Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

İyi pazarlar sevgili İleri Kitap okurları! Bir haftayı daha sonlandırırken, sizler için seçtiğimiz yeni kitaplarla yeni bir haftaya merhaba demenizi umuyoruz. Keyifli okumalar…

KAZ DÜŞÜ - TUNCER ERDEM

Kaz Düşü yok oluşlara, bozulmalara, düşmanlıklara, şiddete karşı dünyaya yeni gelmiş insan düşünü öne çıkaran, yanı sıra yeryüzünün ışığını, toprağın sesini, zamanın gücünü duyuran bir roman. Tuncer Erdem yazı ve çizgisiyle Hay bin Yakzan gibi ütopik romanlara özgü masalsı bir dil, şiirsel bir dünya yaratıyor. 
Bir sabah kendini göl kıyısında bulan, geçmişini yitirmiş bir insan yüzü; yanı başında sazlıklara sığınıp düşlere dalmış bir yabankazı; dertlerine derman arayan yalnız yolcular... Gölün ötesinde görünen köydeyse ölüm ve şiddet kol geziyor.

“Bense sımsıkı sarılmışım yerkabuğunun üst tabakasına. Hayatı bilmediğimden. Dünyayı tanımadığımdan. Farkında olmadan geldiğim bu yere bağlanıp kalmışım. Küçücük bir yeryüzü parçasının içinde debelenip duruyorum. Sonsuz dünyaya, yerkürenin ufuktaki eğimine doğru bakınca, yeraltına kulak verince daha iyi anlıyorum bunu.
Sonuçta acemisiyim bu dünyanın. Kanatlanamayan puhu yavrusu, göç yolunda görülen kaz düşüyüm...”
(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Kaz Düşü, Yazar; Tuncer Erdem, Yapı Kredi Yayınları, 2019, 192 Sayfa

DORIS LESSING - BEŞİNCİ ÇOCUK

2007 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Doris Lessing’in imzasını taşıyan Beşinci Çocuk; okurları, kökleri derinlere uzanan evrensel korkularıyla yüzleştirirken annelik, toplumsal normlar, ahlaki seçimler ve aile ilişkileri gibi pek çok zorlu mesele üzerine düşündürüyor.

Hiç kimsenin hoşlanmadığı, hatta içten içe korktuğu için uzak durmayı tercih ettiği olağandışı bir çocuğa sahip olmanın yol açtığı ruhsal etkilere odaklanan, onu sevememenin yarattığı suçluluk duygusunu cesaret isteyen bir dürüstlükle anlatan bu romanı bir solukta okuyacaksınız.

Filmlere de konu olan “şeytani çocuk” imgesini, ustaca kaleme alınmış bir korku, gerilim başyapıtına dönüştüren Doris Lessing’in, mutlulukla örülmüş aile yaşamının nasıl ilmik ilmik çözülüp gittiğini resmettiği Beşinci Çocuk; empati duygusunu tetikleyen hikâyesi ve etkili kurgusuyla okurunu daha ilk sayfalarından avucuna almayı başarıyor. 

Harriet ve David, geleneksel aile yapısının önemini yitirdiği bir toplumda, akrabaları bir araya getirdikleri büyük evlerinde dört çocuklarıyla mutlu bir yaşam sürmektedir. Dışarıdaki yıkıcı dünyanın etkilerinden uzak, düşledikleri eski moda değerlere adanmış huzurlu yuvayı kurmakla övünen çiftin yaşamı, beşinci çocukları Ben’in doğumuyla altüst olur. Harriet, içinden çıkan bu çirkin, iri ve kontrolü güç bebekle birlikte hiç tanımadığı bir karanlıkla ve ummadığı bir toplumsal tepkiyle karşı karşıya kalır; bir zamanlar gerçek kıldıkları aile düşü giderek kâbusa dönüşür. 

Harriet birçok kez uyanmış, Ben'in yarı karanlıkta durup onları seyrettiğini görmüştü. Bahçenin gölgeleri tavanda oynaşır, koca odanın içindekiler hiçlikte kaybolurken, karanlığın içinde bütünüyle seçilemeyen bu ifrit çocuk oracıkta dikiliyordu. İnsana ait gibi durmayan o gözler, Harriet’i uykularından uyandırıyordu.

"Kâbuslara malzeme olan o keskin sadelikle yazılmış… Yaşadığımız dünyanın sadık, ama tüyler ürpertici bir yansıması." Sunday Telegraph 

"Farklı türlerde kalem oynatan ve onları dahiyane biçimde yeniden üreten Doris Lessing, bu sefer bir korku hikâyesi anlatıyor. Çok kadim bir korku üzerine kurulu Beşinci Çocuk çarpıcı ve unutulmaz." Guardian 

"Doris Lessing'in okurları etkisi altına alma ve ikna etme gücü daha ilk sayfadan kendini belli ediyor… Bu kitap yer yer tüylerinizi ürpertecek olsa da bitirene kadar elinizden bırakamayacaksınız." Sunday Times (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Beşinci Çocuk, Yazar; Doris Lessing, Çevirmen; Niran Elçi, DeliDolu Yayınları, 2019, 168 Sayfa

KOZMOSTAKİ EVİMİZ - MARTİN REES

10 milyar ışık yılından daha uzakta, yani gözlemlenebilir evrenin sınırlarının ötesinde neler olduğunu hiç merak ettiniz mi? Peki, bu sınırın ötesinde bir yerlerde Dünya'nın, hatta güneş sisteminin, hatta hatta Samanyolu'nun bir kopyasının var olabileceğini, hele de evren sonsuz ise buna neredeyse kesin gözüyle bakılabileceğini hiç düşündünüz mü? Bir yerlerde sizin de bir kopyanız yaşamış, yaşıyor ya da yaşayacak olabilir...

Kozmostaki Evimiz evrene bakış açınızı eğen bir kitap...

Evrene dair, bulabileceğiniz en açık seçik anlatım. ... Sadece Evrenin yaşama olanak tanımasına değil, Martin Rees kalibresinde bir bilimcinin onu bize açıklamaya istekli olmasına da şükretmeliyiz. - Ian Morrison, New Scientist

Kozmostaki Evimiz ... bilgilendirici ve geniş kapsamlı ... onu okumak bir zevk. Rees'in açıklamaları çok çok doğru. - William G. Unruh, Science (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Kozmostaki Evimiz, Yazar; Martin Rees, Çevirmen; Ilgın Yıldız, Say Yayınları, 2019, 200 Sayfa

KAVUŞMAK - GÜL İREPOĞLU

Kavuşmak, Mesut Cemil Bey ile ölene kadar ona olan aşkından vazgeçmeyen Dürdane Hanım’ı eksenine alan, gerçek kişilerden yola çıksa da kurgusal bir roman. 
Genç bir kadın yazar bir huzurevinde kalmakta olan Dürdane Hanım’ın ziyaretine gider. Dürdane Hanım ömrünün son demlerinde, yazardan hayat hikâyesini yazmasını ister. 

Dürdane Hanım 1940’ların sonunda konservatuarın seramik bölümüne girdiğinde, Türk musikisi bölümünde ders veren Mesut Cemil Bey’le tanışır. Çocukluğunun radyo günlerinden sesine aşina ve hayran olduğu Mesut Cemil’in de derslerine girmeye başlar. İleride kendisi de konservatuarda halk müziği hocası olacaktır. Aralarında çok yaş farkı olmasına ve Mesut Cemil Bey’in de evli olmasına rağmen genç Dürdane hocasına âşık olur. 

Bu “kavuşma”sız aşkı romanlaştıran kadın yazar ise, geçmişte yaşanmış ya da yaşanamamış bu hikâyenin içine girdikçe, kendi “kavuşma”sız aşkını hatırlar. 
Gül İrepoğlu, Kavuşmak ile sanki gizli kalmış bir müzik kutusunu açıyor, içinden rengârenk müzikler taşan. İki ayrı zaman diliminde yaşanan, pürüzsüz olmasa da görkemli iki aşkı birden anlatıyor. (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Kavuşmak, Yazar; Gül İrepoğlu, Hep Kitap, 2019, 224 Sayfa

KURTLARIN SAATİ - HAKAN NESSER

Hızlı hüküm Van Veeteren'i rahatsız eder.

Janek Mitter bir sabah akşamdan kalma uyanmış ve karısını küvette ölü bulmuştur. Ancak sonra Mitter yatağında öldürüldüğünde, Van Veeteren ipuçlarını takip etmediği için pişmanlık duyar ve iki cinayet hakkında soruşturma başlatır. Dedektif soruşturmada derinleştikçe, bu cinayetlerin çarpık kökenleri onu bile şok edecektir.

Müfettiş Van Veeteren'i tanımamızı sağlayan serinin ilk romanı Kurtların Saati artık Türkçede.

“Yalın, sarsıcı ve varoluşsal belirsizlik dolu... Nesser hayatın güzel teklifleriyle ilgilenmiyor. Dedektifleri en kötüsünü bekler çünkü işlerin çok sık kötüye gittiğini bilirler.” - Richmond Times - Dispatch

“Kendi sınıfında... İsveç'in önde gelen suç yazarlarından birinin bu çarpıcı romanı Alfred Hitchcock için bir senaryo olarak yazılmış olabilir.” - The Sunday Times (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Kurtların Saati, Yazar; Hakan Nesser, Çevirmen; Evgin Serbest, İndie Yayınları, 2019, 304 Sayfa
 

DAHA FAZLA