Yandaş Nagehan Alçı, İmamoğlu programını köşesine taşıdı: 'Mühim olan siyasal tavrı ve tarafı net olmak'

Yandaş Nagehan Alçı, İmamoğlu programını köşesine taşıdı: 'Mühim olan siyasal tavrı ve tarafı net olmak'

Yandaş Nagehan Alçı, 27 Mayıs'taki TV programında İmamoğlu'na yönelttiği ve seçimle ilgisi olmayan dikkat çekici sorularla yeniden gündeme geldi. Alçı, programı bugün köşesine taşıdı.

İleri Haber

Habertürk yazarı yandaş Nagehan Alçı, 23 Haziran'da yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçiminde yeniden aday gösterilen Ekrem İmamoğlu ile 27 Mayıs’ta gerçekleştirdikleri programa dair bir köşe yazısı yazdı. Programda İmamoğlu’na sorduğu sorularla dikkat çeken Alçı, "Ben tarafsızlık yalanına hiçbir zaman sığınmayan siyasi felsefesi açık bir gazeteciyim" dedi.

Alçı,  "Ekrem İmamoğlu’na zarar veren azgın azınlık" başlığıyla yayımlanan yazısında "Ekrem İmamoğlu ile pazartesi akşamı Habertürk TV’de yaptığımız yayın, tıpkı geçen seneki Muharrem İnce yayını gibi çok izlendi ve çok konuşuldu. Hâlâ da konuşulmaya devam ediyor" ifadesini kullandı.

Alçı’nın yazısında dikkat çeken kısım şöyle:

Sadece soru sormadım, ayrıca o konularda tavır koydum. İmamoğlu’ndan da özgürlükçü bir tutum almasını bekledim. Bu konudaki detaylı değerlendirmemi ayrıca yazacağım.

Sağ ve sol ulusalcıların sorularımdan rahatsız olmaları benim için bir gurur vesilesi. Memnun olsalar üzülürdüm.

Türkiye’nin kangren olmuş birçok meselesini bu faşizan zihniyetin yarattığını düşündüğümü herkes biliyor. Ben tarafsızlık yalanına hiçbir zaman sığınmayan siyasi felsefesi açık bir gazeteciyim.

Binali Yıldırım ile yayın yaparsam da tüm bu soruları aynen Binali Bey’e de soracağım.

Dersim’den Heybeliada’ya 27 Mayıs’tan tutuklu gazetecilere kadar bunlar temel özgürlük meseleleri.

Jean Paul Sartre’in söylediği gibi ‘Tarafsızlık sahtekarlıktır”. Herkesin bir tarafı var. Kimi bunu dürüstçe ortaya koyar, kimi ise sahtekarca ikili-üçlü oynar.

Hele özellikle kamusal aydın kimliğindeki köşe yazarları ve yorumcular için tarafsızlık iddiası büyük bir yalan bence.

Artık tüm siyasal kesimler de 'tarafsız gazeteci' sözünün içinin boş olduğunun farkına vardılar. Bu olumlu bir gelişme.

Mühim olan siyasal tavrı ve tarafı net olmak ama zıt görüşteki bir siyasetçiye karşı da adil ve dürüst davranabilmektir.

Benim böyle bir insan olup olmadığımı hem Kemal Kılıçdaroğlu’na hem Muharrem İnce’ye hem de Ekrem İmamoğlu’na sorabilirsiniz.