Yapı Kredi'nin işten çıkardığı çalışandan Koç'a mektup

Yapı Kredi'nin işten çıkardığı çalışandan Koç'a mektup

Yapı Kredi Bankası'nın işten çıkardığı H.Ü, Ali Koç'a mektup yazdı. H.Ü,"Ayağım taşa değil büyük patronlara değdi" dedi.

Yapı Kredi Bankası’nda çalışırken çalışma koşullarından dolayı yüzde 42 engelli hale gelen H.Ü isimli bir çalışan, geçtiğimiz yıl organizasyon değişikliği gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı.

İstanbul İş Mahkemesi'ne açtığı davada işe iade hakkı kazanan H.Ü, bankanın genel müdürüyle yaptığı görüşmede, daha iyi şartlarda çalışmayı ve hastane masraflarının karşılanmasını talep etti. Genel Müdür, işe iadeyi reddederken, hastane masrafları için de yapılacak incelemenin ardından geri dönüş yapılacağını söyledi.

Talepleri kabul edilmeyen H.Ü., sesini duyurabilmek ve işe geri dönmek için Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç’a bir mektup yazdı. Koç’un kendisini dinlemesini isteyen H.Ü., “Siz taraftarınız için sevginiz için savaşıyorsunuz. Benim de farkım yok Annem için savaşıyorum. Sevgim için savaşıyorum. Adalet için savaşıyorum…” dedi.

İŞ HAYATINDAN SONRA YÜZDE 42 ENGELLİ HALE GELDİ

Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre, bankanın finansal işlemler ekibinde 5 yıl önce çalışmaya başlayan H.Ü. işe ilk girdiğinde herhangi bir hastalığının olmadığını söyleyerek, “Bu süreçte birçok rahatsızlık yaşadım. Hastaneden verilen raporda katarakt, bağırsak sendromu, astım ve migren rahatsızlığımdan dolayı sağlık kurulu tarafından verilen raporda yüzde 42 engelli olduğum ortaya çıktı. Daha sonra annem ve ablamın da kanser hastası olduğu ortaya çıktı. Bu süreçte sadece ben değil ailem de birçok sorun yaşadı” şeklinde konuştu.

İŞ BAŞVURULARI, KOÇ HOLDİNG'E DAVA AÇTIĞI İÇİN REDDEDİLDİ

Aylardır, Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç'a sesini duyurmaya çalışan H.ü, en sonunda kendisine bir mektup yazdı. Mektubu kargoyla Koç'a gönderen H.Ü, mektubu gönderme amacını da şöyle anlattı: “Daha iyi şartlarda çalışmak, yaşananları anlatmak ve işe iademin gerçekleşmesi için Ali Bey’e ulaşmak istiyorum. İş için başvurduğum birçok iş yeri de Koç Holding’e dava açtığım için taleplerim geri çevrildi.”

'AYAĞIM TAŞA DEĞİL BÜYÜK PATRONLARA DEĞDİ'

H.Ü., Koç’a yazdığı mektupta, “Ben kimim?” diyerek şöyle seslendi:

“Sayın Ali Bey, en son çıkan haberinizden sonra size yazma kararı aldım. Buradayım hiçbir yere gitmiyorum. Başarısızlık bir deneyimdir, hiçbir zaman kişinin kendisi değildir. En şanlı hayatlara bile başarısızlığın girmesi kaçınılmazdır. Yenilgide hiçbir zaman insan ruhu ölmez, vazgeçtiğinde ölür. Bu sözler adeta sizin için yazılmış. Sizin çizginizi anlatıyor. Size ve aile soyunuza yakışan şekilde tüm olumsuzluklara rağmen yolunuza devam ediyorsunuz. Dilerim ki bu yolun sonunda feraha ulaşırsınız. Ben kimim? Ben denizde bir kumum Ali Bey. Defalarca kez ezilip yok edilmeye çalışan bir kumum. Hani ayağı taşa değse içi cız eden anneler var ya Ali Bey, işte ben o annelerden birinin evladıyım. Ayağım taşa değmedi ama büyük patronlara değdi ve artık yarı engelli bir evladım. Anneme ne oldu biliyor musunuz Ali Bey? İçi cız etmedi. Yüreğine kor düştü, yaktı kavurdu onu. Üzüntüden akciğer kanserine yakalandı akciğerinin 3/1 ini aldılar. Artık oda evladı gibi yarı engelli…

'SİZE AYNI ŞEKİLDE SESLENİYORUM; VAZGEÇMEYECEĞİM ALİ BEY'

Ben adım ne olursa olsun canla başla çalıştığım Yapı Kredi Bankası’nın sayesinde engelli hale gelen, sonrasında hastane masrafları ödenmeyen, ‘yetmedi’ diyip eziyet yapılacak ise tam yapılmalı denilerek işten atılan, büyük patronların yakınlarının egolarını tatmin etmek için hayatını çaldıkları kişiyim. CEO’ya mail attım. Holdinginize gittim derdimi anlattım. Bilgilerle delillerle… Hiçbir şey yapmadılar. Hayatımı çaldılar. ‘Hukuksuz durum yok’ dediler. Adaleti başka kapıda arasam da haklılığım kanıtlanınca geleceğim dedim. Mahkemeye gittim. 1 yılın sonunda mahkeme haklılığıma karar verdi. Gazetelere çıktım sesimi duyurmaya çalıştım. Haykırdım. Kimse umursamadı. Ali Bey size rahmetli dedenizin vasiyeti ile sesleniyorum Adaletli olun. Dilenmiyorum, acındırmıyorum. Adalet istiyorum Ali Bey. Siz taraftarınız için sevginiz için savaşıyorsunuz. Benim de farkım yok annem için savaşıyorum. Sevgim için savaşıyorum. Adalet için savaşıyorum. Benden aldıkları hayatım için savaşıyorum. ‘Buradayım hiç bir yere gitmiyorum’ demişsiniz. Kısacası ‘vazgeçmeyeceğim’ demişsiniz. Size aynı şekilde sesleniyorum. Vazgeçmeyeceğim Ali Bey.”