Uluslararası İzmir Alevilik Bektaşilik Günleri kapsamındaki "Aşkla Semah Dönenler" etkinliğinin açılış konuşmasında Soyer, İzmir'de Alevilerin kendi kimliklerini özgürce yaşaması ve gelecek kuşaklara aktarması için kararlı adımlar attıklarını belirterek, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Yargıtay kararlarına rağmen cemevlerinin ibadethane statüsünü alması konusunda halen adım atılmıyor. Cemevlerinin statüsüne dair bir tarif yapmak Alevi toplumunun haricinde hiç kimsenin işi değildir. Alevi toplumu da ibadetini yaptığı yer olarak cemevinin tarifini çoktan yapmıştır” dedi.

Soyer, bu yüzden cemevlerinin ibadethane statüsünün imar planına işlenmesi konusunu meclis gündemine getirdiklerini dile getirerek şöyle devam etti:

“Çünkü biz İzmir'de farklı kültür, inanç, etnik yapı ve diğer kimliklere sahip herkesi, İzmir'in vazgeçilmez bir değeri, büyük bir zenginliği olarak görüyoruz. Çünkü biz demokrasiyi, kardeşliği ve adaleti bu şehrin vazgeçilmez ilkeleri olarak görüyor ve İzmir'de her bir vatandaşımızın kendi kimliğiyle özgür, eşit ve adil bir biçimde yaşaması gerektiğine inanıyoruz."