Yargıçlar Sendikası: İstanbul Sözleşmesi, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedilemez
Yargıçlar Sendikası, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine ilişkin açıklama yaptı. 3718 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararının hukuken savunulamayacağını belirten Yargıçlar Sendikası, İstanbul Sözleşmesi'nin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedilmeyeceğini vurguladı.
22-03-2021 20:33

Yargıçlar Sendikası, İstanbul Sözleşmesi'nin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedilemeyeceğini belirtti. Yapılan açıklamada, "3718 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı hukuken savunulamayacak ve bir sonuç doğurmayacaktır" denildi.
Yargıçlar Sendikası, kadınların yaşamı için hayati öneme sahip İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, "İstanbul Sözleşmesi içeriği itibariyle temel hak ve özgürlüklere ilişkin olup, uluslararası sözleşme niteliği yönüyle Anayasanın 90. Maddesi uyarınca normlar hiyerarşisinde yasaların üstünde yer alır ve Anayasa’nın cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini düzenleyen 104. Maddesi uyarınca da cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle feshedilemez" denildi.
"Cumhurbaşkanlığı tarafından 9 Sayılı Kararnamenin 3. Maddesi’ne dayanarak fesih yoluna gittiği görülmektedir" denilen açıklamada, "Sözü geçen 3. Madde cumhurbaşkanına böyle bir yetki vermemekte olup cumhurbaşkanına, usulünce (yasayla) yapılmış bir fesih işlemini Avrupa Konseyi’ne bildirme görev ve yetkisi vermektedir. O nedenlerle Sözleşmenin feshedildiğine ilişkin 19.03.2021 tarihli ve 3718 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı hukuken savunulamayacak ve bir sonuç doğurmayacaktır" ifadeleri kullanıldı.
Yargıçlar Sendikası'ndan yapılan açıklamanın tamamı şöyle:
"Kamuoyunda “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”, Avrupa Konseyi tarafından İstanbul’da yapılan toplantıda 11.05.2011 tarihinde kabul edilmiştir.
Türkiye Sözleşmeyi 10.02.2012 tarihli ve 2012/2816 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile onaylamıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi 14 Mart 2012 tarihinde kabul ettiği 6251 sayılı uygun bulma Yasası ile uluslararası sözleşmenin onay işlemi tamamlanmış, Avrupa Konseyine sunulmuştur. Avrupa Konseyi, zorunlu en az sekiz ülkenin onayını sunması üzerine sözleşme 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiş ve ülkemizde iç hukuk normu olarak uygulanmaya başlanmıştır. Avrupa Konseyine bağlı 45 ülke Sözleşmeyi onaylamıştır.
Sözleşme’nin amacı 1. Maddesi’nde gösterilmiştir: Kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak; kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve kadınları güçlendirmek de dahil olmak üzere, kadınlarla erkekler arasında önemli ölçüde eşitliği yaygınlaştırmak; kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin tüm mağdurlarının korunması ve bunlara yardım edilmesi için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tedbirler tasarlamak; kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti ortadan kaldırma amacıyla uluslararası işbirliğini yaygınlaştırmak; kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin ortadan kaldırılması için bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesi maksadıyla kuruluşların ve kolluk kuvvetleri birimlerinin birbiriyle etkili bir biçimde işbirliği yapmalarına destek ve yardım sağlamak. Bu amaç ve ilkelerin hayata geçirilmesi için Sözleşme, taraf devletlere yükümlülükler yüklemiş ve bir izleme mekanizması oluşturmuştur.
Türkiye, bu Sözleşmeyi imzaladıktan sonra Sözleşme hükümlerini hayata geçirmek için 08.03.2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kabul edilmiş olup yasa halen yürürlüktedir.
Bu Sözleşme ve yasa ile ülkemizde kadına karşı şiddet ile aile içinde özellikle çocuğa yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin yoğun bir uygulama yaşanmıştır. Buna karşın kadına karşı ve aile içinde şiddetin azalmadığı, tam tersi ölümle ve yaralamayla sonuçlanan şiddetin arttığı da bir gerçekliktir. Bütün bunlara rağmen, sözü geçen sözleşme ve yasa hükümleri, kadınlar ve çocuklar için önemli bir koruma güvencesi oluşturmaktadır. Problemlerin daha çok, toplumda yükselen genel şiddet eğilimi ve şiddet kültüründen kaynaklanmakta olduğunu söylemek mümkündür.
Son birkaç aydır toplumun küçük bir kesimince ve Cumhurbaşkanınca İstanbul Sözleşmesinin feshedileceği yönünde açıklamalar yapılmıştır. Nihayet “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, 20.03.2021 tarihli ve 31429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 19.03.2021 tarihli ve 3718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 9 Sayılı Milletlerarası Antlaşmaların Onaylanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 3. Maddesi gereğince Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedildiği açıklanmıştır.
İstanbul Sözleşmesi içeriği itibariyle temel hak ve özgürlüklere ilişkin olup, uluslararası sözleşme niteliği yönüyle Anayasanın 90. Maddesi uyarınca normlar hiyerarşisinde yasaların üstünde yer alır ve Anayasa’nın cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini düzenleyen 104. Maddesi uyarınca da cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle feshedilemez. Cumhurbaşkanlığı tarafından 9 Sayılı Kararnamenin 3. Maddesi’ne dayanarak fesih yoluna gittiği görülmektedir. Sözü geçen 3. Madde cumhurbaşkanına böyle bir yetki vermemekte olup cumhurbaşkanına, usulünce (yasayla) yapılmış bir fesih işlemini Avrupa Konseyi’ne bildirme görev ve yetkisi vermektedir. O nedenlerle Sözleşmenin feshedildiğine ilişkin 19.03.2021 tarihli ve 3718 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı hukuken savunulamayacak ve bir sonuç doğurmayacaktır.
Sözleşme neden feshedilmiş, neden buna gerek duyulmuştur? Cumhurbaşkanlığının sözü geçen kararında buna ilişkin bir gerekçe bulunmamaktadır. Toplumun geniş kesimlerince, özellikle kadın örgütlerince bu yönde herhangi bir talep dillendirilmemiştir. Tam tersi, geçmiş aylarda kamuoyunun gündemine geldiğinde kadın örgütlerince sözleşmeye sahip çıkılmıştır. Medyadan yansıyan haberlere göre, bazı tarikat ve cemaat mensupları sözleşmenin feshedilmesini ısrarla talep etmişlerdir. Bu sözleşmeyi ve bundan sonra aynı amaçla çıkartılan 6284 Sayılı Yasa’yı kabul edip uygulamaya koyan irade tarikatların isteği doğrultusunda bugün sözleşmenin feshi yoluna gitmiştir. Feshi haklı gösterecek herhangi bir hukuksal ya da düşünsel gerekçe mevcut değildir.
TBMM’nin onaylayarak ülkemizi taraf yaptığı bir sözleşmeyi Anayasamızın 87. ve 90. maddeleri yürürlükte olmasına rağmen, yine bir başka cumhurbaşkanlığı kararnamesine dayanarak feshedildiğine dair cumhurbaşkanı kararı çıkarılmasının hukuk içerisinde açıklanması mümkün bulunmamaktadır. Aksi hal, cumhurbaşkanı kararıyla anayasanın herhangi bir maddesinin değiştirilebileceğinin kabulü anlamına gelir ki bu durum aksak işleyen bir demokrasi ve hukuk devletinin sonunu getirecektir.
Yaşadığımız demokratik deneyim, insan hakları konusunda mevzuatımızın ulaştığı düzey itibariyle de bakıldığında, sözleşmenin feshinin kabul edilebilirliği olanaklı görülmemektedir. Öte yandan bu fesih, ülkemizin uluslararası alanda itibarına katkı sağlamayacak, tam tersi onu zedeleyecek ve antidemokratik uygulamaların merkezi haline gelen bir ülke olarak görünmesini perçinler nitelikte olacaktır."
İstanbul Sözleşmesi hakkında açıklamamızdır. pic.twitter.com/7syri854xA
— Yargıçlar Sendikası (@yargiclar_sen) March 22, 2021
İLGİLİ HABERLER
Mahkeme, kadın cinayetindeki 44 bıçak darbesini 'canavarca' bulmadı!
Daha önce de Nurgül Boz'a şiddet uyguladığını ve Boz'u defalarca bıçaklayarak öldürdüğünü kabul eden Ersin Korkmaz'a ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası verildi.
23-04-2021 09:46

İstanbul Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesi, Nurgül Boz'u 44 bıçak darbesiyle öldürmesi nedeniyle ‘canavarca hisle öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan Ersin Korkmaz'a, 44 bıçak darbesini ‘canavarca’ saymayarak ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası verdi.
İstanbul'un Ümraniye ilçesinde 43 yaşındaki Nurgül Boz ile 7 yıl önce birlikte yaşamaya başlayan ve 6 yaşında bir kız çocukları olan 44 yaşındaki Ersin Korkmaz, işlediği bir suç nedeniyle girdiği cezaevinden AKP hükümetinin pandemi tedbirleri kapsamında izinli olarak salıverildi. 10 Nisan 2020'de Ersin Korkmaz mutfaktan aldığı bıçakla Nurgül Boz’u 44 yerinden bıçaklayarak öldürdü.
SAVCI: BU SAVUNMAYI CEZADA İNDİRİM ALMAK İÇİN YAPIYOR
Hürriyet’ten Aziz Özen’in haberine göre,, Ersin Korkmaz ifadesinde kadının kendisini aldattığından şüphelendiğini ileri sürerken, savcılık erkeğin bu savunmayı cezada indirim için yaptığına kanaat getirerek, Ersin Korkmaz hakkında ‘canavarca hisle eziyet çektirerek öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.
DAHA ÖNCEKİ DE ŞİDDET UYGULADIĞINI İTİRAF ETTİ
Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında son savunmasını yapan Ersin Korkmaz, “Eşimi daha önce birkaç kez dövmüştüm. O gün telefonuna gelen mesajlardan şüphelendim ve kızdım. Kavga ettik. Mutfaktan bıçak alıp vurmaya başladım. Kaç kez vurduğumu hatırlamıyorum” dedi.
MAHKEME, 44 BIÇAK DARBESİNİ ‘CANAVARCA HİS’ OLARAK SAYMADI
Mahkeme heyeti, Nurgül Boz’un 44 kez bıçaklanmasını ‘Canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme’ olarak değerlendirmedi ve Ersin Korkmaz’ı ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapse çarptırdı.
Mersin'de bir kadın, oğlu tarafından katledildi!
Cinayetin ardından evde uyurken yakalanan 30 yaşındaki şüpheli M.A., annesini öldürdüğünü itiraf etti.
23-04-2021 08:58

Mezitli ilçesinde yaşayan M.Y., oğlu M.A. tarafından öldürüldü. Zanlı gözaltına alınarak tutuklandı.
Deniz Mahallesi’nde meydana gelen kadın cinayetinde M.Y.'nin, oğlu M.A. tarafından öldürüldüğü ifade edildi. Site görevlisinin 13. kattaki dairede bir kadın cenazesinin olduğu ihbarında bulunmasıyla, daireye gelen polis ekipleri kesici aletle öldürülmüş kadının cansız bedeniyle karşılaştı. Cenazenin oğlu ile yalnız yaşayan M.Y.’ye ait olduğu tespit edildi. Evde uyurken yakalanan M.A., annesini öldürdüğünü itiraf etti.
Emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen 30 yaşındaki M.A., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
M.A.’nın zaman zaman annesine şiddet uyguladığı kaydedildi.
CHP'den Danıştay'a İstanbul Sözleşmesi başvurusu
CHP, İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararının iptali için Danıştay’a başvurdu. İnsan Haklarından Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca da “İstanbul Sözleşmesi'nden bir gece yarısı çekilmek, hukuk literatüründe yok hükmündedir” diye konuştu.
22-04-2021 13:32

CHP yönetimi, İstanbul Sözleşmesin'nin AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tarafından feshedilmesine ilişkin Danıştay'a başvuruda bulundu.
CHP'liler, hukukçu kökenli milletvekilleriyle birlikte bugün Danıştay'a giderek iptal davası açtı.
Başvurunun ardından Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ile Grup Başkanvekili Özel basın açıklaması yaptı.
'YETKİ TBMM’DE'
İstanbul Sözleşmesi’nden fesih kararının iptali için üç taleple Danıştay’a başvurduklarını söyleyen Özel, taleplerini ve sözleşmenin önemini şöyle anlattı:
"İlk olarak usul yönünden bu kararın yok olduğunu iddia ediyoruz ve bu yokluğun tespitini istiyoruz. İkincisi yapılan işlemin tamamen anayasaya aykırı olduğunu tüm yönleriyle delillendiriyor ve anayasaya aykırılık yönünden iptal etmesini istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilindi onun yarattığı olumsuz iklimin hem şiddeti uygulayanlarda hem de kanunları uygulama yükümlülüğü olanlarda yarattığı, kadınlar aleyhine olumsuz etkiyi de hepimiz görüyoruz. Yılın ilk üç ayında 88 kadının katledildiği bir ülkede, AKP İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeye çalışıyor. Bu yüzden de Danıştay'dan ivedilikle bu Cumhurbaşkanlığı Kararı'nın yürütmesinin durdurmasını istiyoruz.
AKP’nin yaptığı tek iyi iş ne diye sorsanız İstanbul Sözleşmesi'ni söylerdik. 19 yıldır yaptıkları en iyi işten geri dönüyorlar. Coğrafi ev sahibi, ilk kabul eden ülke olduğumuz, üzerine titrediğimiz bu önemli meseleden AK Parti'nin bu şekilde çekiliyor olması elbette sadece kadınların meselesi değildir. Bu Türkiye'yi seven tüm yurttaşların meselesidir. İstanbul Sözleşmesi'ni savunmak hayatı savunmaktır. Bu savunmaya hep birlikte, omuz omuza, gururla, inatla devam edeceğiz.
Bir aydır partimizin hukukçularının yürüttüğü titiz çalışma sonucunda CHP Grubu olarak, bu sözleşmeye istisnasız tüm milletvekillerinin oy verdiği bir grup olarak, sözleşmeden çekilme yetkisinin TBMM'de olduğunu bir kez daha vurgulayarak, Danıştay'a bu kararın yok sayılması, iptali ve yürütmesinin durdurulması yönünde üç talepli başvurumuzu az önce yaptık."
'HUKUK LİTERATÜRÜNDE YOK HÜKMÜNDEDİR'
Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca da İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararıyla "Kadın beyanı esastır" ilkesine uyulmadığını belirterek şöyle konuştu:
“Bugün, İstanbul Sözleşmesi'nden bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararı ile çıkılması sonrasında CHP örgütleri olarak başlattığımız mücadelenin bir başka aşamasındayız. Bu sadece bir kadın meselesi olmayıp, toplumun kadın erkek tüm bireylerini ilgilendiren bir mesele olduğu mesajını da vermek istedik. İstanbul Sözleşmesi hala yürürlüktedir. İstanbul Sözleşmesi, TBMM'de yürürlüğe girmiştir. Bu kanun yürürlükte olduğu sürece Cumhurbaşkanının bir kararname ile sözleşmeden çekiliyorum demesi hukuk literatüründe yok hükmündedir. İstanbul Sözleşmesi 18 yaşından küçük çocuklarımızın zorla evlendirilmesinin önüne geçen bir sözleşmedir.”
Bursa'da Aygül Yıldız, boşanma aşamasında olduğu Mehmet Yıldız tarafından katledildi!
Evinden çıkan Aygül Yıldız'ı silahla ateş ederek katleden Mehmet Yıldız, intihar girişiminin ardından polis tarafından ikna edilerek teslim oldu.
20-04-2021 10:34

Bursa’da Mehmet Yıldız, boşanma aşamasında olduğu Aygül Yıldız'ı evinden çıktığı esnada silahla ateş ederek öldürdü.
Kadın cinayeti, saat 07.20 sıralarında merkez Osmangazi ilçesi Yunuseli 428. Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, evli olduğu Mehmet Yıldız'dan uzun süredir ayrı yaşayan Aygül Yıldız, evden çıktığında Mehmet Yıldız tarafından silahlı saldırıya uğradı. Aygül Yıldız'a 3 el ateş eden saldırgan, sonrasında olay yerinden kaçtı.
Saldırıya uğrayan kadın, olay yerine gelen 112 acil servis ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.
Polis ekipleri şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. Ekipler, Mehmet Yıldız’ın merkez Yıldırım ilçesi Erikli Mahallesi Akpınar Caddesi’nde bir evde olduğunu belirledi. Adrese giden ekipler, şüpheliye teslim olması yönünde çağrıda bulundu ancak Mehmet Yıldız, evin balkonuna çıkıp tabancayı başına dayayarak intihar edeceğini söyledi. Bunun üzerine bölgeye Özel Harekat ekipleri sevk edildi. Mehmet Yıldız, polisin yaklaşık 1,5 saatlik ikna çabasının ardından silahı bırakıp teslim oldu. (İHA)
İstanbul'da kadın cinayeti: Yıldız Gül katledildi!
Esenler'de Yıldız Gül'ü yol üzerinde bulunan yeşillik alanda boğazından bıçaklayarak öldüren fail ya da failler henüz yakalanamadı.
20-04-2021 09:35

Fotoğraf: Emre Orman / csgorselarsiv.org
İstanbul'un Esenler ilçesinde dün akşam saatlerinde Yıldız Gül adlı kadın, Mahmutbey Yolu üzerinde bulunan yeşillik alanda boğazından bıçakladı. Fail ya da failler kaçarken saldırıya uğrayan kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Cinayetle ilgili araştırma başlatıldı.
Kadın cinayeti, Mahmutbey Yolu, Sultangazi istikametinde dün akşam saat 20.00 sırlarında meydana geldi. Kimliği belirsiz kişi ya da kişiler, Yıldız Gül'ü yol üzerinde bulunan yeşillik alanda boğazından bıçakladı. Gül ağır şekide yaralanırken fail ya da failler olay yerinden kaçtı.
HASTANEDE HAYATINI KAYBETTİ
Gül, kendi imkanlarıyla cadde kenarına kadar gelerek yardım istedi. Yoldan geçenler durumu polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri Gül'ü ilk müdahaleyi yaparak hastaneye kaldırdı. Ambulans ile hastaneye kaldırılan Gül, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Olay yerine gelen polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alarak inceleme yaptı. (DHA)
Rahmi Parlak, evli olduğu Mevlüde'yi 'iftar yemeği' bahanesiyle katletti!
8 çocuk annesi Mevlüde Parlak, olay yerinde hayatını kaybederken, fail Rahmi Parlak ise gözaltına alındı.
19-04-2021 10:18

Fotoğraf: Özge Özgüner / csgorselarsiv.org
Sivas’ta Rahmi Parlak isimli erkek, iddiaya göre iftar yemeği bahanesiyle tartıştığı ve evli olduğu Mevlüde Parlak'ı bıçaklayarak öldürdü.
Rahmi Parlak, dün akşam saatlerinde 8 çocuk annesi Mevlüde Parlak’ı kesici aletle yaraladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, 60 yaşındaki kadının yaşamını yitirdiğini belirledi.
Kadının cenazesi, Cumhuriyet Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi morguna kaldırıldı. Rahmi Parlak ise polislerce gözaltına alındı.
Cinayete ilişkin soruşturma sürüyor.