Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

Sevgili kitap okurları, bu hafta da sizler için yeni çıkan kitaplardan derleyip beğenilerinize sunuyoruz. Evde kaldığımız bu günlerde sağlıklı günler ve iyi okumalar dileriz.

GENÇLERLE BAŞ BAŞA YAPAY ZEKA – ERKİN ÖZALP

Yapay zekâ son yıllarda (yeniden) popülerlik kazanmasını neye borçlu? Makine öğrenmesi nasıl gerçekleşiyor? İnsanların yaptığı her şeyi makinelere yaptırmak mümkün mü? Bunu istemeli miyiz? Google, Facebook, Amazon gibi şirketler yapay zekâyı hangi amaçlarla kullanıyor? Wikipedia’nın farkı ne? Yapay zekânın insanlığa daha fazla yarar sağlaması için neler yapılmalı? Kolektif zekâ neden önemli?

Erkin Özalp, bu kitabında, yapay zekâ alanındaki güncel gelişmeleri, yapay zekâ ile insan zekâsı arasındaki farkları, teknoloji şirketlerinin tercihlerini ve yapay zekânın geleceğini ele alıyor.

Makine çevirisi, sürücüsüz otomobil teknolojileri, robotlar, botlar, kişisel bilgilerimizin toplanma ve kullanılma yöntemleri, yeni çalışma biçimleri, teknolojik gelişmelerin işsizliğe yol açmasının nedenleri, evrensel temel gelir ve çalışmanın geleceği gibi konular üzerinde de duran Özalp’e göre, insanlarla makineler arasındaki ilişkileri bugünkünden farklı şekillerde kurmak mümkün ve gerekli.

Gençlerle baş başa vererek hazırlanmış olan bu çalışma, yapay zekâya ilgi duyan her yaştan okura hitap ediyor.

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Gençlerle Baş Başa Yapay Zeka, Yazar: Erkin Özalp, Yordam Kitap, 2020, 128 Sayfa.

KAT-SİNEMA VE ETİK – UMUT TÜMAY ARSLAN

Bugün muhafazakârlığın şiddetinden, vaazlarından ve dayatmalarından farklı, yaşadığımız gezegeni merkeze alan ve insanın ne olduğunu yeniden sorgulayan bir etiğe ihtiyacımız var. Seyrettiğimiz onca film üzerinde sosyal kuramın terimleriyle düşünmeye de ihtiyacımız var. Kat buna girişiyor, filmleri kesip parçalara ayırarak bağlantılar arıyor: Bu bağlantılar yoluyla, filmlerin bize etik varlıklar oluşumuzu hatırlatma, seçim yapmaya zorlama, zevk ve yanılsamalarımızı üstlenme sorumluluğumuzla tanıştırma, bizi başka bir dünyaya değil bu dünyadaki başkalıklara inandırma kabiliyetlerini ve güçlerini araştırıyor. Bize bu esini veren filmler hakkında şunu söylüyor Umut Tümay Arslan:

“Görülecek bir çıplak gerçek yok. Biz insanlar seçimlerimizle hakikati yaratıyoruz. Filmler gündelik gerçekliği kesinti ve bozulmaya uğrattıklarında, başka türlü görebilmemizi sağlayan mercekler ve gözlükler icat ettiklerinde, bizi ikamet ettiğimiz yerden koparabilecek etik karşılaşmalara imkân yaratabiliyorlar.

“Bu ufuksuz dünyada, birbirimize dokunmaya ve komşu olmaya devam edebilmenin sinemadaki tezahürlerinin görülebilir, işitilebilir ve düşünülebilir olanın manzarasını nasıl değiştirebildiğini anlamaya çalışıyorum. Filmlerin mucizelerinden yayılan ışık altında... ”

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Kat-Sinema ve Etik, Yazar: Umut Tümay Arslan, Metis Yayıncılık, 2020, 368 Sayfa.

İNSAN CEPHESİ – KEN MACLEOD

Hayal gücümün derinliklerinde keşfettiklerim tehlikeliydi. Dickensvari gecekondular, ancak gerçekte mükemmel derecede saygın sayılan çalışan kesimin semtleri vardı. Duvarlarda, demiryolu köprülerinde ve kaldırımlarda tuhaf bir duvar yazısıyla karşılaştım, üstünden çapraz çubuk geçen ters çevrilmiş bir “Y” harfi, çocukça ve basitçe oluşturulmuş, bu sebeple de anında fark edilen bir insan biçimi. Arada sırada beş köşeli bir yıldız iliştirilmiş, çoğu zaman da kargacık burgacık çizilmiş bir orakla çekiç eşliğindeydi.

“İnsan Cephesi, büyük bir hikâyeden isteyebileceğiniz hemen her şeye sahip: karakter, sezgi, olay örgüsü. Duygu, his, olay ya da manzarayı ileten tasvirin ve açığa çıkışının kalitesi. Maddeye dönüşmesi. Zihninizi sersemletip çalıştıracak bir şey.”

Iain M. Banks

“İnsan Cephesi tam anlamıyla insanı nakavt ediyor… zarif, nazik ve kahkahalarla güldürecek kadar komik. Bu son nitelik bile okuru kendi başına tuhaf bir yolculuğa çıkmaya davet ediyor...”

Rick Kleffe

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: İnsan Cephesi, Yazar: Ken Macleod, Çeviren: İnönü Korkmaz, Ayrıntı Yayınları, 2020, 112 Sayfa.

DAR ÜÇGENDE ÜÇ İSYAN – FAİK BULUT

Yukarı Mezopotamya olarak bilinen topraklar, tarihin eski çağlarından beri, kimi günümüze kadar varlığını sürdüren kimi tarih içinde solup yok olan kimi ise başka bir halkın içinde eriyen sayısız kavime yurt olmuş. Uygarlıklar, sa­vaşlar görmüş. Stratejik konumu nedeniyle sömürgeci güç­lerin, emperyalist devletlerin de ilgi odağı olagelmiş. Faik Bulut, çalışmasında bu toprakların acılı tarihini, etnik ve dinsel boğazlaşmaları, emperyalist güçlerin bölgenin etnik ve dinsel farklılıklarını kendi egemenliklerini güçlendir­mek için nasıl kullandıklarını ortaya koyuyor. İlk bölüm­lerde bölgenin en önemli halkları olan Ermeniler, Kürtler, Yezidiler, Asuriler ve Azerilerin tarihi üzerine bilgi verir­ken ardından bu halkların büyük, baskıcı devletlere karşı var olma mücadelelerini, bölge halkları arasındaki temelsiz ve çoğu emperyalist güçlerin kışkırtmalarına dayanan etnik ve dinsel çatışmaları mercek altına alıyor. Bölgeye hâkim olmak isteyen güçlerin etnik ve dinsel farklılıkları kendi çıkarları için nasıl kullandığını, “böl, yönet, aldat” politi­kasının halklar açısından acı sonuçlarını gösteriyor.

Kitabın ikinci kısmında ise etnik çatışmalara ilişkin, ağırlıklı olarak Türk, İsveç, İngiliz ve Rus arşivlerinden alınan çok sayıda belgeye yer veriliyor. Faik Bulut bugün de kanamaya devam eden sorunların ta­rih içinde nasıl şekillendiğini göstermekle kalmıyor, halk­lar arası kardeşliğe dair güncel mesajlar da veriyor.

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Dar Üçgende Üç İsyan: Kürdistan’da Etnik Çatışmalar, Yazar: Faik Bulut, Kor Kitap, 2020, 592 Sayfa.

FELSEFE VE TARİH - KOLEKTİF

Felsefe ve tarih, her ikisi de etimolojik kökenleri Antik Yunan’a kadar geri giden disiplinler olarak karşımıza çıkarlar. Ne felsefesiz bir tarih ne de tarihsiz bir felsefe düşünmek mümkün değildir.

Her ne kadar bu iki disiplini icra eden kişilerin belirlemeye çalıştıkları sınırlar zaman içinde sürekli değişime tabi olmuşsa da felsefe ve tarihin karmaşık ilişkisi günümüze kadar sürmüş, dahası, bu ilişki hakkında düşünmek bile ayrı bir sorun alanına dönüşmüştür.

Tarih yazımı ya da tarihçilik denen uğraşın filozofların sıklıkla düşünce ürettikleri, kalem oynattıkları bir alan olageldiği herkesin kabul ettiği bir olgudur. Pek çok filozof kendilerine mesele ettikleri sorunları tarihteki örnekleriyle işlemeyi, tarihsel süreçleri içinde incelemeyi sever. Öte yandan tarihi, metodolojik bir yaklaşımla ele alıp, sadece olayların bir anlatısı olmaktan çıkaran da yine filozoflar olmuştur. Tarihi anlatıya hem varsayımsal bir retrospektifi hem de teleolojik niyetleri katmış olanlar da yine onlardır. Ancak yine de felsefe ve tarih arasındaki ilişkiyi sadece tarih felsefesinin bir ilgi alanı olarak düşünmek bu ilişkiyi oldukça kısıtlı bir anlama hapsetmek olur.

Bu kitapta toplanmış olan yazılar işte bu dar perspektifin dışına taşarak, felsefenin kendi tarihiyle ilişkisinden felsefi bir yorum olarak tarihe, ünlü filozofların mektuplaşmalarından tarihin tarihine yöneltilen eleştirilere, historia kavramının değişen anlamından tarihsel bilincin felsefe yapmaktaki yerine kadar pek çok meseleyi ele alarak, felsefe ve tarih arasındaki karmaşık ilişkiyi çözümlemeye girişiyor.

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Felsefe ve Tarih, Yazar: Kolektif, Pinhan Yayıncılık, 2020, 160 Sayfa.

CLAUDE ŞEHİRDE – ALEX T. SMİTH

Sıra dışı köpek Claude ile tanışmaya hazır mısın?

O hiç sıradan bir köpek değil!

Şehirde gezerken bir müzeye girer, bir hırsızlığı engeller ve günü kurtararak bir kahraman olur!

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Claude Şehirde, Yazar: Alex T. Smith, Çeviren: Özlem Tutar, Hep Kitap, 2020, 96 Sayfa.

DAHA FAZLA