniversiteleri de karanlığa boğmak istiyor" dedi.
NE OLMUŞTU?
AKP'li Prof. Melih Bulu'nun, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasına karşı üniversite öğrencilerinin yaptığı eylemlerin ardından 5-6 Ocak’ta sabaha karşı öğrencilerin evine operasyon düzenlendi.
Terörle Mücadele (TEM) şubesi tarafından yapılan baskınlarda toplamda 42 öğrenci gözaltına alındı. Günlerce süren gözaltının ardından öğrenciler, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Baskınlarda öğrencilerin evlerinin kapılarının kırıldığı ve öğrencilerin çıplak arama dayatmaları ile hakaretlere maruz kaldığı ortaya çıktı.
Boğaziçi öğrencilerinden 'Kayyumşah' şarkısı: 'Kimse şah değil, padişah değil'
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri 'Padişah' şarkısını kayyum rektör Melih Bulu için 'Kayyumşah' olarak uyarladı.
21-01-2021 15:03

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi'ne kayyum rektör olarak atanan Melih Bulu'ya karşı başlayan eylemler devam ediyor.
Öğrenciler, Sibel Can'ın 'Padişah' şarkısını Melih Bulu için uyarladı.
Kampüste bir araya gelen öğrenciler, 'Kayyumşah' şarkısını söyledi.
'Kayyumşah' şarkısının sözleri şu şekilde:
"Üstüme gelme madilerim
Beni temsil edemez bilirim
Kayyumdan rektör olamaz
Seni bir eylemle rezil ederim
Korkmuyorum sana direnmeye ben,
İnatçıyım, derdim çok/Atanmış çok seçilmiş yok
Dostum çok hiç vazgeçmem yok
Ah ne zaman, istifan ne zaman
Neler çektik atanmıştan/kayyumlardan
Sen mi yaman biz mi yaman?
Bu devirde kimse sultan değil
Hükümdar değil bezirgan değil
Bu kadar güvenme hiç kendine
Kimse şah değil padişah değil"
Boğaziçi öğrencilerinden 'Kayyumşah' şarkısı: 'Kimse şah değil, padişah değil'#KabulEtmiyoruzVazgecmiyoruz
— İleri Haber (@ilerihaber) January 21, 2021