Nazlı Eda Piyade / @nazliieda_

AKP'nin üç büyükşehirde kaybettiği, elindeki 14 belediyeyi de MHP ve CHP'ye kaptırdığı 31 Mart seçimlerinin yankısı devam ediyor.

Anadolu Ajansı'nın uzun süre YSK'dan aldığı veri akışını kesmesi, YSK'nın "Bizden veri almıyorlardı" açıklamasıyla beraber İstanbul sonuçlarının çok uzun süre yandaş medyada yer bulamaması muhalefetin tepkisiyle karşılaştı.

[ih2]

Sanatçı, aydın ve siyasiler AKP'nin kaybettiği seçime dair çeşitli yorumlar yaparken; biz de önemli isimlerin seçim yorumlarını aldık.

'Hocaların hocası' olarak tanınan Prof. Dr. Korkut Boratav, seçim sonuçlarını iktidarın gerilemesi ve yenilmesiyle sonuçlandığını söyledi.

KORKUT BORATAV: TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNDE AKP'NİN FAŞİZAN TÜRKİYE'Sİ OLMAYACAK

Boratav, "İki sembolik kentte iktidarın kaybetmiş olması; Türkiye'nin geleceğinde, AKP'nin faşizan Türkiye'sinin, İslamcı faşizmin olmayacağını gösterir" derken, bunun muhalafetin düzen partilerine teslim edilmemesi şartıyla olacağını ekledi. 

Boratav, "Muhalefet partilerinin uzlaşmacı eğilimleri var ve bu noktada Türkiye'nin sosyalistlerine, ilericilerine görev düşüyor" dedi.

CHP'nin Beyoğlu Belediye Başkan adayı olarak gösterdiği ve yüzde 45'lik oy oranıyla CHP'nin 2014 seçimlerine göre oylarını artıran Alper Taş da seçim döneminin kendileri açısından başarılı olduğunu söylerken şunları kaydetti:

ALPER TAŞ: SOLU, FİKİRLERİMİZİ, DÜNYAMIZI ANLATTIK

"Bizim açımızdan iyi bir seçim süreciydi, zor bir yerde çalıştık. AKP ve Erdoğan'ın köklü ilişkilerinin olduğu bir seçim sahasında çalışma dönemi geçirdik. Burada kendimize açtığımız alan, geliştirdiğimiz ilişkiler oldu ama elbette bu kısa süre oradaki köklü yapıyı kırmak için yeterli değildi. Bu bölgede, solu, fikirlerimizi, dünyamızı anlatmak önemliydi, çalışmalarımıza buralarda devam edeceğiz."

CHP'nin Beyoğlu'ndaki oy artışını da sorduğumuz Taş, "Burada yürüttüğümüz kolektif çalışmanın elbette etkisi vardır" derken, "Seçim sonuçları böyle kalırsa bu bir başarı sayılmaz, yakaladığımız izleri takip etmeye devam etmemiz gerekecektir" ifadelerini kullandı.

'SONUÇLAR BİR DÖNEMİN SONUNA DAİR İŞARETLERİ BARINDIRIYOR'

Taş, AKP'nin büyükşehirlerdeki belediyeleri kaybetmesiyle ilgili de şöyle konuştu:

"İstanbul'daki kan kaybı diğer büyük illeri kaybetmesini de etkiledi. Buralarda muhalefetin kazanması önümüzdeki siyasal sürecin ne kadar değişime gebe olduğunun göstergesidir. AKP'nin bu illerde kaybetmesi, bir dönemin sonuna dair işaretleri barındırıyor. "

BARIŞ ATAY: SOYLU VE ERDOĞAN'IN USLUBUNDAKİ RAHATSIZLIĞIN BİR GÖSTERGESİ

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili ve sanatçı-yönetmen Barış Atay ise, seçim sonuçlarının  Süleyman Soylu, Tayyip Erdoğan gibi isimlerin ayrıştırıcı üslubundaki rahatsızlığın bir göstergesi olduğunu ifade etti. 

Atay,"Yerel seçimlerdeki bu kazanım, toplumsal muhalefet açısından mücadelenin başlangıcını oluşturmalı, unutulmamalı ki AKP hala iktidarda, asıl amaç sistemi değiştirmek için mücadeleye devam etmek olmalı" dedi.

"Bu dönemde en çok dikkat edilmesi gereken AKP'nin sözüm ona uzlaşmacı üslubuna güvenmemek gerekir" diyen Atay, "Ekonomik kriz içerisinde sermayeyle olan ilişkilerini sağlamlaştırmak isteyeceğini öngörmek ve hazırlıklı olmak gerekir" şeklinde konuştu.

'KÜLTÜR-SANAT HAYATINDA İYİ ANLAMDA BİR DÜZENLEME OLMASINI BEKLİYORUZ'

Ulusal Yarışma, Adana Film Festivali gibi köklü festivallere ev sahipliği yapmasına rağmen bir süredir uygulanan sansüre karşı tepki toplayan Antalya, Adana gibi şehirlerdeki seçim sonuçlarını da sorduğumuz Atay, "Adana'da Zeydan Karalar, Antalya'da Muhittin Böcek'in kazanmasının festivallerin yeniden iyi anlamda düzenlenmesini sağlayacağını, İstanbul'daki kültür-sanat hayatının (özellikle Beyoğlu'ndaki) büyükşehir  belediyesi eliyle olumlu değişimler yaşayacağını düşünüyorum" dedi.

LEVENT ÜZÜMCÜ: İSTANBUL'U KAYBETMEYİ UZUN SÜRE HAZMEDEMEDİLER

CHP Şişli Belediye Meclis Üyeliğine seçilen, tiyatrocu Levent Üzümcü de, AKP cenahının seçim öncesi açıklamalarının kaybetmesinde payı olduğuna dikkat çekerken, "Altı üstü bir belediye seçimini beka sorunu haline getirdiler, 'Burası kaybedilirse İslam kaybedilir, Mekke düşer' gibi açıklamalar yaptılar, bunlar toparlanabilir açıklamalar değildi" dedi.

"25 yıldır İstanbul'u yönetiyorlar, geldiği nokta ortada" diyen Üzümcü, Bursa'da küçük bir farkla AKP adayı Alinur aktaş'ın seçilmiş olmasından ayrıca üzgün olduğunu da dile getirdi. 
Üzümcü, "Bursa'nın geldiği nokta ortadayken, bu ülkenin aydınlarını 'vatan haini' gibi anlatan, bunun üzerinden siyasi çıkarar sağlamaya çalışan korkunç bir ismin Bursa'yı yönetecek olmasına üzüldüm" dedi.

"İstanbul'u kaybetmeyi uzun süre hazmedemediler" diyen Üzümcü şunları kaydetti:

"Anadolu Ajansı'nın ciddiye alınacak bir tarafı yok, TRT- AA gibi kurumlara çok yazık edildi. Bu kurumlar şu an sadece hükümetin borazanlığını yapmıyorlar, hakve hukukun yanında durmyarak suç da işliyorlar."

'GÖREVLİ POLİS MEMURLARI SELAMIMI ALMADI'

"Dün aday olduğum ilçedeki okulları herhangi bir sorun olmaması adına ziyaret ediyordum. Kapıda okulların güvenliğinden sorumlu polis memuru arkadaşlar vardı, selam verdim selamımı almadılar. İşi bu topluma hizmet etmek olan polisler, hükümetin polis haline geldi."

İstanbul Şehir Tiyatroları'ndan bir önceki İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş eliyle atıldığını hatırlatan Üzümcü, yine 17-25 Aralık döneminde "İçeride ayakkabı kutularının içinde sakladığım paralar" repliği nedeniyle atılan Özgür Efe Yeşilpınar'la yaptığı konuşmayı örnek gösterdi.

Üzümcü, tiyatrocuların kurulan 'engizisyon mahkemeleri' ile işlerinden edildiğini, iş bulamadıkları süreçte ciddi ekonomik zorluklarla yaşamak zorunda kaldıklarının altını çizdi. Yeşilpınar'ın da kendisini "Bu sefer başarabilecek miyiz" diyerek aradığını aktaran Üzümcü "Başardık, başarabiliriz, daha iyisini başaracağız" dedi.

'ELBETTE DÜZELECEK, İNSANOĞLU GERİYE GİTMEZ'

Üzümcü, şunları söyledi:

"Bize küfür etmek için örgütlenmiş bir yapı, bunları yapsınlar diye sosyal medyada insanlara para ödeyen bir yapı var. Tabi ki bunlar değişecek, düzelecek. Evrim diye bir şey var; düzen gelişir, değişir, güzelleşir. İnsanoğlu geriye gitmez. Evet, uzun süredir geriye giden bir anlayış var üzerimizde ama elbette düzelecek."