Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

Yine çeşitli kategorilerden seçtiğimiz kitaplarla Vitrin’imizi süsledik. Bol kitaplı bir hafta dileğimizle.

RESİMLİ ADAM – RAY BRADBURY

“Bradbury’nin öyküleri öylesine içinize işliyor ki bir daha unutamıyorsunuz.”

–Margaret Atwood

Ulusal Kitap Ödülü

Pulitzer Onur Ödülü

Ulusal Sanat Madalyası

 “BU RESİMLER GELECEĞİ GÖSTERİR.”

 Ray Bradbury sadece bilimkurgunun değil fantastik edebiyatın ve korkunun da yirminci yüzyıldaki ustalarından biri. Bilimkurgunun “iyi edebiyat” da olabileceğini kanıtlayan belki de ilk yazar. Tüm yeteneklerini sergilediği ve çerçeve öykü formatında yazdığı Resimli Adam ise modern bireyin psikolojisine ve teknolojik ilerlemenin karanlık yanına ışık tutan eşsiz bir öykü derlemesi.

Tüm vücudu, hareket eden dövmelerle kaplı Resimli Adam bu durumundan dolayı neredeyse kırk yıldır kalıcı bir iş bulamamıştır hatta karnavallarda bile çalışamıyordur artık. Çünkü lanetli bedeninin üzerindeki dövmeler geleceği göstermektedir. Yanında belli bir süre geçiren kişinin kaderi Resimli Adam’ın bedeninde görünüverir.

Dövmeleri üzerinden hikâyeler bir bir ortaya dökülür. Bir çocuğun hayalleri kadar naif, bir bilim insanının gerçekleri kadar kuvvetli toplam on yedi öykü Resimli Adam’ın vücudunda hayat bulur.

Ölümden inançlara, nükleer savaştan ırkçılığa, dünyanın sonundan uzaydaki yalnızlığımıza kadar insanlığa dair birçok konuya değinen Bradbury, hayallerimizle hakikati karşı karşıya getirip eleştiren, düşündüren ve dehşete düşüren bir bilimkurgu klasiği ortaya çıkarıyor.

Resimli Adam, bilimkurgunun kaleydoskopu. (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Resimli Adam, Ray Bradbury, Çeviri: İlker Sönmez, İthaki Yayınları, 2017, 240 sayfa.

 

İÇSAVAŞDİYARI FECİ DÜŞÜŞTE

Ötekilere, kaybetmişlere, tutunamamışlara dair öyküler...

George Saunders’ın erken dönem öykülerinin ve bir novellasının yer aldığı İçSavaşDiyarı Feci Düşüşte siber terörizmle dolu, kâbus gibi bir kıyamet-sonrası dünya yaratarak okurları her zamankinden daha karanlık, daha nüktedan, daha ümitsiz ve hepsinden ötesi, çok daha çarpıcı gerçeklerle yüzleştiriyor. 
Folio Ödüllü  yazar Saunders, bir kez daha aşina olduğumuz kahramanlara dönerek kaybetmişlerin, eziklerin, kusurluların, engellilerin yani bir şekilde yaşamın kıyısında kalmış bireyin gönüllü sözcülüğünü üstleniyor. 
İçSavaşDiyarı Feci Düşüşte’yi yazarın külliyatında farklı bir yere koyan özellik ise öykülerin büyük çoğunluğunun, paralel bir evrende ya da çok yakın ve kötümser bir gelecekte geçiyor olması. Saunders, insanlığa dair karanlık bakışını “ötekileşmek” ve “yalnızlaşmak” alanında yoğunlaştırarak okuruna sarsıcı satırlar sunuyor.
Hiciv, eleştiri, ironi ve mizah dozunu hiçbir sayfada yitirmeyen İçSavaşDiyarı Feci Düşüşte, George Saunders’ın en güzel ve en yaşlı öykülerinin aslında nasıl da hiç yaşlanmadığını ortaya koyuyor.
“George Saunders’ın klostrofobik manzaralarını ziyaret ettikten sonra, bir alışveriş merkezine ya da eğlence parkına bir daha asla aynı şekilde bakamayacaksınız…” 

 -The Philadelphia Inquirer-      (Tanıtım bülteninden)

KÜNYE: İçSavaşDiyarı Feci Düşüşte, George Saunders, Çeviri: Niran Elçi, Deli Dolu Yayınları, 2017, 236 sayfa.

 

ÖBÜRKÜLER - MAHİR ÜNSAL ERİŞ

Öbürküler, gecenin olur olmaz saatlerinde uykuları kaçıran, basamakları gıcırdata gıcırdata tırmanan, tel dolapları karıştıran misafirlerin romanı. Mahir Ünsal Eriş, 57 Numero’da gerçekleşen ürkütücü olayları anlatırken, bizi Menderes’in makadam yollarda sarsıla sarsıla giden otobüsünden indirip, asfaltta yaylanan damalı Impala’ya bindiriyor. Hasan Dağı’nı solumuza aldırıp, Haydarpaşa’da denizin laciverdiyle tanıştırıyor.

Öbürküler, bize 60’lı yılları, komşuluğu, darbeleri, göçleri, hevesleri, yolları; daha da çok, bir daha asla dönemeyen Ötekileri geri getiren, hem hüzünlü hem de gülümseten bir roman. (Tanıtım bülteninden)

KÜNYE: Öbürküler, Mahir Ü. Eriş, İllistürasyonlar: M. K. Perker, Karakarga Yayınları, 2017, 136 sayfa.

 

İNSANIN OLUŞUMU – CHRİSTOPHER POTTER

Dünyaya nasıl geldik? Neden buradayız? Bir amacımız var mı? Gerçeklik nedir? İnsanın doğası nedir? Madde nedir? İnsan yaşamında kültür ne kadar etkilidir? Tanrı nedir? Aşk nedir? Bilim bize anlamak istediklerimizin ne kadarını sunabilir? Dünya dışında bir yaşam var mı?

Potter, elinizdeki bu harika kitabında, insanın varoluşundan bu yana üzerine kafa yorduğu büyük sorulara verilebilecek cevapları oldukça kapsamlı bir anlatımla ve örneklerle aktarıyor. Maddenin özü, evrenin varoluşu, bilimin yöntemi ve felsefesi, zaman, bilinç, algı, davranış, doğa, aşk, sonsuzluk gibi birçok kavrama ustalıkla değinen Potter, insan ve evren üzerine oldukça güçlü bir kavrayışa ulaşmamızı vesile oluyor... (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: İnsanın Oluşumu, Christopher Potter, Çeviri: Çağlar A. Yılmaz, Ayrıntı Yayınları, 2017, 320 sayfa.

 

EDEBİYAT, POPÜLER KÜLTÜR VE TOPLUM - LEO LÖWENTHAL

Frankfurt Okulu’nun önde gelen düşünürlerinden Leo Löwenthal, sosyolojik bir çerçevede Batı’da edebi sanatların ve kitle iletişim araçlarının gelişimini inceliyor. Descartes ve Pascal’ın zamanından yirminci yüzyıla gelene kadar halkın ve entelektüel kesimin edebi eserlere yaklaşımının nasıl değiştiğini örneklerle açıklayarak bu değişimin toplumsal içerimlerine işaret ediyor.

Edebiyat sanat mıdır yoksa meta mı? Her ikisi birden olabilir mi? Gazete ve dergilerin (daha sonra da radyo ve televizyonun) ortaya çıkması edebi eserlerin niteliğini ve toplumdaki yerini nasıl etkiledi? Kitle iletişim araçları insanları pasifliğe mi itiyor? Geçmişten günümüze “yüksek” ve “sıradan” sanat/edebiyat tanımları nasıl değişti? Yazarların artık varlıklı “hamiler” yerine halka, kitapçılara ve yayınevlerine bağımlı olmasının edebi eserler üzerinde ne gibi bir etkisi oldu? “Popüler yazar” tabiri ne zaman alçaltıcı bir anlamda kullanılmaya başladı? “Çoksatan” kitapların nitelikleri bize kitlelerin edebi beğenisi hakkında ne söylüyor? Kitlelerin edebi beğenisi bize zamanın ruhu hakkında ne söylüyor? Popüler kültür toplumun estetik ve ahlaki standartlarını düşürüyor mu?

Bu ve benzeri soruları yanıtlarken kâh sosyolog, kâh eleştirmen, kâh tarihçi kimliğini öne çıkaran (ve sık sık hepsinden birden faydalanan) Löwenthal’in eseri, her üç alan için de değerli bir kaynak. (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Edebiyat, Popüler Kültür ve Toplum, Leo Löwenthal, Çeviri: Beybin Kejanlıoğlu, Metis Yayıncılık, 2017, sayfa 248.

 

OFİS YAZILARI – FRANZ KAFKA

Franz Kafka: Ofis Yazıları Kafka’nın üst düzey bir bürokrat olarak yaptığı iş yazışmalarının en ilginçlerini bir araya getiriyor. Bu yazışmalar Kafka’nın, genel kanının aksine, ofiste sıkıcı evrak işleri arasında kaybolmuş, gündelik hayatına yabancılaştığı için hayal dünyasına sığınan önemsiz bir memur olmadığını, hünerli bir avukat, zeki bir dava takipçisi ve döneminin sosyal, ekonomik ve politik meseleleri konusunda yenilikçi düşünceleri olan bir fikir adamı olduğunu gözler önüne seriyor.

Kafka’nın ofis yazılarıyla eserleri arasındaki paralellikleri inceleyen kitap, yazarın birbiriyle bağdaşmadığı varsayılan iki kimliğinin aslında birbirini besleyen, birbirinden ayrı düşünülemeyecek kimlikler olduğunu, geceleri kaleme aldığı romanlarının gündüz yaptığı ofis yazışmalarından esinlendiğini öne sürüyor.

Dünyanın en önemli iki Kafka uzmanı ve Amerika’nın önde gelen insan hakları avukatlarından biri tarafından hazırlanan çalışma, Kafka’nın dünyasını daha iyi anlayabilmemizi sağlayan çok farklı bir bakış açısı sunuyor.
“Bu çalışma Kafka’yı ve eserlerini daha iyi anlamamıza büyük bir katkı sağlıyor.”
-Harold T. Shapiro-

“Franz Kafka: Ofis Yazıları okurları şaşırtıcı, yeni bir Kafka’yla tanıştırıyor: Yasal ve edebi çalışmaları birbiriyle yakından ilişkili, üst düzey, kendine güvenli bir bürokrat.”

-John Zilcosky-

"Bu yetkin eser, Kafka çalışmalarındaki bir boşluğu dolduruyor ve onun gündüzleri bir sigorta şirketinde çalışıp geceleri romanlar yazmanın çelişkisiyle işkenceler çeken bir deha olduğuna dair algıyı değiştiriyor.”

-M. McCulloh, Choice-   (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Ofis Yazıları, Franz Kafka, Çeviri: Emre Erbatur, Everest Yayınları, 2017, 600 sayfa.

 

DAHA FAZLA