Vitrin: Yeni Çıkanlar

Vitrin: Yeni Çıkanlar

Haftanın öne çıkan kitapları arasından sizlere özel bir derleme yaptık. Keyifli okumalar ve iyi pazarlar dileriz.

Hazırlayan: Deniz Burak Bayrak

ZANİYELER – SELAHATTİN ENİS

İhtimal bana “bedbin kadın” diyeceksiniz, ihtimal bana hapishanelerin lebalep, tevkifhanelerin kapılarına kadar dolu olduklarından bahsedeceksiniz. “O halde nasıl olup da mücrimlerin cezasız kaldığından bahsediyorsun?” diye soracaksınız; fakat bilmiyor musunuz ki hapishaneleri dolduranlar zayıf ve kimsesiz olanlardır. Asıl caniler, asıl büyük caniler, maatteessüf hür ve serbesttirler. Hür ve serbest olarak cinayetlerine devam etmektedirler.Selahattin Enis’in ilk olarak 1923’te kitaplaştırdığı ve bugün bile edebiyatımızın en sarsıcı metinlerinden biri olarak görülen Zaniyeler’de savaş yılları İstanbul’unun “bir yüzü” anlatılıyor. Dönemin taşkın salon eğlenceleri, sonradan görme savaş zenginleri, müsrif sosyete, gündüzleri yoksul halka nutuklar atıp gecelerini sefahatle geçiren siyasetçiler, ikiyüzlü gazeteciler ve yazarlar… Kendini bir anda tüm bunların ortasında bulan Fitnat’ın tuttuğu hatıra defteri, İstanbul’un en karanlık dönemlerinden birine dair önemli kaynaklardan biri.

KÜNYE: Zaniyeler, Selahattin Enis, Can Yayınları, 2022, 264 sayfa.

KOMİNTERN, TKP VE KÜRT İSYANLARI – ERDEN AKBULUT, EROL ÜLKER

Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında yakıcı bir mesele haline gelen Kürt isyanları karşısındaki tutumu Kemalist rejim yanlısı olarak görülmüş ve eleştirilmiştir. TKP’ye atfedilen bu tutumun önemli bir dayanağı, Parti yayın organı Orak-Çekiç’te Şeyh Sait İsyanı hakkında yapılan “irticai kalkışma” değerlendirmesidir.  Şubat 1925’te yapılan bu tespitin, TKP’nin genel olarak ulusal meseleye ve özel olarak Kürt isyanlarına yaklaşımını ifade ettiği düşünülmüşse de bu görüş şimdiye kadar olgularla ve belgelerle yeterince desteklenmemiştir. Bu çalışma, TKP ve TKP’nin bir seksiyonunu oluşturduğu Komintern belgelerine dayanarak bu toptancı yaklaşımın ötesine geçmeyi amaçlamaktadır. TKP ve Komünist Enternasyonal Yürütme Kurulu (KEYK) Doğu Sekreterliği arasında birçoğu şimdiye kadar yayınlanmamış olan yazışmalar, bu çerçevede hazırlanan Türkiye’deki gelişmelere ilişkin raporlar ve Parti üyelerine ait mektup ve belgeler, çalışmanın dayandığı temel kaynakları oluşturmaktadır. 1920’li yılların başlarından 1930’ların sonlarına kadar uzanan geniş bir dönemi ilgilendiren söz konusu kaynaklar, Komintern’in ve TKP’nin başta Şeyh Sait İsyanı, Ağrı İsyanı ve Dersim İsyanı olmak üzere ulusal sorun ve Kürt meselesine ilişkin tutumları hakkında son derece önemli bilgiler sunmaktadır. TKP’nin ulusal meseleye ve Kürt isyanlarına yaklaşımı, ancak tüm bu kaynaklar dikkate alındığında ve eleştirel bir süzgeçten geçirildiğinde objektif olarak değerlendirilebilir. Elinizdeki kitabın bu doğrultudaki çalışmalar ve tartışmalar açısından önemli bir kaynak teşkil edeceğini umuyoruz.

KÜNYE: Komintern,TKP ve Kürt İsyanları, Erden Akbulut-Erol Ülker, Yordam Kitap, 2022i 288 sayfa.

TERK ETMEDİ SEVDAN BENİ – KOLEKTİF

Kurtuluş Hareketi'nin 1975-85 yılları arasındaki dönemini ele alan sözlü tarih çalışmasının sekizinci kitabı fabrikalarda, mahallelerde, sendikalarda, kitle örgütlerinde, gençlikte mücadele yürü-ten siyasi kadrolarla yapılan söyleşilerden oluşuyor. Bir siyasi harekete asıl kimliğini veren, kitle çalışmasının asıl yürütücüsü ve örgütleyicisi bu militanların anlatımları dönemin sosyalist hareketini tanımak ve anlamak açısından çok yararlı olacaktır. Siyasal/toplumsal mücadelenin sürdüğü bütün alanlarda hayatın nasıl aktığı, devrimci militanların nasıl yaşadığı, anti-faşist mücadelenin nasıl yürütüldüğü, nasıl örgütlendiği bu söyleşilerde çarpıcı biçimde sergileniyor. DİSK ve Türk-İş'in yanı sıra TÜM DÖKÜM-İŞ gibi bağımsız sendikalar, TÖB-DER gibi öğretmen, TÜM MAY-DER gibi memur dernekleri, DEV-LİS gibi öğrenci örgütleri ekonomik ve siyasal mücadeleyi nasıl yürütüyordu? O yılların etkili kitle örgütleri olarak bu örneklerin deneyimlerini öğrenmek sosyalist hareketin bu tarihsel dönemini kavramak ve gereken dersleri çıkarmak bakımından yol gösterici olacağını umuyoruz.

KÜNYE: Terk Etmedi Sevdan Beni-Kurtuluş Kendini Anlatıyor 8, Kolektif, Dipnot Yayınları, 2022, 436 sayfa.

DÖNÜŞEN DÜNYA-KÜRESEL 19. YÜZYIL TARİHİ – JÜRGEN OSTERHAMMEL

Dönüşen Dünya. Küresel 19. Yüzyıl Tarihi anıtsal bir tarih eseri. Jürgen Osterhammel, alışılmış Batı-merkezci ve kronolojik bakışları çok aşan, okuyucuyu hem zaman ve uzam içinde, hem de farklı temalar arasında küresel bir yolculuğa, sözcüğün tam anlamıyla “devriâlem”e çıkaran bir çalışma sunuyor. “Uzun 19. Yüzyıl” boyunca dünyanın şeklini değiştiren ve etkileri günümüze dek uzanan dinamikleri, iç içe geçen karmaşık süreçleri ele alırken, 19. yüzyılın ulus-devlet kavramıyla neredeyse özdeşleştirilmesi türünden pek çok ezberi de bozuyor. Latin Amerika’dan Çin’e, “Vahşi Batı”dan Osmanlı İmparatorluğu’na, Avrupa’dan Ortadoğu’ya uçsuz bucaksız bir coğrafyada “küresel” bir bakışla dolaşan Osterhammel; insanın doğayla ilişkisinde yaşanan değişim, devrimler, endüstri devriminin dünyayı dönüştürmesi, modern şehirlerin yükselişi, yaşam standartlarındaki değişim, devlet, emek dünyası, göçler, kölecilik ve kaldırılması gibi pek çok tema etrafında dünya çapındaki yakınsamaları ve farklılaşmaları, kesişme noktalarını ve yol ayrımlarını zengin bir karşılaştırmalı perspektiften gözlerimizin önüne seriyor. Vazgeçilmez bir başvuru kaynağı.

KÜNYE: Dönüşen Dünya-Küresel 19. Yüzyıl Tarihi, Jürgen Osterhammel, çeviren: Mustafa Tüzel, Türkiye İş Bankası Yayınları, 2022, 1564 sayfa.

YALNIZ KADINLAR ARASINDA – CESARE PAVESE

Hayal kırıklığına uğramış, zeki, bağımsız ve “ben” demesini bilen kişiliğiyle Clelia gururla sürdürdüğü işine rağmen hoyrat bir yalnızlık içinde bir kadındır. Roma’dan doğduğu şehre, hâlâ molozlarla dolu Torino’ya bir moda atölyesi kurmak için döndüğünde, kendini öyle bir yabancılaşmanın içinde bulur ki, bu, savaş sonrası dönemin huzursuz burjuvazisini, züppe entelektüelleri, umutsuz oldukları kadar uçarı genç kızları görmesine ve alaycı bir bakışla yargılamasına neden olur. Yirminci yüzyılın en büyük İtalyan aydınlarından, dünya çapında ün salmış bir yazar olan Cesare Pavese Yalnız Kadınlar Arasında adlı romanda işlediği intihar konusundan, kişisel günlüğünde de söz etti ve kendini yalnız hissettiğini dile getirdi. Yalnız Kadınlar Arasında Meryem Mine Çilingiroğlu çevirisiyle okurlarla buluşuyor.

KÜNYE: Yalnız Kadınlar Arasında, Cesare Pavese, çeviren: Mine Çilingiroğlu, Yapı Kredi Yayınları, 2022, 128 sayfa.

DEMOKRASİYİ VE ANAYASAYI KORUMAK – BERKE ÖZENÇ

Weimar döneminde yaşanan bir kamu hukuku tartışmasının bugün bir güncelliği var mıdır? Dünyanın popülist sağ siyasetlerin eksenine kaydığı, anayasanın ve kamu tarifinin “kişisel ihtiyaçlara” göre sündürüldüğü, demokrasinin pekâlâ siyasal “mugalata” olarak ele alınabildiği bir dönemde kuşkusuz bu sorunun yanıtı “evet”tir! Berke Özenç Demokrasiyi ve Anayasayı Korumak’ta içinde yaşadığımız çağın siyasal tartışma başlıklarından -belki de- en önemlisini, Weimar döneminin ışığında kapsamlı bir şekilde ele alıyor.

KÜNYE: Demokrasiyi ve Anayasayı Korumak-Kelsen Schmitt’e Karşı, Berke Özenç, İletişim Yayınları, 2022, 254 sayfa.

KONUK KIZ – SIMONE DE BEAUVOIR

20. yüzyılın en etkili kalemlerinden Simone de Beauvoir’ın ilk romanı Konuk Kız 1943’te, İkinci Dünya Savaşı devam ederken yayımlandı. Bu tarihte Fransa, Almanya’nın işgali altındaydı ve işbirlikçi Vichy Hükümeti vatan, aile, çalışma gibi değerleri öne sürerek kitleleri elinde tutmaya çalışıyordu. Konuk Kız, bu anlayışa tamamen karşıt bir kurgu ve atmosfere sahiptir. Savaş yaklaşırken Paris’te bir tiyatroyu ayakta tutmaya çalışan Pierre ve Françoise çiftiyle himayelerine aldıkları, taşradan gelen genç kızın hikâyesi, dönemin yerleşik yargılarına ve hükümetin ideallerine alabildiğine uzaktır. Üçlü bir ilişkiye dönüşen bu birlikteliğin taraflarının ötekinin varlığıyla sarsıldığı, çatışmalara sürüklendiği Konuk Kız, Simone de Beauvoir’ın hayatından ve savaş öncesinde içinde bulunduğu düşünce dünyasından izler taşır.

KÜNYE: Konuk Kız, Simone de Beauvoir, çeviren: Esra Özdoğan, Everest Yayınları, 2022, 502 sayfa.

GÖRÜNMEZ İP – PATRICE KARST

Yayımlandığı günden beri her yaştan milyonlarca okura ulaşan bu küçük hikâye kitabı, sevdiklerimizle aramızdaki kopmaz bağları anlatırken gezegenin sessiz fısıltısını duymamıza olanak sağlıyor. Dinleyin, aradığınız huzur ve mutluluk bu fısıltıda saklı! Yayımlandığı ülkelerdeki ebeveynler, terapistler, öğretmenler Görünmez İp’in ayrılık, kayıp, ölüm ve yas süreçlerini ve bunlarla baş etme yollarını anlatan çağdaş bir klasik olduğu konusunda hemfikir. İki çocuğun ve annelerinin hikâyesinin anlatıldığı bu kitapta çocuklar büyüyüp bilinçlendikçe korkuları ve endişeleri de onlarla birlikte büyümeye başlar. Bunu fark eden anne, tüm sevdiklerimizle hatta artık yanımızda olmayanlarla bile aramızda kopmaz bağlar olduğunu anlatır onlara. Bu öykü çocuklara önce inanılmaz gelse de gün geçtikçe bu bağın gücünü hissetmeye ve sorularına cevap aramaya başlarlar: Herkesin görünmez bir ipi var mı? Bu ip ne kadar uzağa ulaşıyor? Hiç kopmaz mı? Görünmez İp, çocukların kolayca anlayabileceği ve kucaklayabileceği yaratıcı bir hikâyeyle yalnızlığın, ayrılığın veya kaybın üstesinden gelmek için çok basit bir yaklaşım sunuyor ve çocukların omuzlarını iklim krizi, pandemi gibi ağır yüklerle dolduran günümüz dünyasına önemli bir mesaj veriyor.

KÜNYE: Görünmez İp, Patrice Karst, çeviren: Sevinç Sanem Erzurumlu, Mundi, 2022, 40 sayfa.                                                                                                                                 

DAHA FAZLA