Toplumsal Bellek Platformu: Hasan Ocak, Cumartesi Anneleri gerçeğinin simgesidir!
Süleyman Soylu'nun Canan Kaftancıoğlu'nu Hasan Ocak üzerinden hedef alınmasına tepki gösteren Toplumsal Bellek Platformu, “Anayasanın güvencesinde adalet talebiyle yürüdüğümüz yolda yitirdiğimiz insanlarımızın, insan yaşamına kasteden terör örgütlerine üye olmakla itham edileceğini, hem de bu ülkenin en üst makamında oturanlar tarafından doğrudan hedef alınacağımızı hiç düşünemezdik” dedi.
14-01-2021 14:32

Toplumsal Bellek Platformu Aileleri, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından Hasan Ocak üzerinden hedef alınmasına tepki gösterdi. Platform, dönemin İçişleri Bakanı, Emniyet Genel Müdürü ve İstanbul Valisi'nin imzasıyla Hasan Ocak için ‘suçlu olarak aranan şahıs olmadığı’ yazısını hatırlattı.
“Günlerdir Canan Kaftancıoğlu ve Hasan Ocak hakkında çeşitlilik gösteren örgüt üyelikleri iddialarıyla tutarsız ve delilsiz ithamlarla bir karalama kampanyası yürütülüyor” denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Biz bu ülkenin acılar geleneğinde canı alınmış gazeteci, akademisyen, sanatçı, düşünür ve siyasetçilerinin yakınlarıyız. Nice öldürümler, nice acılar, nice hüzünler gördük. Büyük ve acılı bir aileyiz. Ülkeyi yönetenlerin yüzleşmek istemediği ve yüzleşmeye cesaret edemediği acıların aynasıyız. Sevdiklerimizin tabutlarının ardından kalbimizde hep aynı taleple yürüdük: Adalet! Bu talebimiz yalnızca yakınlarımız için değil; ülkedeki herkesi kapsayacak eşit, adil ve özgür bir yaşam için ortak paydamız oldu. İstedik ki, acılar en son bizim yüreğimizde soğutulmuş olarak kalsın.”
Kalıcı ve çözüm getirecek bir yüzleşme istediklerini belirten aileler, “Anayasanın güvencesinde adalet talebiyle yürüdüğümüz yolda yitirdiğimiz insanlarımızın, insan yaşamına kasteden terör örgütlerine üye olmakla itham edileceğini, hem de bu ülkenin en üst makamında oturanlar tarafından doğrudan hedef alınacağımızı hiç düşünemezdik” dedi.
‘HASAN OCAK CUMARTESİ ANNELERİ GERÇEĞİNİN SİMGESİDİR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte Cumartesi Anneleri’yle bir araya gelerek adalet vadettiği hatırlatılan açıklamada, “Cumhurbaşkanı ve yakın ekibi, bugün bu ülkenin binlerce kayıp insanı için adalet isteyen Cumartesi Anneleri gerçeğinin simgesi Hasan Ocak’ı terör örgütü üyesi ilan ederek, sandıkta seçimle yenemediği siyasi partiyle; sol, sosyalist ve sosyal demokrat düşünceyle kavgasına malzeme etmekte beis görmüyor” denildi.
Siyasi karşıtlık üzerinden herkese terörist yaftası yapıştırılarak muhalefetin susturulduğu, hedef gösterildiği kaydedilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
'BU İDDİANIN SEBEBİ NEDİR?'
“Gazi Katliamı sonrasında gözaltında kaybedilen, daha sonra gizlice kimsesizler mezarlığına gömülmüş halde bulunan, işkenceyle öldürülmüş ve 26 yıldır failleri adalete teslim edilmemiş Hasan Ocak’ı terör örgütü üyeliğiyle suçlamak sadece vicdansızlık değil aynı zamanda geçmişin üzerini örtmek, şiddeti meşrulaştırmak ve adaletsizliği düzen olarak tanımlamaktır. Unutulmasın ki; dönemin İçişleri Bakanı, Emniyet Genel Müdürleri ve İstanbul Valisi'nin ıslak imzasıyla Hasan Ocak’ın ‘suçlu olarak aranan şahıs olmadığı’, yine dönemin insan haklarından sorumlu devlet bakanı Algan Hacaloğlu’na gönderilen resmi yazıyla belgelidir.
Aynı yazıda ‘gözaltına alınmadığı’ bildirilen Hasan Ocak’la ilgili gerçeklerin gizlendiği ve hakikatin söylenenin aksi olduğu adli tıp arşiv kayıtlarında belgelidir. AİHM, Hasan Ocak vakasını incelemiş ve devleti ‘yaşam hakkını ihlal etmekten’ suçlu bulmuştu. Hasan Ocak hayattayken ve 26 yıldır yasa dışı hiçbir örgütle irtibatlandırılmamışken şimdi bu iddianın sebebi nedir? Gerçeğe ulaşmak ‘bilgi sahibi olmadan fikir sahibi’ olanlar için bile hiç zor değil aslında.
‘HASAN OCAK BİZİZ’
Hasan Ocak biziz! Hasan Ocak cinayetinin gerçekleri, bizlerin ve binlerce kayıp ailesinin adalet arayışında mihenk taşlarından biridir. O Uğur Mumcu cinayeti için ‘Bir tuğla çekersek duvar çöker’ diyen, ne tesadüf ki Hasan Ocak öldürüldüğünde Emniyet Genel Müdürü' temsil ettiği devlet anlayışının tuğlasıdır. Canan Kaftancıoğlu ise Hasan Ocak gibi büyük ailemizin büyük kayıplarından Ümit Kaftancıoğlu cinayetinin aydınlatılması için yürütülen mücadeleyi, sadece kendi yakını için adalet aramak yerine iyileşmek için, acıları paylaşmak, samimi bir yüzleşme ve kalıcı bir adalet sağlamak için daha geniş bir platforma yaymıştır. Aynı acıları yaşayanları buluşturan vicdanın fikir sahibi olmuştur. Canan Kaftancıoğlu’nun üyesi olduğu örgüt Cumhuriyet Halk Partisi ve Türk Tabipleri Birliği'dir; ailesi de Toplumsal Bellek Platformu’dur.”
NE OLMUŞTU?
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “kayyum rektör” protestolarının yapıldığı Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlere katılarak öğrencilere destek vermesinin ardından AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hedefi haline gelmişti.
Süleyman Soylu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Canan Kaftancıoğlu, terör örgütlerinin soytarısıdır. CHP İstanbul İl Başkanı DHKP-C, PKK/KCK ve MLKP terör örgütlerinin elemanıdır. DHKP-C ve PKK/KCK propagandası yapmaktan İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesindeki 2019/171 esas no’lu dosya kapsamında 1 yıl 8 ay ceza almıştır. MLKP’nin sözde kurucu liderlerinden Hasan Ocak, PKK’nın kurucularından Sakine Cansız, DHKP-C’li Ebru Timtik... Sözde liderleştirdiği teröristlerden sadece bir kaçıdır” demişti.
İLGİLİ HABERLER
Türkiye'den 'İyon Denizi' açıklaması
Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan'ın İyon Denizi karasuları genişliğini 12 Mil'e çıkarmasına ilişkin açıklama yaptı.
20-01-2021 23:07

Dışişleri Bakanlığı'ından yapılan açıklamada " Yunanistan'ın İyon Denizi'nde karasularını 12 deniz miline çıkarmaya yönelik tasarrufu, Mora Yarımadası'nın güneyinde sona ermekte ve Ege Denizi'ni hiçbir şekilde etkilememektedir" denildi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Yunanistan’ın İyon Denizi’nde karasularını 12 deniz miline çıkarmaya yönelik tasarrufu, Mora Yarımadası’nın güneyinde sona ermekte ve Ege Denizi’ni hiçbir şekilde etkilememektedir. Özel coğrafi koşulların hakim olduğu yarı-kapalı Ege Denizi’nde ülkemizin hayati hak ve çıkarları vardır. Bu denizde karasularının hem ülkemizin, hem üçüncü ülkelerin seyrüsefer serbestisini ve açık denizlere erişimi kısıtlayacak şekilde tek taraflı olarak genişletilmemesi gerektiği konusundaki tutumumuz herkesin malumudur. Bu tutumumuzda bir değişiklik yoktur''.
'Muharrem İnce'nin partisinin adı belli oldu' iddiası
Memleket Hareketi olarak 70'e yakın kurucu üyeyle yoluna devam eden İnce'nin partileşmeye ilişkin kararını 5-10 gün içinde netleştirmesi, ilkbahar aylarında ise partinin kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığına sunması bekleniyor.
20-01-2021 16:34

Eski CHP Milletvekili Muharrem İnce'nin 4 Eylül 2020'de Sivas'tan başlattığı "Bin Günde Memleket Hareketi"nin, önümüzdeki aylarda "Memleket Partisi" adı altında siyasi parti olarak faaliyetlerini sürdüreceği öne sürüldü.
Anadolu Ajansı'nın (AA) haberine göre, eski Yalova Milletvekili İnce'nin geçen yıl eylül ayında Sivas Kongresi'nin yıl dönümünde bu kentten başlattığı Memleket Hareketi'nin partileşme çalışmaları sürüyor.
Memleket Hareketi olarak 70'e yakın kurucu üyeyle yoluna devam eden İnce'nin partileşmeye ilişkin kararını 5-10 gün içinde netleştirmesi, ilkbahar aylarında ise partinin kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığına sunması bekleniyor.
Partinin adının ise "Memleket Partisi" olacağı belirtiliyor.
AKP'li Pamukkale Belediyesi'nin 2,6 milyon liralık elektrik ihalesi Limak Holding'e gitti
AKP’ye yakınlığıyla bilinen Limak Enerji Uludağ Elektrik, AKP’li Pamukkale Belediyesi’nin elektrik ihalesini 2 milyon 636 bin TL’ye aldı.
20-01-2021 14:05

AKP iktidarları döneminde kamudan aldığı devasa ihalelerle bilinen Limak Holding yeni yılda da ihaleler almaya devam ediyor. Limak Holding’e bağlı Limak Enerji Uludağ Elektrik, AKP’li Pamukkale Belediyesi’nin elektrik ihalesini 2 milyon 636 bin TL’ye aldı.
Kamu İhale Bülteni’nde yer alan bilgilere göre, Pamukkale Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü 10 Aralık 2020 tarihinde Elektrik Enerjisi Mal Alımı ihalesi düzenledi. İhalede 01 Ocak 2021- 31 Aralık 2021 tarihleri arasında teknik şartname ekinde yer alan listede belirtilen aboneliklere ve yeni oluşabilecek aboneliklere aylık elektrik enerjisi tedariki sağlanacağı belirtildi. 3 şirket teklif verirken ihaleyi kazanan ise 2 milyon 636 bin TL’ye Limak Holding’e bağlı Limak Enerji Uludağ Elektrik şirketi oldu.
Şirket ve belediye arasında sözleşme 7 Ocak 2021 tarihinde imzalandı.
Bakan Selçuk'tan okulların açılış tarihine ilişkin yeni açıklama
Okulların açılmasına ilişkin konuşan Ziya Selçuk, "15 Şubat'tan itibaren okulların mümkün olduğu kadar daha yüksek bir kapasiteyle açılması gerektiği noktasında bir kararlılığımız var" dedi.
20-01-2021 13:59

Ziya Selçuk, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Yönetim Kurulu ile bir araya geldi.
Okullarda yüz yüze eğitime kademeli geçişin 15 Şubat’ta nasıl başlayacağına ilişkin soru üzerine Selçuk, Bakanlığın salgın döneminde sahada yüzlerce araştırma yaptığını söyleyerek "15 Şubat'tan itibaren toplumun, ailelerin, annelerin, babaların, çocukların durumuna baktığımızda okulların artık mümkün olduğu kadar daha yüksek bir kapasiteyle açılması gerektiği noktasında bir kararlılığımız var" dedi.
Selçuk, "Bu araştırmalar bize gösteriyor ki bizim okulları bugün kapatmamız bugünün problemi değil, gelecek yılların da problemi hâline geliyor. Türkiye, OECD ve Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde okullarını en fazla süre kapalı tutan ülkeler arasında başlarda geliyor. Biz bunu daha kontrollü olabilmek, riski daha iyi yönetebilmek için yaptık ve bugün de bunun doğru bir karar olduğunu görüyoruz. Ancak 15 Şubat’tan itibaren toplumun, ailelerin, annelerin, babaların, çocukların durumuna baktığımızda okulların artık mümkün olduğu kadar daha yüksek bir kapasiteyle açılması gerektiği noktasında bir kararlılığımız var. Bunu da ilgili tüm kuruluşlarla ve ortamlarda paylaşıyoruz, paylaşacağız. Bu anlamda literatüre ve uygulamalara baktığımızda, elbette küçük yaşların riski daha az" diye konuştu.
Bakan Selçuk, okulun tümüyle kontrollü bir ortam olduğuna dikkat çekerek, "Hem öğretmenler hem öğrenciler çok kontrollü bir biçimde belli kurallara dikkat ederek orada bulunuyorlar. Yani okulda bir çarşıdaki, pazardaki ya da sokaktaki gibi karmakarışık ya da kontrolsüz bir ortam yok. Okullardan kaynaklanan durumu da günlük olarak izledik, çocuklarımızı da izliyoruz" ifadelerini kullandı.
'YÜZDE 1 KDV DEVAM EDECEK'
Selçuk, pandemi döneminde özel okullarda yüzde 8’den yüzde 1’e indirilen KDV oranının aynı şekilde devam edip etmeyeceğine yönelik bir soruya da "Özel öğretim kurumlarımız da Millî Eğitim Bakanlığı'nın asli unsurudur. Bu kurumlarımızda yaşanan sorunlar bizim sorunumuzdur. Başta özel öğretim kurumlarımızdaki evlatlarımızın eğitim süreçlerinin devamlılığı, öğretmenlerimizin ve çalışanlarımızın istihdam koşulları açısından buradaki finansal durum da kritik önem taşımaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığımıza geçtiğimiz dönem sağlanan bu vergi kolaylığının bu dönem de sağlanması yönünde tavsiye görüşümüzü bildirdik" yanıtını verdi.
Hak gaspı ve işten çıkarmalarda patronun can simidi... KOD29'un iptali için kanun teklifi verildi
Gülüm, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinde, işverenin haklı nedenlerle iş akdini derhal feshi düzenlendiğini hatırlatarak, “Bu maddenin ikinci bendinde ‘Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri’ başlığı altında işçilerin bir takım suç ve kabahat sayılan eylem ve davranışlarına örnekler verilmiş olunup söz konusu hallerde işverene tazminat ödemeksizin işçiyi çıkarma yetkisi tanınmaktadır” ifadelerini kullandı.
20-01-2021 13:53

İleri Haber
HDP’li Züleyha Gülüm, patronlar tarafından işten çıkarmalara kılıf olarak kullanılan “KOD29” olarak adlandırılan yasal düzenlemenin iptali için kanun teklifi hazırladı. Gülüm, “İşverenler kanunu doğrudan kötüye kullanarak işçilerin örgütlülüğünü tehdit etmekte ve sendikalaşan işçileri KOD 29 ile işten çıkarmaktadır” dedi.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde iktidarın “işten çıkarmaları yasaklıyoruz” diyerek yaptığı düzenlemeye rağmen işten çıkarmalar tüm hızıyla sürüyor. Patronlar bu süreçte, KOD29 olarak bilinen İş Kanunu’nun 25. maddesinde yer alan tanıma göre, ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan’ davranışlar üzerinden işten çıkarma yapabiliyor.
Konuyu Meclis gündemine taşıyan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, yasal düzenlemenin iptali için kanun teklifi verdi. Gülüm, herhangi bir tutanak ya da soruşturma olmasa bile KOD29’la işten çıkarmalarda işçinin hem birikmiş tazminatını alamadığı, hem de işsizlik maaşına başvuramadığını belirtti.
Gülüm, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinde, işverenin haklı nedenlerle iş akdini derhal feshi düzenlendiğini hatırlatarak, “Bu maddenin ikinci bendinde ‘Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri’ başlığı altında işçilerin bir takım suç ve kabahat sayılan eylem ve davranışlarına örnekler verilmiş olunup söz konusu hallerde işverene tazminat ödemeksizin işçiyi çıkarma yetkisi tanınmaktadır” dedi.
‘PATRONA FESHETME KEYFİYETİ SUNUYOR’
Gülüm’ün kanun teklifsi gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:
“İşverene haklı fesih hakkı veren durumlara örnekler verilmiş ancak ‘ve benzeri’ denilerek fesih sebeplerinin örnek olaylarla sınırlı olmadığı da belirtilmiştir. Bu ifadeyle işverene geniş bir feshetme keyfiyeti sunan kanun ‘ahlak’ ve ‘iyi niyet’ kavramlarına sübjektif ölçütlerle yaklaşıldığı ve kötüye kullanılmaya açık olduğu gerçeğini unutmuştur.”
‘SENDİKALAŞMAYA KARŞI PATRONUN ELİNDE SİLAH’
“Keyfi işten çıkarma genişliğinin yanı sıra bu kodlama süreci de tamamen işverenin inisiyatifine bırakılmıştır. İşverenin KOD29’u işaretlerken iddiası hakkında delil gösterme zorunluluğu bulunmamakta ve işçinin ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına uyulmayan haller’den hangisini ihlal ettiği belirsiz bırakılmaktadır. Bu bildirimin doğru olup olmadığı ne İŞKUR ne de SGK tarafından sorgulanmaktadır.”
“KOD 29 uygulaması aynı zamanda işyerlerinde sendikalaşan işçilerin işten çıkarılması için de bir silaha dönüştürülmüştür. İşverenler kanunu doğrudan kötüye kullanarak işçilerin örgütlülüğünü tehdit etmekte ve sendikalaşan işçileri KOD 29 ile işten çıkarmaktadır. İşverenler, bu eylemleriyle Türk Ceza Kanunu’nun 118. Maddesinde tanımlı bulunan sendikal hakların kullanılmasını engelleyerek açıkça suç işlemektedirler.”
‘İŞÇİNİN HAKLARINI ÖDEMEMEK İÇİN KULLANILIYOR’
“Pandemi sürecinde başka sebeplerle işten çıkarmanın mümkün olmadığını gören işverenler işten çıkarma yasağını anlamsız hale getiren bu istisnayla kıdem ve ihbar tazminatı ödememek için işten çıkış sebebi olarak bu kodu işaretlemektedirler. İŞKUR ise 29 Numaralı kod sebebiyle işten çıkarılan işçilere işsizlik maaşı ve kısa çalışma ödeneği vermemektedir.”
YouTube, Trump'ın hesabını bir hafta daha kapalı tutacak
YouTube, ABD'de Kongre binasına gerçekleştiren baskının ardından askıya aldığı Donald Trump'ın hesabını bir hafta daha kapalı tutacak.
20-01-2021 13:02

ABD bugün seçilmiş başkan Joe Biden'ın yemin törenine hazırlanırken görev süresinin dolmasına saatler kalan ABD Başkanı Donald Trump'ın Youtube hesabının en az bir hafta daha kapalı tutulacağını açıklandı.
CNBC'nin haberine göre; kongre binasına gerçekleşen baskından sonra Donald Trump'ın hesabını "şiddet eylemlerine yol açabilecek açıklamaları" nedeniyle askıya alan platformlardan biri olan YouTube bu süreyi en az bir hafta daha uzattıklarını açıkladı.
Kongre baskınından sonra Twitter ve Facebook, Trump'ın hesaplarını kalıcı olarak kapama kararı aldı. YouTube ise ilk olarak bir hafta süreyle askıya aldı.
YouTube, ABD seçimi sonrası komplo teorilerinin kontrolsüzce yayılmasına izin vermekle suçlanıyordu.
Salı öğleden sonra yayınlanan “Başkan Donald J. Trump'ın veda adresi " başlıklı yeni bir videoda Trump, Beyaz Saray'ın YouTube kanalından video yayınlayarak yükleme yasağını atlamış oldu.