Toplumsal Bellek Platformu'ndan Kaftaancıoğlu'na destek açıklaması

Toplumsal Bellek Platformu'ndan Kaftaancıoğlu'na destek açıklaması

Toplumsal Bellek Platformu yaptığı bir yazılı açıklamayla AKP iktidarının hedefi haline gelen Canan Kaftancıoğlu'na destek olduklarını belirtti.

İleri Haber

AKP iktidarının seçim başarısızlıklarının ardından hedef haline getirilen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na Toplumsal Bellek Platformu'ndan destek açıklaması geldi.

31 Mart ve 23 Haziran sonuçlarının AKP ve MHP bloğu tarafından hezimetle sonuçlanması sonrası CHP'li Kaftancıoğlu özellikle AKP iktidarı tarafından gerçek dışı suçlamalara maruz bırakıldı. Konuyla ilgili Toplumsal Bellek Platformu Canan Kaftancıoğlu'nun yanında olduklarını belirten bir destek açıklaması yaptı.

Açıklamada, CHP İstanbul İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu’na açılan davanın, İstanbul seçiminin kazanılmasındaki rolü nedeniyle iktidarın seçim yenilgisini birilerine fatura etmek istemesiyle doğrudan bağlantılı olduğu söylenerek, "Sonuna kadar ailemizin baş tacının yanında olacağımızı bildiririz" ifadelerine yer verildi.

Paltformun açıklaması şöyle:

TOPLUMSAL BELLEK PLATFORMU CANAN KAFTANCIOĞLU BİLDİRİSİ
 
 
Bizler; her defasında acıların içinden taşarak gelen, geniş ama çoğalmak istemeyen, daha fazla öldürüm ve adaletsizliğin yaşanmayacağı bir sabaha uyanmanın arzusuyla yaşamayı özleyen siyasi saikle öldürülenlerin yakınları olarak sesleniyoruz size.
Yaşadığımız can kayıplarından sonra acımızla kavrulurken bir yandan da ödediğimiz bedelleri ve hüzünleri başka hiç kimsenin yaşamaması için yola çıktık. Çoğumuz bu güzelim coğrafyanın aydın ve sanatçılarının, gazetecilerinin yakınları olarak birbirimizi gayet iyi tanıyorduk. Hatta cinayete kurban giden yakınlarımız da eş, dost, arkadaştı. Ama bizleri bir platform çatısı altında buluşturan, sesimizle ses, canımızla can olan ailemizin parçası Canan Kaftancıoğlu’ydu. Varlığıyla, birleştirici gücü, mutlak özgürlük ve bilinçli talebiyle aydınlık bir yazarın, derlemecinin Ümit Kaftancıoğlu ailesinden güçlü bir çığlıktı.  
Öncesinde ona dair yürütülen karalama kampanyalarını, ithamları, hatta sosyal medyada ve bir takım yandaş basında linç girişimlerini kaygıyla izledik. Bu çeşit saldırıların kendi yakınlarımızı nasıl bizden aldığını gördük. Dini ve milli değerleri bahane ederek Sabahattin Ali’den bu yana ezber ettiğimiz cinayetleri nasıl yaşadığımızı en iyi biz biliriz!
Bizim için kendi ailemizden birinin daha önce yaşananlardan ders alınmaksızın hedef gösterilip alelacele yargılama aşamasına getirilmesi de ilk değil. Daha geçen hafta Hrant’ımızın evladı Arat Dink, “Bu suça ortak olmayacağım!” bildirisine attığı imza nedeniyle yargı önündeydi. Oysa biz Toplumsal Bellek Platformu aileleri olarak ilk kez adalet ve demokrasi için on yıl önce Hrant Dink cinayetinin ardından bir duruşma kapısında bir araya gelmiştik.
O zaman sözümüzü sakınmadan söylerken on yıl sonra içimizden birilerinin aynı kaderle sınanacağını bilmez miydik? Yeniden bir mahkeme kapısından sesleneceğimizi düşünemez miydik? İftiralardan, karalamalardan, hedef göstermelerden,  yargılamalardan o gün de çekinmedik, bugün de çekinmeyiz.
Bugün iktidar tarafından hedef gösterilen Canan Kaftancıoğlu’nun attığı tweetler altı yıldır yerinde duruyordu. Demek ki hesap başkaydı. Toplam otuz beş tweeti tam on yedi yıl istemiyle yargılamanın da, 27 Nisan 2019’da bir televizyon kanalında “CHP’nin terör örgütleriyle bağlantısı” olduğu yönündeki mesnetsiz iddialara karşı verdiği yanıtlar bahane edilerek suç türetmenin gerekçesi de bizler için açıktır.
Aynı zamanda CHP İstanbul İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu’na açılan dava, İstanbul seçiminin kazanılmasındaki rolü nedeniyle iktidarın seçim yenilgisini birilerine fatura etmek istemesiyle doğrudan bağlantılıdır. Canan Kaftancıoğlu, ömrünü insan hakları, eşitlik ve adalet mücadelesiyle geçirmiş, kendini değil ülkesini ve çağdaşlığı öncelemiş, ilkelerinin arkasında onurla durmaya devam eden bir hekim ve siyasetçidir.  
Bizim için bu dava, ailemizin bir parçasına yapılan cezalandırma istemi değildir yalnızca. Aynı zamanda bu ülkede yakınlarımız nezdinde yıllarca mücadele ettiğimiz değerlerimiz, adalet, hak, hukuk ve eşitlik arayışına karşı başlatılmış olmasıdır. Dahası ülkenin en büyük muhalefet partisinin il başkanını deyim yerindeyse hukuk dışı ithamlarla mahkeme koridorlarına çekerek muhalefete ciddi olarak, “yeter, sus, otur!” demektir. Bunu ne derin ailemizden acı çekerek el aldığımız geçmişimize ne de bizden sonra aydınlık yarınlar görsün diye hayaller kurduğumuz çocuklarımıza yakıştırabiliriz.
Sonuna kadar ailemizin baş tacının yanında olacağımızı bildiririz.    
 
Sabahattin Ali Ailesi, Orhan Yavuz Ailesi, Necdet Bulut Ailesi, Akın Özdemir Ailesi, Cevat Yurdakul Ailesi, Cavit Orhan Tütengil Ailesi, Ümit Kaftancıoğlu Ailesi, Sevinç Özgüner Ailesi, Zeki Tekiner Ailesi, İlhan Erdost Ailesi, Muammer Aksoy Ailesi, Çetin Emeç Ailesi, Turan Dursun Ailesi, Bahriye Üçok Ailesi, Uğur Mumcu Ailesi, Musa Anter Ailesi, Nesimi Çimen Ailesi, Metin Altıok Ailesi, Behçet Aysan Ailesi, Yusuf Ekinci Ailesi, Yasemin Cebenoyan Ailesi, Onat Kutlar Ailesi, Hasan Ocak Ailesi, Metin Göktepe Ailesi, Ahmet Taner Kışlalı Ailesi, Necip Hablemitoğlu Ailesi, Hrant Dink Ailesi.