Tutuklu bulunan Dr. Şeyhmus Gökalp için sosyal medya eylemi: #SerbestBırakılsın
25 gündür tutuklu bulunan Gökalp’in serbest bırakılması için bugün sosyal medyada TTB öncülüğünde eylem yapıldı. Kullanıcılar, “#SerbestBırakılsın” etiketiyle Gökalp’in serbest bırakılması talebinde bulundu.
21-12-2020 00:16

İleri Haber
Tutuklu bulunan TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi ve önceki dönem Merkez Konseyi üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’ın serbest bırakılması sosyal medya eylemi yapıldı. Kullanıcılar “#SerbestBırakılsın” etiketi altında Gökalp’in serbest bırakılmasını talep etti.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu üyesi ve önceki dönem Merkez Konseyi üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp, 20 Kasım Cuma sabahı 05.00 sularında gözaltına alındı ve 25 Kasım’da da savcılık tarafından tutuklanması istemiyle sevk edildiği Diyarbakır 2’nci Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.
Gökalp’ın tutuklamasına ilişkin TTB’den şu açıklama yapılmıştı:
“Dr. Şeyhmus Gökalp’in tutuklanmasına iki gerekçe gösterilmiştir:
İlki yapıldığı tarihte hükümet tarafından yasallığı tartışılmayan bir platformun toplantısına katıldığı iddiası ki; katılmadığını ısrarla belirtmesine, bu beyanının aksini gösterir, görüntü, ses kaydı vb. hiçbir kanıt olmamasına rağmen, bu durumun kuvvetli suç şüphesi oluşturduğu kabul edilmiştir.
İkincisi ise 2016 yılında teslim olan bir itirafçının yalanlarıdır: Bu itirafçı 2016 yılında teslim olduğu tarihte çok sayıda kişi hakkında ifade vermiştir. Dr. Şeyhmus Gökalp, bu itirafçının teslim olduğu tarihte verdiği ifadelerinde yer almamıştır. Bilinmeyen bir nedenle, teslim olduktan üç yıl sonra 26 Mart 2019'da birçok hekim hakkında olduğu gibi, Dr. Şeyhmus Gökalp hakkında da soyut iftiralarda bulunmuştur.
Dr. Şeyhmus Gökalp, sağlık personeli olan itirafçıyı tanımadığını, onunla hiç çalışmadığını, beyanlarının gerçekle ilgisiz olduğunu resmi kurum belgelerine dayalı olarak kanıtlamıştır. Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bu tür itirafçı ifadelerinin kanıt değeri olmadığı defalarca belirtildiği halde, hukuk dışı bir şekilde soyut iftiralar kanıt sayılmıştır.”
SOSYAL MEDYA EYLEMİ
25 gündür tutuklu bulunan Gökalp’in serbest bırakılması için bugün sosyal medyada TTB öncülüğünde eylem yapıldı. Kullanıcılar, “#SerbestBırakılsın” etiketiyle Gökalp’in serbest bırakılması talebinde bulundu.
İLGİLİ HABERLER
TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp ev baskınıyla gözaltına alındı
Van Hakkari Tabip Odası, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımla, TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’ın bu sabah evine yapılan baskınla gözaltına alındığını duyurdu.
20-11-2020 10:56

İleri Haber
TTB Yüksek Onur Kurulu Üyesi ve Selahattin Demirtaş’ın eniştesi Dr. Şeyhmus Gökalp, bu sabah evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Van Hakkari Tabip Odası’ndan Gökalp’ın gözaltına alınmasına ilişkin yapılan açıklamada, “Arkadaşımız derhal serbest bırakılmalıdır” denildi.
Van Hakkari Tabip Odası, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımla Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’ın bu sabah evine yapılan baskınla gözaltına alındığını duyurdu.
Paylaşımda şu ifadelere yer verildi:
“TTB Yüksek Onur Kurul Üyesi Dr.Şeyhmus Gökalp bu sabah evine yapılan baskınla gözaltına alınmıştır. Yargı bağımsızlığının ve demokrasinin en çok tartışıldığı bu dönemde bu uygulama ülkenin getirildiği içler acısı durumu ortaya koymaktadır. Arkadaşımız derhal serbest bırakılmalıdır”
75 KİŞİLİK GÖZALTI LİSTESİ VAR
Edindiğimiz bilgiye göre, Gökalp'ın gözaltına alındığı soruşturmaya ilişkin polisin elinde 75 kişilik bir gözaltı listesi olduğu öğrenildi.
Twitter, Venezuela Ulusal Meclisi’nin hesabını bloke etti
Twitter CEO’su Dorsey, Venezuela Ulusal Meclisi’nin hesabını şirket kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle bloke ettiklerini duyurdu.
22-01-2021 11:20

Twitter CEO’su Jack Dorsey, Venezuela Ulusal Meclisi’ni (AN), “şirket normlarına” aykırı uygulamalar içinde olmakla suçladı ve şirket kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle AN'nin resmi hesabını bloke ettiğini duyurdu.
Ulusal basında çıkan habere göre, Twitter CEO’su Jack Dorsey, “şirket normlarına” aykırı uygulamalar içinde olmakla suçladığı AN’nin hesabını geçici olarak askıya aldığını açıkladı.
Venezuela’da 6 Aralık 2020’de düzenlenen parlamento seçimlerini boykot eden ve başını AN’nin ABD destekli eski başkanı olan, aşırı sağcı Juan Guaido’nun çektiği, muhalifler tarafından kurulan Ulusal Meclis Delege Komisyonu'nun hesabı ise aktif görünüyor.
Sağlık emekçilerinin hak talebine 'rüşvet istiyorlar' diyen yandaş Murat Alan hakkında suç duyurusu!
Suç duyurusu dilekçesinde Alan’ın sağlık çalışanlarını hedef alarak kullandığı bu ifadelerin sağlık çalışanlarını aşağılayıcı, küçük düşürücü, rencide edici, onların toplum nezdinde saygınlıklarına zarar verici nitelikte olduğu, bu sebeple Alan’ın ifadelerinin TCK’nun 125/1. maddesinde düzenlenen “hakaret” suçunu oluşturduğu belirtildi.
19-01-2021 15:13

İleri Haber
Genel Sağlık-İş, sağlık çalışanlarına yönelik “rüşvetçi” ithamında bulunan yandaş Yeni Akit Gazetesi Haber Müdürü Murat Alan hakkında suç duyurusunda bulunarak, kamu davası açılmasını talep etti. Genel Sağlık-İş adına Genel Başkan Zekiye Bacaksız’ın yaptığı suç duyurusunda, Alan’ın hakkını arayan sağlık çalışanlarının rüşvet istedikleri yönünde kullandığı ifadelerin açıkça halkı kin ve düşmanlığa tahrik edecek nitelikte olduğu, halka karşı sağlık çalışanlarını açık bir hedef haline getirdiği ifade edildi.
Yandaş Yeni Akit Gazetesi Haber Müdürü Murat Alan katıldığı televizyon programında, sağlık çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi yönündeki haklı taleplerini, onların “rüşvet” istedikleri yönünde nitelendirmiş ve “rüşvetimi ver susayım” ,“al rüşvetini git hastalara bak” şeklinde sağlık çalışanlarını aşağılayıcı, küçük düşürücü, tahkir edici ifadeler kullanmıştı.
O SÖZLERE SUÇ DUYURUSU
Büyük tepki toplayan bu sözlerle ilgili Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş) Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, Alan hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde Alan’ın sağlık çalışanlarını hedef alarak kullandığı bu ifadelerin sağlık çalışanlarını aşağılayıcı, küçük düşürücü, rencide edici, onların toplum nezdinde saygınlıklarına zarar verici nitelikte olduğu, bu sebeple Alan’ın ifadelerinin TCK’nun 125/1. maddesinde düzenlenen “hakaret” suçunu oluşturduğu belirtildi.
Alan hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak TCK’nun 216/1, 218, 125/1, 3-a, 4. maddelerinde düzenlenen suçlar bakımından cezalandırılabilmesi için hakkında kamu davası açılması talep edildi.
'HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TEŞVİK EDİYOR'
Dilekçede ayrıca şu ifadeler kullanıldı:
"Ülkemizde ve dünyada görülmekte olan Covid-19 salgını sebebiyle sağlık çalışanları aylardır çok ağır şartlarda çalışmaktadır. Bu süreçte en ön saflarda yer alan yüzlerce sağlık çalışanı bu virüs sebebiyle hastalanmakta, hatta ölmektedir. Büyük fedakârlıklar ve yoğun çalışmalarla görevlerini en iyi şekilde yerine getiren sağlık çalışanlarının, tek isteği özlük haklarının iyileştirilmesidir.
Bilindiği üzere ülkemizde sağlık çalışanlarına karşı şiddet eylemleri son zamanlarda artış göstermektedir. Sağlık çalışanlarına karşı şiddet eylemlerinin arttığı bu dönemde, televizyon ekranları aracılığı ile sağlık çalışanlarının “rüşvet istediği” ve “ancak bu rüşvet karşılığı hastalara bakacakları” yönünde asılsız ifadeler kullanması, halkı sağlık çalışanlarına karşı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmektedir. Alan’ın kullandığı bu ifadeler sağlık çalışanlarını halkın gözünde açık bir hedef haline getirmekte ve bu durum kamu güvenliği açısından da açık bir tehlike oluşturmaktadır.
Alan’ın canlı yayında kullandığı bu ifadelerin haber verme ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları şeklinde değerlendirilmesi kesinlikle mümkün değildir. Alan’ın hakkını arayan sağlık çalışanlarının rüşvet istedikleri yönünde kullandığı ifadeler açıkça halkı kin ve düşmanlığa tahrik edecek nitelikte olup, halka karşı sağlık çalışanlarını açık bir hedef haline getirmektedir."
'Facebook ve diğer şirketler ‘devlet sansürünün aracı olma’ tehlikesi taşıyor'
Buyum, bu şirketlerin Af Örgütü ve Türkiye'deki kullanıcılarına bu durumu engellemek için hangi somut adımları atacaklarını açıklamak zorunda olduklarının altını çizdi.
19-01-2021 12:14

İleri Haber
İktidarın sosyal medyada sansür yasasına ilişkin Uluslararası Af Örgütü’nden yapılan açıklamada, “Facebook ve diğer şirketler ‘devlet sansürünün aracı olma’ tehlikesi taşıyor” denildi.
Facebook'un “sosyal medya sansürü” getiren yeni yasa gereğince Türkiye'ye temsilci atayacağını duyurması üzerine konu hakkında bir açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Kampanyacısı Milena Buyum, son haftalarda şirketlerin birer birer,” muhalefeti susturacak olan bu aşırı sert yeni yasaya” boyun eğdiğini söyledi.
“Facebook'un yanı sıra Google'ın, Youtube'un ve diğerlerinin kararı, bu şirketleri devlet sansürünün bir aracı haline getirme tehlikesi taşıyor” diyen Buyum, bu şirketlerin Af Örgütü ve Türkiye'deki kullanıcılarına bu durumu engellemek için hangi somut adımları atacaklarını açıklamak zorunda olduklarının altını çizdi.
‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ HAKKINA SAYGI İÇİN HANGİ ADIMLAR ATILACAK?’
Article 19 Avrupa ve Orta Asya Program Direktörü Sarah Clarke ise "Sosyal medya şirketlerine, Türkiye'nin online içeriklere getirdiği sansüre katkı sunmama ve kişisel verileri Türkiye yetkililerine teslim ederek kullanıcılarını keyfi gözaltı ve yargılanma riski altına sokmama çağrısı yapıyoruz” derken, "Türkiye'de yer edinen Facebook ve diğer teknoloji şirketleri, hiç kuşkusuz ki yetkililerin baskılarıyla karşı karşıya kalacakları ve bağımsız yargının olmaması göz önünde bulundurulduğunda, ifade özgürlüğü hakkına saygı göstermek için hangi spesifik adımları atacaklarını derhal açıklamalıdır" ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
AKP 'nin sosyal medya sansürü kapsamında Meclis'ten geçirdiği yasanın ardından Türkiye'nin resmi bir temsilci bulundurma şartını tanınan sürede yerine getirmeyen Facebook, Twitter, YouTube, TikTok ve Instagram'a ikinci yaptırım olan 30'ar milyon TL'lik cezalar kesilmişti.
2021'in ilk 15 gününde 5 gazeteci saldırıya uğradı: 'Cezasızlık önünü açıyor'
"Tüm uyarılarımıza, aylık açıkladığımız raporlarımıza rağmen gazetecilere saldırılar devam ediyor” diyen Çakırözer, yeni yılın ilk günlerinde de 5 gazetecinin darp edildiğine dikkat çekti.
16-01-2021 15:48

İleri Haber
CHP’li Utku Çakırözer, 2021’in ilk 15 gününde 5 gazeteciye saldırıda bulunulduğunu söyledi. 2019’da 34, 2020’de 17 gazetecinin saldırıya uğradığını hatırlatan Çakırözer, “İki senedir uyarıyoruz. Gazetecilere yönelik tehditler hayatlarını hedef alan saldırılara dönüşüyor” dedi.
Meclis’teki gazeteci kökenli milletvekillerinden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili ve İnsan Hakları Çalışma Grubu Üyesi Utku Çakırözer 2019 yılında 34, 2020 yılında 17 gazetecinin sokak ortasında saldırıya uğradığını belirtti.
“2019 yılında gazeteciler Sabahattin Önkibar, Ahmet Takan, Yavuz Selim Demirağ, Murat İde yazıları, haberleri nedeniyle sokak ortasında saldırıya uğradı. Ama gazetecilere saldıranların sorumluları caydırıcı cezalara çarptırılmadı. Bu cezasızlık politikası yeni saldırıların kapısını araladı. 2020 yılında da saldırılar devam etti. Aralarında Elazığ ve Diyarbakır’daki yerel gazetecilerin de bulunduğu 17 basın çalışanı haberleri ve paylaşımları nedeniyle darp edildi ya da tehdit edildi. Tüm uyarılarımıza, aylık açıkladığımız raporlarımıza rağmen gazetecilere saldırılar devam ediyor” diyen Çakırözer, yeni yılın ilk günlerinde de 5 gazetecinin darp edildiğine dikkat çekti.
‘BU YIL DA GAZETECİLERE FİİLİ SALDIRILAR BAŞLADI’
Çakırözer, “İki yıldır uyarıyoruz dinleyen yok. Ve maalesef bu yıl da gazetecilere fiili saldırılarla başladı. Aksaray’da Anadolu’nun Sesi Gazetesi Haber Koordinatörü İzzet Tınmaz, Aydın’da Adliye önünde haber kovalayan gazeteciler Murat Uçkaç ve Kıymet Sarıyıldız. İstanbul’da KRT TV programcısı Avukat Afşin Hatipoğlu ve Ankara’da Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu sokak ortasında saldırıya uğradılar. Bu vahim gidişatı durdurmalıyız” ifadelerini kullandı.
‘CAN GÜVENLİĞİ İKTİDARIN SORUMLULUĞUNDA’
Türkiye’de gazetecilik yapmanın ve muhalif görüş ifade etmenin her geçen gün tehlikeli bir hal aldığı ve uygulanan cezasızlık politikaları nedeniyle gazetecilere ve siyasetçilere saldırıların arttığını dile getiren Çakırözer, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu saldırıların önüne geçilmesi için öncelikle iktidar sahiplerinin haberi, yazısı nedeniyle gazetecileri; muhalif görüşü nedeniyle de siyasetçileri tehdit etmekten, hedef göstermekten vazgeçmesi gerekir. Halkın haber alma hakkı ve basın özgürlüğünü korumak, gazetecilerin basın özgürlüğünü, siyasetçilerin ifade özgürlüğünü korumak iktidarın ana sorumluğudur. Bunun için de öncelikle can güvenliği sağlanmalıdır. Gazetecilere yönelik bu kabul edilemez saldırılar, halkın haber alma hakkını ve basın özgürlüğünü yok saymaktadır. Basın özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün olmadığı bir ülkede demokrasiden, reformdan bahsedilemez. Gazetecilere, siyasetçilere yönelik saldırıları yapanlara karşı bugüne kadar sürdürülen 'cezasızlık' politikaları artık son bulmalı, bu saldırıların failleri yargı önünde hesap vermeli ve gereken caydırıcı cezaları almalıdır. Cezasızlık politikası sürer, caydırıcı cezalar verilmezse saldırılar artarak sürecektir.”
Gazeteci ve sunucu Sevim Gözay yaşamını yitirdi
Gazeteci ve sunucu Sevim Gözay 48 yaşında hayatını kaybetti.
14-01-2021 13:42

Kültür, sanat ve yaşam alanlarında içerik üreten gazeteci ve sunucu Sevim Gözay, 48 yaşında yaşamını yitirdi.
Birçok kanalda yönetmenlik, sunuculuk, moderatörlük ve jüri üyeliği yapmış olan Gözay, lenf kanseri tedavisi görüyordu.
Gözay, bugün 07.30’da İstanbul Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.
ABD’nin Idaho eyaletinde, Trump’ı engelleyen Facebook ve Twitter’a erişim kapatıldı
ABD Başkanı Donald Trump’ın sosyal medya hesaplarının kapatılmasına tepki gösteren Idaho eyaleti, Facebook ve Twitter'a erişimi engelledi.
14-01-2021 09:05

ABD’de faaliyet gösteren ‘Your T1 WIFI’ adlı internet servis sağlayıcısı, Idaho eyaletinde Facebook ve Twitter’a erişimi engelledi. Bu karara sebep olarak, ABD Başkanı Donald Trump’ın hesaplarının kapatılması gösterildi.
Idaho eyaletinde yayın yapan Krem televizyonu, ‘Your T1 WIFI’ internet servis sağlayıcı şirketin duyurusunu yayınladı. Duyuruda, Twitter ve Facebook’un kullanıcılara ve enformasyona yönelik uyguladığı sansüre dikkat çekildi.
Şirket, sosyal medyada sansüre yer olmadığını vurgulayarak, “Bu iki siteyi erişime kapatma kararı aldık” açıklamasında bulundu.