TMMOB'dan 'İstanbul Deprem Çalıştayı': 'Depremin olası sonuçlarından siyasi iktidar sorumludur'
Düzce Depremi’nin 20’nci yılında gerçekleştirilen İstanbul Deprem Çalıştayı’nda konuşan uzmanlar, İstanbul’un depreme hazır olmadığına dikkat çekti.
TMMOB tarafından düzenlenen İstanbul Deprem Çalıştayı’nda uzmanlar, İstanbul’da yaşanan 5.8’lik depremin ardından kamuoyunda cevaplandırılması gereken sorulara yanıt aradı, çalıştayda büyük İstanbul depremine karşı alınabilecek önlemlere değinildi.
BirGün’den Meral Danyıldız ve Rıfat Kırcı’nın aktardığına göre, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB); 1999 Düzce depreminin 20’nci yılında, İstanbul Deprem Çalıştayı’nı gerçekleştirdi. TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu (İKK) tarafından düzenlenen çalıştay, Kadıköy Evlendirme Dairesi’nde yapıldı
Çalıştayın açılış konuşması TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz adına okundu. Söz konusu metinde, şu ifadeler yer aldı: “TMMOB’un depremle alakalı birçok çalışması var ancak siyasi iktidar bu çalışmaları ciddiye almıyor. Depremin olası sonuçlarından siyasi iktidar sorumludur.”
Ardından konuşan İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman, 26 Eylül’de meydana gelen depremin hemen unutulduğunun altını çizdi: “İBB olarak, şu anda tamamen afet öncelikli olarak, vatandaşların içinde yaşadıkları konutları nasıl güçlendireceğimizin derdindeyiz.”
‘HESABINI SORACAĞIZ’
Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ise kentsel dönüşümün en kötü örneklerinden birinin yaşandığı Fikirtepe’ye dikkat çekti. Başkan Odabaşı, şöyle dedi: “Bu faciayı yapanlar kimlerse, bu projeyi hazırlayanlar kimlerse, biz onun hesabını sormadan, Kadıköy’de bir taşı kaldırıp başka bir taşın üstüne koyma şansımız yok.”
Açılış konuşmalarının sonrasında İBB Deprem ve Zemin İnceleme Müdürü Kemal Duran söz aldı. Birinci oturumun açılışını yapan Duran, önceliklerinin deprem çalışmaları konusunda faaliyete geçmek olduğunu belirtti. Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi'nden Nur Kardelen Öztürk de şöyle konuştu: “İstanbul depreminde, 10 bin binada çok ağır, 34 bin binada ağır, 150 bin binada orta hasar oluşabilir. Böyle bir büyük depremde 10 ila 30 bin arasında kişinin hayatını kaybetmesi bekleniyor.”
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna ise şu ifadeleri kullandı: “İstanbul’da bir milyon konutun güvenli olmadığı sadece bizler tarafından değil hükümet yetkilileri tarafından da kabul edildi.” Oturumun son konuşmacısı olan Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Seyfettin Avcı, “Marmara Bölgesi’nde doğal gaz boru hatları akaryakıt istasyonları, tüp, gaz, satış bayileri bir arada bulunmaktadır. Bu yapıların birbirine yakınlık mesafesi mevzuatlarda yer almalı” şeklinde konuştu.
'METRO TÜNELLERİ TAKİP EDİLMELİ'
Depremin olası zarar ve etkilerine dikkat çekilen ikinci oturumda ilk olarak Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 2. Başkanı Can Akın bir konuşma yaptı. Akın, yapılaşma yapılırken zemin çalışmalarının önemine vurgu yaparken, Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi adına Selim Akyıldız konuştu. Akyıldız, şehrin metro gibi tünellerle örülü olduğunu dile getirdi ve “Metro tünellerinin yaratabileceği sakıncalar var. Tünel projelerinde incelenen projelerin depremselliği dikkate alınmalı” dedi.
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nden Eren Yıldız Ceyhan İstanbul’un zeminsel, yapısal ve yapısal olmayan konularda tehlike barındırdığına işaret etti. Yıldız, depreme ait risklerin kontrol altına da alınabileceğine vurgu yaparken, Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nden Prof. Dr. Neşet Kadırgan, şöyle dedi: “Depremin yıkım maliyeti farklı kaynaklarda 10 milyar dolar deniyor. Yalnız hasar alan sanayinin üretim yapamamasından kaynaklanan zarar 20 milyar doları geçiyor.” Çalıştay, 3’üncü oturumda yapılan konuşmalarla sonlandırıldı.