Vergi uzmanı Bingöl: Hükümetin 'koronavirüs önlemi' paketi 100 değil 40 milyar lira

Vergi uzmanı Bingöl: Hükümetin 'koronavirüs önlemi' paketi 100 değil 40 milyar lira

Vergi uzmanı Dr. Ozan Bingöl, koronavirüs salgınının ekonomik boyutuna ilişkin açıklamalarda bulunurken, AKP hükümetinin açıkladığı ''koronavirüsle önlem'' paketinin 100 milyar lira değil 40 milyar liralık bir kapsamı olduğunu savundu.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye'yi etkisi altına almasının ardından AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı 100 milyar liralık önlem paketini değerlendiren Vergi Uzmanı ve Başkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Ozan Bingöl hükümetin açıkladığı paketin 100 milyar lira değil 40 milyar liralık bir kapsamı olduğunu savundu.

Koronavirüsle Mücadele Eşgüdüm Toplantısı’nda AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı ve patronların cebini korumaya dönük hazırlanan ‘’Ekonomik İstikrar Kalkanı’’ paketi, sosyal izolasyon nedeniyle maddi kayba uğrayacak kesimlere toplamda 100 milyar liralık bir ekonomik yardım yapılmasını içeriyordu. Açıklanan paketin içeriğindeki maddeler ise, zarar gören emekçilerden ziyade patronların zararını karşılamaya yönelik olmaları sebebiyle tepki çekmişti.

Başkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Ozan Bingöl, Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’a paketin içeriği ve kapsamı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bingöl’e göre paketteki maddeler ödemelerin ertelenmesine dayanıyor ve bu nedenle bir destek paketi olarak görülmemeli.

'YAKLAŞIK 60 MİLYAR LİRA ERTELEME VE ÖTELEME'

Bingöl, paketin içeriği ve büyüklüğüne ilişkin ilk izlenimlerini şöyle belirtti:

“Geçenlerde ilk önlem olarak ekonomik istikrar kalkanı paketi açıklandı ve paketin büyüklüğünün yaklaşık 100 milyar lira olduğu belirtildi. Tabii paketin içerisine baktığımızda aslında 100 milyarlık ne var diye aramadan edemedim. Bana sorarsanız paketin içeriği tutar olarak yaklaşık 40 milyar lira civarında çünkü yaklaşık 20 maddenin birçoğu erteleme ve ötelemeden oluşmakta. Şayet 100 milyar dahi olduğunu varsaydığımızda bu paketin yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir.”

'PAKET BİR TÜR MALİ POLİTİKA ÖNGÖRÜSÜZLÜĞÜ'

Dünya ülkeleri ile kıyaslandığında Türkiye’de açıklanan paketin milli gelirin yalnızca yüzde 2 seviyelerinde bir yardım içermesini eleştiren Bingöl, durumu şöyle değerlendirdi:

“Bu da bir tür mali politika öngörüsüzlüğüdür aslında. Yani evden çıkmadan ev almamızın mümkün olmadığını, böylesi bir ortamda herhangi bir tatil organizasyonu yapamayıp doğal olarak zaten konaklama vergisi ödemeyeceğimizi, bu günlerde uçak bileti ile nasıl bir ilişkimiz olacağını kestirememiş olmak demektir, bu düzenlemeler. Ya da pakette madde sayısını artırmak için geçmişteki sektör taleplerinin pakete monte edilmesi anlamına gelir ki, bu da karşı karşıya bulunulan ekonomik ortamın derinliğinin yeterince anlaşılmadığını göstermesi açısından endişe vericidir.”

Salgın krizinin atlatılmasının ardından devletin borcunun ciddi biçimde artacağını dile getiren Bingöl, emekçilerin ise önemli bir kısmının ertelenmiş SGK primleri ve vergi ödemeleri ile karşı karşıya kalacağını belirtti. Bu dönemin ardından ise bir ‘vergi affı’ düzenlemesi beklediğini söyledi.

DAHA FAZLA