Burcu Adıgüzel

Bu prenses bildiklerimize benzemiyor. Ne saçlarını salıp prensin kendini kuleden kurtarmasını bekliyor ne uzun uykusundan bir prens öpücüğüyle uyanıyor. Evet, Prensesler Uslu Durmaz’ın karakteri de bir prenses ama biraz yaramaz. İyi ki de yaramaz.

Ayağı lastik pabuçlu, dağınık, pejmürde… Yaşadığı kulede sıkıntıdan patlamak üzeredir ki prens gelir. Sabırsız prensesimiz prensin onu öpmesini beklemeden yapışır prensin dudaklarına. Niye beklesindir? İçinden geleni yapmak ister. Birlikte prensin atına binip yola koyulurlar. Macera da bundan sonra başlar. Yeni bir kuleye girerler. Prens onun için süslü kıyafetler, prenses ayakkabıları, türlü türlü şapkalar hazırlamıştır. Ama bizim prensesi mutlu etmez  bunlar. Ne yapacağını düşünürken çatıda bir ejderha görür. O sıkıcı prensten kurtulmak ve yeni yollar bulmak için ejderha ile bir plan yaparlar. Onları bekleyen sayısız macera vardır artık.

Anna Kemp ve Sara Ogilvie’dan yine cinsiyetçi öykülere atılmış bir çelme bu kitap. Tıpkı bu ikilinin ellerinden çıkan “ Gergedanlar Krep Yemez”, “Köpekler Bale Yapmaz” ve “Cesur Şövalye Sör Yeşil Benek” gibi. Hatta “Cesur Şövalye Sör Yeşil Benek”i okuyanlar ejderha ve uslu durmayan prensesi oradan da hatırlayacaklardır.

Hayallerini bir prensin zamanlamasına teslim etmemiş, oturup beklemesi gereken bir kadın olmayı geride bırakmış, uydurulmuş ahlak kurallarına boyun eğmemiş; oyalanmayı, kandırılmayı, gerçek olmayan her şeyi reddetmiş bu prensesimizin hikayesi, masallardaki cinsiyetçi anlatımlardan ve gerçek hayatta kadına biçilen rollerden sıkılanlara nefes niyetine bir hikaye.

KÜNYE: Prensesler Uslu Durmaz!, Anna Kemp , Çev. Sima Özkan, Beta Kids Yayınları, 2017, 32 Sayfa.