Uğur Tekstil işçilerinden basın açıklaması: 'Parası olan sürekli kazanıyorsa, biz bu düzene karşıyız'

Uğur Tekstil işçilerinden basın açıklaması: 'Parası olan sürekli kazanıyorsa, biz bu düzene karşıyız'

Urfa'daki uğur Tekstil'de 300 kişinin işten çıkarılması sonrası başlayan mücadele devam ediyor. İşten atılan işçiler basın açıklaması yaparken, söz alan bir işçi "Parası olan sürekli kazanıyorsa, biz bu düzene bu adalete karşıyız" dedi.

Urfa'da faaliyet gösteren Uğur Teksil'de çalışan işçilerin DİSK Teksil'de örgütlenmesi sonrasında sözleşmeye yanaşmayan patron Hayri Uğur, Kod-18 ile 300 kişiyi işten atarak fabrikayı kapattı. Sendikal örgütlenme sürecinde de baskıya maruz kadığını belirten işçiler, bir süre kapalı tutulduktan sonra fabrikanın yeniden açılacağını ve yöntemle sendikasının tasfiye edilmiş olacağını vurguluyor.

İşten çıkarıldıktan sonra kıdem ve ihbar tazminatı da ödenmeyen içiler, yaşanan kıyım sonrası mücadele edeceklerini sıkça vurgulayarak fabrika önünde eyleme geçti. Bugin Urfa'daki Rabia Meydanı önünde bir araya gelen işçiler basın açıklaması yaparken, siyasi parti temsilcileri ve STK'ler de destek verdi. 

'İŞİME GERİ DÖNMEK İSTİYORUM AMA HAKKIMI ALARAK'

Basın açıklaması sırasında işçiler adına söz alan Zehra isimli işçi, "Burada bulunmamızın sebebi Uğur Tekstil’in bize haksızlık yapması, bizi işsiz bırakıp kapının önüne atması. Biz haksızlığa gelmediğimiz için, dik durduğumuz için bizi kapının önüne attılar. Haksızlığa boyun eğmeyeceğiz. Bize büyük haksızlık yapıldı. 2 buçuk yıldır Uğur Tekstil'de çalışıyorum. Pazar günü gelen bir mesajla işten atıldığımı öğrendim. Ben evi geçindiren bir ablayım, evin tek çalışanıyım ve şu an ne yapacağımı bilemiyorum. Daha dün bir kardeşimi üniversiteye gönderdik, diğer kardeşimi de babam bana güvenerek dershaneye gönderdi. Onların geçimini nasıl sağlayacağımı oturup kara kara düşünüyorum. Ailem hala işten atıldığımı bilmiyor. Babam olayı duyduğunda çok üzülecek psikolojik olarak çökecek çünkü çalışamıyor. Şu an bu işin içinden nasıl çıkacağımı bilemiyorum. Benim tek isteğim bir an önce işime dönebilmek. Ben başka bir yerde çalışmak istemiyorum, işime geri dönmek istiyorum ama hakkımı alarak dönmek istiyorum" dedi.

'PARASI OLAN SÜREKLİ KAZANIYORSA BİZ BU DÜZENE KARŞIYIZ'

Daha sonra söz alan Murat isimli işçi ise sendikaya üye oldukları için işten atıldıklarını vurgulayarak şunları söyledi:

"Biz 3 ay önce DİSK sendikasına başvurduğumuz için bugün bunları yaşıyoruz. Sanki yasa dışı bir iş yapmışız, bir terör örgütüne üye olmuşuz gibi davranıyorlar. Biz anayasal hakkımızı kullanarak DİSK sendikasına üye olmuşuz ama gelin görün ki hiç bir yetkili yanımızda yer almıyor. Eğer yanımızda yer alsaydılar bugün o fabrika kapanmazdı. DİSK sendikasına üye olduğumuz için bugün işsizsek bu devletin bir ayıbıdır. Milletin bir ayıbıdır. Bugün bize yapılan bir yanlış Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılan bir yanlıştır. Biz eğer Türkiye vatandaşıysak bu yanlış tüm Türkiye’ye yapılmıştır. Benim demek istediğim bugün bana yapılan yarın size yapılır. Hepimiz birlik olursak işçinin yanında duran kaybetmez. Patron zengin diye bize güçlü diye hep o kazanacaksa yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında Çanakkale’de verdiğimiz savaş demek ki boşunaymış. Parası olan sürekli kazanıyorsa biz bu düzene bu adalete karşıyız. Ben değil tüm işçiler, tüm asgari ücretle çalışan arkadaşlar karşıyız.

'BİZ BU DİK DURUŞUMUZUN TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLMASINI İSTİYORUZ'

Biz tüm fabrikanın önünde de basın açıklaması yapacaktık. Güvenlik güçleri fabrikanın önünü öyle bir çevirmişler ki, biz kendimizi nasıl gördük biliyor musunuz? Sanki dağdan gelen bir teröristiz sanki biz orayı molotofla, roketatarlarla orayı havaya uçuracağız gibi. Tam tersine biz ekmeğimizin delikanlısıyız, biz ekmeğimizin peşindeyiz. Davamız ekmek davası, bunu kimseye anlatamıyoruz. Bu kadar insan köyden oradan buradan geliyor. Türkiye Cumhuriyeti’nden, Cumhurbaşkanı'ndan, Ankara’dan hakkımızı istiyoruz. Biz DİSK sendikasına üye olduk, terör örgütüne üye olmadık. Bunu herkes böyle bilsin. Buradaki arkadaşlara ve asgari ücretle çalışan bütün işçilere sesleniyorum; Biz birlik olursak Hayri Uğur’u da yeneriz, Uğur Tekstil’ini de yeneriz, önümüze kim gelirse yeneriz. Ama birlik olmadığımız sürece hiçbir şey yapamayız.  Biz herkesten yardım bekliyoruz, haklının yanında olmalarını istiyoruz. Biz bu dik duruşumuzun bütün Türkiye’ye örnek olmasını istiyoruz. Belki Doğu’lu olabiliriz, belki cahil de olabiliriz ama adaletin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz" 

'URFA'DA ASLINDA BİR SINIF KAVGASI VAR'

Basın açıklaması sırasında söz alan DİSK Güneydoğu Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen de "Demin işçi arkadaşları dinledik. Aslında fabrikada yaşadıkları haksızlığın ne anlama geldiğini, işçilerin tepkisini, öfkesini herhalde onlardan daha iyi kimse anlatamazdı. Urfa’da aslında bir sınıf kavgası var. Arkadaşlar Türkiye’nin ve dünyanın her tarafında olduğu gibi bu kavganın bir tarafında. Burada eskiden beri alışılmış olan ağalık düzeni; işçinin ezilmeye, horlamaya devam ettiği, kölelik düzeninin devam etmesini isteyenler işçilerin hiçbir hak istemeden, hiçbir güvenceleri olandan, hiçbir anayasa haklarını kullanmadan köle gibi yapılan bütün baskılara, aşağılanmalara boyun eğerek çalışmalarını isteyen patronlar var. Bir taraftada bu köleliği kabul etmeyen kadın ve erkek işçiler var. Biz bütün Urfa halkına Urfa’da emekten, adaletten ve demokrasiden yana olduğunu söyleyen bütün vicdan sahibi Urfalı’lara taraflarını seçerken buna göre hareket etmelerini istiyoruz" ifadelerini kullandı. 

ARZU ÇERKEZOĞLU ZİYARET EDECEK

"DİSK olarak işçilerin bu haklı mücadelesini kazanana kadar gerekirse Hayri Uğur’un Mersin’deki fabrikasının önüne, Hayri Uğur’un evinin önüne gerekirse Ankara TBMM’ye kadar gideceğiz" diyen Türkmen, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve sendika temsilcilerinin de süreç içinde Urfa’ya geleceğini belirtti.

Açıklamaya TİP, HDP CHP ve DEVA temsilcilerinin yanı sıra SES, KESK ve Eğitim-Sen temsilcileri de katıldı.