'Trakya'nın yüzde 90'ı kanser riski altında'

'Trakya'nın yüzde 90'ı kanser riski altında'

Hazırlanan raporda ayrıca, bölgede çalışma yapmış olan Sağlık Bakanlığı'nın sonuç verilerini açıklamadığına vurgu yapıldı.

CHP Kırklareli Çevre Komisyonu tarafından Trakya bölgesindeki kanser vakalarına ilişkin hazırlanan raporda, Trakyalıların yüzde 90'ının kanser riski altında olduğuna dikkat çekildi.

Kırklareli'nde 2011-2018 yılları arasında görülen kanser vakalarının incelendiği raporda, Ergene havzasındaki kirlilik ve daha birçok sorun ele alındı. Trakya için en büyük sorun haline gelen kanser vakalarının yaşanmaması için çözüm önerileri sıralanırken, Sağlık Bakanlığı'nın kanserojen kimyasallarla ilgili yaptığı çalışmaların neden açıklanmadığı da soruldu.

‘TRAKYALILARIN YÜZDE 90’I ADAY’

Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre, raporda ilk olarak Trakyalıların yüzde 90'ının kanser adayı olduğu vurgulandı. Ayrıca Trakya bölgesinin kalbi Ergene Nehri için de birçok araştırmaya yer verildi. Raporda Trakya'daki birkaç araştırmanın sonuçları şöyle belirtildi:

“- Havzanın tek sulama nehri 4. sınıf su niteliğindedir (Hiçbir amaç için kullanılamayan su)

- Gıda ve topraktaki ağır metaller toksit düzeydedir.

- İçme sularında istenilen değerlerin üzerinde ağır metal.

- İlimizde 365 günün 176'sında hava kirliliği değerleri, Dünya Sağlık Örgütü'nün sınır değerlerini aştı.

- 2017 Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) raporlarına göre Kırklareli iyi ve kötü huylu tümör ölümlerinde, iller sıralamasında 1. sırada yer almaktadır.

- Dolaşım sistemi, sindirim sistemi hastalıkları Türkiye ortalamasının üzerinde. Hastalıklar ve engelli oranımız yüzde 33 ile Türkiye ortalamasının üzerinde.

- Trakya insanı nerede yaşarsa yaşasın yüzde 90'ı kanser adayı.”

‘SAĞLIK BAKANLIĞI SONUÇLARI AÇIKLAMIYOR’

Sağlık Bakanlığı 2011-2015 yılları arasında Kocaeli’yle Ergene Havzası'nda yer alan üç ilde ve Antalya'da kanserojen kimyasalların toprağa, yeraltı ve yerüstü sularına, çeşitli gıdalara ve havaya ne ölçüde karıştığını, insan sağlığı açısından bir risk olup olmadığını belirlemeye yönelik bir çalışma yapmıştı.

Bakanlığın çalışmasına ilişkin veriler aradan 3 yıl geçmesine rağmen açıklanmadı. Raporda bu hususa da değinilerek şöyle devam edildi:

"Elde edilen sonuçlar halktan gizlenmekte. Çalışma sonuçlarından elde edilen bulgulara dayalı olarak bir ara rapor yazılmak suretiyle ilgili kamu kurumları uyarılmamış. Çalışma biteli 3 yıl olmasına rağmen bakanlık yetkilileri çalışma sonuçlarını elde etmek için yapılan girişimlere olumsuz yanıt vermekte ve çalışmadan elde edilen sonuçları da açıklamamakta."

DAHA FAZLA