Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

Merhaba sevgili İleri Kitap okurları. Bir haftayı sonlandırır ve yeni bir haftaya başlarken sizlere kaçırmamanız gereken beş kitap derledik. Keyifli okumalar ve iyi pazarlar dileriz.

GÜNEŞİ YANINDA TAŞIYAN ADAM -G BERKKAM

Yapay zeka tarafından yönetilen bir dünya, duygularından arındırılmış insanlar ve o insanlara aşkı yeniden hatırlatan uyarıcı bir madde. Güneşi Yanında Taşıyan Adam, 2013’de FABİSAD’ın düzenlediği Gio Ödülleri’nde öykü birincisi olan G. Berkkam’ın ilk romanı. Cüretkâr ve sürekleyici kurgusuyla Türkiye’de yazılmaya pek cesaret edilemeyen distopya ve bilimkurgu türlerini ustalıkla harmanlıyor. Derinlikli karakterler ve başarılı diyaloglarla ortaya kolay kolay unutulmayacak bir kitap çıkıyor.

“Dünya’da bireyselcilik yaygın ve baskın bir hâl almaya başladıkça Mars halkı hayat mücadelesi içinde bu kavramdan gittikçe uzaklaşmıştı. Kişisel çıkar savaşları, yaratılmaya başlanan bencil nesiller onlardan çok uzaktı. Mars tarihini bilen herkes bunu bilirdi. Onlar gelişmeye devam ederken, Dünya savaşlarla parçalara ayrılmıştı. Sonra dağılan ülkeler ve toplumlar, dev devletler tarafından yere saçılmış boncuklar gibi toplanmıştı. İşte Dünya ile ilişkiler o dönem koptu. Mars halkı bu iğrenç, açgözlüçıkar virüsünün Mars’a bulaşmasını ve onun elinde oyuncak olmayı kabul edemezdi. Sonra Nuit doğdu. Dünyayı kurtaran bir yapay zeka. Düşünüyor, gelişiyor, tamamen doğru kararlar alıyordu. Acımadan dünyayı pisliklerden temizledi, çok geçmeden tüm boncukları tek bir ipe dizerek tacı başına geçirdi. İnsanlar için onun yönetimi bir kurtuluştu. İnsanlarıırklarına göre ayırmadan, sınırlarla ayrılmayan dev bir global sistem oluşturdu. Hiçbir şey hırstan gözü dönmüş bir şekilde insanları yöneten devletlerin zulmünden daha kötü olamazdı. Nuit hepsini satranç oynar gibi tek tek yok etti. Onun hükümdarlığını kabul etmeyen tüm liderleri öldürdü. Tek, mutlak ve ölümsüz lider, kendi kusursuz dünyasını yarattı.”

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Güneşi Yayında Taşıyan Adam, Yazar; Gülbike Berkkam, İthaki Yayınları, 2019, 328 Sayfa

HAVUÇAĞACI - HANZADE SERVİ

Elma, armut değil, en güzeli havuç ağacı!

Yediden yüz yetmiş yediye, ayrım yapmaksızın her yaştan ruhlar için yazmaya devam eden Hanzade Servi’nin kaleme aldığı HavuçAğacı, hem gülümsetmeyi hem de hüzünlendirmeyi başaran, film tadında bir roman.

On yaş ve üzeri okurlarını, zamansız ayrılıklarla sınanan kırılgan yaşamların sırlarına ortak eden bu dokunaklı hikâye, kardeş ilişkilerinin önemine değinerek aile olmanın gücünü hissettiriyor.

Tesadüf eseri yolları kesişen bambaşka hayatları olağanüstü incelikli bir kurguyla işleyen Havuç Ağacı, gerçek dünyanın acımasızlığının üstesinden gelebilmek için doğal yaşama dört elle sarılmayı ve düş dünyamızı dört mevsim yeşil tutmayıöğütlüyor.

Yıldıztepe ailesinin en küçük ferdi Mina, büyük kentten küçücük bir köy evine taşındıkları için çok mutlu görünse de,ünlü bir oyuncu olma hayaliyle yanıp tutuşan ablasıEfza, mutluluğu “pembe” yalanlarda arıyor. Ev sahiplerinin kilitli tuttuğu odadan gelen tıkırtıların gizemi Mina’nın merakını her geçen gün daha da arttırıyor. Üstüne üstlük ünlü yönetmen Albatros Kayıkçı yaşadıkları köye gelip film çekmeye karar vermesi köydeki gerilimi ve gizemi doruk noktasına tırmandırıyor. Mina'nın babası, boynundaki tilki kolyesini otuz üç yıldır neden hiççıkarmıyor? Komşu çiftliğin, böğürtlen ve oyuncak helikopter yüzünden iki yıldır küs olan ikizleri hangi büyük sırrın yükünü omuzluyor. Tüm bu gizemleri hayal gücünü devreye sokarak açığa çıkarmaksa, elbette ki Mina'ya kalıyor. Çünkü onun dünyasında, her şeyin bir çözümü var…

Hayal kırıklıklarıyla, pişmanlıklarla, keşkelerle geçen yaşamları hayata yeniden tutunmaya yüreklendiren Havuç Ağacı, koşulsuz sevginin, inanmanın ve dayanışmanın her zorluğun üstesinden gelebileceğini vurguluyor.

Mutluluğun; ‘Bir civcivin sarısı’şarkısını söylemek ve dans eden mor şapkalı timsahları hayal etmek kadar basit olduğunu savunan kitap, önyargıları geride bırakıp, bütün okurları havuçların yerde yetiştiğini bile bile havuç ağacıçizmeye davet ediyor!

"Bir şeyi seviyorsan, o şey yok diye ağlamazsın. Kendin yaparsın."

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Havuç Ağacı, Yazar; Hanzade Servi, Tudem Yayınları, 2019, 120 Sayfa

TÜRKİYE'DE POSTANIN MİKROTARİHİ CİLT1: 1920-2015 - MEHMET AKAN

Posta, posta tarihi ve koleksiyon deyince akla hemen pul ve damga gelse de, en az bunlar kadar yaygın kullanılan ve çeşitlilik gösteren posta formlarını sınırlı bir meraklı grubu dışında bilen azdır. Posta malzemelerinin bu araştırılmamış grubuna yönelen iki koleksiyonerin, Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti posta formlarıüzerine yeterli kaynak bulamamaları, onları bu alandaki başvuru kaynağı eksiğini gidermeye yönlendirdi. Türkiye’de Postanın Mikrotarihi sadece posta formlarının Osmanlı döneminde başlayan tarihini belgeleyerek bir katalogunuçıkarmakla kalmıyor. Çeşitli form kategorilerine dair teknik bilgilerin yanı sıra dönemlerinin siyasi, iktisadi, kültürel, sanatsal ve toplumsal normlarını yansıtış biçimlerinden, onları kullananların üzerlerine düştükleri kayıtlara dek pek çok özel ve merak uyandırıcı ayrıntıyı bir arada ele alarak, Türkiye’nin geçmişine yeni bir pencere açıyor.

Eserin bu ilk cildi, posta formlarının ortaya çıktığı Osmanlı dönemine genel bir bakışın ardından İstanbul’da ve Ankara’da iki ayrı hükümetin bir arada var olduğu 1920’den, çok partili dönemin başladığı 1950’ye uzanan dönemi ele alıyor. Kurtuluş Savaşı dönemine ait bazıları Osmanlı formülerlerine sürşarjla, bazıları elle hazırlanmış, bazıları kısıtlışartlarda basılmış nadir ve benzersiz posta formlarıyla başlayan inceleme, bu otuz yıllık döneme dair çarpıcı nitelikler taşıyan örneklerle sürüyor. Eserin ikinci cildi yayına hazırlanmaktadır.

 (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Türkiye'de Postanın Mikrotarihi Cilt1: 1920-2015, Yazar; Mehmet Akan, İş Bankası Kültür Yayınları, 2019, 816 Sayfa

ORİJİNİA - WELAT DİLKEN

Çîrokên Minîmal 

Kitêbanû ya Welat Dilken kujiçîrokênminîmalpêktê, binavê“Orijînîa”derket.

Çîroka“HespênLiBerAvê” “bidengêçeqeçeqalingênhespanveciniqîjixewakûrtemaşe kir lihespêndadiketinberçemê ava wî bidemê de diherikî; hespan yek bi yek kunyeyasiwariyênxwe yênlehengiyêewji ser wan anîxwarêhîriyan çêmgo: ‘ey wex’! nexweçîrokaserdemekêqediya ûjisiwariyênvenegeriyayî re rondikbarandin’ av rawestiyarêvebû; berbidawiyaçîrokê ve hespanli pey hev dan çargaviyêûçûn… mêvanêşevêyêwestiyayîbolizemanekî din şiyarbibeçavênxwe dan hev, ket xewê”

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Orijinia, Yazar; Welat Dilken, Avesta Yayınları, 2019, 50 Sayfa

MESMENYA'DAN SEVGİLER - FABİENNE BETTİNG

Hayattan da işinden de bezmiş mutsuz Thomas, dergide gördüğü bir ilana başvurarak unutulmuş bir Baltık ülkesinde konuşulan Mesmenceden yetkin olmadığı halde bir kitap çevirisini üstlenir. Ne var ki, ender bir maden yatağının keşfiyle Mesmenya makûs talihinden kurtulup gündemin başköşesine yerleşince kitap bir anda çok satanlar listesine girer. Bu "başarı" çok temel bir sorunu da beraberinde getirir: Çevirinin aslına uygunluğu. Kırık bir aşk hikâyesinin mirası olan "çevirisiyle" Thomas artık yeni bir hayatın eşiğindedir.

Fabienne Betting'den yazmak, çevirmek, ün kazanmak ve elbette âşık olmak üzerine ummadık taşın baş yardığı bir yanlışlıklar komedyası...

(Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Mesmenya'dan Sevgiler, Yazar; FabienneBetting, Çevirmen; Hüseyin Can Akyıldız, Sel Yayıncılık, 2019, 287 Sayfa

DAHA FAZLA