Ankara'da, Esra Hankulu'nun evde cansız bedenin bulunmasıyla ilgili Ümitcan Uygun'un tutukla olduğu soruşturmada adli tıp kurumu raporu dosyaya eklendi. Hankulu'nun künt kafa travması sonrası meydana gelen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği belirtildi. 21 yaşındaki Aleyna Çakır'ın ölümüyle ilgili hakkında soruşturma yürütülen Ümitcan Uygun, 25 yaşındaki Esra Hankulu'nun ölümüyle ilgili tutuklanmıştı.

Ankara'nın Mamak ilçesi Akdere semtindeki eve 3 Ağustos'ta ihbar üzerine giden emniyet güçleri, Esra Hankulu'nun (25) hayatını kaybettiğini belirlemişti. Bunun üzerine olay gecesi Hankulu ile aynı evde kalan şüpheliler Ümitcan Uygun, Furkan G. ve Dilan C. gözaltına alınmıştı. Mahkemeye sevk edilen şüpheli Uygun, "kasten öldürmek" suçundan tutuklanırken, "suç delillerini karartmak" ile suçlanan diğer 2 şüpheli hakkında ise "konutu terk etmeme" şeklinde adli kontrol uygulanmasına karar verilmişti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, İstanbul Adli Tıp Kurumundan istenen adli tıp kurumu raporu, UYAP üzerinden dosyaya geldi. Kesin ölüm nedenine ilişkin, 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunca hazırlanan raporda, Hankulu'nun, künt kafa travmasına bağlı iç kanamadan yaşamını yitirdiği bildirildi. Raporda, Esra Hankulu'nun kafasını bir yere çarpmış veya kafaya bir cisimle vurulmuş olabileceği ifade edildi. Söz konusu raporla dosyada başka eksik kalmadığı, raporun fiziken dosyaya girmesiyle savcılığın soruşturmayı tamamlayacağı öğrenildi.

NE OLMUŞTU?

Mamak ilçesi Akdere semtindeki eve 3 Ağustos'ta ihbar üzerine giden emniyet güçleri, Esra Hankulu'nun (25) hayatını kaybettiğini belirlemişti. Bunun üzerine olay gecesi Hankulu ile aynı evde kalan şüpheliler Ümitcan Uygun, Furkan G. ve Dilan C. gözaltına alınmıştı.

Mahkemeye sevk edilen şüpheli Uygun, "kasten öldürmek" suçundan tutuklanırken, "suç delillerini karartmak" ile suçlanan diğer iki şüpheli hakkında ise "konutu terk etmeme" şeklinde adli kontrol uygulanmasına karar verilmişti.

‘EVDEN ÇIKTIĞIMDA ESRA UYANIKTI’

Ümitcan Uygun, savcılık ve mahkemede verdiği ifadesinde, Esra Hankulu’nun gece fenalaştığını, bunun üzerine ayran içirdiklerini öne sürerek, "Ayran içince kusmaya başladı. Esra'yı salonda bulunan çekyata ıslak bir şekilde yatırdık. Ben ve Esra bir kanepede, Dilan ve Furkan ise diğer kanepede yaklaşık 1 saat uzandıktan sonra yatak odasına tekrar geçtik. Ben Esra'nın ıslak olmasından dolayı üzerini çıkardım ve uzun askılı boydan bir elbise giydirdim. Yatağa uzandıktan sonra da ‘Biraz uyuyayım da kendime geleyim’ dedi. Bu esnada Esra'nın titremesi hafif şekilde devam ediyordu. Esra yaklaşık 10-15 dakika sonra uyudu. Ben de yatağın sağ tarafına geçerek oturdum ve telefon ile oynamaya başladım. Saat 07.30 sıralarında ben de uyuyakalmışım. Saat 10.15 sıralarında telefonum çaldığında Esra da uyandı ve lavaboya gitti. Lavabodan geldiğinde ben üzerimi giyiniyordum. Esra tekrar yatağa uzandı 'Bir daha içmeyeceğim ne lanet şeymiş' dedi. Ben evden çıkarken Esra uyanıktı" ifadelerini kullanmıştı.