TMMOB: Yıkım ve felaket olmadan kanal projesinden vazgeçilmelidir

TMMOB: Yıkım ve felaket olmadan kanal projesinden vazgeçilmelidir

TMMOB, yerel seçimler öncesi AKP tarafından tekrar gündeme getirilen Kanal İstanbul projesinin yaşamsal olarak yıkım ve felaket getireceğini söyleyerek projeden vazgeçilmesi konusunda yetkilileri uyardı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı odalar, yerel seçimler öncesi AKP tarafından yeniden gündeme getirilen ‘Kanal İstanbul’un Marmara Bölgesi ve İstanbul için bir yıkım ve felaket olacağına dikkat çekerek yetkilileri projeden vazgeçilmesi için bir kez daha uyarıda bulundu.

Mimarlar Odası İstanbul Şubesi’nde yapılan açıklamada konuşan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, kanalın Karadeniz’den Marmara Denizi’ne kadar tüm coğrafyayı onarılmaz bir biçimde etkileyecek hasar ve yarılma meydana getirme tehdidi taşıdığını belirtti. Kanalın Marmara Denizi’ni Karadeniz’e bağlamayı önerdiğini söyleyen Koramaz “Açıklanan başvuru raporuna göre 45 kilometrelik güzergahın; orman, tarım vb. ve yerleşme alanlarını, dünyada örneği nadir kalmış coğrafik varlıklardan olan Küçükçekmece lagün ve kumul alanlarını, İstanbul’un içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan Sazlıdere Barajı ve havza alanlarını, yok ederek geçirilmesi öngörülmüştür” ifadelerini kullandı.

‘KUŞLARIN GÖÇ YOLU ÜZERİNDE’

Kanalın kuşların göç yolu üzerinde dinlenme ve üreme bölgesi durumunda aynı zamanda İstanbul’un en önemli ekolojik koridoru olduğunu ifade eden Koramaz “Şimdiye kadar açıklanan verilerden dahi; kanal projesi kapsamında; Terkoz Havzası da dahil 3. havalimanı ve 3. köprü bağlantı yollarından geriye kalan bütün orman alanları, tarım alanları, meralar, yer altı ve üstü su toplama havzaları, havzadaki mahallelerle birlikte, Karadeniz ve Marmara Denizi ve kıyıları dahil olmak üzere bütün coğrafyanın inşaat ve yıkım alanı olarak tasarlandığı anlaşılmaktadır” dedi.

‘DERHAL VAZGEÇİLMELİDİR’

Uluslararası havacılık güvenlik kurallarına göre 6 kilometre içerisinde yakıt depolaması yapılamayacağı bilinen üçüncü havaalanı da varken; seyir, can, mal ve çevre güvenliği açısından kanalda seyreden tankerlerin tehditler oluşturacağını söyleyen Koramaz “İstanbul Boğazı’nın derinliği, genişliği ve doğal yapısının elverişli koşullarına rağmen, gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması, 100 yıllık ömür biçilen İstanbul Kanalı’nın en temel gerekçelerinden biri olarak gösterilmektedir” dedi. Koramaz, meşrulaştırılmak istenen kanalın tam anlamıyla coğrafik, ekolojik, ekonomik, sosyolojik, kentsel, kültürel kısacası yaşamsal bir yıkım ve felaket önerisi olduğunu söyleyerek“Bundan derhal vazgeçilmeli ve gündemden düşürülmelidir” vurgusunu yaptı.

DAHA FAZLA