Yargıtay ‘haksız tahrik’ deyip bozdu, yerel mahkeme müebbette direndi

Yargıtay ‘haksız tahrik’ deyip bozdu, yerel mahkeme müebbette direndi

Kadın cinayeti davasında verilen müebbet hapis cezası Yargıtay’da ‘haksız tahrik’ iddiasıyla bozuldu. Yerel mahkeme ise kararında direndi.

Erzurum'da Hanım Ç.'yi (32) bıçaklayarak öldüren taksi sürücüsü Lokman Serçeoğlu'na (31); 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği ömür boyu hapis cezası, Yargıtay tarafından fazla bulunarak bozuldu.

Yargıtay, Hanım Ç.'nin sevgilisini iteklemesinin, tokat atmasının ve hakaret etmesinin 'haksız tahrik' sayılmasını istedi. Yerel mahkeme ise kararında direnerek, Lokman Serçeoğlu'nu bir kez daha ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Gerekçeli kararda, “Bu tip olayların genel olarak yakın mesafeden olayı gören tanığının bulunmaması nedeni ile sanık savunmasına itibar edilerek her sokak ortasındaki kadın cinayetinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanması sonucunu doğuracağı, bu durumun da hak ve nesafet kurallarına da aykırı olacağı açıktır” denildi.

YARGITAY: HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ YAPIN

12 Kasım 2015'te yapılan karar duruşmasında, sanık Lokman Serçeoğlu, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Kararın temyiz edilmesinin ardından dosya Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi'nde incelendi. Yargıtay, sanığın ilk ifadesini işaret ederek haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiğini ileri sürüldü.

Haksız tahrik hükümlerini uygulamayan mahkemenin fazla ceza verdiğini iddia eden Yargıtay kararı bozdu ve sanığa verilen cezanın düşürülmesini istedi.

MAHKEME 'TAHRİK' VE 'İYİ HAL' UYGULAMADI

Yargıtay'ın bozma kararı sonrası yeniden hakim karşısına çıkan Lokman Serçeoğlu, pişman olduğunu bildirdi. Mahkeme heyeti, Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnerek, bir önceki heyetin verdiği kararı yerinde gördü ve Lokman Serçeoğlu'nu 'kasten öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezasına mahkûm etti. Heyet, sanığa 'tahrik' ve 'iyi hal' indirimi de uygulamadı.

KARADA DİRENME GEREKÇESİ

1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan kararda direnme gerekçesini şöyle açıkladı:

“Sanığın olay yerine maktul ile konuşmak amaçlı değil maktulü bıçaklamak amaçlı gittiği mahkememizce kabul edilmiştir. Sanık hakkında sanığın savunmasına itibar edilerek haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmesi halinde, sokak ortasında öldürülen her kadın cinayetinde bu tip olayların genel olarak yakın mesafeden olayı gören tanığının bulunmaması nedeni ile sanık savunmasına itibar edilerek her sokak ortasındaki kadın cinayetinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanması sonucunu doğuracağı, bu durumunda hak ve nesafet kurallarına da aykırı olacağı açıktır. Sanığın maktulün kendisine küfür ettiği ve iteklediği yönündeki savunmasının az ceza almaya yönelik savunma olduğu, kaldı ki maktulün olay esnasında sanığa küfrettiği ve iteklediği doğru kabul edilse dahi, sanığın olay yerine maktulü yanında bıçak olduğu halde öldürmek amaçlı gitmesi ilk haksız hareketin sanıktan kaynaklandığını gösterdiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun ilgili ilamında sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasının isabetli olduğu değerlendirilerek Yargıtay 1'inci Ceza Dairesinin bozma ilamına karşı direnilmiş olup hüküm kurulmuştur.” 

NE OLMUŞTU?

Lokman Serçeoğlu, cep telefonuyla Hanım Ç.'yi arayıp, dışarı çıkmasını istemiş aralarında çıkan tartışma sırasında Serçeoğlu, Hanım Ç.'yi bıçaklayarak ağır yaralamış ve metrelerce yerde sürükleyerek işkence etmişti. Hanım Ç. olay yerinde yaşamını yitirirken Lokman Serçeoğlu tutuklanarak cezaevine konmuştu. Lokman Serçeoğlu hakkında Erzurum 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.

1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılan sanık Lokman Serçeoğlu, “Benim namusum yerlere düştü, ben de namusumu temizledim” demişti. (DHA)

DAHA FAZLA