Vitrin: Yeni Çıkanlar

Vitrin: Yeni Çıkanlar

Haftanın öne çıkan kitapları arasından sizlere özel bir derleme yaptık. Keyifli okumalar ve iyi pazarlar dileriz.

Hazırlayan: Deniz Burak Bayrak

UZAK DAĞLAR VE HATIRALAR – ORHAN PAMUK

Orhan Pamuk, on dört yıldır her gün küçük not defterlerine notlar alıyor ve resimler yapıyor. Pamuk sayfalarda günlük hayatını, güncel gelişmeleri, duygularını, yazmakta olduğu romanların sorunlarını anlatıyor ve tartışıyor. Bazan roman kahramanlarıyla konuşuyor, bazan bir rüyasını ya da bir yolculuğu anlatıyor, bazan da manzara resmi ya da mutluluk hakkında fikir yürütüyor. Pamuk bir sayfadaki bir resme ya da yazıya üzerinden aylar hatta yıllar geçtikten sonra yeni renkler ve kelimeler de ekliyor. Böylece defter sayfaları yazılarla renklerin ve şekillerin iç içe geçtiği ve yeni mânâların araştırıldığı yoğun, zengin ve benzersiz resimli sayfalara dönüşüyor. Pamuk defterindeki binlerce sayfadan Uzak Dağlar ve Hatıralar adını verdiği bu seçkiyi düzenlerken, özel bir hatırası olan bir rüya üzerinden hayatını bütün açıklığıyla hem kelime hem de resim olarak ortaya koyuyor.

Bu kitap Pamuk’un okurlarınca bilinmeyen-günce tutan ressam yanını, günlük hayatını, şaşırtıcı hayallerini ve deneyimlerini okura ulaştıracak ve dünyaca ünlü yazarı bir insan olarak tanımamıza ışık tutacak.

KÜNYE: Uzak Dağlar ve Hatırlar, Orhan Pamuk, Yapı Kredi Yayınları, 2022, 400 sayfa.

DİYALOGLAR: DÜNYA EDEBİYATI ÜZERİNE – AYFER TUNÇ, MURAT GÜLSOY

Edebiyatımızın önemli isimlerinden Ayfer Tunç ve Murat Gülsoy’un 2013’ten bu yana Diyaloglar adı altında gerçekleştirdikleri etkinlikler sözden yazıya dönüşüyor. Edebiyatseverlerin büyük ilgiyle takip ettiği buluşmaların video kayıtlarından derlenerek hazırlanan bu kitap, farklı coğrafyaların ve zamanların edebiyatlarıyla sanata, teknolojiye, tarihe, günümüzden geleceğe bir köprü oluşturarak kendini çoğaltan kaynak bir metin haline geliyor. Dünya Edebiyatı Üzerine Diyaloglar Roberto Bolaño, Guillermo Rosales, Thomas Bernhard, Sâdık Hidâyet, Dag Solstad, Sophie Mackintosh, Hang Kang, Erlend Loe, Jack London, Carlos María Dominguez gibi çeşitli kıtalardan yazarların ilgi gören ve gelecekte de ilgi görecek olan romanları aracılığıyla dünyanın ortak kültürünü okurun dikkatine sunuyor.

KÜNYE: Diyaloglar: Dünya Edebiyatı Üzerine, Ayfer Tunç, Murat Gülsoy, Can Yayınları, 2022, 272 sayfa.

GECENİN UCUNDA – PERİDE CELAL

Bohem aydın bir kadının zengin burjuvazinin haksızlıklarına, çirkinliklerine, görgüsüzlüğüne, baskısına aşkı uğruna boyun eğişi; onlara benzemesi; ihanetiyle onlardan biri olması ve nihayet başkaldırısı.

1963’te Gecenin Ucundaki Işık adıyla yayımlanan eser, 1996’daki yeni baskısı için gözden geçirilirken Peride Celal tarafından yeniden yorumlanmıştır: “Adını kısaltmakla iyi yaptığımı sanıyorum. Bu romanın yazıldığı yıllarda gençtik, inançlıydık, ışığa varabileceğimizi sanıyorduk. Işık; özgürlük, uygarlık, insanlık demekti; bir umuttu. Kırk yılı aşkın bir zaman içinde ışığı arayıp durduk. Ve o, sönükleşerek uzaklaştı bizden. Yüksek kat burjuvazisi, sahte dindarlar, çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen politikacılar, parlak yaşamlar içine düşürdükleri genç insanları daha da kolay avlıyorlar günümüzde. Romanın kahramanı Macide, aşka sırtını çevirip kendisine ve çocuğuna yeni bir hayat yaratıp insanca bir dünyaya kavuşmak çabasında başarılı olabilecek mi? Kuşkuluyum. Gecenin Ucunda, büyük bir aşk romanı aynı zamanda. Bunu da eklemeliyim. Öyle olması da ayrıca hoşuma gidiyor. Bana kalırsa, bu roman yazdığım en güzel aşk romanıdır.”

KÜNYE: Gecenin Ucunda, Peride Celal, h2o Kitap, 2022, 496 sayfa.

TÜRK DIŞ POLİTİKASI CİLT I-II

Uzman bir akademisyen grubu tarafından hazırlanan bu yapıt, bugüne değin yazılmış en hacimli ve ayrıntılı Türk Dış Politikası kitabıdır... 

Ama bu iki ciltlik çalışma yalnızca meslekten olanlara, uzmanlara hitap etmiyor. Çünkü onu anlamak için uluslararası ilişkiler eğitimi görmüş olmak gerekmiyor; meraklı bir okur olmak yeterli.
Öncelikle, uzmanlık jargonundan kaçınarak, rahat bir dille kaleme alındı. İkincisi, dış politika, toplumsal olaylarla, iç politikayla ve uluslararası gelişmelerle harmanlanmış biçimde ayağı yere bastırılarak anlatıldı. Üçüncüsü, özel bilgi gerektirebilecek bütün terim ve kavramlar metinlerin içinde yer alan küçük “kutu”larda açıklandı.

İktisattan hukuka, sosyolojiden coğrafyaya, iç politikadan siyasal tarihe, stratejiden ekonomi politiğe, dinler tarihine kadar on dört yan dala yayılan bu kutularıyla ve anlattığı dönemlere ilişkin geniş görsel malzemesiyle bu yapıt, bir “Uluslararası İlişkiler Ansiklopedisi” niteliğinde.

Türk dış politikasını, bir resmî görüşe ya da herhangi bir siyasal dogmatizme bağlı kalmadan, bütün boyutlarıyla, bütün verileri ve gerçekliğiyle irdeleyen temel bir başvuru kaynağı sunuyoruz.

KÜNYE: Türk Dış Politikası I-II: Kurtuluş Savaşı’ndan Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, editör: Baskın Oran, İletişim Yayınları, 2022, 900-637 sayfa.

RIZABEY AİLE EVİ – TARIK DURSUN K.

İzmir’in Karataş semtindeki Deveçıkmaz Yokuşu’nda bir pansiyon: Rızabey Aile Evi. 

Kaderin bir araya getirdiği iki arkadaş, Hulusi ve Kemal, Rızabey Aile Evi’nde bir oda tutar. Burada, hayatlarını şekillendirecek, altüst edecek insanlarla karşılaşırlar. Tahsin’i, Şişman’ı, Bahriyeli’yi, Güzel İbram’ı, Fatma’yı, Recep’i onlarla birlikte tanırız. Sonra olaylar gelişir, işler değişir; öyle ki, Hulusi ve Kemal ölümle burun buruna gelir. Tarık Dursun K., 1957’de basılan bu ilk romanında iki arkadaşı bir araya getiren ve sonra da ayıran olayları büyük bir ustalıkla anlatıyor. Dahası, Akira Kurosava’nın dünyaca ünlü filmi Raşomon’daki gibi, romanını farklı karakterlerin ağzından ilerleterek, biçimsel ve dilsel açıdan da Türk edebiyatının yüz akı eserlerinden birine imza atıyor.

Rızabey Aile Evi her şeyden öte bir dayanışma ve dostluk hikâyesi. İnsanların dostları için canlarını feda etmekten çekinmedikleri zamanlardan bize yadigâr.

KÜNYE: Rızabey Aile Evi, Tarık Dursun K., İthaki Yayınları, 2022, 104 sayfa.

TOPLU OYUNLAR 1 – MEMET BAYDUR

Öykü ve denemeleriyle Türkçenin en güzel örneklerine imza atmış Memet Baydur, bilhassa oyunlarıyla edebiyatımızda benzersiz bir yere sahiptir. Çoğu, Devlet Tiyatrosu sahnelerinde ve özel tiyatrolarda sahnelenmiş ve sahnelenmeye devam eden yirminin üzerinde oyun yazmış, 80’li ve 90’lı yıllar Türk tiyatrosuna damgasını vurmuştur. Şaka ile ciddiyetin tam ortasında, kimi yerlerde ironisi ve sivri diliyle Oğuz Atay’ı andıran bir oyun yazarıdır Baydur. Onun “özellikle ve özellikle” tekrarlı, ses benzeşmeli, bol kelime oyunlu diyaloglara dayanan ve bu sayede yazının sınırlarından kurtulan oyunları için Cevat Çapan şöyle der: “İlginç bir kimyasal madde kullanıyor sanki Memet Baydur. Öyle durumlarla, sözlerle karşı karşıya getiriyor ki insanları, önemliymiş, değerliymiş gibi görünen sözlerin ne kadar sahte olduğu, ne kadar gülünç olduğu ortaya çıkıyor. Tabii bunun gülünçlükle birlikte acıklı bir yanı da var.” Memet Baydur’un Limon, Gün Gece / Oyun Ölüm, Yalnızlığın Oyuncakları, Kadın İstasyonu, Cumhuriyet Kızı, Kuşluk Zamanı adlı oyunlarından oluşan Toplu Oyunlar-1, evrensel değerde bir oyun yazarının eserlerini bir araya getiriyor.

KÜNYE: Toplu Oyunlar 1, Memet Baydur, Kırmızı Kedi Yayınevi, 2022, 360 sayfa.

KAYIP KİTAPLARIN İZİNDE – GIORGIO VAN STRATEN

Kayıp kitaplar, yazarının tamamlayamamış da olsa yazdığı; birilerinin gördüğü hatta okuduğu fakat sonradan yok edilen veya ardında neredeyse hiç iz bırakmadan yok olan kitaplardır. Giorgio van Straten, onları okumamış olanlara onları hayal etme, haklarında hikâyeler anlatma ve yeniden yazma imkânı sunan bu kitapların peşine düşüyor ve bize tarihin farklı dönemlerinden sekiz vaka sunuyor. Aralarında Lord Byron, Ernest Hemingway, Bruno Schulz, Nikolay Gogol, Walter Benjamin ve Sylvia Plath gibi yazar, şair ve düşünürlerin olduğu sekiz ismin kayıp eserlerine odaklanan bu kitabı adeta polisiye bir roman gibi okuyacaksınız.

Bu kayıpların sadece ve sadece birer kayıp olduklarından emin miyiz?

KÜNYE: Kayıp Kitapların İzinde, Giorgio Van Straten, çeviren: Merve Yalçın Pelit, Everest Yayınları, 2022, 84 sayfa.

 ÖLÜM VE KUTSAL – HÜSEYİN KIRMIZI

Siyasal bir sorun olarak ölüm nasıl kavranabilir? Topluluk ile kurucu kökeni arasındaki fark üzerinden yaklaştığımızda sorun kutsal ile ilgili bir soruna dönüşür. Din ile ölüm arasındaki bağ nerede düğümlenir? Devletin kutsal ile topluluk ve bununla ilişkili olarak topluluk ile ölüleri arasına girdiği ya da ölülerin işlevine devletin el koyduğu topluluklarda şehitlikten veya kurbandan söz edilebilir mi? Ya da şehitlik ve kurban bu topluluklarda ölülere savaş açmanın, ölümü anlamsızlaştırmanın araçlarına mı dönüşmüştür?

Elinizdeki kitap, ölümü ölümden ibaret kılan bir eğilimi açıklamaya çalışmakta. Ölümün üzerinden çekip alınan tüm kutsallığı öldürmeye yükleyen bir eğilim.

Hüseyin Kırmızı ölüm ile toplumsal kuruluş arasındaki bağı ve bu bağın IŞİD’in somutlaştırdığı üst- Müslümanlık eğilimi için yarattığı gerilimi ele alıyor. IŞİD’in bu gerilime karşı geliştirdiği ölüm kurgularını sosyoloji, siyaset felsefesi ve siyasal antropolojinin verimini kullanarak analiz ediyor.

KÜNYE: Ölüm ve Kutsal, Hüseyin Kırmızı, Dipnot Yayınları, 2022, 224 sayfa.

GENÇLER İÇİN YUNAN MİTOLOJİSİ – LUC FERRY

Son on yıldır Türkiyeli okuyucunun canlı ilgisine mazhar olan Gençler İçin Batı Felsefesi’nin devamı niteliğindeki bu kitabında Luc Ferry yine aynı berrak ve akıcı üslubuyla Yunan mitolojisinin anlamını, zamana meydan okuyan mesajını sorguluyor. Dünyanın nasıl ortaya çıktığı, insanın kökeni gibi öteden beri zihinleri meşgul etmiş soruları konu edinen mitoloji aslında “ne bir masallar ve efsaneler derlemesidir ne de sadece eğlendirmeyi amaçlayan az çok olağanüstü bir dizi hikâyecikten oluşur.” Pek çoklarının sandığı gibi insanlığın, günümüzde bilimin konusu haline gelmiş sorulara çocukluk döneminde verdiği ilkel ve naif cevaplar manzumesi de değildir. Yazara göre mitoloji insanın kozmos içindeki yerini ve rolünü anlamlandırma, iyi hayatın ne olduğunu düşünme çabasıdır ve bu anlamda felsefeyle bir süreklilik içerisindedir. 

KÜNYE: Gençler İçin Yunan Mitolojisi, Luc Ferry, çeviren: Murat Erşen, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2022, 352 sayfa.

GİZLİ BAHÇE – FRANCES HODGSON BURNETT

İnatçı ve savruk Mary Lennox, amcasının kasvetli malikânesine taşındığında hayatını kökünden değiştirecek bir maceraya atılır. Yıllarca kilitli kalmış büyük ama cansız bir bahçeyi keşfeden Mary, bu bahçeyi hayata döndürmekte kararlıdır.Frances Hodgson Burnett’in yıllara meydan okuyan klasiği Gizli Bahçe sırların ve büyülerin kapılarını aralıyor, kendi kendini iyileştirme ve dönüşüme dair dokunaklı bir hikâye sunuyor okuruna.

KÜNYE: Gizli Bahçe, Frances Hodgson Burnett, çeviren: Aycan Ak, Mundi, 2022, 96 sayfa.

DAHA FAZLA