TÜPRAŞ'taki patlamada işçiler göz göre göre ölüme gönderilmiş

TÜPRAŞ'taki patlamada işçiler göz göre göre ölüme gönderilmiş

TÜPRAŞ'taki iş cinayetinde dört işçinin, ateşli izin sertifikası olmadan ve gaz ölçümü yapılmadan 19 metre yükseklikteki tanka çıkarılarak göz göre göre ölüme gönderildiği ortaya çıktı.

Türkiye Petrol Rafinerileri Anonim Şirketi’nin (TÜPRAŞ) İzmir Rafinerisi’nde 11 Ekim günü gerçekleşen patlamada 4 işçi hayatını kaybetmişti. Bilirkişi raporuna göre, 1.5 yıldır bakım gören petrol tankının tıpaları faciadan bir gün önce açıldı, tanka ‘nafta’ adı verilen petrol ürünü sızarken, içerisinde gaz birikti. Ertesi gün naftanın tanka aktığı görüldüğü halde, ateşli izin sertifikası olmadan ve gaz ölçümü yapılmadan 4 işçi 19 metre yükseklikteki tanka çıkarıldı. Petrol ve gaz yığını üzerinde çalışan dört işçi makineyle temizlik yaparken, çıkan kıvılcımla tank patladı. İşçiler, göz göze ölüme gönderildi.

KURAL DIŞI ÇALIŞTIRILDI

Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre; İzmir’deki rafinerinde TK-3032 numaralı tankta meydana gelen patlamada işçiler 20 yaşındaki Yusuf Kepenek, 24 yaşındaki Kemal Şaşmazer, 26 yaşındaki Mehmet Karademir ve 44 yaşındaki Mehmet Dere hayatını kaybetti. Bilirkişi raporuna göre, TÜPRAŞ, TK-3032 numaralı tankı Şubat 2016’da bakıma aldı. Bakım için Beka Proje adlı taşeron şirketle anlaşma sağlandı. Tank boşaltıldıktan sonra ürün giriş çıkış noktaları köreltildi. Tank, bakım bittikten sonra 9 Ekim 2017’de devreye alma aşamasına getirildi. 10 Ekim’de tankın giriş çıkış hatlarına konulan kör tıpalar çıkarıldı. Tıpalar alınınca tanka; petrolün damıtılmasından elde edilen benzin ve gazyağı arasında bir ürün olan nafta sızdı. Gaz kütlesi tankı kapladı.

YASAK OLDUĞU HALDE TANKA ÇIKARILDILAR

Rapora göre, tıpaları alınmış tankta ateşli işlem yapılması yasak olduğu halde işçiler 11 Ekim’de 19 metre yükseklikteki tank kapağında sibop kapağı temizliği için çıkarıldı. Dört taşeron işçi, imzalı iş izin formu ve onaylı ateş izin sertifikası olmaksızın izinsiz ve kural dışı şekilde çalıştırıldı. Taş motorunun çıkardığı kıvılcımlar nafta gazının patlaması ve yanmasına yol açtı.

İŞÇİLERİ SUÇLADI!

Taşeron şirketin sahibi Bedrettin Karataş, TÜPRAŞ’ın verdiği talimatlara göre tıpaların çıkarılıp ateşli çalışma izni verildiğini belirtti. TÜPRAŞ’ın Emniyet Uzmanı Esfet Bilici’nin gaz ölçümü yapmadığını söyleyen Karataş, “O gün kendisi hasta olduğunu söylemiştir. Ölçümü yapsaydı kaza meydana gelmezdi. Tankta gaz olduğu sürece patlama olur” şeklinde kendini savunmaya çalıştı. Bilici işçileri suçlayarak, “Çalışanlar ateşli malzemeyle çalışmaya izin verilmediği halde o gün taş kesme aletiyle çalışmıştır. Bizim iznimiz dışında hareket ederek bu olaya sebebiyet vermişlerdir” dedi. Bilici, patlamadan önce gaz ölçüm aleti ile tank çevresinde gezdiğini, artış görmediğini söyledi. Ustabaşı Ali Battal ise, “Bir gün önce tankta çalışırken borulardan sıvı madde geldiğini görmüştüm” dedi. Bilirkişiler kuralsız çalışan taşeron şirketin de, taşeron şirketi denetleyemen TÜPRAŞ’ın da asli kusurlu olduğunu belirtti.

'SEN İŞİNE BAK' DEMİŞLER

Taşeron işçi Halil İbrahim Kavlak, taşeron şirketin patlayan tanka istenenden farklı türde kaynak yapıp boyayla üzerinin kapatıldığını söyledi. Kavlak, “Kaynak sağlam değil. Gözenek kaldı” diye itiraz etmesine rağmen “Sen işine bak” denildiğini, bakımdaki bir başka tankın aynı şekilde olduğunu söyledi: “Dün çalıştığımız tank da delik. Kaynağı zayıf, standart değil. Tankta incelme var.”

TÜPRAŞ’tan iki yönetici asli, birisi ikinci derece asli, diğeri de tali kusurlu sayıldı. Taşeron Beka’dan da iki kişi asli, bir kişi de tali kusurlu kabul edildi; dört yetkili tutuklanarak, cezaevine gönderildi.