Tutuklanan 3. havalimanı işçilerine cezaevinde tecrit
İnşaat İş'ten konuya ilişkin yapılan açıklamada, "Dışardaki zulmün içeriye de tecrit biçiminde taşındığı açık. Bu politikalar bizi yıldıramaz" denildi.
20-09-2018 20:46

İleri Haber
3. havalimanı inşaatında yaşanan iş cinayetleri ve kötü çalışma koşullarına karşı yapılan iş bırakma eylemi sonrası gözaltına alınanlardan 24 kişi çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı.
Tutuklanan bu 24 kişinin Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde 8 ayrı bölüme konulduğu öğrenildi. İnşaat İş Sendikası'nın Twitter hesabından konuya ilişkin yapılan paylaşımda, "Arkadaşlarımızın birbirinden koparılarak 8 ayrı cezaevine dağıtılmalarının da özel bir politika olduğu, dışardaki zulmün içeriye de tecrit biçiminde taşındığı açık. Sendikacı arkadaşlarımızın da birbirinden ayrı cezaevlerine konularak tecrit edildikleri bu politikalar bizi yıldıramaz!" ifadelerine yer verildi.
Arkadaşlarımızın birbirinden koparılarak 8 ayrı cezaevine dağıtılmalarının da özel bir politika olduğu, dışardaki zulmün içeriye de tecrit biçiminde taşındığı açık. #TutuklananİscilerSerbestBırakılsın
— İnşaat-İş Sendikası (@insaatsendika) September 20, 2018
CEZAEVİNDEKİ DAĞILIM
Buna göre 24 kişinin ceazevindeki dağılımı şöyle yapıldı:
Cihan Sarıbulak, Musa Karakuş, Hasan Çetin - 1 No'lu
Murat Altuntaş, Ferhat Uyar, Mehmet Celal Demir - 2 No'lu
Akif Altınışık, Rıdvan Günül, Servet Gözel - 3 No'lu
Deniz Aslan, Bilal Topçu, Birkan Topçu - 4 No'lu
Selami Sarıbuğa, Mustafa Atay, İlker Kurt - 5 No'lu
Anıl Deniz Gider, Fatih Mukan, Özkan Özkanlı - 6 No'lu
Yunus Özgür, Uğur Karadaş, Yusuf Yılmaz - 7 No'lu
Teyip Kırğın, Ramazan Gözel, Muhammet Yiğen - 8 No'lu
İLGİLİ HABERLER
Çalıştığı inşaatın 4. katından düşen Afgan işçi hayatını kaybetti
Çalıştığı hastane inşaatının dördüncü katından düşen Afgan işçi hayatını kaybetti.
16-02-2019 15:55

Bilecik'te hastane inşaatında çalışan Navıd Yaoobı isimli Afgan işçi, dördüncü kattan düşerek hayatını kaybetti.
Bilecik'te yaşanan iş cinayetinde kentte 250 yataklı devlet hastanesi inşaatındaki işçilerden Afgan Navıd Yaoobı, dördüncü katta çalışırken dengesini yitirerek boşluğa düştü. Yaoobı'nın düştüğünü gören mesai arkadaşları, durumu 112 Acil Servis ve polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, işçinin öldüğünü belirledi.
Ceset, otopsi yapılmak üzere Bilecik Devlet Hastanesi morguna gönderildi. (AA)
İşçilerin kararlılığı sonuç verdi; eylemleri zafere ulaştı
Gaziantep'te Boyar Kimya ve Flament Tekstil işçileri patronun yüzde 10'luk zam önerisine iş bırakarak tepki gösterdi ve ücretlerine yüzde 26'lık zam yapıldı.
15-02-2019 18:42

Antep'te patronlarının yüzde 10'luk zam önerisine iş bırakarak karşılık veren Boyar Kimya ve Flament Tekstil işçilerinin eylemleri başarıyla sonuçlandı ve maaşlarına yüzde 26'lık zam yapıldı.Sendika üyesi olmayan işçilerin birleşerek yaptığı eylemden başarılı sonuç alan işçiler “Biz istedik ve aldık. Ama daha iyisi için mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Gaziantep 2.Organize Sanayi Bölgesi'nde yer alan ve 450 işçi çalıştıran Boyar Kimya fabrikası yönetimi geçtiğimiz hafta işçilere yüzde 10 zam teklifi yapmış ve AGİ ile birlikte 2035 lira vereceğini söylemişti. Ancak bu teklifi işçiler kabul etmeyerek üretimi durdurma kararı aldı.
3-11 vardiyasının dışarı çıkmasıyla birlikte gece gelen vardiyanın iş başı yapmamasıyla patron fabrikaya gelerek işçilerden 1 hafta süre istediğini söylemişti.
'HAKKIMIZ OLANI İSTEDİK VE ALDIK'
1 haftalık süreçte "çalışmak isteyen çalışsın istemeyen de ismini yazdırıp çıksın" diyen ve işçileri polis zoruyla fabrika bahçesinden attıran patron yeni zam oranının yüzde 26 olduğunu duyurdu. Bu yeni zama göre 1850 lira alan işçilerin ücretleri 2300 liraya, 1750 lira alan işçilerin ücretleri 2200 liraya çıktı.
Boyar Kimya işçileri “Eylemimiz sonuç verdi. Eğer zammı açıklamasaydı tekrar dışarı çıkacaktık. Biz hakkımız olanı istedik ve aldık” dedi. Yapılan zammın yine de ihtiyacı karşılamayacağını belirten bir işçi, “Bu para yine yetmez çünkü enflasyon yükseldi. Ben 3 çocuk okutuyorum, ikisi üniversitede biri lisede. Yine de kötünün iyisi oldu” dedi.
2.OSB'de yer alan Flamet Tekstil işçileri de düşük zam dayatmasına karşı eylem yaparak yüzde 10'luk zam önerisinin artmaması halinde greve gideceklerini duyurmuştu. 5 gün sonra patron yeni zam oranının yüzde 26 olduğunu söyledi.
Çalışanların eskiden 1600-1800 lira arasında ücret aldığını söyleyen bir Flament Tekstil işçisi “Birliğimiz etkili oldu. Maaşlarımıza yüzde 26 zam yapıldı. Ama buna rağmen duruma iyi diyemeyiz. Eskiden devamsızlık yapmazsan aylık 200 lira ekstra para veriyorlardı. Son yapılan zamla birlikte onu kaldırdılar. 1600 lira üzerinden zam alan adam için primin kalkması çok kötü oldu. Bu para yine yetmez. Geçinmek çok zor” diye konuştu.
BİNLERCE İŞÇİ İŞ BIRAKTI
Evrensel'in haberine göre; 2019 yılı için asgari ücrete yapılan yüzde 26.5 zam açıklandığından bu yana ücretlerin asgari ücretten fazla olduğu fabrikalarda işçiler işyerlerinin yapacağı zammı bekliyordu.
Antep OSB'de tekstil ve halı dokuma fabrikalarında Ocak ayının ücetlerinin ödenmeye başlandığı gün olan 7 Şubat'tan bu yana pek çok fabrika'da kısa süreli iş bırakma eylemleri yapıldı.
Şireci, Gürteks, Boyar ve Flament Tekstil gibi işyerleri başta olmak üzere, bir çok fabrikada binlerce işçi işyerlerinin azgari ücrete yapılan zam oranının çok altında verilen zamlara karşı iş bırakma eylemleri gerçekleştirdi.
'İŞÇİYE NE HÜKÜMETTEN HAYIR VAR NE PATRONDAN'
Asgari ücrete yapılan zamla aynı oranda zam yapılmasını talep eden işçilerin iş bırakma eylemleri sonucu bazı fabrikalarda işçilerin taleplerine yakın düzeltmeler yapıldı.
Evrensel'e konuşan işçiler “İşçiye ne hükümetten hayır var ne de patrondan. Bu işin tek yolu var, o da işçinin birlik olması” ifadelerini kullandı.
3 aydır ücretleri ödenmeyen 7 işçi intihara kalkıştı
Belediye hizmet binası inşaatında taşeron firmaya bağlı olarak çalışan ve 3 aydır ücretlerini alamayan 7 işçi, çatıya çıkarak intihar girişiminde bulundu.
15-02-2019 18:38

İzmir'in Torbalı ilçesindeki, belediye hizmet binası inşaatında taşeron firmaya bağlı olarak çalışan ve 3 aydır ücretlerini alamayan 7 işçi, çatıya çıkarak intihar girişiminde bulundu. Yanlarına kimseyi yaklaştırmayan işçiler, araya giren çalışma arkadaşlarının bir saatlik çabası sonucunda ikna olarak çatıdan indi.
İzmir'in Torbalı ilçesindeki Muratbey Mahallesi'nde yer alan Torbalı Belediyesi yeni hizmet binası inşaatında taşeron firmaya bağlı çelik montaj, asma tavan, sıva ve boya-badana işlerinde çalışan toplam 60 işçiye iddiaya göre 1 ile 3 ay arasında değişen sürelerde ücretleri ödenmedi. Kişi başı toplam 3 bin ile 25 bin lira arasında alacağı olan işçilerden 7'si bugün çalıştıkları dört katlı inşaatın tepesine çıkıp, intihar girişiminde bulundu.
Maaşları ödenmediği için evlerine ekmek götüremediklerini belirten işçiler, taşeron firma yetkilileri ve belediyeye tepki gösterdi. Diğer işçilerin durumu bildirmesiyle olay yerine itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Zaman zaman inşaattan sarkan işçileri polis ikna edemeyince, aşağıdaki diğer işçiler devreye girdi. İşçiler, çatıdaki arkadaşlarını cep telefonu ile arayarak yaklaşık 1 saat ikna etmeye çalıştı. Görüşmelerin sonunda ikna olan 7 işçi, bulundukları yerden indi.
'AYNI DURUMDA OLAN 60 İŞÇİYİZ, EKMEK ALACAK PARAMIZ YOK'
Aşağıdaki çelik montaj işçilerinden Hüseyin Küçük, her gün Menemen'den Torbalı'ya çalışmak için gittiklerini belirterek, "Daha önce de alacaklarımız ödenmedi. Şimdi yine mağdur edildik. Sadece binanın tepesine çıkan 7 arkadaşımız değil. Aynı durumda olan toplam 60 işçiyiz. Ekmek alacak paramız yok" dedi.
'İNŞAATIN TEPESİNE ÇIKAN ARKADAŞLARIMIZ GİBİ BİZ DE MAĞDURUZ'
İşçi temsilcilerinden Şiho Erekli de "Aynı zamanda inşaatta asma tavan işçisi olarak görev yapıyorum. 3 aydır yevmiyelerimizi alamıyoruz. Bizleri ne arayan ne de soran var. Otomobilimi satıp, bazı işçilerin parasını cebimden ödedim. Ama mağduriyetim giderilmedi. İnşaatın tepesine çıkan arkadaşlarımız gibi biz de mağduruz" diye konuştu. (DHA)
'İşsizlik önümüzdeki dönemde memleketi yakıp kavuracak başlıca konudur'
Doç. Dr. M. Hakan Koçak, seçim öncesinde başlatılan tanzim satışı kampanyasını ve ekonomik krizin yurttaşlara etkisini İleri'ye değerlendirdi. Tanzim satışı kampanyasının neden seçimlere kadar olduğunun teşhir edilmesi gerektiğini vurgulayan Koçak, işsizliğin önümüzdeki dönemde memleketi yakıp kavuracak başlıca konu olduğunu dile getirdi.
15-02-2019 17:59

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen akademisyen ve yazar Doç. Dr. M. Hakan Koçak, AKP'nin yanlış ekonomi politikaları sebebiyle günden güne kendini daha da fazla gösteren ekonomik krize ilişkin İleri Haber'e konuştu.
Tanzim satışların krizin yoksulları vurduğunun itirafı olduğunu söyleyen Koçak, tanzim satışı kampanyasının neden seçimlere kadar olduğunun da teşhir edilmesi gerektiğini vurguladı ve işsizliğin önümüzdeki dönemde memleketi yakıp kavuracak başlıca konu olduğunu dile getirdi.
"Tanzim satışlar AKP açısından krizin varlığının ve yoksulları vurduğunun itirafıdır" diyen Koçak, "Gerçekte devletin sürdürmesi gereken sosyal politika işlevlerini yalnız ve ancak seçimlerde oya dönüştürmek, destekçi kazanmak için patronaj ilişkileri ağı içinde hayata geçirmek bir AKP klasiğidir ve yine böyle olmuştur. Muhafazakar neo-liberalizmin alameti farikası tam da budur. Emekçiler için yoksulluk getiren ekonomik politikaları uygularken görünmez olmak; bu politikaların mağduru olan kesimlerin karşısına ise yardım dağıtan özne (parti, belediye, saray, başkan vb.) olarak çıkıp çaresizliği sömürmek şimdiye dek bu iktidarı ayakta tutan oyundur" dedi.
'KAMPANYANIN NEDEN SEÇİMLERE KADAR OLDUĞU TEŞHİR EDİLMELİ'
Fikir olarak tanzim satışların, üretici-tüketici arasındaki aracıları kaldırarak, kooperatif mantığı içinde hayata geçirilmesi öngörülen bir seçenek olarak her zaman solun politikaları içinde yer aldığını söyleyen Hakan Koçak, "Genelde yurttaşlara ama öncelikle alım gücü en düşük olanlarına ucuz (ya da karşılıksız) gıda temini solun savunduğu, imkan bulduğunda uyguladığı bir fikirdir. Dolayısıyla solun tanzim satışların bu niteliğini vurgulaması, AKP'nin bu noktaya gelmek durumunda kalmasını teşhir etmesi uygun olacaktır. Öte yandan bu kampanyanın neden yalnızca seçimlere yönelik ve seçimlere kadar olduğu da sorulmalı, teşhir edilmelidir" ifadelerini kullandı.
'İŞSİZLİK ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE MEMLEKETİ YAKIP KAVURACAK BAŞLICA KONUDUR'
"Krizin içinde olduğumuzun tüm göstergeleri, başta işsizlik olmak üzere, var zaten. İşsizlik zaten AKP iktidarının sosyal politikalarının yumuşak karnıydı, bu meselede performansları zayıftı" diyen Koçak, "Hem dünyada kapitalizmin derinleştirdiği ve yaygınlaştırdığı sistemsel-yapısal işsizlik hem de rejimin yarattığı neo-liberal yıkımın yükselttiği işsizlik önümüzdeki dönemde memleketi yakıp kavuracak başlıca konudur" dedi.
'HAYATİ ÖNEME SAHİP İŞSİZLİK FONLARI YAĞMA EDİLMEKTEDİR'
İktidarın zor aygıtı için istihdam ettiği veya etmeyi planladığı kesimler dışında işsizliğe ilişkin hiçbir sahici önlemi veya önerisi olmadığını söyleyen Hakan Koçak, "Toplum yararına çalışma, İŞKUR işleri, stajyerlik vb. gibi işsizliği yönetme/sömürme eksenli mekanizmalar dışında sunacağı bir çözüm yoktur. Zaten bundan öte çözümler sermayenin alanını daraltacağından yönelmesi de mümkün değildir. Öte yandan tam da bu aşamada hayati öneme sahip işsizlik fonları yağma edilmektedir" şeklinde konuştu.
'DİSK'İN GELİŞTİRDİĞİ ÖNERİLER DİKKATE ALINMALIDIR'
İşsizlik fonlarına ilişkin ise Koçak şunları söyledi: İşsizler için can suyu olabilecek bu muazzam kaynağın büyük bölümünün sermayeye, daha az bir bölümünün de seçimlere yönelik AKP propagandası niteliğinde geçici istihdam faaliyetlerine aktarılması karşısındaki sendikal ve siyasal tepkinin zayıflığı ise hayret vericidir. İşsizlik ve krizin etkilerinin azaltılması konusunda geçtiğimiz aylarda DİSK'in geliştirdiği öneriler dikkate alınmalı ve değerlendirilmelidir.
'EMEKÇİNİN VE AİLESİNİN SOSYAL HARCAMALARI SÖZ KONUSU BİLE EDİLEMEMEKTEDİR'
Asgari ücretin 2020 TL olmasına ilişkin ise "Bu asgari ücret elbette yeterli değildir" diyen Koçak, "Türk-İş Ocak 2019'da dört kişilik ailenin açlık sınırını 2008 TL olarak belirlemiştir. Asgari ücret yalnızca bunu karşılasa ve haneye bir asgari ücret daha girse; bu da -kentsel alanda- kira, şu anda çok yükselmiş elektrik-su-doğalgaz vb. ye ve çocuk giderlerine yetemeyecek noktadadır. Emekçinin ve ailesinin sosyal, kültürel vb. harcamaları ise söz konusu bile edilememektedir" ifadelerini kullandı.
Silikozis hastasına 'yoğurt ye geçer' demişler!
1 Ocak günü hayatını kaybeden silikozis hastası işçiye işyeri doktoru 'yoğurt ye geçer' demiş.
15-02-2019 09:04

1 Ocak 2019'da kot kumlama işçilerinin yakalandığı silikozis hastalığı nedeniyle Mehmet Ali Bilgiç isimli bir işçi yaşamını yitirmişti.
İleri Hatırlatıyor
Mehmet Ali Bilgiç isimli işçi 10 yıllık tedavinin ardından, 1 Ocak 2019'da hayatını kaybetmişti. Bingöl’ün Karlıova ilçesinde yaşayan silikozis hastası 37 yaşındaki Mehmet Ali Bilgiç’in memleketindeki pek çok kişi gibi 2002 yılında İstanbul’a giderek ‘merdiven altı’ olarak tabir edilen kot kumlama atölyelerinde 2 yıl boyunca çalıştığı belirtilmişti.
Cumhuriyet'ten Barış Önal'ın haberine göre, Mehmet Ali Bilgiç'in ağabeyi Ekrem Bilgiç, “Kardeşim hastalandıktan 7 yıl sonra malulen emekli edildi, sadece 3 yıl maaş alabildi. Maaşı tedavisine bile yetmiyordu” dedi. Bilgiç, daha önce iki kuzeninin aynı hastalık nedeniyle öldüğünü, iki akrabasının da silikozis hastası olduğunu söyledi. Bilgiç’in ölümü, Karlıova’da silikozisten 19. ölüm olarak kayıtlara geçti.
Temiz Giysi Derneği Başkanı ve silikozis hastası Abdülhalim Demir de kot taşlama işçilerinin kaderlerine bırakıldığını söyleyerek “Kot taşlamada çalışan işçiler için yasa çıkarıldı. Ancak genç yaşta insanları emekli edip kendi kaderlerine bırakmak doğru değil. Devletin bütün işçileri rehabilite edip hayata dahil etmesi gerekirdi” dedi.
Mehmet Bekir Başak 2007’de 10 yıl çalıştığı kot taşlama işi nedeniyle silikozise yakalandı. Birlikte çalıştığı 40 kişiden 8’ini hastalık yüzünden yitirdiğini vurgulayan Başak, 4 yıl önce akciğer ameliyatı oldu. Günde 23 ilaç kullanmak zorunda. Başak, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Sürekli buhar makinesine bağlı yaşıyorum. Makinenin fiyatı 15 bin lira. Bunun 12 bin lirasını devlet karşıladı. Günde 23 ilaç kullanıyorum. Evde gidebileceğim her yerde solunum cihazı var. Dışarıya zaten çıkamıyorum. Çalıştığım atölyede tahliye bacası kapalıydı. Tozu biriktirip 3 defa kullanıyorlardı. Normalde 1 defa kullanılıyor. 1 defa kullanılsaydı insanlar hasta olmazdı. İş güvenlik önlemleri yetersiz. İşyeri doktorunun yanına gittiğimizde tedavi etmeden ağrı kesici ve öksürük şurubu verip gönderiyordu. Atölyenin anlaştığı hastaneye gidiyorduk ‘üşütmüşsünüz’ diyorlardı ya da ‘yoğurt ye, bir şeyiniz yok iyisiniz’ diyorlardı.”
Geçinemediği için intihar eden bir işçi daha hayatını kaybetti
Samsun'da geçinemediği için çalıştığı işyerinin 3. katından atlayarak intihar eden işçi hayatını kaybetti.
14-02-2019 22:58

Samsun'da geçinemediği için işyerinin bulunduğu iş merkezinin 3'üncü katından atlayan 36 yaşındaki Dursun İ. isimli işçi hayatını kaybetti.
Samsun'un İlkadım ilçesindeki Anakent İş Merkezi'nde saat 17.00 sıralarında meydana gelen iş cinayetinde iddiaya göre çevresine borcu nedeniyle bunalıma giren işçi Dursun İ., dükkanını bulunduğu iş merkezinin 3'üncü katına çıkarak intihar etti.
DHA'nın haberine göre ağır yaralanan Dursun İ., esnaf arkadaşlarının ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince Gazi Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Dursun İ. yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.