Yaşamın rengarenk “eşit” iki tarafı

Yaşamın rengarenk “eşit” iki tarafı

Herkes eşit midir? Kızlar gerçekten- ama gerçekten-böylesine hoplayıp zıplayarak oyun oynayabilir mi? Peki ya bir erkek zarif bir dansçı olmak isterse… Bu ne kadar mümkün? Başkaları nasıl düşünür?!

Umut Dağlar

Toplumsal cinsiyet eşitliği, güncelliğini hiç yitirmeyecek olan başlıklardan biri olarak yaşamlarımızda varlığını koruyor. 25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü yaklaşırken de toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemini, cinsiyet fark etmeksizin herkes için yaşamsal önemini hatırlatmakta fayda var. Fakat bahsettiğimiz eşitliğin, salt dilimizde veya yılın belli zamanlarında gündemlerimizde olması maalesef yeterli değil. Bu anlayışı çocukluktan itibaren yaşamlarımızın bir parçası kılmak ve tam anlamıyla yaşamlarımıza yerleştirmek adına da üretilen her içerik, tartışılan her başlık ve yazılan her kitap çok değerli.

“Erkekler de Yapar- Kızlar da Yapar” tam da bu maksatla kaleme alınmış kitaplardan biri. Sophio Gourion’un kaleminden çıkıp Hazel Bilgen’in çevirisiyle bizlere ulaşıyor. Ve çocuklarımıza çok önemli bir şeyin mesajını veriyor: Kimse kimseden fazla eşit değil! Kitap arkalı önlü bir şekilde kurgulanmışken aslında bahsedilen eşitliğin görsel tarafını da sunuyor çocuklara. Hayat devam ettikçe her bireyin yaşamını tamamlayacak, anlamlı kılacak eşitliğin ayrılmaz bir bütün olduğunu resmediyor.

Kitabımız sık duyduğumuz cümleler ile başlıyor her iki taraftan da: “ Sadece kızlar pembe giyer, erkekler ağlamaz, kızlar her şeyden korkar, kızlar futbol oynamaz…” Bu ve benzerlerini illaki her birimiz duymuşuzdur. Belki bu cümleleri kurmuşuzdur bile. Fakat değişim hiçbir zaman uzak ve geç değil. Hem kendimiz hem de geleceğimiz için… Kitabımız bunun mesajını vermenin yanı sıra çok önemli başka bir şey daha söylüyor: “Çünkü kızlara HİÇBİR ŞEY YASAK OLAMAZ!” ve “Çünkü erkeklere HİÇBİR ŞEY YASAK OLAMAZ!” ve en net haliyle altını çiziyor:

Ne yapmak istediğine sadece sen karar verebilirsin!

Sayfalar akıp giderken toplumsal cinsiyet rollerinin içine sıkışıp kalmış çocukların –ve elbette ki ilerinin yetişkinlerinin-  bu hayatta başka seçeneklerinin olduğuna şahit oluyoruz. Kamyonlar ve uçaklarla oynamayı seven kızlara, yüreğinin sesini dinleyip ağlayan erkeklere ve yine korsancılık oynamaktan keyif alan kızlara ve pembe giyip saçlarını uzatan erkeklere rastlıyoruz. Tüm bunları okuyup gördükçe de yaşamın bizler için keyifli olan ve elbette en önemlisi “eşit” olan kısmına sımsıkı sarılmak geçiyor içimizden.

Tüm çocukları eşit ve özgür bir düzende buluşturmanın umuduyla çevirirken sayfaları,  “Kızlar da Yapar!- Erkekler de Yapar!”, “İster kız ol ister erkek, fark etmez. Her şey serbest!” diyerek sonlanıyor kitabımız. Özgürlüğün eşitlikten bağımsız ilerleyemeyeceğini benimsetiyor, farklılıklara ve seçimlere sımsıkı sarılıyor ve elbette cinsiyetten bağımsız adımlar atabilmenin önemini hissettiriyor çocuklarımıza.

Yaşamın rengarenk olacağı ve toplumsal cinsiyet eşitlik terazisinin bizi kaygılandırmayacağı zamanlara umutla…

KÜNYE: Kızlar da Yapar!- Erkekler de Yapar, SophieGourion, Res. İsabelleMaroger, Çev. Hazel Bilgen, Yapı Kredi Yayınları, 2020, 56 Sayfa.

DAHA FAZLA