Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde, 68 yaşındaki Ali Bozkurt, kronik kalp yetmezliği nedeniyle  Ergani Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Kalp krizi şüphesiyle 21 Kasımda Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Hastanenin Kardiyoloji Bölümü’nde anjiyo olduktan sonra yoğun bakıma alınan Bozkurt, iddiaya göre 22 Kasım’da yataktan düşerek beyin kanaması geçirdi.

Hastane yetkilileri, yoğun bakımda tutulan Bozkurt’un hayatını kaybettiğini aile fertlerini 26 Kasım’da iletti. Bozkurt’un hastane morgundan alınan cenazesi aynı gün toprağa verildi.

‘KAMERAYA ÇEKTİĞİMİZ İÇİN BİZİ DIŞARI ÇIKARDILAR'

Hayatını kaybeden Ali Bozkurt’un yeğeni Erdal Bozkurt, dayısının Kardiyoloji Bölümü’nde tedavi altına alınarak anjiyo yapılmasının ardından yaşananları Mezopotamya Ajansı’na konuşan anlattı:

“Anjiyodan sonra kendisiyle görüştük, başka kişiler de kısa süreliğinde olsa görüştü ama yoğun bakım olduğu için fazla kalamadık. Durumu da iyiydi. 22 Kasım'da saat 12.00 civarında, dayımla görüşmek için bekliyorduk ama bize ‘burası yoğun bakım giremezsiniz’ dediler. O sırada dayımın yataktan düşüp beyin kanaması geçirmiş ve iki üç saat boyunca müdahale edilmediği için çok kan kaybetmiş. Biz daha sonra içeri baktık dayımın kafası hala kanıyordu. Sorduğumuzda ise görevliler; ‘Sadece koluna taktığımız serumdan gelen kandır. Başka bir şey olmadı’ diyerek olayı örtbas etmek istediler. Ama biz içeri girdik ve dayımın o durumunu cep telefonlarıyla çektik, oradaki görevliler bize ‘telefonla çekemezsiniz yasaktır, çekmeye devam ederseniz hastanıza bakmayız’ diyerek bizi dışarı çıkardılar." 

'HASTANIZ DÜŞTÜ BEYİN KANAMASI GEÇİRDİ. HASTANENİN BİR SORUMLULUĞU YOK'

Hastanın beyin ölümü gerçekleşmesine rağmen iki gün boyunca kendilerine hiçbir bilgi verilmediğini ileri süren Bozkurt, “Başhekimliğe gittik ama bize şunu söyledi: ‘Hasta düştü ve beyin kanaması geçirdi, başka yerde olsaydı da düşerdi, hastanenin bir sorumluluğu yok.’ Durum ortada, yani biz hastamız taburcu olacak derken öldü. Ve bize bu şekilde açıklama yapıldı. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı” diye konuştu.

AİLE OLAYI YARGIYA TAŞIDI

Dayısının ölümünde ihmali olan herkesten şikayetçi olduklarının söyleyen Bozkurt, gerekenin yapılaması için hukuki süreç başlatarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti. 

BAŞHEKİMLİĞE DİLEKÇE

Bozkurt’un oğlu Erol Bozkurt da, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği’ne dilekçe ile başvurarak sorumlular hakkında gereğinin yapılmasını istedi. 

Bozkurt dilekçesinde, “21 Kasım’da babam Ali Bozkurt, kalp krizi şüphesiyle hastanenize geldi ve stent takılarak kardiyoloji yoğun bakımına alındı. Durumu o gece iyiydi. 22 Kasım'da öğlen saat 12 civarlarında öğlen yemek saatinde beni çağırmadan yemek vermişler. O sırada halam içeri girmiş ve yerden kaldırıldığını görmüş. Ne olduğunu sormuş? Onlar da 'bir şey yok demişler.' 'Halam kafasında kan var' demiş, onlar da 'hayır serumdan damlıyor kan' cevabını vermiş ve dışarıya çıkarılmışlar. Epey oyalamışlar, dikiş falan atmışlar açılan yere. 14.08'de tomografiye gitmiş ve tekrardan kardiyoloji bölümüne getirmişler. Durumun ciddi olduğu anlaşılınca beyin cerrahını çağırıyorlar. Ve durum ortada. Bu ihmal ile ilgili olarak ihmali olan herkesten şikayetçiyim. Sizlerden de hastane yönetimi olarak bizlere yardımcı olmanızı bekliyorum” diyerek, hastane yönetimiden gereğinin yapılmasını istedi.

HASTANE: AÇIKLAMA YAPAMAYIZ

Bu anlatımlar doğrultusunda iddiaları yöneltmek üzere telefonla ulaştığımız Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi yetkilileri, konuya ilişkin açıklama yapamayacaklarını belirtmekle yetindi.