Türkiye İşçi Partisi'nden Kaz Dağları'ndaki doğa katliamına ilişkin açıklama

Türkiye İşçi Partisi'nden Kaz Dağları'ndaki doğa katliamına ilişkin açıklama

TİP, Kaz Dağları'nda altın arama faaliyetlerinden dolayı yapılan doğa katliamına karşı basın açıklaması yayınladı.

İleri Haber

Türkiye İşçi Partisi (TİP) dünyanın sayılı oksijen depoları olarak bilinen Kaz Dağları'nda, Kanadalı şirket tarafından altın arama faaliyetleri için binlerce ağacın katledilmesine yönelik basın açıklaması yayınladı.

Açıklamada, "Toprağın altını ve üstünü, yaşamlarımızı, geleceğimizi yağmalamaya ant içmiş bir iktidara, ulusal ve uluslararası tekellere karşı ağaçlarımızı, sularımızı, yaban kazlarımızı ve kartallarımızı, insanımızı korumak için yan yanayız" denildi.

TİP tarafından yapılan basın açıklamasının tamamı şu şekilde:

Kazdağı’nın eteğindeyiz.

Binlerce yıl öncesinden gelen adıyla İda’nın…

Fikirlerin anası, ormanların anası, pınarların anası sayılan bir topraktayız.

Homeros’un İlyada, Vergilius’un Aeneas destanlarında andığı, Hasan’ın Emine’si için can verdiği yerdeyiz.

Toprağın altını ve üstünü, yaşamlarımızı, geleceğimizi yağmalamaya ant içmiş bir iktidara, ulusal ve uluslararası tekellere karşı ağaçlarımızı, sularımızı, yaban kazlarımızı ve kartallarımızı, insanımızı korumak için yan yanayız.

Yıkıma uğratılan memleketin her bir karış toprağı için…

Gezi Parkı’nda olduğumuz gibi ve onun için buradayız.

Batman’ın binlerce yıllık “kayalar kenti” Hasankeyf için…

Yüzbinlerce yıl önce oluşan, endemik kuş türlerine ev sahipliği yapan Salda Gölü için…

Kurumaya terk edilen Burdur Gölü için…

Nükleer santral sevdasına katledilmesi planlanan Akkuyu için, Sinop için…

Binlerce sanayi tesisinin atıklarıyla zehirlenen Ergene Nehri için buradayız.

Ergene’den, Burdur’dan, Hasankeyf’ten getirdiğimiz topraklarla, Kirazlı’ya diktiğimiz bu fidan, yağmacılara karşı toprağın kardeşliğini temsil ediyor.

Özgürce, kardeşçe, eşit bir şekilde, barış içinde, doğayla iç içe yaşayacağımız bir gelecek umudunu, bu fidanla birlikte büyüteceğiz.

Gezi’de ne dediysek hâlâ oradayız.

Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!