Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

Bu hafta tanıtımını yaptığımız kitapları yerli edebiyattan seçerken, 'Vitrin'imize yabancı edebiyata ait kitapları koyduk. Bol kitaplı bir hafta dileğiyle…

YERALTI DEMİRYOLU – COLSON WHİTEHEAD

Amerikan edebiyatının en yeni yıldızı Colson Whitehead’den, yayımlanır yayımlanmaz çağdaş klasikler arasında anılan cesur ve sarsıcı bir roman: Yeraltı Demiryolu. Whitehead, Amerika’nın adeta bağırsaklarını deştiği bu romanında “rüya” ülkesinin geçmişine uzanıyor ve okurunu uzun zaman terk etmeyecek ilham verici bir mücadele öyküsü anlatıyor. Dünyada bir başına kalmış bir kadının, Cora’nın dünyaya kafa tutma öyküsü bu; öldürmeyip güçlendiren darbelerin, birer nişan gibi taşınan yara izlerinin ve zamanı gelince ya ödenen ya da ödetilen bedellerin öyküsü. Öyle bir öykü ki, çağın karanlığında pırıl pırıl parlıyor ve dört bir yanı saran kötülüğün bataklığında kaybolan ruhlara kuzey yıldızı misali yön gösteriyor.

Eleştirmenlerden tam not alan, çoksatarlar listelerinde aylar boyunca bir numarada kalan ve ödüllere doymayan Yeraltı Demiryolu, Sefiller’den Sevilen’e uzanan bir yelpazede yer alan engin çağrışımlarıyla son yılların en önemli ve en çok ses getiren kitaplarından biri.

YILIN EN İYİ KİTAPLARI

The New York Times, Amazon, Wall Street Journal, Washington Post, Time, NPR, Goodreads, Oprah’s Book Club (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Yeraltı Demiryolu, Colson Whitehead, Çeviri: Begüm Kovulmaz, Siren Yayınları, 2017, 334 sayfa.

CUMA YA DA YABAN YAŞAMI – MİCHEL TOURNİER

Issız bir adaya düşseydiniz hayatta kalabilir miydiniz? Nasıl karnınızı doyurur, nasıl korunurdunuz soğuktan ve sıcaktan?

Yalnızlığa ne kadar katlanabilirdiniz? Ya bir gün biri çıkıp geldiğinde ne yapardınız? Nasıl ilişki kurardınız onunla?

Bugün artık bir modern klasik olan bu yeniden yazımda, Michel Tournier’nin Robinson’u karşımıza Cuma’dan doğaya, insanlığa ve özgürlüğe dair dersler alan bir kahraman olarak çıkıyor. “Beyaz bir kelebek,” diyecek Cuma, “uçan bir papatyadır.” Öğrenmeye açık “küçük filozoflar” için… (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Cuma ya da Yaban Yaşamı, Michel Tournier, Çeviri: Orçun Türkay, Metis Yayıncılık, 2017, 160 sayfa. 

ALTIN KÖŞK TAPINAĞI – YUKİO MİŞİMA

“Bu gizemli altın kuş ne gündoğumunda ötüyor ne kanat çırpıyordu, kendinin bir kuş olduğunu unuttuğuna kuşku yoktu. Ancak onun uçmuyor olduğunu düşünmek de yanlıştı aslında. Diğer kuşlar gökyüzünde uçarken bu kırmızı altından Anka kuşu parlayan kanatlarını açmış, sonsuza dek zamanın içinde uçmaktaydı. Zaman onun kanatlarına çarpıyordu. Kanatlarına çarpıp geri süzülüyordu.”

Kekeme olduğu için hayatı boyunca yalnızlık çeken Mizoguçi, babasının ölümünden sonra Altın Tapınak’ın başkeşişine emanet edilir. Tapınağın güzelliğini bir saplantı haline getiren Mizoguçi’nin bu güzelliğe sahip olma tutkusu onu yıkıcı bir yola sürükleyecektir.

Ali Volkan Erdemir’in güzel çevirisiyle Türkçeye kazandırılan Altın Köşk Tapınağı, 1950’lerde yaşanan gerçek bir olayı konu alıyor. Şiirsel üslubu ve dramatik sahneleriyle dünya edebiyatına damgasını vuran Mişima’nın sık sık ele aldığı şiddet, tutku, din ve tarih gibi konular bu romanda kusursuzca harmanlanıyor. (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Altın Köşk Tapınağı, Yukio Mişima, Çeviri: Ali Volkan Erdemir, Can Yayınları, 274 sayfa.

CADI TOHUMU – MARGARET ATWOOD

William Shakespeare’in ölümünün 400. yılı dolayısıyla başlatılan “Shakespeare Yeniden” serisi kapsamındaki Cadı Tohumu, Margaret Atwood’un, sanat-hayat ilişkisi; taklit ve yeniden yaratım; Shakespeare’in ve sanatın çağları aşan yorum gücü üzerine hınzır bir ironiyle kurduğu olağanüstü bir roman.

Shakespeare ayaktakımı arasında!

Shakespeare’in Fırtına adlı oyununu sahnelemeye hazırlanan tiyatro yönetmeni Felix’in işi, yardımcısı Tony’nin düzenlediği bir kumpasla elinden alınır. Yıllar sonra Felix, çoktan ölmüş kızı Miranda’nın hayaliyle bir köşeye çekilmişken, beklediği “Fırtına” bir iş ilanıyla gelir. Fletcher Cezaevi’nde mahkûmlar için düzenlenen “Edebiyat Yoluyla Okuryazarlık 
Kazandırma Programı”na eğitmen olarak  başvurur Felix. Hırsızlardan, yankesicilerden, dolandırıcılardan oluşan cezaevi tiyatrosu, aralarında kumpasçı Tony’nin de bulunduğu bürokratları karşılamaya hazırdır artık. İntikam saati yalnızca  

Shakespeare’in Prospero’su için değil, tiyatro yönetmeni Felix ve demir parmaklıklar ardındaki ayaktakımı için de gelip çatmıştır. Shakespeare’in soylu dizeleri, ayaktakımının dilinde küstah bir isyana dönüşmüş, mahkûmlar kendi “fırtına”larını yaratmışlardır. (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Cadı Tohumu, Margaret Atwood, Çeviri: Canan Sılay, Doğan Kitap, 2017, 328 sayfa.  

HİKÂYE AVCISI – EDUARDO GALEANO

Eduardo Galeano, dünya denen cangıla bu kez ömrünün son dalışını gerçekleştirip hepimizi derinden sarsan küçük hikâyeler avlıyor...

Eşitsizliğin, şiddetin ve adaletsizliğin gemi azıya aldığı geçtiğimiz o uzun yüzyılın dökümünü, sevgi ve mizah yüklü sözcüklerle aktarırken, direnişin ve düş gücünün de yaygınlaştığını, insanlıktan her şeye rağmen umut kesmememiz gerektiğini bir kez daha vurguluyor.

Bütün kıtalardan ve bütün zamanlardan ezilenlerin, sömürülenlerin, dışlananların sesinin yorulmak bilmez taşıyıcısı, yazar, tarihçi, şair, anlatıcı, hatırlatıcı ya da John Berger’ın o güzel tanımıyla “dünyanın vicdanı” Galeano, üzerinde titizlikle çalıştığı, vasiyet niteliği taşıyan bu kitabında da sömürücülerle diktatörlerin leşçiliğine ve ahlaksızlığına karşı halkların insanlık ve haysiyet adına mücadelesini efsaneler, anekdotlar, gerçek hayat hikâyeleri ve olaylarla anlatmaya, dünya halklarının direniş belleği olmaya devam ediyor...

Yazarın ölmeden önce tasarladığı, tamamlanmamış son projesi “Karalamalar”dan bir seçkinin de yer aldığı Hikâye Avcısı, ilk kez Türkçede...(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Hikâye Avcısı, Eduardo Galeano, Çeviri: Süleyman Doğru, Sel Yayınları, 2017, 262 sayfa. 

DAHA FAZLA