Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

Merhaba Sevgili İleri Kitap okurları! Kritik bir güne merhaba derken sizleri bu haftanın yeni çıkan kitaplarıyla selamlıyoruz! Keyifli okumalar…

MİDWİCH'İN GUGUK KUŞLARI - JOHN WYNDHAM

Bilinmeyene karşı duyulan korku ruhu kemirince...

Krizalitler, Chocky, Triffidlerin Günü gibi, bilimkurgu edebiyatının kilometre taşı yapıtlarına imza atan, çağının çok ötesindeki kalemiyle fark yaratan kült yazar John Wyndham’dan, ilk sayfalarından okurun zihnini kıskaca alan bir eser daha: Midwich’in Guguk Kuşları.

60 yıllık mazisine rağmen güncelliğinden hiçbir şey yitirmeyen bu tedirgin edici roman, kendisinden daha üstün bir yaratımla karşılaşan insanın vereceği tepkiyi ve yaşayacağı korkuyu, etkileyici bir üslup ve kurguyla günümüze taşıyor.

Cezbedici hikâyesiyle iki kez beyazperdeye de uyarlanan Midwich’in Guguk Kuşları; kendi hâlinde yüzyıllardır uyuklayan önemsiz bir köyün yolunu tutarak, sakinlerinin başından geçen tekinsiz olayları gün yüzüne çıkarıyor.

Gözlerden ırak küçük bir İngiliz köyü olan Midwich, bir gün ansızın ve topluca uyuyakalır. Derin uykudan uyandıklarında köy sakinlerinin karşılaştığı manzara, başlangıçta pek şaşırtıcı gelmese de kısa süre sonra işin rengi değişir. Köydeki tüm doğurgan kadınlar hamiledir. Doğan çocuklar ise birbirinden tuhaf, birbirinden ürkütücü, birbirinden yetenekli ve birbirinin neredeyse aynısıdır. Peki, bu çocukların dünyaya gelme sebeplerinin ardından yatan gizem nedir? Soğuk Savaş’ın ürünü, yeni bir tür silah mıdır onlar? Evrimin ve doğanın insanlara bir oyunu mudur? Yoksa daha fenası, dünyadışı canlıların asalak guguk kuşu yumurtaları mıdır?

Hissettirdiği endişe duygusuyla, okurun ruhuna usul usul korku salan Midwich’in Guguk Kuşları, derinlikli hikâyesinin satır aralarında, kasaba ahlakından dünya siyasetine kadar pek çok konuyu sorgulayarak, güncelliğini kaybetmeyen çıkarımlarda bulunuyor.

“Hayatta kalma içgüdüsü, merhametten daha güçlüdür…”

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Midwich'in Guguk Kuşları, Yazar: John Wyndham, Çevirmen: Niran Elçi, DeliDolu Yayınları, 2019, 280 Sayfa

İNCİR TARİHİ - FARUK DUMAN

“Varlığımız, kendi bedenini arayan bir rüzgâr gibidir; bu rüzgâr çevremizde dolanıp duran dağlarda, ağaçların tepesinde, ırmaklarda, kayalık tepelerle su başlarında bir yumak gibi dönüp kutsal bir tığla kendi urbasını örer ve böylece görünmeye başlar.”

Zeyrek. İstanbul’da büyümüş, eğitim almamış, bildiği her şeyi çıktığı yolculukta gördüklerinden öğrenmiş. Bu yolculukta tanıdığı insanları, hayvanları, bitkileri, güzel kadınları anlatıyor. Her macerada bir masal başka bir masalın gölgesine yerleşiyor. Ve bir olgunlaşma hikâyesi Faruk Duman’ın eşsiz dilinde hayat buluyor…

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: İncir Tarihi, Yazar: Faruk Duman, Hep Kitap, 2019, 304 Sayfa

MODERN MİTLER - OREN HARMAN

Artık eski Çinliler gibi, dünyanın bir yumurtadan çıktığını ya da Maoriler gibi, iki âşığın birbirlerinin kollarından zorla alınması sırasında oluştuğunu düşünmüyoruz; evrenin işleyişinin sırlarını fizik bilimiyle çözüyoruz. Bilim müthiş bir kazanım, ama biz gerçekten eskilerden daha bilge miyiz? Bilim kader ve ölümsüzlüğün gizemini çözdü̈ mü? Bize kıskançlıktan korunmamızı ya da başkalarınca sevilmemizi sağlayacak araçlar verdi mi?

Bugün hakikati bilimle arıyor, ama mitolojiye kulak vermeden de edemiyoruz. Oren Harman bir adım öteye giderek bilim ile mitoloji arasında daha yakın bir ilişki kuruyor. Kozmolojik bir annelik görüşü̈ kurgulamak için Ay ile Dünya’nın ilişkisinden faydalanıyor; seks ve ölümün dünyaya gelişini bir mitokondrinin paniğe kapılışıyla açıklıyor; bilincin yalnızlığını ahtapotun belleğinden yola çıkarak betimliyor ve evrim sureci içinde dilin ortaya çıkışını insanın hakikatle imtihanına bağlıyor.

Bilim varoluş bilinmezini çözememiş olabilir, ama tıpkı en eski mitler gibi, onun büyüleyici keşifleri de hiç bitmeyecek olan hakikat arayışını sürdürmemizi sağlıyor.

“Bu cesurca, bilgece ve insanca yazılmış kitapta Oren Harman evrene ilişkin açıklamaları süsleyen mitler yaratıyor ve böylece insanların eski âdeti olan, en derin hakikat algılarını kodlama çabasını sürdürüyor...”

― Stephen Greenblatt, Pulitzer Ödüllü̈ yazar

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Modern Mitler, Yazar: Oren Harman, Çevirmen: Ilgın Yıldız, Say Kitap, 2019, 232 Sayfa

ŞANTİYE YAZILARI - DERVİŞ AYDIN AKKOÇ

Kararlı üşengeçliklerin, insanın doğaya değil de topluma doğduğu savının, betona sövgülerin, plastik zamanları hakir görmelerin, susmanın bir durum değil bir hak olduğunu hatırlatmaların, tarihin en vasat tımarhanesinin modern dünya denilen tımarhane olduğu tespitinin; Kafka’dan, Camus’den, Uyar’dan, Dıranas’tan, Cansever’den, Nietzsche’den, Dostoyevski’den, Béla Tarr’dan, Pinokyo’dan, Peter Pan’den, Küçük Kara Balık’tan ve elbette Benjamin’den Canetti’den, Bloch’tan el alan, onlarla itişen uzun terkiplerin, uzun cümlelerin kitabı Şantiye Yazıları.

Şantiye Yazıları “Yakınlığın yalanındansa uzaklığın belirsizliği evladır…” diyen Derviş Aydın Akkoç’un ilk kitabı!

Kitaptaki denemelerin gücü nereden gelmektedir? Bana kalırsa burada biz asıl olarak bir Duygular Tiyatrosuna tanık oluyoruz. Ya da bir Ruhun Sahnesine. […] Benjamin şantiyelerin bu derece, usandıracak kadar bizim gündelik hayatımızın bir parçası olacağını tahmin ediyor muydu, bilmiyorum ama Akkoç kuşkusuz farkında. Demek ki şantiye imgesi bugün çok daha etkili bir imgedir: Sözcüğün belki en düz anlamıyla şantiyeye dönüşmüş bir dünyada, her türlü aşkınlığın, ahlakın ya da değerin çöküşünün ardından, kendiyle baş başa, yüz yüze kalan insan – yoksa çocukluk evresinin işareti mi?”

AYHAN GEÇGİN

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Şantiye Yazıları-Everest Deneme, Yazar: Derviş Aydın Akkoç, Everest Yayınları, 2019, 256 Sayfa

KARA BAHAR - UNİCA ZÜRN

Hayat mutsuzluk yoksa katlanılmaz.

Kara Bahar, dünyaya bilenen küçük bir kızın büyüme ve sonunda yere çakılma öyküsüdür. Burada ibretin bulaşıcılığından zerre bulamayacaksınız.

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Kara Bahar, Yazar: Unica Zürn, Çevirmen: Osman Çakmakçı, Kırmızı Kedi Yayınevi, 2019, 64 Sayfa

DAHA FAZLA