İleri Haber

Göçmen karşıtı söylemleriyle gündemde olan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Bilkent Üniversitesi’nde katıldığı etkinlikte öğrenciler tarafından protesto edildi. Öğrenciler, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atarken, üniversitenin özel güvenliği ile Zafer Partisi üyeleri müdahalede bulundu. Öte yandan öğrenciler, Ayyıldız Hareketi adlı ırkçı grubun genel başkanı Yusuf Karaoğlu’nun Suriyeli bir öğrenciye saldırdığını iddia etti.

Ayyıldız Hareketi ise göçmen karşıtı politikalara tepki gösteren öğrencileri “PKK sempatizanı” olmakla suçladı.

‘ÖZDAĞ’IN NEONAZİ SÖYLEMLERİ KÖRÜKLEDİĞİNİ GÖREN ÖĞRENCİLER OLARAK TEPKİ GÖSTERDİK’

Eylemi düzenleyen öğrenciler, İleri Haber’e yaptıkları açıklamada, sosyal medyadan kendilerine dönük saldırı, hakaret ve tehditlere yanıt verdi.

Öğrencilerin yaptıkları açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Protesto kesinlikle organizeydi. Fakat bu organizeleşme asla bir okul kulübü veya okul dışı bir topluluğun önderliğinde/çatısı altında olmadı. Birçoğumuz okuldaki hiçbir gruba üye değiliz. Tüm argüman atışmalarının ötesinde Ümit Özdağ'ın Neonazi bir söylemi sahiplenerek körüklediğini gören liberteryeninden tutun, marksistine kadar öğrenciler, etkinlikten birkaç gün önce birbiriyle haberleştiler ve “Kahrolsun faşizm, yaşasın hayat”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarını belirlemekten başka hiçbir şeye organize olmadılar.

Neden Özdağ ile orada tartışmadığımızı soranlar olmuş. Bence bunun cevabını propaganda ile hem entelektüel hem profesyonel olarak ilgilenmiş olan Ümit Özdağ çok iyi biliyor. Kendisi propagandada rasyonaliteyi askıya almakta hiçbir sakınca görmüyor. Sessiz İstila kısa filmini hatırlatmak burada yeterli olacaktır. Bu tür bir söylemin ilk stratejisi sofist ikilemleri rasyonel tartışmalara eklemlemektir. Argüman atışmamakla tam olarak bunun karşısında duruyoruz. Okulumuzdaki Atatürkçü Düşünce Topluluğu’na acıyoruz. Üniversite içinde bu kadar teoriden yoksun, aydın karşıtı bir eğilim ile zihinleri işliyorlar.

Son olarak, asla hakaret etmedik. Asla güvenlik görevlilerine karşı ısrarcı olmadık ve en önemlisi asla şiddet kullanmadık. Halbuki protesto eden arkadaşlarımız arasında şiddet gören oldu. Hepimiz bireysel ve topluca hakarete uğradık ve hala uğruyoruz. Üstelik bu hakaretlerin bazıları bizzat etkinlikte aktif görev almış toplulukların hesaplarından yapılıyor. Soruyoruz: Yaptığımız protesto sivil hayatın sınırları içinde değil miydi? "Ne idüğü belli olmayan, terörist, troll…" gibi ifadeler kullanıyorlar. Merak ediyoruz: Sivil hayatın akışı içinde bir protestoya, bu tahammülsüzlüklerine ne yanıt veriyorlar?

ÜNİVERSİTEDE İSTENMEMİŞTİ

Bilkent Kadın Çalışmaları Topluluğu, 6 Mayıs’ta yayınladığı açıklamayla Ümit Özdağ’ı ve ırkçı söylemlerini üniversitede istemediklerini açıklamıştı. Ümit Özdağ bu açıklamaya tepki gösterirken, Özdağ taraftarları kadınları tecavüz ve ölümle tehdit eden paylaşımlarda bulundu.