Türkiye’deki gençlerin yarısı mutsuz ve yüzde 76’sı yurt dışında yaşamak istiyor
Gençlik Araştırması sonuçlarına göre 19-28 yaş grubu arasındaki gençler geleceğe dair kaygılı, mutsuz ve yurt dışında yaşamak istiyor.
02-09-2020 13:38

Yeditepe Üniversitesi ve MAK Danışmanlık iş birliği ile 19-28 yaş grubu arasında, 13 Ağustos-20 Ağustos tarihleri arasında geniş kapsamlı ‘Gençlik Araştırması’ yapıldı. Gençlerin gelecek kaygısı, mutsuzluk, ekonomik durum, siyasetle ilişki gibi sorunların yer aldığı araştırma sonuçları TV5 kanalındaki Kulis Ankara programında sunuldu.
GENÇLER YURT DIŞINDA YAŞAMAK İSTİYOR
“Eğitim veya iş amaçlı bir başka ülkede geçici süreli yaşama fırsatı tanınsa yurt dışına gitmek ister misiniz?" sorusu üzerine gençlerin yüzde 76.2’si “evet kesinlikle giderim” yanıtını verirken, yalnızca yüzde 14'ü "Evet ama ülkemde aynı şartları bulursam gitmem" yanıtını verdi.
Kalıcı olarak bir ülkenin vatandaşlığını verildiğinde gençlerin yüzde 64’ü “evet terk ederim” yanıtını verirken, yüzde 14’ü ise “ülkemde kalırım” dedi.
"Neden başka bir ülkede yaşarsınız" sorusuna ise gençlerin yüzde 59'u "Daha iyi bir gelecek" yanıtını verirken, yüzde 14.6'sı "Daha huzurlu hayat" yüzde 6'sı ‘adalet/eşitlik' ve yüzde 20.4'ü ise ‘diğerleri' cevabını verdi.
YÜZDE 74’Ü SİYASETLE İLGİLİ
Siyasetle ilgisi sorulan gençlerin yalnızca yüzde 19’u “ilgisiz” olduğunu belirtirken, yüzde 60.6’sı “ara sıra”, yüzde 14.1’i ise “her zaman” ilgili olduğunu belirtti.
“Türkiye’deki siyasi partilerden herhangi birinin gençlerin sorunlarını çözme konusunda yeterli politikalar üretebildiğini düşünüyor musunuz?” sorusunu ise gençlerin yüzde 77.9’u “Hayır hiçbir parti yeterli politika üretmiyor sadece üretiyormuş gibi görünüyor” diye yanıtladı.
‘EN BÜYÜK SORUN İŞSİZLİK’
Bu ülkeyi yönetiyor olsanız öncelikle çözeceğiniz sorun ne olurdu?" sorusu üzerine gençlerin 46.7'si “işsizlik/istihdam sorunu” yanıtını verirken, yüzde 8.8 “hayat pahalılığı”, yüzde 7.6'sı ise “adalet” yanıtını verdi.
YÜZDE 18’İNİN DİNİ İNANCI YOK
“Kendinizi dini bir inanca ait hissediyor musunuz” sorusuna gençlerin yüzde 82'si bir dini inanca sahip olduğunu söylerken, yüzde 7.7'si ise hiçbir dine mensup olmadığını ifade ediyor.
"Sahip olduğunuz dini inancınız; Davranış/tutumlarınızı etkiliyor mu?" sorusunu ise gençlerin yüzde 69.5'i "Bazen/ara sıra" diye yanıtlarken, yüzde 15.1’i “hiçbir zaman”, yüzde 1.4'ü ise "Her zaman" dedi.
Arkadaş tercihinde din ya da mezhebin etkili olup olmadığı ile ilgili soruya gençlerin yüzde 88.7'si "Hayır, arkadaş tercihimde bunlar asla önemli değil' yanıtını verirken, tercihlerinde etkili olduğunu söyleyenlerin oranı ise yalnızca yüzde 5.2 oldu.
"Namaz kılıyor musunuz?" sorusunu ise gençlerin yüzde 39'u "Haftada bir kere Cuma Namazı" diye yanıtlarken, yüzde 26.7'si "Bayram Namazı veya başka çok özel günlerde yılda birkaç kere" dedi. Aynı soruyu "Hayır, hiç namaz kılmıyorum" diye yanıtlayanların oranı yüzde 17,8 olurken, ‘5 Vakit namaz kılıyorum' diyenlerin oranı ise yüzde 14'de kaldı.
GENÇLERİN YÜZDE 86’SI BORÇLU
"Şu an itibariyle borcunuz var mı?" sorusu üzerine gençlerin yüzde 86'sı "Evet, var" diye yanıtlarken, borç miktarlarının sıralandığı sonuçlarda gençlerin yüzde 27 ile en fazla borçlu olduğu miktar 5 bin-10 bin TL lira olarak belirlendi.
‘TORPİL LİYAKATTEN DAHA DEĞERLİ’
"Sizce Türkiye'de işe girebilmek için liyakat mi daha etkili yoksa torpil mi?" sorusuna gençlerin yüzde 77.6'sı “torpil” diye yanıtladı.
‘MUTLU OLMAK İÇİN PARA ŞART’
"Mutlu olmak için öncelikli neye sahip olmak gerekir?" sorusuna ise gençlerin yüzde 26.2'si mutlu olmak için öncelikle paraya sahip olunması gerektiğini söylerken, yüzde 16.6'sı “statü/kariyer”, yüzde 12.4'ü “maneviyat” ve yüzde 11.3'ü ise “aile” diye yanıtladı.
GENÇLERİN YARISI MUTSUZ
"Hayatınızı bir bütün olarak düşündüğünüzde ne kadar mutlu ya da mutsuz olduğunuzu söyler misiniz?" sorusuna gençlerin yalnızca yüzde 18.2'si "Mutluyum" diye yanıtlarken, yüzde 23'ü "Hiç mutlu değilim", yüzde 27.5'i ise "Mutlu değilim", yüzde 23.5'i "Ne mutlu ne mutsuz sayılırım", yüzde 7.8'i ise ‘çok mutluyum' dedi.
İLGİLİ HABERLER
ODTÜ'de 8 öğrenci asistanı işten çıkarıldı: Boğaziçi protestolarına katıldıkları için uyarılmışlar
Anayasal haklarını kullanan öğrencilerin gelirlerinden mahrum bırakılarak cezalandırılmasının hiçbir etik ve vicdani çerçeveye sığmadığını belirten Gök, “Üniversite yönetimlerince verilen siyasi kararların ivedilikle geri çekilmesi beklenmektedir” ifadelerini kullandı.
20-01-2021 15:10

İleri Haber
ODTÜ’de 8 öğrenci asistanının görevine son verildi. İşine son verilen öğrencilerden 2’sinin Boğaziçi öğrencileriyle dayanışma eylemlerine katıldığı belirtildi. Konuyu Meclis gündemine taşıyan CHP’li Levent Gök, “Dar gelirli öğrencilere maddi destek sağlayan ve cüzi ücretler karşılığında yapılan öğrenci asistanlığı görevinden alınan çocuklarımız mağdur edilmişlerdir” diyerek Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) bünyesinde görev yapan 8 öğrenci asistanının görevlerine bütçe kesintisi sebebiyle son verildi. İşine son verilen iki öğrencinin 6 Ocak 2021 tarihinde ODTÜ’de Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek amacıyla yapılan basın açıklamasına katıldıkları ve sonrasında öğrenci işleri lisansüstü koordinatörleri tarafından sert bir dille uyarıldıkları ifade edildi. Okulda ayrıca bir önceki hafta öğrenci asistanı alımı yapılması dikkat çekti.
Konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Levent Gök, “Özellikle dar gelirli öğrencilere maddi destek sağlayan ve cüzi ücretler karşılığında yapılan öğrenci asistanlığı görevinden alınan çocuklarımız mağdur edilmişlerdir” dedi.
Anayasal haklarını kullanan öğrencilerin gelirlerinden mahrum bırakılarak cezalandırılmasının hiçbir etik ve vicdani çerçeveye sığmadığını belirten Gök, “Üniversite yönetimlerince verilen siyasi kararların ivedilikle geri çekilmesi beklenmektedir” ifadelerini kullandı.
Gök, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
1. ODTÜ’de görev yapan öğrenci asistanlarının işlerine son verilmesinin sebebini açıklar mısınız?
2. ODTÜ’de görev yapan öğrenci asistanlarının 2021 yılı itibariyle aldıkları aylık ücretlerin miktarını açıklar mısınız?
3. 2020 ve 2021 yıllarında ODTÜ’de göreve başlatılan öğrenci asistanlarının sayılarını aylık temelde açıklar mısınız?
4. Barışçıl eylemlere katılan üniversite öğrencilerine hangi mevzuata dayanılarak bölüm ve enstitü yöneticileri ile koordinatörleri tarafından uyarı verilmektedir?
5. 2002 – 2021 döneminde anayasal haklarını kullanarak barışçıl eylemlere katıldığı için ücret kesintisi veya işlerine son verilmesi suretiyle cezalandırılan öğrenci asistanları ve akademik personellerin sayılarını yıllık temelde, üniversitelere göre açıklar mısınız?
6. Anayasal haklarını kullanarak barışçıl eylemlere katıldıkları için işlerine son verilen öğrenci asistanlarının görevlerine dönebilmeleri için hangi çalışmalar yürütülmektedir?
Melih Bulu protestolarını kar da engellemedi: Boğaziçili akademisyenler, eksi 2 derecede rektörlük binasına arkalarını döndü
Boğaziçi Üniversiteli akademisyenler, eksi 2 derecede rektörlük binasına arkalarını dönerek AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanan rektör Melih Bulu'yu protesto etti.
18-01-2021 14:21

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Resmi Gazete'de yayınlanan kararıyla, Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Melih Bulu'ya karşı yapılan eylemler devam ediyor.
Boğaziçili akademisyenleri kar da engellemedi. Akademisyenler, eksi 2 derecede rektörlük binasına arkalarını dönerek alkışlı protesto eylemi yaptı.
Güney Kampüs'te bir araya gelerek Melih Bulu'yu protesto eden akademisyenlere öğrenciler de destek verdi.
Melih Bulu protestolarını kar da engellemedi: Boğaziçili akademisyenler, eksi 2 derecede rektörlük binasına arkalarını döndü
— İleri Haber (@ilerihaber) January 18, 2021
TTB’den Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin kadro ilanına dava
TTB Hukuk Müşavirliği tarafından yapılan yürütmeyi durdurma istemli iptal davası başvurusunda; ilanda yer alan “Aranan Şartlar” ve “Başlıca Eser” ifadelerinin belirli bir adayı işaret ettiğine dikkat çekildi.
13-01-2021 16:17

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin 14 Aralık 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 400’e yakını profesör olmak üzere 407 akademik kadro ve 25 Aralık 2020 tarihinde yayımlanan 242 doçent kadrosu ilanının iptali için dava açtı.
TTB Hukuk Müşavirliği tarafından yapılan yürütmeyi durdurma istemli iptal davası başvurusunda; ilanda yer alan “Aranan Şartlar” ve “Başlıca Eser” ifadelerinin belirli bir adayı işaret ettiğine dikkat çekildi, kişiye/kişilere özgü kriterlerin eşitsizliği doğurduğu, kamu yararı ile akademik değerlere aykırı olduğu belirtildi. Başvuruda benzer atama işlemlerinin idare mahkemelerince iptal edildiği geçmiş kararlara da atıf yapıldı.
NE OLMUŞTU?
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, 8 ay önce yayımladığı 240 kişilik adrese teslim kadro ilanının ardından aynı uygulamanın bir benzerine daha imza attı. Öğretim Elemanı Alım İlanı’na çıkan üniversite, çoğunluğu profesör olmak üzere 407 öğretim üyesine kadro verileceğini duyurdu. 15 Aralık’ta yayımlanan ilanda genel şartlar sıralanırken, her bir kadro için ayrıca özel şartlar duyuruldu.
Buna göre, çocuk sağlığı hastalıkları dalı için aranan profesör kadrosundan birinin özel şartı “çocukluk pulmoner hipertansiyonu ile ilgili çalışmaları olmak, sağlıklı prematüre bebeklerde antioksidan olarak paraoxanase ve arylesterase değerlerini inceleyen çalışması olmak” diye tanımlandı. Aynı şekilde deri hastalıkları dalı için açılan profesör kadrosunda ise “Türkiye’de yaşayan lipoid proteinosis’li hastalarda ECM1 gen mutasyonu hakkında çalışması olmak, Covid-19’un deri bulguları hakkında çalışması olmak” gibi ayrıntılı bir şart arandı.
YÖK'ten suç duyurusu: 'Parayla tez hazırlayan ve hazırlatanlara dava açılsın'
YÖK avukatları tarafından Ankara Adliyesi'ne verilen dilekçe ile para karşılığı tez ya da ödev yapılarak nitelikli dolandırıcılık ve suça yardım suçlarını işleyen internet siteleri ve buralardan yardım alarak üniversiteleri dolandırmaya teşebbüs edenler hakkında kamu davası açılması talep edildi.
13-01-2021 14:34

İleri Haber
YÖK, para karşılığı tez ve ödev hazırlayan ve hazırlatan şüpheliler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) avukatları tarafından Ankara Adliyesi'ne verilen dilekçe ile para karşılığı tez ya da ödev yapılarak nitelikli dolandırıcılık ve suça yardım suçlarını işleyen internet siteleri ve buralardan yardım alarak üniversiteleri dolandırmaya teşebbüs edenler hakkında kamu davası açılması talep edildi.
Suç duyurusu dilekçesinde, başkaları için para karşılığı tez ya da ödev yapıldığı ve online sınavlarda yardımcı olunduğu belirtilen internet sitelerinin ve sosyal medya hesaplarının açık adreslerine yer verildi.
Danışmanlık/tez yazım ofisleri yetkilileri ile bu yerlerden yardım alarak tez, bitirme projesi, ödev gibi bilimsel çalışma üreterek kamu kurumlarını aldatanlar ve savcılıkça yapılacak soruşturma sonucunda tespit edilecek faillerin “dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık ve suça yardım etme” suçlarından cezalandırılmaları istendi.
‘BAŞKALARINA HAZIRLATILAN TEZLERİN KULLANILMASI MUHTEMEL’
Dilekçede, danışmanlık ofisleri adı altında faaliyet gösteren tez yazım ofisleri gibi yerlere hazırlatılan veya bu yerlerden yardım alınarak hazırlanan lisansüstü tezlerin, bitirme projelerinin ya da ödevlerin mezuniyet ve öğretim elemanı kadrolarına atanmak için kullanılmasının muhtemel olduğu vurgulandı.
Türk Ceza Kanunu'nun nitelikli dolandırıcılık, dolandırıcılık ve suça yardım etme hükümlerinin bulunduğuna işaret edilen dilekçede, bu çerçevede suçun asıl failinin tez, bitirme projesi, ödev gibi çalışmayı yapanlar olduğu, şikâyet başvurusuna konu olan ve benzeri danışmanlık/tez yazım ofislerinin ise yardım eden sıfatıyla suça ortak olacakları kaydedildi. Bu kapsamda faaliyet gösteren danışmanlık/tez yazım ofislerinin yetkilileri ile bu yerlerden yardım alarak tez, bitirme projesi, ödev gibi bilimsel çalışma üreterek kamu kurumlarını aldatanlar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 39, 157 ve 158'inci maddeleri uyarınca kamu davası açılması istendi.
MEVZUAT NE DİYOR?
Mevzuata göre, tezini, ödevini ya da bitirme projesini başkasına hazırlattığı tespit edilen öğrencinin bu çalışması iptal olabiliyor. Türk Ceza Kanunu'nda, bu kapsamda dolandırıcılık suçu işleyenlere 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve adli para cezası, nitelikli dolandırıcılık suçu işleyenlere 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve adli para cezası, suçun işlenmesine yardım eden kişiye suçu işleyene verilen cezanın yarısı kadar hapis cezası öngörülüyor.
‘DAMADIN’ TEZİ…
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı, eski bakan Berat Albayrak’ın doktora tezini kendi yapmadığı ortaya çıkmıştı.
Wikileaks belgelerinde yer alan yazışmalar şöyleydi:
Sevgili Berat, yarınki tez izleme ile ilgili, 12 slayttan oluşan bir sunumu sana gönderiyorum. Tezi jüri üyelerinin sayısı kadar çoğaltırsan iyi olur. Şimdi ben model taraması da yapıyorum. Tezle ilgili eksiklikleri de tamamlamaya devam edeceğim. Kolay gelsin, iyi çalışmalar, yarın görüşmek üzere.
Erişah
Sevgili Berat Bey, Ekteki dosyada da göreceğiniz gibi, geçen hafta size verdiğimiz “yapılacaklar listemiz”deki görevlerin büyük kısmını tamamladık. Sadece Türkiye’deki yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili kısa bir yer kaldı. Onun dışında biz an itibariyle ekonometrik modele başlıyoruz. O konuda da gelecek hafta verileri toplayarak Doç. bir arkadaşımızla o kısmı da tamamlayacağız. Sizden de şunları rica ediyoruz: * Proje finansmanı ile ilgili olan ve başında 292 bulunan İngilizce metnin dip notlu çevirisi. * Geçen haftadan kalan görevlerinizi tamamlama. * Dip notlarda çok fazla tekrar edenleri saptayıp yerine yeni kaynakları yerleştirme. * Genel olarak tezi gözden geçirerek, eksik bulduğunuz yerleri bize söylemeniz. Mevcut durumlar itibariyle, bayram sonrası sizinle görüşeceğiz. Biz bu arada kendi kısımlarımızı bitiriyoruz. Size de çalışmalarınızda başarılar dileriz.
Prof. Erişah ve asistanları.
TEZİ YAZAN AKADEMİSYEN ‘YÜKSELMİŞ’
Berat Albayrak’ın maillerine göre tezi hazırlayan isim Marmara Üniversitesinden Prof. Dr. Erişah Arıcan. 2015 ağustos ayında Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Müdürlüğü görevine atanan Arıcan, 1 Nisan 2016 tarihinde ise Borsa İstanbul yönetim kurulu üyeliğine seçildi.
Ankara'da polis işkencesine karşı suç duyurusunda bulunmak isteyen 5 genç gözaltına alındı
''Kayyum rektör'' eyleminde gözaltına alınan Deniz Baran Erbudak'a uygulanan polis işkencesine karşı bugün Ankara Adliyesi'ne suç duyurusunda bulunmak üzere giden 5 genç, adliye önünde gözaltına alındı.
13-01-2021 14:19

İleri Haber
Ankara’da Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun kayyum rektör olarak atanmasını protesto eden öğrencilere yapılan polis saldırısında Deniz Baran Erbudak’ın bacağının kırılmasına karşı suç duyurusunda bulunmak isteyen 5 genç gözaltına alındı.
8 Ocak günü İzmir Caddesi’nden eylemin yapılacağı Güvenpark’a doğru yürüyen öğrencilerin önü polis tarafından kesilerek “pandemi gerekçesiyle” eyleme müdahale edilmiş, 43 öğrenci de gözaltına alınmıştı. Polis saldırısı sırasında Devrimci Gençlik Dernekleri (DGD) üyesi Deniz Baran Erbudak’ın bacağı iki ayrı noktadan kırılmış, çapraz bağları kopmuş ve çok sayıda lezyon ortaya çıkmıştı.
Gözaltı esnasında Ankara Üniversitesi öğrencisi Erbudak'a yapılan polis işkencesine karşı bugün yapılacak suç duyurusu öncesi Ankara Adliyesi önünde yapılmak istenen açıklamaya polis saldırdı. Polis saldırısında 5 gencin gözaltına alındığı öğrenildi.
Boğaziçi Üniversitesi eylemleri sebebiyle ifade vermeye giden 4 öğrenciden 3'ü gözaltına alındı
Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinin ardından polisin yaptığı ev baskınlarında evlerinde bulunamayan öğrenciler ifade vermeye gitti. Öğrencilerden biri ifadesinin ardından serbest bırakılırken, 3'ü gözaltında tutuluyor.
12-01-2021 17:54

AKP'li Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasını protesto eden öğrencilere yapılan operasyonlarda, evlerinde bulunamayan 4 öğrenci ifade verdi. Öğrencilerden biri ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılırken, 3 öğrenci gözaltına alındı.
Boğaziçi Üniversitesi'ne AKP'li Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasını protesto eden onlarca öğrenci evleri basılarak gözaltına alınmış, işkence ve çıplak aramaya maruz bırakılmıştı.