'Türkiye'deki ölümlü tren kazaları dünyanın üç kat üzerinde'

'Türkiye'deki ölümlü tren kazaları dünyanın üç kat üzerinde'

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, Sakarya Pamukova'da meydana gelen ve 41 yurttaşın ölümü, 81 yurttaşın da yaralanmasıyla sonuçlanan tren faciasıyla ilgili yazılı açıklamada bulundu.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, 22 Temmuz 2004'de meydana gelen ve 41 yurttaşın ölümü, 81 yurttaşın da yaralanmasıyla sonuçlanan Sakarya Pamukova'daki tren faciasıyla ilgili yaptığı yazılı açıklama yaptı.

Yener, Tekirdağ Çorlu’daki ve Ankara’daki kazalara da değinerek, “Konvansiyonel hatlar ve YHT hatlarında bulunan sorunlar ile TCDD'nin yeniden yapılandırılması uygulamaları kazaların başlıca nedenidir ve Türkiye’deki ölümlü tren kazaları dünya ortalamasının yaklaşık üç kat üzerinde" dedi.

Yener, yaptığı açıklamadaşu ifadeleri kullandı:

“Güvencesiz çalışma biçimleri yaygınlaşmış, azaltılan personelle çok iş çıkarma benimsenmiş, siyasi ve ehil olmayan kadrolaşma yaygınlaşmıştır. Diğer yandan demiryollarının 1950’lerden itibaren karayolu ağırlıklı ulaşım politikaları nedeniyle ikinci plana itildiğini belirtmeliyiz.

1950’de karayolu yolcu taşımacılığı oranı yüzde 49,9; günümüzde yüzde 88,9’dur. Karayolu yük taşımacılığı da yüzde 17,1’den yüzde 88,4’e çıkmıştır. Demiryolu yolcu taşımacılığı oranı ise 1950’deki yüzde 42,2’den yüzde 1’e; demiryolu yük taşımacılığı da yüzde 55,1’den yüzde

4,1’e gerilemiştir. Oysa doğru bir demiryolu politikası kamu işletmeciliği, kamusal hizmet perspektifi, mühendislik disiplinlerine önem verilmesi, yük ve yolcu taşımada ağırlığın demiryollarına verilmesi, liyakatli kadro bir politikası, ulaşımın tamamının kombine taşımacılıkla

bütünlüklü bir şekilde planlanması, maliyet, arazi, kullanım ömrü, güvenlik, enerji verimliliği, çevre gibi asli unsurlara dayanması gerekir. Bu çerçeve içinde ulaşım güvenliğini etkileyen bütün hatların onarılması, kazalarda önemli rolleri bulunan elektrifikasyon ve sinyalizasyon

gereksinimlerinin ivedilikle karşılanması; hizmet dışı bırakılan bakım-tamir atölyeleri ve bütün tesislerin yeniden işlevli kılınması; TCDD’nin parçalanarak işlevsizleştirilmesi, siyasi kadro atamaları ve her düzeydeki uzman kadro kıyımına/sürgününe son verilmesi gerekir. Doğru bir

demiryolu ulaşımı politikasına ancak böylece ulaşabiliriz.”