Vitrin: Yeni Çıkanlar

Vitrin: Yeni Çıkanlar

Haftanın öne çıkan kitapları arasından sizlere özel bir derleme yaptık. Keyifli okumalar ve iyi pazarlar dileriz.

MADAM ARTHUR BEY VE HAYATINDAKİ HER ŞEY – MİNE SÖĞÜT

Gerçeküstü özellikleriyle Madam Arthur Bey, yazar Olcayto Ran, “bir savaş artığı” olan dilsiz Maria, bilge hayat kadını Nagehan ve kalbi kırık eski sevgililer, kimliğinin peşindekiler, kayıp babalar, sırların pençesinde yaşayanlar… Yolları Kara Yalı’da kesişen bu birbirinden renkli, birbirinden karanlık ve yaralı karakterler yaşam denen lanetle baş etme çabasındadır. Sahaflardan topladığı eski fotoğraflardan hayatlar kurgulayan Olcayto Ran’ın benliğinde kadınla erkeği birleştiren Madam Arthur’la tanışması, kendi karanlık geçmişine de kapı aralar. Geçmişteki cinayetler nedeniyle Madam Arthur Bey’den ölesiyle korkan Kedileş’e kulak veren Olcayto, zamanla yolunu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Mine Söğüt sıra dışı romanı Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey’de okurları Kara Yalı’nın karanlık odalarında dolaştırarak kimlik bunalımları, iktidarla ilişkileri, karabasanları ve korkularıyla yüzleşmeye, varoluşun temeli olan kaosun içinden geçmeye davet ediyor.

KÜNYE: Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey, Mine Söğüt, Can Yayınları, 2022, 192 sayfa.

GRAND HOTEL EUROPA – ILJA LEONARD PFEIJFFER

Ilja Leonard Pfeijffer adlı bir yazar kitle turizmi üzerine bir kitap hakkında araştırma yaparken acı bir ayrılık yaşar ve anılarını düzene sokmak için her şeyi bırakmaya karar verir. Bu iş için seçtiği yer, görkemli geçmişi ve bir dizi tuhaf karakterin yaşadığı belirsiz geleceğiyle Grand Hotel Europa’dır. Yazar, Caravaggio’nun son tablosu hakkında cüretkâr bir teori geliştiren İtalyan sanat tarihçisi Clio’yla ilişkisini yazarken geçmişi yeniden kurma görevini de üstlenir. Otelin konuklarıyla girdiği sohbetler, onu eski dünya ve yaşlı kıta Avrupa hakkında düşünmeye iter. Grand Hotel Europa, geçmişinin ağırlığı altında ezilen Avrupa ve bu kıtanın geleceği hakkında kışkırtıcı, deyiş yerindeyse iç gıcıklayıcı bir roman.

KÜNYE: Grand Hotel Europa, Ilja Leonard Pfeijffer, çeviren: Erhan Gürer, Can Yayınları, 2022, 592 sayfa.

NEREDEN NEREYE: BİR YAŞAMÖYKÜSÜ – HRAÇ KIRMIZIYAN (ANUŞAVAN)

Nereden Nereye farklı ülkelerde, farklı kültürler arasında hayata tutunan bir ailenin hikâyesi. Romanya’da doğup büyüyen ve ilkgençlik yıllarını burada geçiren Kırmızıyan kardeşler, köklerinin dayandığı Türkiye’de, daha önce tanımadıkları İstanbullu aileleri tarafından adeta yeniden “evlat” ediniliyor, farklı bir kültürle, farklı âdetlerle yaşamaya başlıyorlar. İstanbul’da yeniden inşa ettikleri hayatları daha sonra onları Fransa’ya, Paris’te yaşamaya savuruyor. Yıllar içinde, bir arada kalmak, aileyle birlikte hareket etmek ve şartlar ne olursa olsun pes etmemek Kırmızıyanların temel düsturu haline geliyor. Birçok sosyal ve ticari atılımda bulunan Kırmızıyan kardeşler, İstanbul’da saray mimarları yetiştirmiş ünlü Balyan ailesinin anıt-mezarının restorasyonu gibi projeleriyle de tanınıyor. Bu kitabı okuyacak olanlar, hiçbir şeyin imkânsız olmadığını, zorlukların aşılmak için var olduğunu ve çalışmanın da başarıya ulaşmak için yegâne araç olduğunu görecekler.

Bilgi notu: Baskı öncesi hazırlık sürecine ve dağıtımına katkıda bulunduğumuz bu çalışma Hraç Kırmızıyan’ın kendi yayımıdır. Kitabın satışından elde edilecek gelir Kalfayan, Getronagan ve Hrant Dink okullarına bağışlanacaktır.

KÜNYE: Nereden Nereye: Bir Yaşamöyküsü, Hraç Kırmızıyan (Anuşavan), çeviren: Armen Tanikyan, Aras Yayıncılık, 2022, 256 sayfa.

BERLİN GÜNLÜĞÜ’NDEN – MAX FRISCH

Max Frisch, 1973’te Berlin’de, Sarrazin Sokağı’nda yeni bir eve taşındığında yine günlük tutmaya başladı ve bu döneme ait beş defterden oluşan kayıtlara BERLİN GÜNLÜĞÜ adını verdi. Birkaç yıl sonraki bir röportajda, söz konusu günlüğün kesinlikle bir “müsvedde” değil, “üzerinde çalışılmış bir kitap” olduğunun altını çizdi. GÜNLÜKLER 1946-49 ve GÜNLÜKLER 1966-71 ciltleriyle peş peşe konumlanan bu defterlerde, yazarın gündelik yaşamından gözlemler, anlatılar, deneme türünde metinlerin yanı sıra Günter Grass, Uwe Johnson, Wolf Biermann ve Christa Wolf gibi yazarların özenle çizilmiş portreleri de yer alıyor. BERLİN GÜNLÜĞÜ’NDEN aynı zamanda Batı Berlin sakini olan Frisch’in Doğu Almanya’daki siyasi ve toplumsal koşulları olağanüstü bir dikkatle içeriden gözlemlemiş olduğunu kanıtlayan önemli bir belge niteliği taşıyor.

Yazarın, ölümünün üzerinden yirmi yıl geçene kadar koyduğu yayım yasağı nedeniyle ilk kez 2014’te, özetlenerek yayımlanabilen “Berlin Günlüğü’nden” kitabında Frisch gerçekçi, sesi kuşku dolu, yalın üslubuyla dünyaya ve hayata eğlenerek, keskin bir gözle bakmayı sürdürüyor.

KÜNYE: Berlin Günlüğü’nden, Max Frisch, çeviren: İlknur Özdemir, Yapı Kredi Yayınları, 2022, 200 sayfa.

ROBOTLAR İŞİMİZİ ELİMİZDEN ALACAK MI?-TEKNOLOJİ, EMEK, GELECEK – ARİF KOŞAR

Teknolojik yenilikler ve otomasyon toplam istihdamda bir azalmaya yol açma eğiliminde mi, değil mi? Çalışma ya da “işin sonu”na mı geldik? Teknolojik gelişmeler sonucunda işçi sınıfı küçülen ve giderek marjinal hale gelen bir toplumsal kategori midir? Bu sorulara verilecek yanıtlar sadece istatistiksel bir gösterge olmanın ötesinde, son yarım yüzyıldır emeğin ve işin önemini yitirdiği, kapitalizmin temel çelişkilerinin silikleştiği, sınıf ve sınıf mücadelesi gibi kavram ve olguların çağdışı hâle geldiği biçimindeki iddiaların temelinde yatan varsayımların analizi için elzemdir.

KÜNYE: Robotlar İşimizi Elimizden Alacak mı?-Teknoloji, Emek, Gelecek, Arif Koşar, Kor Kitap, 2022, 264 sayfa.

SALGIN DÖNGÜSÜ – CHARLES KENNY

Salgın hastalıklar tarih boyunca sadece milyonlarca insanın kaderini belirlemekle kalmadı uygarlıkların, imparatorlukların, devletlerin, şehirlerin gelişim çizgilerine de olumlu ya da olumsuz şekil verdi. Gerek hayat koşullarının, gerek hijyen yaklaşımlarının iyileştirilmesiyle ve tıp alanındaki devrimlerle salgınlarla mücadelede yüzyıllar içinde önemli yol alındı. Ancak, COVID-19 pandemisinin de gösterdiği gibi, her zaman bir tehdit olan salgınlar insanlığın gündeminden hiçbir zaman tam olarak da düşmüyor.

Charles Kenny, günümüze dek getirdiği Salgın Döngüsü’nde insanlığın bulaşıcı hastalıklarla, salgınlarla mücadelesinin canlı, kapsamlı, özlü ve kolaylıkla anlaşılır bir dökümünü sunuyor. Tarihsel ilerlemeler, ekonomi, küreselleşme, kültür, halk sağlığı ve bulaşıcı hastalıklar arasındaki ilişkinin haritasını çıkaran Kenny, alınacak derslerle dolu olduğu kadar gelecek için önerileri de içeren bir bakış sunuyor.

KÜNYE: Salgın Döngüsü: İnsanlığın Bulaşıcı Hastalıklarla Bitmeyen Savaşı, Charles Kenny, çeviren: Şule Ölez, İletişim Yayınları, 2022,  316 sayfa.

FEMİNİST ELEŞTİRİ: ARAYIŞLAR VE MÜZAKERELER – KOLEKTİF

Türkiye’de feminist eleştiri ne tür bir iş yapar? Kendini nasıl eleştirir? Derlemeyi hazırlarken bu sorulardan yola çıktıklarını söyleyen Demet Gülçiçek ve Emine Erdoğan, niyetlerinin bir reçete sunmak olmadığını, amaçlarının feminist eleştirinin ortaya koydukları üzerine feminist özenle konuşmayı teşvik etmek olduğunu belirtiyorlar.

KÜNYE: Feminist Eleştiri: Arayışlar ve Müzakereler, hazırlayanlar: Demet Gülçiçek, Emine Erdoğan, Metis Yayıncılık, 2022, 312 sayfa.

AVRUPA’NIN KISA KÜLTÜR TARİHİ – EMMANUELLE LOYER

Avrupa’da 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren şekillenen kültürel temsilleri ve pratikleri, önemini hâlâ koruyan on üç tema çerçevesinde derleyen bu kitap kıta ölçeğinde bir kültür tarihi sentezi sunuyor.

Emmanuelle Loyer her bölümde bir sorunsalı ortaya çıkarmaya ve “Avrupa denilen çiçek dürbününü avcumuzda çevirip o ana kadar kendini göstermeyen yeni gerçekliklerin farkına varmamızı sağlayan tarihyazımsal bir aracı kullanmaya” çalışıyor: Garlar, kafeler ve bulvarlar gibi mekânlar etrafında şehre özgü yeni zaman algısının ve deneyim sisteminin nasıl şekillendiğini gözler önüne sermek için kent kültürüne eğiliyor. 19. yüzyılın ikinci yarısında serpilmeye başlayan “gazete uygarlığı”nın, tiyatronun burjuvalaşma sürecinin hikâyesini anlatıyor. 1914-45 arasında Avrupalı toplumlara damgasını vuran savaş kültürünün toplumsal yaşama nasıl sızdığını ve sömürgeci kültür denen düşünsel yapıda kendini nasıl sürdürdüğünü gösteriyor. Avrupa monarşilerinin karşısında oluşan sivil toplumun bayraktarlığını yapan entelektüel figürünün geçirdiği dönüşüme, 1968’le baş gösteren yeni hareketlilik tarzlarına odaklanıyor.

Son olarak, dijital kültür, kitle turizmi gibi daha güncel olgulara da değinen Loyer, yirmi beş yıllık okumalarının ve derslerinin ürünü olan Avrupa’nın Kısa Kültür Tarihi’ni özel hayatın yakın tarihine göz atarak tamamlıyor.

KÜNYE: Avrupa’nın Kısa Kültür Tarihi, Emmanuelle Loyer, çeviren: Alp Tümertekin, Türliye İş Bankası Kültür Yayınları, 2022, 272 sayfa.

PETER PAN – JAMES MATTHEW BARRIE

Kayıp gölgesinin peşine düşen Peter Pan adlı küçük bir çocuk, Wendy, Michael ve John adlı üç kardeşin odalarına dalar. Uzun uğraşlardan sonra Wendy, Peter'ın çılgın gölgesini geri getirmeyi başarır ve karşılığında Peter üç kardeşe, Var Olmayan Ülke adını verdiği yerdeki evine kadar kendisine eşlik etmelerini teklif eder.Bir fantezi ve eğlence dünyası olan Var Olmayan Ülke, Peter ve yaşlanmayan kayıp çocuklar grubuyla birlikte Wendy ve kardeşleri için her an harikalar yaratır, ancak Var Olmayan Ülke'nin sunduğu ihtişamla birlikte kötü Kaptan Kanca da pusuda beklemektedir... J.M. Barrie'nin ölümsüz eseri Peter Pan, yüz yılı aşkın bir süredir her yaştan okuyucuyu büyülüyor ve eğlendiriyor; masal tüm zamanların en çok uyarlanan eserlerinden biri olmaya devam ediyor.

KÜNYE: Peter Pan, James Matthew Barrie, çeviren: Berna Seden, Mundi, 2022.

TARHUN – SAMED BEHRENGİ

Tarhun çok zengin bir tüccarın yedi kızından en küçüğüdür. Altı ablası yemek yemek, güzel elbiseler giymek ve eşleriyle güzel vakit geçirmek dışında hiçbir şeyle ilgili değildir. Tarhun onlardan çok farklıdır; çevresinde olup bitenle ilgilenmez, hayattan başka şeyler beklemektedir. Bir gün büyük bir kutlama yapmaya karar veren tüccara, ‘’Dileyin benden ne dilerseniz,’’ der kızlarına. Altı kız kardeş değerli şeyleri bir bir sıralar. Tarhun’sa öyle bir şey ister ki babası ne kadar arasa da kızının istediğini bulamaz. Sonunda kendisine hiç ummadığı biri yardım eder ve Tarhun için macera işte o zaman başlar…

İran çocuk edebiyatının unutulmaz yazarı Samed Behrengi’den vicdan, sevgi, cesaret ve dürüstlük gibi insani değerlere vurgu yapan bir masal.

KÜNYE: Tarhun, Samed Behrengi, çeviren: Mojgan Dolatabadi, resimleyen: Gizem Gözde Uçar, Kırmızı Kedi Çocuk, 2022, 56 sayfa.

DAHA FAZLA