Tutuklu HHB avukatlarının duruşmasında ilk gün tamamlandı

Tutuklu HHB avukatlarının duruşmasında ilk gün tamamlandı

Tahliye edildikten hemen sonra tekrar tutuklanan Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının Silivri'de görülen duruşması bugün başladı. Gizli tanıkların dinlenmesiyle geçen ilk günde mahkeme başkanı avukatların hiçbir itirazı dinlemezken, kendilerini salondan atmakla tehdit etti. Başkana tepki gösteren avukatlar alkışlarla salonu terk etti.

İçlerinde Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı Selçuk Kozağaçlı'nın da bulunduğu Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatlarının duruşması Silivri'de başladı.

14 Eylül tarihinde tahliye edilen avukatlar hakkında aradan bir kaç saat geçtikten sonra tekrar yakalama kararı çıkarılmış ve İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tekrar tutuklanmışlardı.

3- 7 Aralık tarihinde Silivri'de görülecek ikinci duruşma için tutuklu avukatlar Selçuk Kozağaçlı, Ahmet Mandacı, Aytaç Ünsal, Aycan Çiçek, Engin Gökoğlu ve Behiç Aşçı sabah saatlerinde salonda hazır bulundular.

JANDARMA, İZMİR BARO BAŞKANI'NA YUMRUK ATTI

Duruşma sırasında, İzmir Baro Başkanı'nın tutuklu avukatlara uzaktan selam verdiği esnada jandarma görevlisi baro başkanını eliyle itekleyerek yumruk attı. Avukatlar ve jandarmanın karşı karşıya geldiği saldırıda, yumruk atan jandarma salondan kaçırılırken, avukatların kimlik tespiti talepleri mahkeme tarafından dinlenmedi.

Saldırıya uğrayan Av. Özkan Yücel mahkeme başkanına seslenerek "Jandarmalar bizim üzerimize yürüdüğünde salondaydınız, az önce yükselttiğiniz sesinizi jandarmalara yükseltme cesareti gösteremediniz” dediği konuşmasında şunları kaydetti: 

"Bizim üç hakimin verdikleri tahliye kararından 10 saat sonra fikirlerini tam tersi yönde değiştirmesi “hayatın olağan akışına” elbette uygun değildir. Heyet değiştirildi ve heyetiniz tekrar gözaltına alınanları savunmak için gelen meslektaşları salondan attı. Bugün ben darp edilirken salondan dışarı çıktınız. Avukat meslektaşlarımızın avukat sıralarına oturmalarını güvenlik gerekçesiyle engellediniz. Bunlar bize bu yargılamanın bağımsız, tarafsız olduğu konusundaki şüphelerimizi arttırmaktadır.

Tutuklu HHB avukatlarının savunmanlarından Avukat Mehmet Durakoğlu söz alarak “Bu dosya sizin için ne anlam ifade ediyor bilmiyorum ama meslektaşlarımızın önce tahliye edilip sonrasında 10 saat geçmeden Ceza Muhakemesi Kanun’da (CMK) dahi yeri olmayan bir gerekçeyle tekrar tutuklanmaları açık biçimde hukuksuzluk içeriyor” dedi.

TANIK, SEGBİS'LE DİNLENİYOR

Mahkeme SEGBİS ile tanık Berk Ercan'ı dinleyeceğini ifade etti. Avukatların SEGBİS'le tanık dinlenmesine yönelik itirazları reddedildi. Tanık can güvenliği olmadığını yüzünün gösterilmemesini istedi. Mahkeme avukatlara söz vermeden tanığın yüzünün gösterilmemesine karar verdi.

Av. Bahri Belen tanığın bu şekilde ifade vermesine yönelik itirazlarını dile getirdi. Belen, "Kürsüdeki kişinin Berk Ercan olmadığını söyleyerek, "Can güvenliğinin tehlikede olduğuna dair dosyada hiçbir veri yok" dedi.

MAHİR ÇAYAN ANMASINA KATILAN AVUKATI 'ÖRGÜT ÜYESİ' İLAN ETTİ

Mahkeme itirazların reddine karar verdi ve sadece sesi duyulan tanığın dinlenmesine başlandı. İsmini bildiği avukatların isimlerini saymaya başlayan tanık Ercan, avukatların hangi örgütsel bağ ve bağlantıda olduğuna yönelik sorulara cevap veremedi. 

Ercan, Avukat Engin Gökoğlu’nun örgüt üyesi olduğunu ileri sürerek “Bir gün biz gözaltına alınmıştık. Engin bize polislerle görüştüğünü serbest bırakılacağımız, üst aramamızı yaptırmazsak hemen bırakılacağımızı söyledi. Biz de aratmadık ve polisler üzerimizi aramadı. Direkt serbest bırakıldık” dedi.

Tanık Ercan, Av. Ayşegül Çağatay'ın Mahir Çayan anmasına katılmasını gerekçe göstererek 'örgüt üyesi' ilan etti. Ercan, kendisinin de bu anmaya katıldığını söyledi.

Avukatlar hakkında avukatlık faaliyeti haricinden hiçbir bilgi veremeyen Ercan’ın sorgusu tamamlandı.

GİZLİ TANIK, AVUKATLARIN İSİMLERİNİ MAHKEME BAŞKANI SAYESİNDE ÖĞRENMİŞ!

Ercan’ın ardından gizli tanık Derya Altın'ın dinlenmesine geçildi.

Tanık ifadesi sırasında kendisi ile görüşe gelen avukatın ismini hatırlamadığını söyledi. Mahkeme başkanı “Şükriye Erdem mi?” diye sorunca “Evet” dedi. Mahkeme, tanığa “Ben diğer sanık avukatların isimlerini okuyayım sen hatırlayıp hatırlamadığını söyle” dedi. Avukatlar bunun üzerine “Siz tanığa hatırlamadığı isimleri hatırlatamazsınız” diyerek tepki gösterince mahkeme, isimleri okumaktan vazgeçti. Tanığa, avukatların isimlerini sordu, tanık ise “Hatırlamıyorum efendim, Şükriye’yi de sizin sayenizde hatırladım” dedi.

Altın davanın avukatlarına; "Ben sizin terörist olduğunuzu biliyorum" iddiasında bulundu.

AVUKATLARA SALONDAN ÇIKARMA TEHDİDİ

Altın'ın açıklamalarına itiraz eden avukatları dinlemeyen mahkeme başkanı, avukatları salondan atmakla tehdit etti. Gizli tanığın dinlenmesinde mahkeme başkanının yönlendirmesi olduğunu söyleyen dava avukatlarının hiçbir itirazı dinlenmedi.

Dava avukatlarından birinin mahkeme başkanına seslenerek "Tanıklara siz derken avukatlara sen diye hitap edemezsiniz" demesi üzerine, başkan avukatları duruşmadan çıkarılacakları konusunda tekrar ihtarda bulundu.

Mahkeme başkanının tehditleri altında üçüncü tanığın savunmasına geçildi.

GİZLİ TANIK, AVUKATIN 'UYDURDUĞU' İSMİ HATIRLADIĞINI SÖYLEDİ

Üçüncü gizli tanık ise avukatların isimleri sorulduğunda “Hatırlamıyorum ancak hatırlatırsanız hatırlarım” dedi. Mahkeme, tanığın Emniyet ifadesini okurken tanık onayladı ve araya girerek “İfademi hatırlatınca hatırladım” diyerek cezaevine gelen avukatın kendisine kamu malına zarar vermesi talimatı verdiğini iddia etti. Mahkeme, avukatın ismini sorduğunda ise gelenin ismini hatırlamadığını söyledi.

Avukat Bahattin Özdemir, tanığa isimler sayarak tanıyıp tanımadığını sordu. Tanık tüm isimleri tanıdığını ileri sürdü. Özdemir, “Ahmet Cemil”i tanıyıp tanımadığını sorduğunda tanık yine tanıdığını söyledi. Özdemir, “Nereden tanıyorsun, ismi ben uydurdum hiçbir ifadende böyle bir isim geçmiyor” dedi. Bunun üzerine salonda kahkaha sesleri yükselirken mahkeme başkanı araya girerek sorunun dosyanın durumu açısından faydası olamayacağı gerekçesiyle sorulmasının heyet kararı ile reddine karar verdi.

Avukat Kemal Aytaç söz alarak “Başkan yüzümüze baka baka bizimle dalga geçiyorsunuz. Tek başınıza karar aldınız, heyet kararı diyorsunuz. Kime sordunuz da heyet kararı diyorsunuz?” dedi. Mahkeme başkanı, Aytaç’a yanıt vermeden “Evet başka sorusu olan?” diye sordu. Özdemir “Sorum var” diyerek sorusunu sormaya başladığı sırada mahkeme başkanı araya girerek Özdemir’in söz almadan konuştuğu gerekçesiyle oy birliği ile duruşmadan çıkarılmasına karar verdi.

AVUKATLAR ALKIŞLARLA SALONU TERK ETTİ

Kararın alkışlarla protesto edilmesi üzerine mahkeme, izleyici sırasında bulunan avukatlar dahil salonda bulunan tüm avukatların dışarı çıkarılmasına karar verdi. Avukatlar bu karara da alkışlarla tepki gösterdi. Verilen aranın ardından söz alan Avukat Bahri Belen usule ilişkin beyanda bulunarak mahkemeyi, CMK’ye aykırı bir şekilde duruşma yürütülmesi ve avukatları yok sayan tutumları konusunda uyararak salonu terk etme kararı aldıklarını açıkladı. Avukatlar dışarı çıkarken mahkeme heyeti, duruşmanın yarın 10.00’a ertelendiğini açıkladığı sırada tutuklu avukatlar da mahkeme heyetini alkışlarla protesto etti. Tutuklu HHB avukatlarından Selçuk Kozağaçlı salondan çıkarılırken “Kaldığımız yerden devam” demesi üzerine, duruşmadan çıkarılmasını kararlaştırdı.