Yaşamı savunanlar 'Hayır' demek için Maçka Parkı'nda buluştu
Doğa ve Yaşam savunucularının çağrısıyla Maçka Demokrasi Parkı’nda bir araya gelen yurttaşlar; özgürlük ve mutluluk isteyen, doğa ve kentler yok olmasın diyen herkesi ‘Hayır’ demeye çağırdı.
26-02-2017 15:38

Doğa ve yaşam savunucularının çağrısıyla Maçka Demokrasi Parkı'nda düzenlenen #Hayır etkinliğinde bir araya gelen yurttaşlar, yaşam alanlarına dair kararların tek bir kişinin insafına bırakılmasını kabul etmediklerini haykırırken; güç düşkünlerinin zifiri karanlıklar yaratmasına imkan tanıyacak yetkilere, OHAL dayatmacılığının kalıcılaştırılmasına, memleketin tapusunun tek bir kişiye verilmesine #Hayır dediklerini duyurdu.
Etkinlikte, “Doğaya, Kentlere, Yaşama Başkan mı Olur? #HAYIR!” başlığıyla okunan deklarasyonun tamamı şöyle:
Doğaya, Kentlere, Yaşama Başkan mı Olur? #HAYIR!
Duyulsun sesimiz!
Yaşam savunucuları, asla yan yana gelemeyeceğimize inandırılmış kardeşlerimiz, doğa ve kent yıkımına, ekonomik çöküşe razı olmayan herkes duysun sesimizi!
Biz yaşamı savunuyoruz ve diyoruz ki, yaşama dair kararlar, o kişi kim olursa olsun, tek bir kişinin hükmüne ve yetkisine emanet edilemez. Güç düşkünlerinin zifiri karanlıklar yaratmasına imkan tanıyacak yetkilere, OHAL dayatmacılığının kalıcılaştırılmasına, memleketin tapusunun tek bir kişiye verilmesine #HAYIR diyoruz.
#HAYIR diyoruz. Çünkü;
Referandumla başkanlık gelirse, bu tek kişi, “Ormanı kes!” dediğinde ciğerlerimiz sökülecek, “Kıyılar benim!” dediğinde deniz kaybolacak, tarihi ve kültürel yapılar daha da hızla yok edilecek, rantın otelleri yükselecek, parklar kapanacak ve bu kişi istediği her yere nükleer santral yaptırabilecek.
#HAYIR diyoruz. Çünkü;
Güçbela ayakta kalmaya çalışan hukuk tek kişinin aracı haline gelecek; yürütmeyi durdurma, ÇED süreçleri, izin ve ruhsat gibi kavramlar yok olacak. Mahkemeler bu tek kişinin istediği gibi kayırdığı şirketlerin yararına çalışacak. Başkanlığın keyfiliği altında şimdiden başlayan Varlık Fonu gibi araçlarla halkın emeği şirketlere ve bu şirketlerin projelerine aktarılacak.
Biz yaşamı savunanlar, bu ağır koşullar karşısında, bir defa daha direnişin çağrısını, yaşamın şarkısını duyuyoruz.
#HAYIR, bu şarkı, kediyi köpeği korkutarak, dozer gibi ağaç sökerek, gelmiyor. Konu komşu kolunda, çoluk çocuk bir arada, şenlikle geliyor. Her mahallenin, her ormanın derininden; her bir karacanın beneğinden, her bir karıncanın su içişinden, sinema gişelerinden, parkların banklarından, kentlerden ve tüm yaşam alanlarımızdan, Gezi’nin nefesiyle geliyor: Ortak hafızamızın, ortak geleceğimizin sesidir bu! Bu ses ormanı, köyü, suyu, kıyıyı, parkı, ağacı bir tek kişinin iki dudağı arasına bırakmayanların sesidir.
Biz, yaşamı savunanlar, bu sesle özgürlük ve mutluluk isteyen, doğa ve kentler yok olmasın diyen herkesi #HAYIR demeye çağırıyoruz.
Yaşam icin, #HAYIR!
Deklarasyonun okunmasının ardından yapılan forum bölümünden sonra, etkinlik sona erdi.
İLGİLİ HABERLER
Yaşamı savunanlar 'Hayır' demek için Maçka Parkı'nda buluşuyor
Doğa ve yaşam savunucusu yurttaşlar ile birçok kent ve ekoloji örgütünün içinde bulunduğu “Yaşamı savunanların #Hayır’ı”, 26 Şubat Pazar 12.30’da “#Hayır’ların en güzelini söylemek için” herkesi Maçka Parkı’na davet ediyor.
25-02-2017 11:18

Doğa ve yaşam savunucuları Maçka Demokrasi Parkı'nda düzenlenecek #Hayır etkinliğine çağrıda bulundu. Yaşam alanlarımıza dair kararların tek bir kişinin insafına bırakılmasını kabul etmediklerini açıklayan yurttaşlar, "hep birlikte #Hayır‘ımızı ilan ediyoruz" sloganıyla Maçka'da buluşuyor. "#Hayır’ların en güzelini söylemek için" 26 Şubat Pazar günü saat 12:30’da Maçka Parkı’nda buluşmaya çağrı yapılan duyuru şöyle:
Yaşamı Savunanlar Hayır İçin Buluşuyor
Yaşanabilir kentler ve doğa için mücadele edenler, yaşamlarımıza ve yaşam alanlarımıza dair kararların tek bir kişinin insafına bırakılmasını kabul etmiyor ve hep birlikte #Hayır‘ımızı ilan ediyoruz.
Bu çağrı, kentler tarihi ve kültürel varlıklarıyla yaşanabilir alanlar olarak kalsın, doğa yaşamı üretmeye devam edebilsin, yaşam alanlarımız ve mahallelerimiz yağmalanmasın, hukuk, adalet, özgürlük ve demokratik haklar yok olmasın, ayrımcılık ve dayatma kültürü ortadan kalksın diyenlerindir.
Bu çağrı ortak hafızayı, ortak geleceği, ortak bir yaşamı koruma ve birlik olma çağrısıdır.
Bu çağrı mahallelerin, parkların, garların, yaylaların, tersanelerin, koruların, ormanların, hanların, vadilerin, okulların, zeytinliklerin, sinema ve tiyatro salonlarının, dağların, denizlerin, derelerin, hayvanların, yaşamdan yana olan insanların; bizlerin hepimizin çağrısıdır.
Yaşamı savunan herkesi, #Hayır’ların en güzelini söylemek için, 26 Şubat Pazar, saat 12:30’da Maçka Parkı’nda (orta kısımdaki havuzda) buluşmaya ve basın açıklamamızda hep birlikte olmaya çağırıyoruz!
Ayrıntılı bilgiye etkinliğin Facebook sayfasından ulaşabilirsiniz.
İstanbul'daki yağışların ardından barajlarda son durum
İSKİ verilerine göre, kentte son yağışların ardından barajların doluluk oranı yüzde 31,04'e yükseldi.
21-01-2021 10:21

İstanbul'da son dönem yağışlarının etkisiyle baraj doluluk oranında artış devam ediyor. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kentte barajların doluluk oranı yüzde 31,04'e yükseldi.
Baraj doluluk oranının 9 Ocak'ta yüzde 19,16'ya düşmesi sonrasında sürekli artış kaydetti. Son dönem yağışlarının etkisiyle baraj doluluğu 12 puana yakın artış göstermiş oldu. Geçen yıl bugün baraj doluluk oranı yüzde 54,09 seviyesindeydi.
İstanbul'da hafta sonu etkili olan kar yağışlarının baraj doluluk oranlarına olumlu katkı yapması bekleniyor.
HANGİ BARAJ NE KADAR DOLU?
20 Ocak itibariyle İstanbul'da baraj doluluk oranları şöyle:
Mimarlar, Cebeci Stadyumu'nun yerine Millet Bahçesi yapılmasına karşı dava açtı
Mimarlar, Cebeci Stadyumu’nun yıkılarak Millet Bahçesi yapılmasına ilişkin plana dava açtı
20-01-2021 19:59

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cebeci Stadyumu’nun yıkılarak, alanına millet bahçesi ve cami yapılmasına ilişkin planın yürütmesinin durdurulması ve takiben iptali talebiyle Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şubesi, ‘’Cebeci İnönü Stadyumu Ankara'nın kentsel hafıza ve mihenk taşlarından biridir. Cumhuriyetin planlama ve kentleşme politikalarının bellek ve simge mekanlarındandır. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak Cumhuriyet değerlerini korumaya devam edeceğiz. Telafisi imkansız zararlar verilmeden planın yürütmesi durdurulmalı ve plan iptal edilmelidir’’ dedi.
‘BİR BÜTÜN OLARAK KORUNMALI’
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, ‘’İktidar Cumhuriyet değerlerinin yok edilmesine yönelik rövanşist bakış açısını hızla terk etmelidir. Cebeci Stadı'nın bir bütün olarak tüm parseli ve çevresiyle canlandırılarak korunmasının sağlanması gerekirken, Cebeci Stadyumu’nun yıkılarak, alanına millet bahçesi ve cami yapılmasına ilişkin plan hazırlanıyor. Söz konusu 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Hükümleri ve 3194 sayılı İmar Kanununun 9. Maddesi uyarınca resen onaylanan Çankaya ilçesi Erzurum Mahallesi 6047 da 11-12 parsellere ilişkin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nca hazırlanan 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı, 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı işleminin, öncelikle yürütmesinin durdurulması ve takiben iptali için dava açtık’’ dedi.
‘SÜRECİ TİTİZLİKLE TAKİP EDECEĞİZ’
‘’Cebeci Stadı, sadece işlevi değil, kentsel yaşam ile olan ilişkisi ve geçmişe tanıklığı ile bellek değeri taşımaktadır. Cumhuriyet ideolojisini temsil eden mekanlara yönelik bir ideolojik dönüşüm içerisinde olan iktidar, adında ve mekanında Cumhuriyeti hatırlatan hangi yapı varsa yıkıyor, içini boşaltıyor, kimliksizleştiriyor. Belleğimizin sıfırlanmasına izin vermeyeceğiz. Süreci titizlikle takip edeceğiz Cebeci Stadı Cumhuriyet’in kentsel ölçekte spor alanlarına bakışının bir yansıması olarak 1920'li yıllardan bu yana gelmiştir. İlk zamanlarda çeşitli spor ve eğlence faaliyetlerinin yer aldığı daha sonra Ankara'nın ilk resmi futbol maçlarının oynandığı bugüne kadar açık olan stat, spor alanı olarak hizmet vermiştir. Yoğun bir yapılaşma dokusunun içinde kentin az bulunur açık alanlarından birini de oluşturmaktadır. Ankara’da 19 Mayıs Stadyumunun yıkılması ile Cumhuriyetin spor alanlarına yönelik bakış açısının son örneği olan Cebeci Stadyumu’nun yıkılması ve yerine cami ve millet bahçesi yapılması alanın bellek değerini yok edecektir. Sosyal bir niteliği olan anı değeri, geçmişle olan bağlarımızı canlı tutan, belli bir zaman kesitindeki yaşamımızı hatırlamamıza yardımcı olan ve ‘insan’ öğesinin odak noktasında bulunduğu bir kavramdır. ‘’
Şişli'de bir inşaatın istinat duvarı çöktü
Kurtuluş'ta bir inşaatın istinat duvarının çökmesi üzerine çevre binalarda oturanlar tahliye edildi.
20-01-2021 10:49

İstanbul'un Şişli ilçesinde bir inşaatın istinat duvarı çöktü. Doğalgaz borusunun zarar gördüğü çökmede can kaybı veya yaralanan olmadı.
Bozkurt Mahallesi Kınalı Keklik Sokak'ta bulunan inşaattaki çökmenin sebebi henüz belirlenemedi. Sokakta yaşayanlar büyük bir gürültü duyduklarını ve durumu polise bildirdiklerini anlattı. Polis, inşaatın çevresindeki binalarda oturanları tedbir amacıyla tahliye etti.
Sokaktan geçen doğalgaz borusu da çökmeden zarar görünce bölgenin gazı İGDAŞ tarafından kesildi.
Ölü veya yaralı olmayan olaya ilişkin inceleme sürüyor.
Edirne Müftülüğü'nde yangın
Yangın çıkan ahşap bina kullanılamaz hale gelirken, ekiplerin çalışmaları sonucu yangın söndürüldü.
19-01-2021 07:54

Edirne Müftülüğü'nün iki katlı ahşap binası, çıkan yangında tamamen yandı. Yangının sebebi henüz bilinmezken soğutma çalışmaları sürüyor.
Alınan bilgiye göre, Selimiye Camisi yakınlarında Ercan Biçer Sokak’taki binada henüz bilinmeyen nedenle yangın çıktı.
Çok sayıda itfaiye ekibi, yanan binaya müdahalede bulundu.
Yangın, ekiplerin müdahalesi sonucu söndürüldü fakat bina kullanılamaz hale geldi.
Soğutma çalışmaları devam ediyor.
Kazdağları Dayanışması: Alamos Gold ne zaman gidecek?
Kanadalı Alamos Gold şirketinin Kazdağları’nda yaptığı doğa talanına karşı verilen mücadelede, doğa savunucuları elde ettikleri kazanımların takipçisi olmaya devam ediyor.
18-01-2021 22:49

İleri Haber
Çanakkale’nin Kirazlı köyünde Alamos Gold isimli Kanadalı şirket tarafından yapılan Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Kapasite Artış ve Zenginleştirme Projesi’ne karşı doğa savunucularının verdiği mücadele halen devam ediyor. Doğa savunucularına dönük baskı ve yaptırımlara rağmen direnişlerinin sonunda şirketin tüm izinleri iptal edildi. Ancak şirket Kazdağlarındaki varlığını sürdürüyor.
Kazdağları Dayanışması, yetkililerin cevaplamasını istediği soruları da içeren bir açıklama ile şirkete ve yetkililere tepki gösterdi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Kanadalı Alamos Gold'un (%100 iştiraki Doğu Biga Madencilik A.Ş.’ nin) Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Kapasite Artış ve Zenginleştirme Projesi’ne karşı uzun süredir verilen mücadelenin de son iki yıldır yoğunlaşması, Su ve Vicdan Nöbeti, 425 gün süren çadırlı direniş ve bu mücadelenin ulusal ve uluslararası ölçekte destek bulması ile şirketin 13 Ekim 2019 tarihinde dolan İR: 82225 sayılı ruhsatı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından uzatılamadı. Ruhsat bitim tarihinden bu yana şirket geçerli maden ruhsatı olmamasına rağmen orman izinleri ile alanda işgalci konumda varlığını bir yıl daha sürdürdü. 27 Ekim 2020 tarihinde Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü ile şirket arasında alanın tekrar Orman Bölge Müdürlüğü'ne tahsis edilmesi için protokol yapıldığı bilgisi basına yansıdı ancak protokolün detayları tüm taleplerimize rağmen kamuoyu ile paylaşılmadı.
Bu süreçte şirket ruhsat hukukunun devam ettiği ve Kirazlı Altın Madeni Projesinden vazgeçmediği doğrultusunda açıklamalarda bulundu.
Su ve Vicdan nöbeti ve çadırlı direniş sırasında mülki idarenin baskısı ve toplamda 650 bin TL üzerinde idari para cezaları ile karşılaşıldı ve direnişin yıl dönümünde polisin müdahalesi ile gözaltılar yaşandı, mücadele eden yaşam savunucularına davalar ve soruşturmalar açıldı. Tüm bu baskılar mücadeleyi yıldıramadı.
Çanakkale Olay Gazetesinde yer alan bir haberde, CİMER aracılığıyla yapmış olunan bir bireysel başvuruya Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü tarafından verilen yanıtta Tarım ve Orman Bakanlığının söz konusu alanla ilgili izinleri 20.10.2020 tarihinde geri aldığı ve iptal ettiği ve “Maden Sahaları Rehabilitasyon Eylem Planı” doğrultusunda rehabilitasyon çalışmalarına devam edildiği bilgisi yer almaktadır.
Rehabilitasyon aşamasına gelinmiş olması çok sevindiricidir ve bu durum bugüne kadar yıllardır verilmiş ve hala verilmekte olan mücadelenin kazanımıdır.
Ancak CİMER yanıtı üzerine mevcut durumu ve rehabilitasyon çalışmalarını yerinde görmek amacıyla 18.01.2021 tarihinde proje alanına gidildiğinde, şirketin güvenlik görevlileri ile, işçilerle ve bazı araçlarla karşılaşılmış, her hangi bir rehabilitasyon çalışmasının olmadığı ve alanın yine tel örgülerle çevrili olduğu görülmüştür. Dönüşte kolluk kuvveti ile karşılaşılmış, gbt sorgulamasına maruz kalınmıştır. Bu durum üzerine tutanak tutulmuş ve suç duyurusunda bulunulmuştur.
Bu aşamada, süreç hakkında ilgili kamu kurumlarından ve Çanakkale Valiliğinden hiçbir resmi açıklama yapılmamıştır. Bu durumu endişe ile karşılıyoruz. Kamuoyunun doğru bir şekilde bilgilendirilmesi için aşağıdaki sorularımız doğrultusunda en kısa zamanda ilgili kurumlardan resmi açıklama yapılmasını talep ediyoruz:
1. Doğu Biga Madencilik A.Ş.’nin ruhsat hukuku ne aşamadadır?
2. Söz konusu alan maden alanı olmaktan tamamen çıkartılmış mıdır? Yeniden ihale edilme olasılığı var mıdır?
3. Şirket ile Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü arasında yapılan protokolün içeriği nedir?
4. Şirketin ilgili Bakanlıklara sunduğu herhangi bir rehabilitasyon planı var mıdır? Bu amaçla firmaya herhangi bir süre verilmiş midir? Rehabilitasyon işlemi hangi kurumlarca izlenecek ve denetlenecektir?
5. Şirket alandan tam anlamı ile ne zaman tahliye edilecektir?
Alamos Gold (Doğu Biga Madencilik A.Ş.’nin) tüm iş makinaları ve personeli ile birlikte alandan acilen tahliye edilmesini, Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Proje alanının maden alanı statüsünden çıkartılarak en kısa zamanda ekolojik ve bilimsel yöntemlerle rehabilite edilmesini ve bu sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesini istiyoruz. Konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Mücadelenin başarılı olmasında ve bu aşamaya gelmesinde emeği geçen tüm yaşam savunucusu örgütlere, kurumlara, bireylere, mücadeleyi destekleyen herkese bir kez daha çok teşekkür ederiz.
Kazdağları Kurtulacak!
İstanbul'daki kar yağışının ardından barajlardaki seviye yüzde 30'a yükseldi
İstanbul barajlarındaki su seviyesi son 10 yılın en düşük seviyesinde seyrederken, kentte bir haftadır süren yağışlar barajlardaki seviyeyi yüzde 30,10'a yükseltti.
18-01-2021 14:47

İstanbul'da geçen haftadan bu yana etkili olan yağmur ve kar yağışıyla barajlardaki su seviyesi ortalaması yüzde 30,10'a yükseldi. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, yağışlar öncesi 8 Ocak'ta su seviyesi yüzde 19,16 seviyesine kadar düşmüştü.
İSKİ'nin internet sitesinde yer alan bilgilere göre su miktarı Istrancalar'da yüzde 92,86, Terkos'ta yüzde 31,83, Sazlıdere'de yüzde 10,30, Alibey'de yüzde 40,47, Büyükçekmece'de yüzde 29,76, Ömerli'de yüzde 25,89, Darlık'ta yüzde 48,78, Elmalı'da yüzde 32,42, Kazandere'da yüzde 33,69 ve Pabuçdere'de yüzde 15,36 olarak kaydedildi.
Kente su sağlayan baraj ve göletler, 868 milyon 683 bin metreküp su biriktirme hacmine sahipken, su miktarı son yağışlarla 256 milyon metreküp seviyesine yükseldi. Son yağışlar öncesinde 8 Ocak'ta ise su miktarı 160 milyon metreküpe kadar gerilemişti.