Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

İleri Kitap vitrinini yine farklı kategorilerden seçtiğimiz kitaplarla hazırladık. Özellikle İstanbul Kitap Fuarı’nın yaklaşmasıyla birlikte yayınevleri nitelikli kitapları arka arkaya yayımlamaya başladı. Bu hafta listemizde kitapseverlerin merakla bekledikleri kitaplara da yer verdik. İyi okumalar…

4 3 2 1 - PAUL AUSTER

“Auster’ın en büyük, en yürek burkan, en doyurucu romanı, gerçeklerin ve olasılıkların, aşkın ve yaşamın sürükleyici ve şaşırtıcı öyküsü” olarak tanımlanan yapıt, bir aile destanı havasında başlıyor ve o aile bireylerinden birinin kendi yaşamını “ya öyle olmasaydı” diye sürdürmesiyle devam ediyor.

Sadece bir ailenin ve bir kişinin yaşamıyla sınırlı kalmayan roman, Soğuk Savaş, Rosenberg’lerin idamı, Kennedy ve Martin Luther King suikastları, Vietnam Savaşı, My Lai katliamı, 1968 üniversite olayları gibi konuları da ayrıntılarıyla işleyerek 20. yüzyılın ikinci yarısına panoramik bir bakış sunuyor ve bu deneyimleri bitmek istemeyen, akıcı, keyifli cümlelerle aktarıyor.

Auster kitabını yorumlarken, “Kendi yaşamımdan bazı şeyleri aktardım, ama hangi yazar bunu yapmaz ki?” diyor ve, “Ben tanıdığım, bildiğim dünyayı, kendi yaşadığım ve sürprizlerle dolu deneyimleri yansıtmaya çalışıyorum, ömrüm boyunca bu kitabı yazmak için bekledim,” diye tamamlıyor sözünü.(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: 4 3 2 1, Paul Auster, Çev. Seçkin Selvi, Can Yayınları, 2017, 1128 Sayfa. 

“SINIFLAR” ÜZERİNE TARTIŞMALAR - ERİK OLIN WRIGHT TWEET

Sınıflar, açımlamasındaki duruluğu, araştırmaya yönelimi ve sosyolojik teori ve bulguların siyaset, tarih ve felsefeyle olan geniş ilişkisine gösterdiği ilgiyle sivrilmişti. Bu nitelikler elinizdeki derlemede de bulunmaktadır. Sınıflar’ı okumamış olan ya da ona dair hafızalarını tazelemek isteyen okurlar, onun başlıca tezlerini Birinci Bölüm’de özet olarak bulacaktır.

Siyasal partilerin, sendikaların ya da mücadele örgütlerinin tümü de içinde işgördükleri bir toplum haritasına gerek duyarlar ve bugün toplumsal farklılaşmanın ve eşitsizliğin sürüp gitmesi kadar tartışmalı pek az mesele söz konusudur. Toplumsal dönüşüm arayışında olanlar hangi müttefikleri arayabilirler ve toplumsal ilişkilerin hâkim örüntüsüne meydan okunduğunda hangi çıkarlar söz konusudur? “Sınıflar Üzerine Tartışmalar”a katkıda bulunanlar mevcut sosyolojik modellerin yeterliliğiyle olduğu kadar bu meselelerle de ilgilenmektedirler.

Wright’ın orijinal eseri, sınıf teorisini tarihsel gelişmeyle ve değişik ana toplumsal sınıfların farklı çıkarları, bakış açıları ve potansiyeliyle ilişkilendirmek üzere Marksist ve Weberci fikirlerden yararlanmıştır. Bireylerin yalnızca bir toplumsal sınıfa uygun düşmek zorunda olmadıkları ve bazılarının kendilerini farklı sınıfsal konumların kesişmesinde bulduğu aslında bir dizi ‘çelişkili sınıfsal mevki’nin olduğu konusundaki ısrar, Wright’ın en orijinal algılayışlarından birini oluşturmaktadır. Wright, bu verimli düşünceyi, elinizdeki kitabın Sekizinci Bölümü’nde üstüne basılarak yeniden formüle edilmiş olarak sürdürmektedir.

“Sınıflar Üzerine Tartışmalar”, aynı zamanda ön-kavramları yeniden inceleme ve argümanı empirik testlere tabi tutma yönünde bir istekliliğin de söz konusu olduğu akademik -ve politik- bir tartışmanın örneğidir.(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Sınıflar Üzerine Tartışmalar, Erik Olin Wright, Nota Bene Yayınları, 2017, 424 Sayfa.

PEKİN'DE SONBAHAR - BORIS VIAN

Absürdün, şenliğin, oyunbazlığın ve varoluşçuluğun imkânlarını zorlayarak edebiyat laboratuvarında çılgın deneyler yapan BorisVian, Pekin’de Sonbahar romanı hakkında okuruna gereken uyarıyı arka kapağa düştüğü bu notla yapar.

Pekin’de Sonbahar, okuru tüm canlılığıyla “yaşayan” Paris’ten uçsuz bucaksız bir yokyere, Egzopotamya çölüne doğru bir yolculuğa sürükleyen ve çölde başlamış anlamsız bir demiryolu inşa projesinin ortasına birçok başkarakterle birlikte bırakıveren kurgusuyla, her seferinde daha da şiddetlenerek yeniden patlayan coşkulu bir kahkaha gibi edebiyat alanında beliriverdiğinde, edebiyat çevreleri ve eleştirmenler bunun sürekli oluşum halinde bir yapıt olduğunun farkına varamamışlardı.

Vian’ın kendine has üslubunu konuşturarak mizahla trajiği absürtte birleştirdiği, anıştırmalar, ikilikler, belirsizlikler ve çelişkilerden beslenerek gerçekleştirilmesi imkânsız bir bütünlük yakaladığı, her okumada yeni anlamlar kazanan bu roman, “dünyaya işaret etmeye çalışan bir gizem yapıtı…”(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Pekin'de Sonbahar,BorisVian, Çev. Alev Er, Sel Yayıncılık, 2017, 302 Sayfa.

ARTIK SESSİZLİK BİLE SENİN DEĞİL - ASLI ERDOĞAN

Aslı Erdoğan, bir Orta Avrupa kentindeki müzik festivalinden Diyarbakır’daki, Cizre’deki yıkıntılara uçuyor. Frankfurt’taki bir konuşmadan, darbe gecesi Harbiye’ye konuyor. Hayatın bütün karanlık köşelerinde, ne kadar ürkütücü kıpırtı varsa tanık oluyor ve bu şiddetli gerçekliği, elini cayır cayır yakacaksa da şiddetsiz, tarafsız, tekrarsız, yeniden ve yeniden kurguluyor.

Aslı Erdoğan’ın Radikal, Özgür Gündem gazeteleri ve Karakarga Dergi’de yayımlanan bu yazıları, pek çok dilde kitaplaştırıldı ve ödüller aldı. Burada okurlarına ulaşması içinse yazarın dört duvar arasından çıkması, sokaklara kavuşması gerekti. Altı yılın bütün kayıpları, acıları, umutları ve kararlılıkları hevesli bir seçkiyle bir araya getirildi.(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Artık Sessizlik Bile Senin Değil, Aslı Erdoğan, Karakarga Yayınları, 2017, 352 Sayfa.

ÇİFTE KAVRULMUŞ BİR DEDEKTİFLİK ÖYKÜSÜ - MARK TWAIN

Mark Twain genellikle TomSawyer ve HuckleberryFinn ile bilinir. Oysa kısa öyküleriyle Amerikan edebiyatının kurucularındandır. Altına hücum döneminden açgözlü küçük kasabaların düzenbazlığına, insanların gerçek yüzünü gözler önüne sermiştir. Taklit edilemez bir nüktedanlıkla ince ince anlatır, hazırcevaplılığı öyle şaşmaz öngörüler içerir ki, bütün itirazları baştan boşa çıkarır. Ne de olsa Hemingway’in dediği gibi, “Amerikan edebiyatının kaynağıdır.” “İyi kitap okumadıktan sonra okuma yazma öğrenmenin ne yararı var ki” lafı ona mal edilmiştir. Sizi üçüncü iyi edebiyata davet ediyoruz.

Borges’in dediği gibi, “Kendisi ne kadar büyük bir yazar olduğunun farkında olmasa da Mark Twain büyük bir yazardı. Belki de büyük kitaplar yazmak için böyle olması gerekiyordur.”(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Çifte Kavrulmuş Bir Dedektiflik Öyküsü, Mark Twain, Çev. D. Kemal Tarım, Alfa Yayıncılık, 2017, 232 Sayfa.

TÜRKİYE'DE IŞİD - İSMAİL SAYMAZ

”IŞİD, Mayıs 2015’ten itibaren açıkça Türkiye’yi hedef aldı. Çıkardığı Türkçe dergiye Konstantiniyye, Gaziantepliler için kurdukları kampa ‘Konstantin’ adlarını vererek, İstanbul’u fethedeceklerini ilan etti. IŞİD’in Türkiye’ye açtığı savaş iki aşama izledi. İlk önce HDP’liler, sol görüşlüler ve Aleviler hedef alındı. İkinci aşamada, IŞİD karşıtı koalisyona verilen destek ve ‘Fırat Kalkanı Operasyonu’ sonrası, Türk devleti IŞİD’in hedefi haline geldi. Bugün tüm Türkiye namlunun ucundadır.”
IŞİD’in 2011-2015 yıllarında etkilediği, devşirdiği, eğittiği ve savaştırdığı kitle, güvenlik ve toplumsal barış açısından tehdit olmayı sürdürüyor. Peki aylarca telefonları dinlenen, takip edilen IŞİD militanları, son derece kanlı eylemleri nasıl yapabildi? Suriye sınırından cihatçı savaşçı geçişi nasıl örgütlendi? Yıllarca nasıl militan devşirdiler, Selefilik nasıl yayıldı?
İsmail Saymaz, Türkiye’de IŞİD’in örgütlenmesi ve eylemlerini, bu konuda açılmış bütün dava dosyalarını etraflı bir biçimde ve titizlikle inceleyerek, gözler önüne seriyor. Bu örgütün düzenlediği Diyarbakır, Suruç, Ankara Garı, Reina, Atatürk Havalimanı ve diğer kanlı eylemlerin toplu bir değerlendirmesini sunuyor.(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Türkiye'de IŞİD, İsmail Saymaz, İletişim Yayıncılık, 2017, 264 Sayfa.

DAHA FAZLA