TMMOB: Nükleer sevdası felakete dönüşmeden tüm projeler iptal edilsin

TMMOB: Nükleer sevdası felakete dönüşmeden tüm projeler iptal edilsin

Proje sürecinde yoğun tepkilere neden olan Akkuyu Nükleer Santrali, bu defa da inşa sürecindeki çatlaklarla gündemde. TMMOB'dan konuya ilişkin yapılan açıklamada, "İnşaat daha fazla ilerlemeden Akkuyu Nükleer Santrali için yapılan tüm çalışmalar durdurulmalıdır" denildi.

Tugay Candan - @TugayCandann

Geçtiğimiz günlerde Akkuyu Nükleer Santrali’nin temel yapısının bazı bölümlerinde oluşan çatlaklar projeyi denetlemekle yükümlü olan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) yetkililerince tespit edilmiş, çatlak oluşan bölümlerin kırılarak yeniden beton dökülmek sureti ile onarıldığı ancak aynı yerlerde yeniden çatlakların oluştuğu belirlenmişti. Ardından oluşan yeni çatlakların da aynı yöntemle onarılarak temelin tamamlandığı ve 80 metre yüksekliğindeki üst yapı için hazır hale getirildiği basına yansımıştı.

Akkuyu Nükleer A.Ş. tarafından 8 Mayıs 2019 tarihinde konuya ilişkin yapılan kısa açıklamada ise santral inşaatındaki tüm yapıların standartlara uygun olduğu ve çalışmaların TAEK temsilcileri tarafından denetlendiği bildirilse de çatlaklara dair bilgi verilmedi.

‘NE KADAR HAKLI OLDUĞUMUZ ORTAYA ÇIKTI’

Konuya ilişkin bir açıklama yapan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Çıkan haberler nükleer santrallerin risklerine ilişkin uyarı ve kaygılarımızda ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha göstermiştir” dedi.

‘ÇATLAK REDDEDİLMEDİ’

Koramaz, Akkuyu Nükleer A.Ş.’nin yaptığı açıklamada zeminde oluşan çatlağın reddedilmediğini ve kullanılan betonun ağırlık altında yayılıp sıkışma özelliğine sahip olan özel bir tür olduğunun ifade edildiğini belirtti.

‘BELİRTİLER ORTAYA ÇIKMAYA BAŞLADI’

“Bugün gelinen noktada TMMOB olarak uyarılarımızın dikkate alınmamış olmasının yaratabileceği vahim sonuçların belirtileri ortaya çıkmaya başlamıştır” ifadelerini kullanan Koramaz’ın açıklaması şöyle:

Akkuyu Nükleer Santralinin yer seçimi 1970’li yılların başında yapılmıştır. Bu alanın seçildiği günden beri Akkuyu Santralinin seçilen bu alanda yapılmasının jeolojik olarak uygun olmadığı Birliğimiz ve ilgili odalarımız tarafından defalarca dile getirilmiştir. Projeye ilişkin hazırladığımız raporlarda, inşaat alanının Akdeniz fay hatlarına çok yakın olduğunun ve bu alanda bir nükleer santral yapılmasının hiçbir biçimde uygun olmadığının altı özel olarak çizilmiştir. Ancak bu uyarılar dikkate alınmamış ve yeni incelemeler yapılmaksızın, yarım asır önce seçilen alanda inşaat çalışmalarına başlanmıştır.

Uluslararası nükleer santral yapım kurallarına göre nükleer santral yapım denetimlerinin yetkin bağımsız kuruluşlar tarafından yapılması gerekirken, ülkemizde bu görev bir devlet kuruluşu olan TAEK tarafından yapılmaktadır. Çok kısa bir süre önce de TAEK personelinin bir kısmı yeni kurulan Nükleer Denetleme Kurulu(NDK) isimli kuruluşa devredilerek Akkuyu Nükleer Santralının yapım işlerini denetleme görevi bu kuruluşa verilmiştir.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) , Türkiye ile Rosatom isimli Rus şirketi arasında yapılan bir anlaşmanın milletlerarası bir anlaşma haline getirilerek yasalaşması sonucu yapılmakta olan bir tesistir. Anlaşmanın bir tarafı devlettir. Devlet ise anlaşmanın giriş bölümünde ve içerisinde belirtildiği üzere bu nükleer santralın yapılmasını talep eden ve destekleyen taraftır. Yani bağımsız bir kuruluş değil anlaşmanın talep eden tarafıdır. Dolayısıyla Nükleer Santralın bugüne kadarki yapım sürecinin TAEK tarafından yapılması uluslararası kurallara aykırıdır. Bu aykırılığın üstesinden gelebilmek için hükümet tarafından bağımsız(!) bir yapı olarak kurulan Nükleer Denetleme Kurulu, henüz denetim işlerini yerine getirebilecek kadroya sahip değildir. Bu yapısıyla, Kurulun bu ne derece bağımsız olabileceği kadar, bu görevi ne derece yerine getirebileceği de belirsizdir.

Nitekim temel yapısında meydana gelen çatlakların iki kere tekrarlamasına rağmen, kısa sürede üst yapıya uygun hale getirildiğinin belirtilmesi de, çatlaklar konusunda gerekli analiz ve araştırmaların yapılıp yapılmadığı sorularını akla getirmektedir.

‘AÇTIĞIMIZ DAVA SÜRECİ DEVAM EDİYOR’

TMMOB olarak, Akkuyu NGS’nin yapımı için hazırlanan ÇED raporunu ayrıntılı olarak incelemiş ve yanlışlarla dolu ÇED raporunun kabul edilmemesini talep etmiştik. Uyarılarımızı dikkate almayan Bakanlık, projeye ÇED Olumlu kararı vermişti. Bakanlığın bu kararına karşı, “saha çalışmalarının yeterli olmadığı” ve “deprem konusunun göz önünde tutulmadığı” gibi temel itiraz noktaları ekseninde açtığımız dava süreci devam etmektedir.

Bugün gelinen noktada TMMOB olarak uyarılarımızın dikkate alınmamış olmasının yaratabileceği vahim sonuçların belirtileri ortaya çıkmaya başlamıştır.

‘NÜKLEER SEVDASI FELAKETE DÖNÜŞMEDEN VAZGEÇİLSİN’

İnşaat daha fazla ilerlemeden Akkuyu Nükleer Santrali için yapılan tüm çalışmalar durdurulmalıdır. Nükleer sevdası felakete dönüşmeden proje derhal iptal edilmelidir.