TTB Yüksek Onur Kurulu: Dr. Şeyhmus Gökalp itibarsızlaştırılamaz!
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu, tutuklanan üyeleri Dr. Şeyhmus Gökalp için çevrimiçin basın toplantısı düzenledi.
27-11-2020 00:01

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu, TTB’nin önceki dönem Merkez Konseyi üyesi ve Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’in 23 Kasım akşamı tutuklanmasına ilişkin 26 Kasım günü çevrimiçi bir basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, TTB Merkez Konseyi üyesi Doç. Dr. Deniz Erdoğdu ile TTB Yüksek Onur Kurulu üyeleri Prof. Dr. Taner Gören, Dr. Hafize Öztürk Türkmen, Dr. Irmak Saraç, Dr. Lale Tırtıl, Dr. Yıldıray Orhon ve Dr. Ömer Özkan Özdemir katıldı.
Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, avukatlarının sunduğu somut delillere karşın yalancı tanık ifadeleriyle tutuklanan Dr. Şeyhmus Gökalp’in hekimlik değerlerinin korunması konusunda çok değerli çalışmalara imza attığını, Gökalp’in tutukluluğunun TTB’ye ve iyi hekimlik değerlerine dönük karalama kampanyalarının bir parçası olduğunu ifade etti.
TTB Yüksek Onur Kurulu adına basın açıklamasını Prof. Dr. Taner Gören yaptı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi ve çalışma arkadaşımız Dr. Şeyhmus Gökalp, yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında 20 Kasım Cuma sabaha karşı evine yapılan baskınla gözaltına alınmış ve Savcılık tarafından tutuklanması istemiyle sevk edildiği Diyarbakır 2’nci Sulh Ceza Hakimliği tarafından 23 Kasım akşamı tutuklanmıştır.
Yol açtığı hastalık ve ölüm riskleriyle ülkemizi de sarsan pandemi koşullarında hukuka uygun olarak Savcılığa çağrılıp ifadesi alınabilecek olmasına karşın, evi basılarak gözaltına alınması, hafta sonunu gözaltında geçirmesi ve tutuksuz yargılanabilecekken tutuklanması, bir dizi hukuksuzluğu gözler önüne sermektedir.
Dr. Şeyhmus Gökalp’in, hiç tanımadığı bir itirafçının, ilk ifadelerinde yer almadığı halde üç yıl sonra hakkında ileri sürdüğü iftira niteliğindeki asılsız, hiçbir somut delille kanıtlanmamış yalan beyanları esas alınarak (bu kişiyi hiç tanımadığını, onunla hiç çalışmadığını, beyanlarının gerçekle ilgisinin bulunmadığını resmi kurum belgelerine dayalı olarak kanıtladığı halde) tutuklandığı anlaşılmaktadır. Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bu tür itirafçı ifadelerinin kanıt değeri taşımadığı tutuklama sürecinde ısrarla belirtilmesine karşın, hukuk dışı bir şekilde soyut iftiralar kanıt sayılmıştır.
Dr. Şeyhmus Gökalp mesleki etik değerlerin taşıyıcısı, insan haklarına saygılı, onurlu bir hekim olarak, yalancı tanık iftiraları ve kanıtsız iddialar ile lekelenemeyecek bir geçmişe sahiptir. Değerli meslektaşımız, mezun olduğu ilk günden itibaren 18 yıllık meslek yaşamının tamamında, meslek örgütümüzün çatısı altında toplumun sağlık hakkının ve iyi hekimlik değerlerinin yaşama geçirilmesi için çaba göstermiş, işçi sağlığından basın yayın çalışmalarına, Türk Tabipleri Birliği Büyük Kongresi delegeliğinden Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyeliğine kadar değişik alanlarda görev almış, bu çalışmaları sırasında sergilediği insancıl, dayanışmacı, sorun çözücü tutumuyla örnek olmuş bir hekimdir. Bu dönemde de Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu üyesi olarak meslek örgütü çalışmalarına katkılarını sunmaktadır.
Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu; üyeleri, herhangi bir disiplin cezası almamış ve en az 15 yıllık kıdemi olan hekimlerden oluşan; mesleki saygınlığı, mesleğe duyulan güveni, hasta ve hekim haklarını, mesleki deontolojiyi ve etik değerleri koruma yükümlülüğünü, tabip odalarınca belirli ulusal yasal düzenlemeler ve yaygın kabul gören evrensel etik metinler çerçevesinde yürütülen disiplin soruşturma ve kovuşturma süreçlerine itirazları yine bu metinler dairesinde inceleyerek yerine getiren, mesleki denetimin en yüksek karar organıdır. Türk Tabipleri Birliği Kanunu, Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarz-ı İcrasına Dair Kanun, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü, Hekimlik Meslek Etiği Kuralları, Türk Tabipleri Birliği Disiplin Yönetmeliği, Biyotıp Sözleşmesi, Türk Tabipleri Birliği Etik Bildirgeleri en temel çalışma metinleri arasında yer alan Yüksek Onur Kurulu’nun değerli üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp, tüm mesleki yaşantısında bu metinlere sıkı sıkıya bağlı kalmıştır.
Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’in tutuklanması, çalışma alanı ve tüm çabası hukuk ve meslek etiğinin yaşama geçirilmesi olan bir hekime yönelik hak, hukuk ve adalete sığmayan bir işlem olarak görülmektedir. Ülkemizde hüküm süren antidemokratik, haksız, hukuksuz uygulamaların bir örneği, meslek örgütümüzün en saygın kurullarından birinin değerli bir üyesi üzerinden uygulamaya geçirilmektedir. Bu adaletsiz uygulama, meslektaşımızın bir hekim olarak görevlerini yapmasının, itirafçı yalancı tanık ifadeleriyle, iftiralarla, asılsız suçlamalarla, hukuka aykırı delillerle ve hukuk dışı yollarla engellenmesi sonucunu da doğurmuştur. Çalışma hakkından sağlık hakkına, lekelenmeme hakkından onurlu yaşama hakkına, çok katmanlı insan hakları ihlaline işaret eden bu tür uygulamalar, kişi hakları yanı sıra mesleğin itibarsızlaştırılması, mesleki bağımsızlığın zedelenmesi ve meslek örgütü özerkliğine yönelik olumsuz etkileri açısından ciddi tehlikeler taşımaktadır. Bu tür hak ihlallerinin yaşanmaması konusunda temel sorumluluk, siyasal iktidara aittir.
Adalet, bir değer yargısı olarak toplumsal yaşamın can suyudur. Hukukun nihai amacı adalet ise hukuk uygulayıcılarının nihai amacı da adil kararlara ulaşmak olmalıdır. Bir toplumda adalete olan güvenin azalması, toplum vicdanında derin yaralar açar. Hukuk devleti olabilmek, ancak hukuk kurallarına bağlı kalınması ile mümkün olabilir. Tutukluluk için Yasanın öngördüğü hiçbir neden bulunmadığı halde Dr. Şeyhmus Gökalp’in tutuklanmış olması, kanunsuz ve keyfi bir uygulama örneğidir.
Meslek etik ilkelerini ve iyi hekimlik değerlerini ödünsüz savunan meslektaşımız ve çalışma arkadaşımız Dr. Şeyhmus Gökalp’in suçsuz olduğunu biliyor, bir an önce salıverilmesi ve hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı alınması umudumuzu koruduğumuzu ve yanında olduğumuzu kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz.
İLGİLİ HABERLER
'2021 Yılı Yatırım Programı', Resmi Gazete'de yayımlandı
"2021 Yılı Yatırım Programı" Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlandı.
15-01-2021 23:04

"2021 yılı Yatırım Programı" AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlandı.
Programa göre, 3 bin 91 projeye 138,3 milyar lira ödenek tahsis edildi.
Resmi Gazete'de yayımlanan Yatırım Programı'nda en yüksek payları yüzde 30,7 ile ulaştırma-haberleşme sektörü ve yüzde 14,3 ile eğitim sektörü yatırımları aldı.
Merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kuruluşlar, KİT, özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar ve sosyal güvenlik kuruluşlarının projelerinin yer aldığı programda, mahalli idarelerin yalnızca dış kredi ile finanse edilen projelerine yer verildi.
2021 Yılı Yatırım Programı hazırlıklarında 11. Kalkınma Planında yer alan temel politikalar, 2021-2023 dönemi Orta Vadeli Program ve Mali Plan'da yer alan politika ve öncelikler ile bütçe büyüklüklerinin dikkate alındığı görüldü. Yatırım Programı hazırlıklarında 11. Kalkınma Planı öncelikli sektörlerine yönelik kamu yatırımlarının öne çıktığı bildirildi.
atırım Programı kapsamında gerçekleştirilmesi planlanan 138,3 milyar liralık yatırımın yüzde 67,5’inin Merkezi Yönetim Bütçesi kapsamındaki kuruluşlar, yüzde 31,5’inin KİT ve özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar, yüzde 0,9’unun döner sermayeli kuruluşlar ve sosyal güvenlik kuruluşları tarafından gerçekleştirilmesi planlandı.
EN YÜKSEK BÜTÇE ULAŞTIRMA-HABERLEŞME SEKTÖRÜNE
2021 Yılı Yatırım Programı kapsamında yüzde 30,7 ile en yüksek bütçe ulaştırma-haberleşme sektörünün yatırımlarına ayrıldı.
Eğitim yatırımlarının payı yüzde 14,3, enerji yatırımlarının yüzde 12,2, madencilik yatırımlarının yüzde 10,4, tarım yatırımlarının yüzde 8,7 ve sağlık yatırımlarının yüzde 7,5 oldu. İmalat, turizm, konut, içmesuyu ve kanalizasyon, teknolojik araştırma, çevre gibi diğer sektörlerin toplam payı ise yüzde 16,2 olarak kaydedildi.
Merkezi Yönetim Bütçesi kapsamındaki kuruluşlardan en fazla yatırım ödeneği tahsis edilen kuruluşlar 15,1 milyar lira ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 13,5 milyar lira ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, 13,1 milyar lira ile Karayolları Genel Müdürlüğü, 11 milyar lira ile Milli Eğitim Bakanlığı ve 8,6 milyar lira ile Sağlık Bakanlığı oldu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yatırımları içinde Gayrettepe-İstanbul Yeni Havalimanı Metro Hattı, Başakşehir-Kayaşehir Metro Hattı gibi projelerle kent içi ulaşım ön plana çıktı.
DSİ’nin Türkiye genelinde devam eden tarımsal sulama yatırımlarına ise 8,4 milyar lira ödenek tahsis edildi.
ABD'de istismardan tutuklanan akademisyen Marmara Üniversitesi'nde bölüm başkanı oldu
Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölüm başkanı Doç. Dr. Abdüssamed Köse’nin ABD’nin Teksas eyaletinde bir “çocuğa istismar” suçundan tutuklandığı ortaya çıktı.
15-01-2021 22:18

ABD'de 'çocuk istismarından' suçlanan Doç. Dr. Abdüssamed Köse Marmara Üniversitesi'nde bölüm başkanı oldu.
Bianet'ten Evrim Kepenek'in haberine göre, ABD’de 31 Mart 2015'te yayınlanan haberde Köse, internette chat yaparken bir çocukla tanıştı ve cinsel içerikli konuşmalar yaptı.
Cinsel birliktelik amacıyla çocuğun evine giden Köse, orada çocukla değil, bir polisle karşılaştı. Çünkü, aslında Köse’nin konuştuğu kişi küçük yaştaki çocuklarla tanışıp cinsel ilişkiye girenleri yakalamak için çalışan gizli bir polisti.
Bu gizli operasyona İç Güvenlik Soruşturmaları, Çocuklara Yönelik İnternet Suçları Görev Gücü, Houston Polis Departmanı, Harris County Şerif Ofisi, Harris County PCT 4 Polis Teşkilatı Ofisi ve Harris County DA Müfettişleri katıldı.
Haberde, operasyon sonucunda, 12 kişinin tutuklandığı ve hepsinin bölge hapishanesine gönderildiği yer alıyor. Tutuklanan kişilerin fotoğrafına ve haklarındaki suçlamalara detaylıca yer veriliyor.
Başka bir sitede de, bir süre cezaevinden kaldıktan sonra tahliye olan Köse’nin ABD’deki ruhsatının iptal edildiği bilgisi yer alıyor. Bunun üzerine Türkiye’ye dönen akademisyen Köse, Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’ne bağlı psikoloji bölümüne başkan olarak getiriliyor.
İSTİSMARLA SUÇLANAN KÖSE İSTİFA ETTİ
ABD'de istismarla suçlanan Doç. Dr. Abdüssamed Köse'nin Marmara Üniversitesi'nde bölüm başkanı olması kamuoyundan büyük tepki çekmişti. Marmara Üniversitesi, Doç. Dr. Abdüssamed Köse'nin öğretim üyeliğinden istifa ettiğini duyurdu. Üniversiteden yapılan paylaşımda şu ifadeler kullanıldı:
"Üniversitemiz Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim elemanlarından Doç. Dr. Abdüssamed Köse öğretim üyeliğinden istifa etmiştir"
Erkan Baş: Erdoğan kapı kapı geziyor
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Halk TV’de Özlem Gürses’in konuğu oldu.
15-01-2021 22:00

İleri Haber
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Halk TV’de Özlem Gürses’in hazırlayıp sunduğu 20. Saat programında gündeme dair gelişmeleri değerlendirdi.
Baş, bugün Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ve Gazeteci Orhan Uğuroğlu’na dönük saldırıların değerlendirdi. Saldırıların Kemal Kılıçdaroğlu’na atılan yumrukla başladığını belirten Baş, “Bu saldırılar aynı zamanda seçmenlere, halka da bir mesaj vermeyi amaçlıyor. Ancak buradan iktidara sesleniyorum: Bu ateş sizi de yakar” dedi.
Erdoğan’ın son süreçte Cumhur İttifakı’nı genişletmek adına yaptığı görüşmeleri ve ziyaretleri de değerlendiren Baş, “Erdoğan artık kapı kapı gezmek durumunda kalmıştır” ifadelerini kullandı.
Gelecek Partili Selçuk Özdağ'a saldırı düzenlendi
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın evinin önünde saldırıya uğradığını bildirdi. Temurci, saldırganların silahlı ve sopalı olduğunu ifade etti. Saldırıya uğrayan Özdağ, hastanede tedavi altına alındı.
15-01-2021 15:26

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a evinin önünde saldırı düzenlendi.
Gelişmeyi Twitter hesabında duyuran Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci, "Genel Başkan Yardımcımız Selçuk Özdağ Abimize evinin önünde silahlı ve sopalı saldırıda bulunulmuştur" dedi.
Temurci, "Bu aşağılık saldırıyı şiddetle kınıyor, suçluların bir an önce yakalanarak adaletin önüne çıkarılmasını bekliyoruz. Korkaklarla ve alçaklarla mücadelemiz kesintisiz sürecektir" ifadelerini kullandı.
Saldırıya uğrayan Özdağ, hastanede tedavi altına alındı.
Halk TV'ye konuşan Temurci, "Çok kan kaybettiğini söyledi, şu anda hastanede tedavisi devam ediyor" dedi.
DAVUTOĞLU'NDAN AÇIKLAMA
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın saldırıya uğramasına ilişkin açıklama yapan Ahmet Davutoğlu, "Biz bunun adına siyasi terör deriz. Ve gerekenin yapılmasını bekleriz" dedi. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Davutoğlu, "Saldırı konusunda net bir açıklama bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
ANKARA VALİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA
Ankara Valiliği, saldırıya uğrayan Selçuk Özdağ hakkında açıklama yaptı.
Valilik açıklamasında şunlar ifade edildi: "26. Dönem Milletvekili ve Gelecek Partisi Genel Başkan YARDIMCISI Sn Selçuk Özdağ, ikametgahının önünde fiziki saldırıya uğramış olup, hastanede tedavi altına alınmıştır. Saldırganların tespiti ve yakalanmalarına yönelik çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir."
Erdoğan: İkinci S-400 paketi görüşmeleri sürüyor
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazı ardından yaptığı açıklamalarda Rusya ile ikinci S-400 paketi için görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Erdoğan ayrıca "Bileceğimiz tek şey, Trump döneminde olduğu gibi kendi savunma noktasında adımları bir yerden izin alarak atamayız" ifadelerini kullandı.
15-01-2021 15:01

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Rusya ile ikinci parti S-400'ler için görüşmelerin sürdüğünü söyleyen Erdoğan, "Biden yönetiminin bu noktada ne diyeceğini bilmeyiz. Bileceğimiz tek şey, Trump döneminde olduğu gibi kendi savunma noktasında adımları bir yerden izin alarak atamayız" dedi. Erdoğan, Yunanistan'ın "aşı pasaportu" önerisin hakkında ise,"Değerlendireceğiz" demekle yetindi.
Cuma namazı ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, dün yaptırdığı koronavirüs aşısı hakkında, "Yan etki söz konusu değil, sapasağlamım" dedi.
Yunanistan ile başlayacak istikşafi görüşmeleri değerlendiren Erdoğan, "Ne yazık ki bugüne kadar AB, bizlere verdiği sözleri hiç tutmadı. Yeni bir sürecin içerisindeyiz. Gerek Doğu Akdeniz, gerek AB ülkeleri, gerek Michel ile yaptığımız ikili görüşmeler, gerek Almanya'nın dönem başkanlığında Merkel ile ve Boris Johnson ile yaptığımız görüşmeler devam ediyor. Bu arada tabi Yunanistan ile Sayın Miçotakis ile görüşme talebi bizim için de olumlu bir konu olmuştur. Dışişleri Bakanlarımızın görüşmesi olmuştur. Şimdi gerek özel temsilcilerimiz, Sayın Başbakan ile benim görüşmem, bu adımları atabiliriz dedik" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Yunanistan’ın AB ülkelerinde ‘aşı pasaportu’ uygulanması önerisi hakkında da, “Bizim açımızdan da değerlendirilecek bir konu” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400 konusu hakkında ise, "Bizim savunma sanayine yönelik atacağımız adımları hiçbir ülke belirleyemez. Bu tamamiyle bizim alacağımız karara bağlıdır. Biz Rusya ile S400 için birinci paketi halletmiştik, şimdi de ikinci paket devam ediyor. Ay sonu Rusya ile görüşmelerimiz olacak. Biden yönetiminin bu noktada ne diyeceğini bilmeyiz. Bileceğimiz tek şey, Trump döneminde olduğu gibi kendi savunma noktasında adımları bir yerden izin alarak atamayız. Biz bir NATO ülkesiyiz. NATO'da birlikte olduğumuz ülkelerin bize yön vermesini kabul edemeyiz" dedi.
"Çok ciddi bir parayı ödediğimiz halde F-35'ler ne yazık ki hala verilmedi" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Bu tabii bizim uluslararası diplomaside Amerika'nın bir müttefik ülke olarak bize yaptığı çok ciddi bir yanlıştır. Temenni ederim ki Sayın Biden'ın görevi üstlenmesiyle birlikte görüşmelerimizi yaptıktan sonra, çok daha olumlu adımları atar ve bunları da yoluna koyarız" diye konuştu.
Polise TSK silahı kullanma yetkisi verilmesi hakkında konuşan Erdoğan, "Olağanüstü durumlarda bu yetki vardır. Resmi Gazete'de yayınlanması Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile olmuştur, bundan daha doğal ne olabilir" diye konuştu.
ESP üyelerine polis operasyonu Diyarbakır'da protesto edildi
Onlarca ESP üyesinin polis operasyonlarıyla gözaltına alınmasına tepki gösterilen açıklamada, ''Tepeden tırnağa örgütlü bir faşizm sandıkla veya mahkemelerle değil, ancak ve ancak yine tepeden tırnağa örgütlü bir devrimci hamle ile yenilebilir'' ifadeleri yer aldı.
15-01-2021 14:22

İleri Haber
İzmir merkezli 12 ilde eş zamanlı olarak başlatılan operasyonlarda aralarında ETHA muhabiri Pınar Gayıp, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş ve Kaldıraç Dergisi okurlarının da olduğu 50 kişinin gözaltına alınmasına karşı Diyarbakır'da basın açıklaması düzenlendi.
Diyarbakır Yenişehir Hazal Park'ta ESP ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) tarafından düzenlenen açıklamaya, birçok kurum da destek verdi. ''Bize gücünüz yetmez, biz kazanacağız'' pankartının tutulduğu açıklamada, “'Bu gözaltılar hukuksuzdur' demiyoruz, çünkü sarayın hukukunun tam olarak bu olduğunu biliyoruz ve tam da bu yüzden meşruiyetimizi hukuktan değil, işçi sınıfı ve ezilenlerin çıkarlarından ve öfkesinden alıyoruz“ ifadeleri kullanıldı.
Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
'SARAYIN HUKUKU TAM OLARAK BU'
Müptezel bir itirafçının önüne konan listeye imza atması ile belki de aynı eylemde bile yan yana gelmemiş onlarca sosyalist, avukat, gazeteci, tiyatrocu, öğrenci aynı 'suç' torbasına atıldı.
Önceki operasyonlarda olduğu gibi, bu operasyonda da amaç aynıdır. Saray rejiminin sömürdüğü ve ezdiği kitlelerin ayaklanmasından, hesap sormasından korkmaktadır ve halkın örgütlü güçlerine saldırarak bu ihtimali elinden geldiğince boğmaya çalışmaktadır.
“Bu gözaltılar hukuksuzdur” demiyoruz, çünkü sarayın hukukunun tam olarak bu olduğunu biliyoruz ve tam da bu yüzden meşruiyetimizi hukuktan değil, işçi sınıfı ve ezilenlerin çıkarlarından ve öfkesinden alıyoruz.
'FAŞİZM, ÖRGÜTLÜ BİR DEVRİMCİ HAMLE İLE YENİLEBİLİR'
Bu meşruiyet ile de devlete değil, halkımıza sesleniyoruz: İşsizlik, yoksulluk, baskı, yasak, taciz, tecavüz, istismar, inkâr ve kayyumların canınıza tak ettiğini ve bir çıkış yolu aradığınızı biliyoruz. O çıkış örgütlenmektir. Çünkü tüm sorunlarımızın çözümü bu faşist saray rejiminin yıkılmasına bağlıdır ve tepeden tırnağa örgütlü bir faşizm sandıkla veya mahkemelerle değil, ancak ve ancak yine tepeden tırnağa örgütlü bir devrimci hamle ile yenilebilir.
Devrimciler faşizmle nasıl mücadele edileceğini bilir. Tarihten bilir, kendi pratiklerinden bilir, eşyanın tabiatından bilir. Bu yüzden faşizmin vurduğu yer, aslında çaremiz olacak yerdir. Madem burjuva-faşist devlet halkın devrimci güçlerine devamlı saldırma ihtiyacı hissetmektedir, o halde devrimci safları hızla doldurmak ve faşizme karşı mücadeleyi yükseltmek de hepimizin sorumluluğu haline gelmektedir.
Bu sorumluluğu birleşik mücadeleyi büyüterek gerçekleştireceğiz.
Faşizmi yıkmak ve sosyalizme yürümek için bir adım öne atılma zamanıdır.''