Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

Haftanın yeni çıkan kitapları arasından sizler için derledik, keyifli okumalar ve iyi pazarlar dileriz.

YENİDEN YAŞAYABİLSEYDİK - SUAT DERVİŞ

“Sadece, bu geçen hayatı, bir kere daha, ta başından itibaren yeniden yaşamak lazım. O kadar! Bugünkü tecrübelerle yeniden yaşasa… O zaman yapmış olduğu yanlışları tekrar etmez. Bütün hataları tamir eder ve bu ömrü tatlı, mesut ve yaşanmaya hakikaten layık bir ömür olarak geçirirdi. Bir kere daha aynı hayatı yaşamak… Bu mümkün olabilse… Bir kere daha aynı hayat...”

Şadan kısa bir hastalığın ardından yatağa düşmüştür. Durumu ağırdır. Kıpırdayamamakta, gözlerini bile açamamakta, ancak etrafında konuşulanları duymaktadır. Doktoru, ölmek üzere olduğunu söyler. Şadan buna inanmak istememektedir. Ancak acizdir, çaresizdir... Ne yapabilir, buna nasıl engel olabilir ki? 

Şadan, aciz ve çaresiz, hatırlar. İlk gençliğinden o güne kadar tüm yaşadıklarını âdeta yeniden yaşar. Tüm geçmişiyle, kararları ve seçimleriyle yüzleşir ölüm döşeğinde. Vedalaşırcasına. 

Suat Derviş’in yetmiş yıl önce yazdığı ve bugüne kadar hiç kitaplaşmamış bu harika romanının ardından, Liz Behmoaras “Suat Derviş’i ve ‘efsane’ yaşamını anımsarken...” başlıklı yazısıyla Suat Derviş: Efsane Bir Kadın ve Dönemi adlı biyografiyi yazma sürecini anlatıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Yeniden Yaşayabilseydik, Yazar: Suat Derviş, İthaki Yayınları, 2021, 304 Sayfa

HARİKALAR ODASI - GEORGES PEREC

Her yapıt bir başka yapıtın aynasıdır.

Zengin koleksiyoner Hermann Raffke'nin özel koleksiyonundan oluşan sergi, öngörülenin aksine, sanat dünyasında olay yaratır: İnsanlar dört bir yandan apar topar bu sergiyi görmeye koşar. Durum izdihama varınca, içeriye sınırlı sayıda ziyaretçi almaya başlanır. Fakat serginin sonlanmasına bir hafta kala işler iyice karışır, gün boyu bekleyip içeri giremediği için çileden çıkan bir ziyaretçi içeri dalar ve olan olur.

Harikalar Odası, Perec'in harika tasvirlerinin alaycı üslubuyla birleştiği, hikâye içinde hikâyelerinin tablo içinde tablolarla tamamlandığı kurmaca bir sahtecilik öyküsü.

“Dünyanın en benzersiz edebî kişiliklerinden biri.” Italo Calvino

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Harikalar Odası, Yazar: Georges Perec, Çevirmen: Esra Özdoğan, Can Yayınları, 2021, 68 Sayfa

SAKALSIZ BİR OĞLANIN ÖZENSİZ NOTLARI - İBRAHİM YILDIZ

Sonrası hep aynı. Söz yoruldu. Gülüşler, bakışlar mekanikleşti. Kendimizle kalakaldık. Soluklanmadan. Ara vermeden. Üst üste bindirerek kaygıları. Korkuları. Boş lafları. Ağzımızda çiğneyip dururken hep aynı teraneleri. Aynı sahte gülüşleri. Aynı ucuz numaraları. Bu zincirinden boşanmış kötülükler ortasında onurunu korurken buldum seni. Bilinmedik bir yerde. İsyancı bir uzaklıkta. Bu geçmişi kınalı dünyadan sıtkı sıyrılmış buldum. Acını saklı bir su gibi içine akıtırken. Sesinin aydınlığında. Gümrahlığında. Yüreğinin uğuldayan çavlanında buldum. Sular aktıktan sonra. Çok şarap içilip çok söz söylendikten sonra.
Ama ağulu hançerini çıkarıp derinimize batırdı zaman. Sonra ayvalar sarardı. Mevsim güze döndü. İçimiz üşüdü. Dön geri bak. Balık gibi ağzımızı açıp kapadık. Ötesi yok. Bu dünyanın alacası. Her şey yarım çünkü. Dokunuşlar, sevmeler yarım.

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Sakalsız Bir Oğlanın Özensiz Notları, Yazar: İbrahim Yıldız, Dipnot Yayınları, 2021, 140 Sayfa

KADIDAN HAKİME: BİR MESLEĞİN YOLCULUĞU - MUZAFFER ŞAKAR

Siyasal iktidar değişimiyle birlikte yargı kararları kısa sürede nasıl değişebiliyor? Binlerce hâkim, siyasal iktidarın günlük politik tavırları doğrultusunda kısa aralıklarla değişen ve birbirini çürüten kararları nasıl verebiliyor? Bağımsız ve tarafsız olduğu dillerden düşmeyen yargının kolaylıkla manipüle edilebilmesi ne şekilde gerçekleşiyor? Hâkimlerin ve savcıların iktidarın arzusu doğrultusunda sevk ve idaresi nasıl mümkün oluyor? Günümüzde Hâkimler Savcılar Kurulu, yargı üstündeki mutlak güç pozisyonunu, hâkimler üzerindeki otoritesini hangi araçlarla tesis ediyor? Türkiye'deki yargının gerçek anlamda anlaşılması için tüm bu soruların ve fazlasının cevaplanması gerekiyor. Uzun süredir yargı pratiğinin içinde olan, hukuka sosyolojik, tarihsel ve felsefi bir bakış açısıyla yaklaşan Muzaffer Şakar, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e aktarılan ve günümüze uzanan süreçte hâkimlik mesleğini yolcuğunu etraflı biçimde ele alarak bu soruların peşine düşüyor. Osmanlı'da kadılık, Cumhuriyet dönemindeyse hâkimlik teşkilatının inşasına ve yürütülüş biçimine ilişkin tarihsel bilgilere, mevzuata ve uygulamalara değinerek yargının öteden beri süregelen bürokratik niteliklerini ortaya koyan Kadıdan Hâkime, hukuktan ziyade devlete; adaletten ziyade bürokrasiye göre hizalanan yargının seyrini gözler önüne seriyor. (...) karar verme sürecinin hâkim ve norm arasında yaşanan bir süreç olmadığını, hâkimin ne 'yasanın dili' ne de gerçek 'kanun koyucu' olarak niteleneceğini anlayacaktım. Hâkim, ne hukuk normuna anlam kazandıran, ne de hukukun ne olması gerektiğini söyleyen kişiydi. Hâkim, hukuk normunu uygulamakla, hatta daha basitiyle dava dosyasını sonuçlandırmak için gerekli prosedürleri ve ilgili evrakları tamamlamakla yükümlüydü . Sadece norm değil, aslında hüküm de hâkim için verili unsurlardan biriydi.

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Kadıdan Hakime - Bir Mesleğin Yolculuğu, Yazar: Muzaffer Şakar, İletişim Yayıncılık, 2021, 296 Sayfa

KUANTUM ÖYKÜLERİ - ART HOBSON

Atomlardan oluşan bir dünyada yaşıyoruz diyebilirsiniz, ama aslında kuantumlardan oluşan bir evrende yaşıyoruz demeniz daha doğrudur. Pek çok şey atomlardan yapılmamıştır: ışık, radyo dalgaları, elektrik akımı, manyetik alanlar, kütleçekimi alanları. Nötron yıldızları, kara delikler, karanlık enerji, karanlık madde gibi tuhaf şeyleri saymaya bile gerek yok.

Ama atomlar dahil her şey, fazlasıyla birleşik ya da “yapışık” halde bulunan, “kuantumlar” dediğimiz enerji demetlerinden yapılmıştır. Kuantumlar da başka her şey gibi belli kurallara boyun eğer. Bu kurallara “Kuantum Fiziği” denir. Bu kitap kuantumları konu alıyor ve onların beklenmedik, belki de kimilerinin diyeceği gibi, tuhaf davranışlarına ilişkin öyküleri içeriyor.

Kuantum Öyküleri kuantumların tuhaf alışkanlıklarını matematiğe başvurmadan, gündelik dille açıklıyor. Kuantum fiziğiyle ilgili diğer popüler bilim kitapları konuyu tarihsel süreç içinde ele alırken, bu kitap dalga-parçacık ikiliği, temel rastgelelik, kuantum halleri, süperpozisyonlar, dolaşıklık, yerbilmezlik, Schrödinger’in kedisi ve kuantum sıçraması gibi fenomenler üzerinden ilerliyor. Konuyla ilgili genel bilgi sahibi olmak, en son fikirleri ve bulguları öğrenmek isteyenler için ideal bir kitap

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Kuantum Öyküleri, Yazar: Art Hobson, Çevirmen: Mihriban Doğan, Say Yayınları, 472 Sayfa

İKİZ GEZGİNLER YEŞİLLİKLER ÜLKESİ'NDE - BETÜL AVUNÇ

İkiz Gezginler'le ver elini Bursa!

Arkeolog, yazar Betül Avunç'un, yeni nesil okurları Anadolu topraklarının zengin ve çok kültürlü tarihiyle buluşturduğu “İkiz Gezginler” serisi, keşif rotasını bu kez, kuruluşu Milattan Önce 2. yüzyıla dayanan bir kente, Osmanlı Devleti'nin ilk başkenti Bursa'ya çeviriyor.

İkiz Gezginler Yeşillikler Ülkesi'nde, yemyeşil doğasından ötürü ‘Yeşil Bursa’ nitelemesiyle anılan bu köklü kentimizi ve çevresini arkeolojik, mitolojik, tarihsel ve kültürel yönleriyle odağına alıyor; eski çağların büyüleyici öyküleriyle sarmalanmış rengârenk bir masal dünyası nakşediyor.

Şifalı kaplıcaları, ‘ulu’ dağı, dillere destan gölge oyunuyla her taşının altında bir efsanenin yattığı güzel Bursa'mızın gönüllü tanıtım elçiliğini üstlenen İkiz Gezginler Peri ve Ege, geçmişten günümüze dimdik ayakta kalmayı başarmış bir kentin belleğine dair değerli paylaşımlarda bulunuyor.

Çekirge semtinin adı nereden geliyor?
8500 yaşındaki bir iskelet nasıl hâlen konuşabiliyor?
Su perileri neden Hilas'ı özgür bırakmıyor?
Sadece çocukların girebildiği gizli hara nereye açılıyor?

İkiz Gezginler rehberliğinde hayal perdesi aralanıyor; Prusa'dan Bursa'ya uzanan yol boyunca, göklerin kralı Güneş'ten doğa tanrıçası Kibele'ye, Dev Adam Herakles'ten Karagöz ve Hacivat'a nice kahraman söylencelerde canlanıyor. Kentauroslardan pegasoslara ve hatta tekboynuzlara mitoloji dünyasının bütün atları engin göklerde şahlanırken, Kaplıcaların Prensesi hem ruhlarımıza hem de bedenlerimize şifa dağıtıyor. İskender kebabın tadı damaklarımızda yer ederken; Bursa'nın Olimpos'u yani Uludağ'ın sırları açıklığa kavuşuyor. Küçük dostlarımızla el ele verip, geçmişten günümüze, efsaneler dünyasında unutulmaz bir geziye çıkıyor ve türlü serüvenler yaşamanın keyfine varıyoruz...

Tarih, arkeoloji, mitoloji, gezi temalarını tek bir potada eritip sürükleyici kurgularla buluşturan İkiz Gezginler'in serüvenleri hem eğlendirici hem de bilgilendirici yapısıyla çocuk edebiyatımızın öncü yapıtları arasında yer almayı sürdürüyor.

Serinin önceki maceralarına göndermelerde bulunup okurların merak ve araştırma duygusunu tetiklemeyi ihmal etmeyen İkiz Gezginler Yeşillikler Ülkesi'nde'yi okurken kendinizi bir anda 700 yıllık bir Osmanlı köyünde, top kafalı ağaçlarla dolu bir terasta ya da tombul bir havuzun içinde yüzerken bulmanız işten bile değil!

O hâlde daha ne duruyorsunuz? Çekirge Sultan'ın söylediklerine kulak verin ve Bursa'ya bir de İkiz Gezginler'in gözünden bakmayı deneyin...

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: İkiz Gezginler Yeşillikler Ülkesi'nde, Yazar: Betül Avunç, Tudem Yayınları, 2021, 152 Sayfa

DAHA FAZLA